[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Telefon

Telefon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Telefon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Samsung Galaxy A36'nın fiyatı ne kadar? Haber

Samsung Galaxy A36'nın fiyatı ne kadar?

Orta segmente damga vurması beklenen Samsung Galaxy A36, tasarımındaki yeniliklerle dikkat çekiyor. Aynı zamanda ürünün fiyatı da oldukça merak ediliyor. Peki, Samsung Galaxy A36'nın fiyatı ne kadar? Detaylar haberimizin devamında... Samsung Galaxy A36'nın özellikleri Tasarım özellikleri Ön Tasarım: Galaxy A36'nın önünde tanıdık bir tasarım var; ön kamera ekranın ortasına yerleştirilmiş. Arka Kamera: Üçlü kamera sistemi, yeni bir görünümle uzun oval bir ada üzerinde toplanmış. LED flaş ise önceki modeldeki gibi konumunu koruyor. Teknik özellikler Boyutlar: 162.6 x 77.9 x 7.4 mm, önceki modeli Galaxy A35'ten daha kısa, daha geniş ve daha ince. İşlemci: Snapdragon 6 Gen 3 veya Snapdragon 7s Gen 2 yonga setiyle donatılacak. Ekran: 6.64 inç büyüklüğünde, Full HD+ çözünürlüğünde ve 120Hz AMOLED ekran. RAM: 6GB RAM seçeneği sunulacak, üst sürümde ise 8GB RAM mevcut olacak. Yazılım: Android 15 tabanlı One UI 7.0 ile kutudan çıkacak ve 6 yıl boyunca güncelleme desteği alacak. Diğer özellikler Selfie Kamerası: 32 megapiksel çözünürlükte. Ultra Geniş Açılı Kamera: 12 megapiksel. Diğer Özellikler: Stereo hoparlörler, IP67 suya ve toza dayanıklılık, 25 W hızlı şarj destekli 5.000 mAh pil. Samsung Galaxy A36'nın fiyatı ne kadar? Samsung Galaxy A35 modelinin resmi fiyatı 16 bin 499 TL. A36 modelinin ise fiyatı henüz bilinmemektedir. Detaylar için takipte kalın...

Telefonlarınızın batarya ömrünü uzatmak için denemeniz gereken etkili yol Haber

Telefonlarınızın batarya ömrünü uzatmak için denemeniz gereken etkili yol

Telefon içerisindeki bataryaların kısıtlanması da karşımıza şarj süresi problemi olarak çıkıyor. Hızlı biten şarj, kişilerin günlük hayatını olumsuz bir yönde etkiliyor. Hangi durumlarda şarj ömrü azalır? Telefonlarınızın şarj sürelerini uzatmak basit adımlarla kolay bir şekilde gerçekleştirebileceğiniz bir durum. Bilindiği üzere, son dönemlerde çıkarılan yeni akıllı telefonların batarya teknolojisi üretiminde lityum pil adı verilen piller kullanılmakta. Lityum pil kullanılan telefonların çoğunda yüzde 90 şarjın üzerine çıkılıyorsa veyahut şarjın yüzde 25-30 civarında olduğu bir durum varsa telefon ömürlerinin düşüyor. Bunun yanında şarj seviyeleri belli başlı aralıklarda olduğunda yüksek performans gösteriyor. Bu konuda uzmanların görüşü, telefonlarımızın şarj seviyesinin yüzde 100 olmasının ya da kapanacak kadar düşük olmasının şarj ömrüne zarar verdiği yönünde. Bunun yanında, telefonlarını daha hızlı şarj etme amacıyla orijinal adaptörü 12v ama telefona takılan adaptörün 64v olduğu durumlar da telefon bataryasını boşaltan durumlardan biridir. Bu sebeple, uygulanabilecek birtakım yöntemlerle şarj ömürlerini uzatabilmenin mümkün olduğunu belirten uzmanlar bu şekillerde batarya süresinin azalmak yerine aksi şekilde iki kat daha artabileceğini ifade ediyor. Telefonların şarj süresini uzatmak için… Telefonlarımızın sahip olduğu devrelerin üretimi, şarj edecek cihazlardan onlara gelecek olan en uygun akımlara göre belirlenmiştir. Bu sebeple telefonumuzu ne olursa olsun kendi orijinal şarj aletiyle kullanmak en doğrusu olacaktır. Kendi yapacağımız ayarlarla, düşük güç modu gibi özelliklerle de uzatacağımız şarj ömrü aynı zamanda ev veya ofis içerisinde daha sıklıkla şarjın yapılması ve tamamen değil yüzde 80 civarında şarj etmemiz yeterli olacaktır. Ancak yüzde 40’ın altına inilmemesine dikkat etmek gerekiyor. Bunun yanında gece boyu şarja bırakmamak gerektiği de uzmanlar tarafından batarya ömrünü uzatma adına önerilen yollar içerisinde yer alıyor.

+91 hangi ülkenin alan kodu? Haber

+91 hangi ülkenin alan kodu?

Uluslararası telefon numaralandırma sistemi, ülkeleri tanımlamak ve telefon numaralarını benzersiz bir şekilde belirlemek için kullanılan bir standarttır. Bu sistemde her ülke, bir uluslararası alan kodu ile temsil edilir ve bu kodlar ülkelerin coğrafi konumlarına göre belirlenmiştir. Bu kapmsada en fazla merak edilen telefon alan kodlarından biri de +91’dir. +91 alan kodu hangi ülkenin? Birlikte inceleyelim. +91 hangi ülkenin alan kodu? +91, uluslararası telefon alan kodlarından biridir ve Hindistan'ı temsil eder. Bu alan kodu, Hindistan'da kullanılan telefon numaralarının önüne eklenerek, gelen ve giden aramaların doğru bir şekilde yönlendirilmesini sağlar. Dolayısıyla, +91 alan koduyla başlayan bir telefon numarası, Hindistan'a ait bir numarayı ifade eder. Telefon alan kodları neden kullanılır? Telefon alan kodları; bir telefon numarasının hangi bölge, şehir veya ülkeye ait olduğunu belirlemek için kullanılan sayısal kodlardır. Bu kodlar, telefon numaralarının dünya genelinde benzersiz bir şekilde tanımlanmasını ve yönlendirilmesini sağlar. İşte telefon alan kodlarının kullanılmasının temel nedenleri: Coğrafi tanımlama: Telefon alan kodları, bir telefon numarasının coğrafi konumunu belirlemek için kullanılır. Bu sayede, bir numaranın hangi bölgede, şehirde veya ülkede bulunduğu hakkında bilgi elde edilebilir. Ulaşım ve yönlendirme: Telefon alan kodları, telefon şebekeleri tarafından gelen çağrıları doğru bir şekilde yönlendirmek için kullanılır. Bu kodlar, çağrının hangi coğrafi konumdan geldiğini belirleyerek, çağrıyı hedeflenen bölgeye yönlendirir. Ülke kodları: Uluslararası telefon görüşmelerinde kullanılan ülke kodları, bir ülkeyi diğerinden ayırmak için kullanılır. Bu sayede, uluslararası bir telefon numarasının hangi ülkeye ait olduğu belirlenir. Numara tahsisatı: Telefon alan kod

İzmir'de doktor 750 bin lira dolandırıldı Video Galeri

İzmir'de doktor 750 bin lira dolandırıldı

İzmir'deki bir hastanede görev yapan Tinatin Geleneva Öncan, telefonla arayan ve kendilerini polis ve başsavcı olarak tanıtan biri kadın 3 kişi tarafından 750 bin lira dolandırıldı. Polisin zanlıların yakalanması için çalışma yürüttüğü olayla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Öncan, hastanede çalıştığı bir gün telefonla kendisini arayanların terör olayına karıştığını söylediğini, buna inanmayarak telefonu kapattığını anlattı. Kendisini yeniden arayan bir kadının polis olduğunu, durumun çok ciddi olduğunu söylediğini ifade eden Öncan, "Bana WhatsApp'tan fotoğraflar ve belgeler gönderdiler. Mesaja baktım, gerçekten kimliğimi gördüm. Teröre karışmış insanların fotoğraflarını gördüm. Beni tekrar arayıp güya Diyarbakır başsavcısıyla konuşturdular. Üç şehit olduğu, para ve silah çalındığı, FETÖ ve terör olaylarında kimliğimin kullanıldığını söylediler. Kafam karıştı, dinlemeye başladım." dedi. Telefondaki kişinin kendisinin özel bilgilerinin satıldığını, çalıntı olan para ve altınların da üzerinde gözüktüğünü söylediğini anlatan Öncan, kimlik fotoğrafından dolayı ikna olarak paniğe kapıldığını söyledi. Öncan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evime baskına geleceklerini, beni tutuklayacaklarını belirttiler. Elimdeki altınları alacaklarını söylediler. Beni sürekli telefonda tuttular. Telefon kapandı tekrar aradılar. Arkadan polis sireni sesleri geliyordu. Benden elimdeki altınları göstermemi söylediler çünkü çalıntı altınlarla aynı olup olmadığını görmek istediler. Ben de fotoğraf çekip gönderdim. Buna istinaden 'evet güzel, sen şimdi bu altınları güvenilir bir yere koymalısın ki polisler baskına geldiğinde bu altınları almasınlar' dediler. Benden altınları bozdurmamı istediler. Ben de altınlarımı aldım, en yakın kuyumcuda bozdurdum. Bu parayı onların verdikleri IBAN numarasına göndermemi, orada güvende olacağını, operasyon bittikten sonra da geri verecekleri söylediler. Ben de inandım." "Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek" Dolandırıcıların bununla da yetinmediğini, bankada parası olup olmadığını sorduğunu belirten Öncan, parasının olmadığını söyleyince kendisini maaş aldığı bankaya yönlendirdiklerini kaydetti. Banka şubesine giderken dolandırıcıların telefonu kapattırmadıklarını, kimseyle konuşmamasını istediklerini, kendisini adım adım takip ettiklerini söylediklerini dile getiren Öncan, şöyle devam etti: "Bana 'Dolandırıcılar senin hesabını ele geçirmiş. Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek. Onlar çekmeden sen çek. Bir hesaba koy ki o krediyi kurtaralım' dediler. Buna da inandım. 5 dakikada kredi onaylandı ve söyledikleri hesaba yatırdım. Bana operasyonun başladığını, bankaya polisin baskın yapacağını, şubeden çıkıp izlememi söylediler. Gelen giden olmadı. O sırada eşim bana ulaştı, 'galiba dolandırılıyorsun dikkatli ol' dedi. 10 dakika sonra eşim polislerle birlikte bankaya geldi ama hesaptaki paralar gitmişti." Bozdurduğu altınlar ve çektiği 320 bin lira krediyle birlikte yaklaşık 750 bin lira dolandırıldığını ifade eden Öncan, bu süreçte dolandırıcılarla 4,5 saat telefonla konuştuğunu, telefonu kapatmak istediğinde kendisine "hanımefendi bizim her gün kaç tane şehidimiz oluyor biliyor musunuz? Bize yardımcı olacaksınız." dediklerini, vatanseverlik duygularıyla, suçluların yakalanmasına yardımcı olma isteğiyle hareket ettiğini dile getirdi. Öncan, sözlerini şöyle tamamladı: "Tüm vatandaşlara çağrı yapmak istiyorum; kesinlikle buna kanmayın, inanmayın. Gelecek varsa gelsin, polis olsun, savcı olsun, kim olursa olsun yüz yüze görmeden bir şey yapmayın. Çevreden yardım isteyin, korkmayın. Tek başınıza kahramanlık yapmaya kalkışmayın." AA

Telefoncular IMEI silinmesi kararını olumlu karşıladı Haber

Telefoncular IMEI silinmesi kararını olumlu karşıladı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) hazırladığı ‘Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmeliği’ Resmî Gazetede yayınlandı. Yönetmeliğe göre, Mobil Cihaz Kayıt Sistemi’ne (MCKS) kayıtlı yurt dışından getirilen ve 7 yıl şebeke hizmeti almayan IMEI numaralarına sahip cihazlar siyah listeye alınacak. 1 Ocak 2024’te yürürlüğe girecek yeni yönetmelik ile birlikte 1 yıl aralıksız sinyal alınamayarak siyah listeye giren cep telefonlarının IMEI numaralarının kaydının silineceği bildirildi. “Bir yıla düşmesi bizim için iyi oldu” Cep telefoncu esnafı gelecek yıl yürürlüğe girecek bu yönetmelikle yasa dışı yollarla ülkeye getirilen cihazların IMEI numaralarının kopyalanma durumlarının ortadan kaldıracağını belirtti. Kullanılmayan cihazların sinyal alamayan IMEI numaraları için 7 yılın uzun bir süre olduğunu ifade eden telefoncu esnafı, söz konusu sürenin bir yıla düşürülme kararını olumlu karşıladı. Eskişehir’de cep telefonu alım, satım ve bakımını yapan Yiğit Aytekin, konuya ilişkin şunları söyledi: “IMEI numaralarını 7 yıl kullanmayınca kapatıyorlardı. Şimdi bu süre 1 yıla düştü. Bir yıla düşmesi bizler için iyi oldu. Eski cihazların IMEI numaralarını yurt dışından yasadışı yollarla getirilen ve IMEI numaralarını ürünlere kopyalıyorlardı. Sürenin bir yıla düşmesiyle beraber yeni ürünlere kopyalama süreleri daha aza düşmüş oldu. Kullanacakları IMEI numaraları daha aza düştü. 7 yıl süre içinde sim karta IMEI numarası tanıtılmadığı takdirde bu numaralar kapatılıyordu. 7 yıl zaten çok uzun bir süre, bu sürede sinyal alamayan bir telefonun kapatılması normal bir şey.” “Telefonların yurt dışından gelmesi ile alakalı alınmış bir önlem” Aytekin, yurt dışından getirilen telefonların piyasa satışını etkilediğinden bahsederek, cihaz alımı yaparken vatandaşların IMEI numaralarını E-Devlet Kapısı üzerinden sorgulayabileceklerini dile getirdi. Aytekin sözlerine şöyle devam etti: “Biz distribütör garantili vergileri tamamen ödenmiş ürünler satıyoruz. Piyasaya yurt dışından telefonlar da geliyor. Bunlar tabii ki bizim satışlarımızı etkiliyor. Bize faydası yurt dışı cihazlarına IMEI numaralarının kaydedilmesi ve kaydedilecek numaraların azaltılması olacak. Vitrinimizde de bazı ürünler duruyor. Bazı ürünler uzun vadede satılmıyor. Tüketiciler cihazlarını alırken IMEI numaralarını E-Devlet üzerinden sorgulaması onlar için faydalı olur. E-Devlet üzerinden IMEİ sorgulama yazarak sorgulanabilir. Bu gelişme daha önceden olsa iyi olurdu. Piyasaya yasadışı yollarla giren yurtdışı telefonların biraz daha önü kesilirdi. Piyasaya çok fazla yurt dışı ürünü giriyor. Sadece telefon değil farklı gıdalar da giriyor. Bu da telefon için alınmış bir önlem. Sürenin bir yıla düşürülmesi telefonların yurt dışından gelmesi ile alakalı alınmış bir önlem.” BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Eskişehir’de madeni para kuyruğu

Yedek telefon tarihe karışıyor! Haber

Yedek telefon tarihe karışıyor!

Mobil Cihaz Kayıt Sistemi'nde (MCKS) olmasına karşın elektronik haberleşme şebekelerinden kesintisiz bir yıl hizmet almayan cep telefonlarının bağlantıları sona erdirilecek. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından hazırlanan "Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların Kayıt Altına Alınmasına Dair Yönetmelik'te Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, kurumun MCKS'sinde kayıtlı iken son sinyalin üzerinden kesintisiz bir yıl elektronik haberleşme şebekelerinden hizmet almadığı tespit edilen cihazın haberleşme bağlantısı 24 saat içinde kesilecek ve cihazlara ilişkin kimlik bilgileri "siyah liste"ye alınacak. Daha önce bu süre 7 yıldı. 112 araç içi acil çağrı sisteminde (e-Call) kullanılan elektronik kimlik bilgisine haiz cihazlar ise teknik imkanlar dahilinde tespit edilebilmeleri halinde bu kapsamda değerlendirilmeyecek. Kimlik bilgisi siyah listeye alınan cihazın bir abone numarasıyla tekrar kullanılması halinde cihaz kullanıcısının elektronik haberleşme hizmetlerinden faydalanma talebi, ilgili abone numarası bilgisiyle birlikte işletmeci tarafından derhal kuruma bildirilecek. Kuruma yapılan bildirim sonrasında cihazın son kullanıcılarından birine ait abone numarasıyla kullanıldığına ilişkin kurum tarafından yapılan kontrolün olumlu sonuçlanması halinde cihaza ait IMEI numarası tekrar kayıtlı hale getirilerek eşleştirilmiş beyaz listeye alınacak. Başvuru, cihazın son kullanıcısı tarafından e-Devlet kapısı üzerinden yapılabilecek. Yönetmelik, 1 Ocak 2024'te yürürlüğe girecek. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ev kadınlarına emeklilik hakkı geliyor!

Tuvalete telefonla girenler bu hastalığa dikkat! Haber

Tuvalete telefonla girenler bu hastalığa dikkat!

Tuvalette uzun süre durmak ya da cep telefonu ile tuvalete girerek vakit geçirmek insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Uzmanlar, tuvalette uzun süre kalmanın rektum ve anüs içinde basınç oluşmasına neden olarak basur olarak da bilinen hemoroid riskini arttırdığını söyledi. Birçok insan, tuvalette uzun süre oturma alışkanlığı nedeniyle sağlığını riske atıyor. Sağlık uzmanları, uzun süreli tuvalet molalarının sağlığınıza riske atabileceği konusunda önemli uyarılarda bulunuyor. Uzmanlar, özellikle tuvalette uzun süre vakit geçirmenin, önemli sağlık sorunlarına zemin hazırladığı, tuvalette uzun süre kalma sonucunda rektum ve anüs içinde basınç oluşmasına neden olarak basur olarak da bilinen hemoroid riskini arttırdığı belirtiliyor. Hemoroid, anüs içine ve çevresince genişlemiş kan damarları olarak bilinir ve özellikle kan pıhtısı oluşumu ile öne çıkar. Bağırsak hareketleri sırasında aşırı zorlanmanın yanı sıra kronik kabızlık ile yakından ilişkilidir. Tuvalette çok fazla zaman geçirmek ise, bu bölgeye giden ve gelen kan akışında düzensizlik oluşturabiliyor. Genel Cerrahi uzmanlarınca verilen bilgilerde, bağırsak hareketlerinin ortalama 5 dakika sürmesi gerektiği ve 15 dakikadan daha uzun süre bağırsak hareketlerinin oluşmasının beklenmesi durumunda kabız olduğunuzun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Ayrıca hemoroid oluşumu sonucunda sağlıklı kan hücrelerinin eksikliği olarak nitelenen anemi de beraberinde gelebiliyor. Hemoroid, bazı durumlarda kan pıhtılarına neden olabilir. Tromboze hemoroid olarak bilinen bu durum, tehlikeli olmasa da şiddetli bir ağrıya yol açar. Bazı durumlarda ise uzmanlar tarafından delinmesi ve boşaltılması gerekir. Hemoroidi önlemek için yardımcı olabilecek bir diğer yöntem; yüksek lifli bir beslenme sistemi ve yeterli su tüketimidir. Sağlık uzmanları ayrıca, tuvalete gitmeniz gerektiğinde bunun için beklememeniz gerektiği konusunda uyarıyor. Aksi takdirde tuvalette zorlanma ve kabızlık riskiyle de karşılaşabilirsiniz. “Makat yırtığı hastalığı, kronik kabızlık sonrası oluşuyor” Makat yırtığı hastalığının ilk evrelerinde ilaçla tedavisinin mümkün olduğu fakat hastalık yerleştikten sonra ameliyatsız tedavinin mümkün olmadığını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Ayvaz, “Makat yırtığı, bizim terimimizle anal fistül hastalığı toplumda çok sık görülen bir hastalıktır. Bunun başlıca sebebi kronik kabızlıktır. Kronik kabızlığın olması dışkının makat kanalından geçerken makat kanalını yırtmasına bağlı olur. Bu sebepten ötürü makatlardaki kaslarda kas spazmı meydana gelir. Spazma bağlı olarak yırtık giderek artar. Erken dönemlerde ilaçla tedavi mümkün olsa da hastalık yerleştikten sonra ameliyatsız çözüm pek mümkün değil. Ameliyatı son derece yüz güldürücü, son derece basit, ağrısız ve sıkıntısızdır” dedi. “Tuvalette uzun süre oturmak, dışkının sertleşerek çıkmasına sebep olduğu makatın yırtılmasına sebebiyet veriyor” Tuvalette uzun süre oturmanın dışkının sertleşerek çıkmasına sebep olduğu için makatında yırtılmasına neden olduğunu söyleyen Op. Dr. İbrahim Ayvaz, “Tuvalette uzun süre oturmak dışkının sertleşerek çıkmasına sebep olduğu için hem anal fistülün yani makat yırtığının sebebi hem de yırtık sebebiyle dışkısını yapamayan hastalarda olduğu gibi sonucudur. Tuvalette uzun süre oturmak ya da haddinden fazla kalmak dışkının çıkması esnasında makat kanalında yırtıklara sebep olarak bu hastalığın görülmesini sağlar. Anal Fistül’ün dışında tuvalette uzun süre oturmak ve uzun süre ıkınmayla birlikte basur yani hemoroid hastalığı da görülmeye başlar. Bu sebepten dolayı bizler hastalarımıza tuvalette uzun süre kalmalarını ya da oturmalarını önermiyoruz. Eğer tuvalette uzun süre oturuyorsanız, dışkınızı yaptıktan sonra zonklayan şeklinde bir ağrı oluyorsa ve kırmızı renkli bir kanama varsa mutlaka bir hekime başvurmalarını öneriyoruz. Makattaki kanamalar çoğu zaman makat yırtığına bağlı olsa da bazen de makat kanserine, rektum kanseri dediğimiz bağırsağın son kısım kanserlerinde de görülebiliyor. Bu sebeple tedavi şansını yitirmeden benzer şikayetleriniz olduğunda mutlaka bir hekime başvurun” diye konuştu. “Makat yırtığı tedavisi olmazsanız ömür boyu kabız olarak kalabilirsiniz” Makat yırtığı hastalığının ilerleyen evrelerinde tedavisi yapılmadığında ömür boyu kabız olarak kalınabileceğini ifade eden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Ayvaz, “Anal Fistül hastalığı, kansere dönen bir hastalık değildir, yani hayatınıza kast etmez. Ancak yaşadığınız hayat ve tuvalete girdiğinizde sizler için ciddi problemler oluşturur. Her tuvalet sonrasında saatlerce süren zonklar tarzında ağrılar oluşur. Bir süre sonra kabızlığınız o kadar yerleşir ki tedavi sonrasında da bundan kurtulamazsınız, ömür boyu kabızlıkla kalabilirsiniz. Anal Fistül hastalığının tedavisinde birkaç tane yöntem kullanılıyor. Hastalığın erken dönemlerinde davranış değişikliğini öneriyoruz. Bol su içmenizi, günde 3-4 defa dayanabileceğiniz kadar sıcak suyun içerisine oturmanızı ve tuvalette kısa süre kalmanızı istiyoruz. Eğer bütün bunlara rağmen şikayetlerde bir azalma yoksa o zaman tedavide cerrahi yöntem kullanıyoruz. Cerrahi tedavide makatın içerisindeki kasılmadan sorumlu olan iç büzücü kas ismini verdiğimiz bir kasımız var. Bu kasın gevşetme işlemi yapılıyor. Kasım gevşetme işlemi yapıldıktan sonra dışkınızı yaparken nerede ise hiç ağırınızın kalmadığını fark ediyorsunuz. Canınız yanmadığı için şuur altınız sizi dışkı yapmaya geciktirmiyor ve daha sonra kronik kabızlığınızda kendi kendine çözülüyor. Bu sebeple tedaviden sonra tuvalette geçirdiğiniz zamanda bir hayli azalıyor” şeklinde konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Besinlerin değerini düşüren 10 hata

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.