[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#trt

trt haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, trt haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: TRT dijital medya konusunda öncü bir kuruluş Haber

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: TRT dijital medya konusunda öncü bir kuruluş

ATO Congresium'da düzenlenen TRT 60. Yıl Gala Programı'nda, Fahrettin Altun, Türkiye'nin modernleşme tarihinin medya tarihiyle iç içe geçtiğini belirtti ve kitle iletişim araçlarının gelişimiyle devletin, toplumun ve siyasetin serencamında önemli değişimlerin yaşandığını ifade etti. Tanzimat'tan bugüne iletişim tarihi içerisinde 4 önemli dönemden bahsedilebileceğini belirten Altun, "Gazete yayıncılığı, radyo yayıncılığı, televizyon yayıncılığı ve dijital yayıncılık. Bu tarihi seyir içinde Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu asli bir rol oynamıştır. TRT 60 yıl önce, 1 Mayıs 1964'te kurulmuş ve 1990'lı yılların başına kadar televizyon ve radyo yayıncılığı yükünü tek başına sırtlamıştır. TRT, alternatifi olmayan bir okul işlevi görmüştür." ifadelerini kullandı. Özel radyo ve televizyonların kurulduğu ilk yıllarda, ihtiyaç duyduğu insan kaynağını TRT'den karşıladığını anımsatan Altun, yayıncılık faaliyetlerine ek olarak eğitim ve araştırma alanında da TRT'nin önemli katkıları olduğunu ifade etti. TRT'nin yarım asrı aşan yayınlarıyla Türkiye'nin son 60 yıllık siyasal, toplumsal ve kültürel serencamını da gözler önüne serdiğini belirten Altun, şöyle devam etti: "Bu kapsamda, TRT Türkiye'nin sevinçlerine olduğu kadar, darbelere, sıkıyönetim dönemlerine, ulusal ve uluslararası krizlere de şahitlik etmiştir. Şahitlik etmekle kalmamış, çalkantılı süreçlerden en çok etkilenen kurumların başında gelmiştir. TRT, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde büyük bir atılım içerisine giren ülkemizin yeni konumuna uygun olarak milletimizin, gönül coğrafyamızın ve insanlığın yararına önemli adımlar atmıştır. TRT, büyük ve güçlü Türkiye'nin bir kurumu olarak habercilik, belgeselcilik, dizi ve film sektörlerinde güçlü içerikler ve markalar üretmiştir. TRT bunu yaparken, sadece ulusal alanda ve konvansiyonel medyanın sınırları içinde kalmamış, aynı zamanda yetkin bir uluslararasılaşma ve dijitalleşme sürecini de hayata geçirmiştir. 'Uluslararasılaşma ve dijitalleşme.' Bana göre bu iki kavram TRT'nin son dönemine damgasını vuran iki önemli kavramdır. Bugün TRT, TRT World başta olmak üzere, geçen hafta açılışını yaptığımız TRT İspanyolca Dijital Haber Platformu, TRT Arapça, TRT Rusça, TRT Afrika, TRT Balkan, TRT Fransızca’nın da aralarında olduğu 41 dil ve lehçede yaptığı yayınlarla küresel bir içerik üreticisidir. Küresel bir medya markasıdır. Şunu çok açık ve net bir biçimde dile getirmeliyiz. Modern dönemde, küresel adaletsizliği besleyen unsurlar içinde medya emperyalizmi en temel sorun alanlarından birini teşkil etmektedir." "TRT, sıhhatli bir iletişim akışına katkı sunmaktır" Dünya kamuoyunun algısını yönetmede belki de en sinsi gücün, medyanın söylem ve anlatı oluşturma gücü olduğunu ifade eden Altun, "Batı dünyası bugün bu güçten kendi emperyal amaçlarını kamufle etmek için faydalanmaktadır. Söz gelimi, 19. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan haber ajansları, basınla birlikte sömürgeciliğin keşif kolunu oluşturmuşlardır." dedi. İletişim ve medya alanında Batı tahakkümünün tartışma konusu olmasının ancak 1970'lerle birlikte mümkün olduğunu söyleyen Altun, "Bu yıllarda çok sesli ve çok kültürlü enformasyon akışı talepleri yükselmeye başlamıştır. Türkiye, o dönemde bu taleplere cevap vermeye çalışmış, ne var ki bu gücü ancak 2010'lardan sonra kendisinde bulabilmiş ve TRT World başta olmak üzere uluslararası medya markalarını bünyesinden çıkarmıştır. Buradaki en temel amaç, uluslararası barış, adalet ve hakkaniyet ortamının oluşumuna katkı sunacak sıhhatli bir iletişim akışına katkı sunmaktır." ifadelerini kullandı. TRT'nin, Batılı medya organlarının üzerini örttüğü veya görmezden geldiği hemen her konuda uluslararası topluma doğru bilgileri, yerinde ve zamanında ulaştırdığını söyleyen Altun, şöyle konuştu: "Bugün Amerikan üniversitelerinde yaşanan İsrail protestoları Batılı medya tekelleri tarafından görmezden gelinmekte, üstü örtülmeye çalışılmaktadır. TRT bu olayları en başından itibaren yerinde izlemekte ve böylelikle uluslararası alanda bir hakikat mücadelesi vermektedir. TRT gibi kurumlarımız, üniversite öğrencilerinin, akademisyenlerin İsrail'in soykırımına karşı ayaklanmasını bütün dünyaya anlatmaya çalışmaktadır. Bu çok değerli bir çabadır, hakikat namına, adalet namına çok değerli bir çabadır. Öyle inanıyorum ki TRT bu çabaya devam edecektir. Şartlar ne olursa olsun, biz bunu çok açık şekilde söylüyoruz ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu net bir şekilde öğreniyoruz, biz hakikat nöbetimizi sadece ulusal alanda değil, küresel düzlemde de tüm kurum ve kuruluşlarımızla sürdürmekte kararlıyız. Günümüzdeki iletişim ekosisteminin bir ayağı uluslararasılaşma ise diğer bir ayağı da dijitalleşmedir. Dijitalleşme öncesi medya ekosisteminde tek yönlü iletişim hakimdi. Gazeteler, televizyonlar, dergiler yayınlarıyla özne durumundaydı, hedef kitlenin ise bunları okumak veya izlemek dışında bir seçeneği yoktu. Günün sonunda dijitalleşme olgusunun hayatımıza girmesiyle birlikte medya kuruluşları, kitleyi pasif bir tüketici değil, aynı zamanda bir özne olarak kabul etmek zorunda kaldı. Bununla birlikte dijitalleşme yeni meydan okumaları beraberinde getirdi. Dijitalleşmeyle birlikte dezenformasyon, yalan ve kurgusal içeriklerin hızla yaygınlaşabildiği bir medya eko-sistemi inşa edildi." "Dijital medya konusunda öncü bir kuruluş oldu" Bu yönüyle dijitalleşmenin medya sektöründe hem yeni imkanları beraberinde getirdiğini hem de ciddi risklerin gün yüzüne çıkmasına yol açtığını ifade eden Altun, "TRT bu süreçte, dijitalleşmenin hem imkanlarından yararlanmayı hem de risklerini yönetmeyi tercih etti. TRT gerek habercilik alanında gerekse de dizi ve film yayıncılığı alanında birçok yeni dijital marka üretti. Bu itibarla, TRT, TABİİ başta olmak üzere dijital platformları, çok yönlü ve çeşitli iletişim kanallarıyla dijital medya konusunda öncü bir kuruluş oldu." dedi. TRT'nin, Türkiye İletişim Modeli'nin en önemli taşıyıcı unsurlarından biri olduğunu söyleyen Altun, "Bu vasfıyla TRT, öyle inanıyorum ki hak ve adalet eksenli iletişim ve medya kültürümüzü en doğru şekilde Türkiye Yüzyılı'nda taşımayı sürdürecektir. Son yıllarda hayata geçirdiği çalışmalarla ve yaptığı atılımlarla TRT, bu kapasiteye, bu birikim ve tecrübeye ziyadesiyle sahiptir. İnanıyorum ki TRT, iletişim ve medya sektörünün mevcut ve muhtemel eğilimlerini belirlemeye devam edecektir." değerlendirmesini yaptı. Televizyon dizisi ve sinema yapımlarının daha da nitelikli hale getirilmesi, bunların kültürel diplomasinin ve Türkiye'nin yumuşak gücünün etkili birer enstrümanı kılınması gerektiğini vurgulayan Altun, "Haktan, hakikatten, adaletten ve kaliteden taviz vermeden alanında öncü ve yenilikçi çalışmalar ortaya koymalıyız. Küresel medya dilini, imtiyazlı elitlerin dayattığı ezber tanımlardan, kavramlardan ve hakikat nazarında karşılığı olmayan söylemlerden arındırmalıyız. Hakikat kriziyle ve bunun en önemli ayaklarından birisi olan dezenformasyonla mücadele etmeyi sürdürmeliyiz. Bu mücadelede, hızlı ve etkin çözümler sunacak araçlar geliştirmeliyiz." diye konuştu. Altun, kamuoyunu tüketim toplumu, yayıncılığı ise tüketim metası olarak kayıtlayan çarpık anlayışa karşı, medyanın içeriklerini toplumun kültürel ve entelektüel derinliğini artıracak şekilde üretmeye devam edilmesi gerektiğini vurguladı. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü de kutlayan Altun, şunları kaydetti: "Sayın Cumhurbaşkanımızın da mesajlarında belirttiği gibi, 'helal rızık peşinde koşan tüm işçi ve emekçi kardeşlerimizin' bayramını tebrik ediyorum. Nisan ayında Beşiktaş'ta bir gece kulübünün inşaatı esnasında çıkan yangında can veren 29 işçi kardeşimizi de bu vesileyle rahmetle anmak istiyorum. 1 Mayıs İşçi Bayramını vesile kılarak taşkınlık oluşturmak isteyen, provokasyon peşindeki kimi marjinal çevrelerin bu işçi kardeşlerimizi hatırlamamasına elbette şaşırmadık ve şaşırmıyoruz. İdeolojik saplantılar, siyasi aidiyetler hakikatle olan ilişkimizi perdelememeli. Sahici olmalı, hakikat için mücadele etmeliyiz. Bu mücadelenin asli aktörlerinden biri de sizlersiniz, TRT çalışanlarıdır." Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, gala öncesi TRT 60. Yıl Özel Sergisinin açılışını yaparak, serginin hayırlı olmasını diledi.

Çanakkale Zaferi'nin coşkusu TRT'de yaşanacak Haber

Çanakkale Zaferi'nin coşkusu TRT'de yaşanacak

TRT tarafından yapılan açıklamaya göre, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi özel yayını, TRT Haber ekranlarında olacak. Ayrıca, TRT World ve TRT Arabi'de de güne özel haber ve canlı bağlantılarla Çanakkale Zaferi dünyaya aktarılacak. "Teşkilat" dizisi, zaferin 109. yıl dönümüne özel Çanakkale ve Ankara'da gerçekleştirilen çekimleriyle TRT 1 ekranlarında izlenebilecek. Kültür sanat kanalı TRT 2'de ise gün boyu Çanakkale Zaferi'ne özel içerikler yer alacak. "Koleksiyoner" programında, Seyit Ahmet Sılay'ın Çanakkale Savaşı'ndan kalma silahlar, kurşunlar, top mermileri, çeşitli belgeler, hatıratlar, asker mektupları ve fotoğraflar içeren koleksiyonu detaylı bir şekilde incelenecek. "Tarihin Ruhu" programında, 1915 ve 1916'da Çanakkale cephesinde çekilmiş haber filmlerinin görüntüleri ele alınacak. Türk ordusunun Seddülbahir cephesindeki ilk 32 saatlik mücadelesini anlatan "Seddülbahir 32 Saat" belgeseli ise 18 Mart'ta TRT 2'de izleyiciyle buluşacak. Çanakkale Savaşı'nda aynı cephede savaşan iki kardeşin öyküsünü konu alan "Çanakkale Yolun Sonu" belgeseli ile Dr. Coşkun Yılmaz ve konuklarının Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde zafere giden yolu, detayları ve zaferin bugüne yansımalarını ele aldıkları "Çanakkale" programı da TRT 2 ekranlarında yer alacak. TRT Belgesel, TRT Türk ve TRT Kürdi ekranlarında kahramanlık hikayelerine yer verilecek. "Bir Hilal Uğruna Çanakkale" belgesel serisi, mektebini yarıda bırakmış talebelerden, Mehmetçiğe şifa olmaya gelen sağlıkçılara, tabur imamlarından tabiplere ve topçulara kadar yüz binlerce isimsiz kahramanın şanlı mücadelesini altı bölüm halinde ekrana taşıyacak. "Yaşamın Kıyısında Nabız" belgeselinde, Hakan Doğu'nun 2019 Gelibolu Triatlonu'ndaki ilginç anları izleyiciyle buluşacak. Türkiye'nin Dev Yapıları belgeselinde "1915 Çanakkale Köprüsü"nün hikayesi TRT Belgesel'de ekranlara gelecek. Şahika Ercümen'in Dumlupınar Denizaltısı Şehitleri anısına yapmayı hedeflediği zorlu dalışın hikayesi ise "Nefes" adıyla TRT Belgesel'de yer alacak. TRT Türk'te yayınlanacak "Keşif 19: Çanakkale" filmi, kendilerini Çanakkale Savaşı'nda bulan bir grup gencin bugüne dönüş hikayesine odaklanacak. TRT Kürdi ekranlarında "Çanakkale Ruhu" ve "Çanakkale Kara Savaşları" belgeselleri izleyicilerle buluşacak. Çizgi film Pırıl'ın Çanakkale Zaferi özel bölümü, 18 Mart'ta ekrana gelecek. Ayrıca, TRT Diyanet Çocuk kanalı, özel bölümü "Çanakkale Geçilmez!" ile miniklere ulaşacak. TRT Müzik'te, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yılına özel olarak Esat Kabaklı ile "Sazın Dilinden" adlı programda kahramanlık türküleri izleyiciyle buluşacak. Çanakkale Zaferi'nin yıl dönümünde, besteci Yücel Arzen yönetiminde TRT İstanbul Radyosu Çok Sesli Gençlik Korosu ve Gençlik Senfoni Orkestrası'nın performansını içeren konser programı "İstiklal Türküleri" ile Esra İçöz ve İhsan Güvenç'in müzik tarihimizde iz bırakmış eserleri icra ettiği "Senin Şarkın" da TRT Müzik'te yer alacak. TRT Radyoları'nda ise gün boyunca özel konserler, programlar ve söyleşiler dinleyicilerle buluşacak.

Lig maçları 3 sezon boyunca TRT'de yayınlanacak Haber

Lig maçları 3 sezon boyunca TRT'de yayınlanacak

TRT'den yapılan açıklamada, Türk takımlarının maçlarının şifresiz olarak TRT 1 ve TRT Spor'da izleyicilerle buluşacağı belirtildi. Daha fazla sayıda maçın ise TRT’nin yeni dijital platformu "tabii" üzerinden izlenebileceği bildirildi. TRT'nin tarihinde ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi maçlarının tek yayıcısı olma hakkını elde ettiğinin hatırlatıldığı açıklamada, şu ifadeler yer aldı: "TRT, deneyimli ekipleriyle, teknolojinin son imkanlarını kullanarak futbolseverlere unutulmaz bir yayın deneyimi sunacak. Usta yorumcuların katılımıyla gerçekleşecek maç öncesi ve maç sonrası yayınlar, TRT'nin farkını bir kez daha ortaya koyacak, izleyicilere maçlar hakkında detaylı analizler ve keyifli sohbetler sunacak. TRT'nin futbolseverlere sunduğu zengin içeriklerle dolu yayınlar, Türk futbolseverlerin heyecanını daha da artıracak." Mehmet Zahid Sobacı: TRT tarihindeki bu ilki yaşamaktan ve yaşatmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz TRT Genel Müdürü Mehmet Zahid Sobacı da bu gelişmeden dolayı çok mutlu olduklarını belirterek, "TRT, UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Avrupa Konferans Ligi maçlarının 3 sezon boyunca tek yayıncısı oldu. TRT tarihindeki bu ilki yaşamaktan ve yaşatmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Türkiye’nin kamu yayıncısı olarak, futbol heyecanını ülkemizin her köşesine yayacak olmak, bizler için bir gurur vesilesi. Futbol ile birlikte sporun her branşında turnuvaları izleyicilerimizle buluşturmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Hayırlı uğurlu olsun." ifadelerini kullandı. Açıklama, şu ifadelerle sürdü: "Futbol tutkunları artık istedikleri zaman ve istedikleri yerde UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi maçlarını takip etme imkanına sahip. Bu birbirinden heyecan verici mücadeleler sadece televizyon ekranlarıyla sınırlı kalmayacak, TRT 1 ve TRT Spor'un yanı sıra, daha fazla sayıda maç sadece "tabii" üzerinden mobil cihazlardan, bilgisayarlardan ve akıllı televizyonlardan da izlenebilecek. "tabii" uygulamasına, Android ve iOS platformlarındaki cihazlar ile www.tabii.com websitesi ve uyumlu akıllı televizyonlar üzerinden erişilebiliyor. Futbolseverler, platforma özel olarak üretilen tabii orijinal dizilerinin yanı sıra tüm TRT kanallarının canlı yayınlarını istedikleri zaman, istedikleri yerde takip edebiliyor. Artık daha fazla sayıda maç heyecanı, tabii ile her zaman ve her yerden erişilebilir bir şekilde futbolseverlerle buluşacak."

TRT ortak yapımı Haber

TRT ortak yapımı "Kare Takımı: Gizemli Ada" filminin galası yapıldı

Minik seyircilerin yoğun ilgi gösterdiği film, 29 Eylül'den itibaren ülke geneli tüm sinemalarda izleyicilerin beğenisine sunulacak. Galaya katılan TRT Çocuk Kanal Koordinatörü Bora Durmuşoğlu, "Bizi ekranda yalnız bırakmayan çocuklar ve ebeveynleri sinemada da yalnız bırakmadılar. Yine çocuklar ebeveynleriyle beraber eğlenceli bir şekilde salonlardan ayrılacaklar. TRT Çocuk ekibi olarak filmleri defalarca izliyoruz. Çünkü bir süzgeçten geçirmemiz gerekiyor ki güvenle herkese tavsiye edebilelim diye." dedi. Filmin yapımcı ve yönetmeni Orhan Bal ise çekimlerde oldukça eğlendiklerini, izleyenlerin de eğleneceğine işaret ederek, TRT'yle ortak bir proje üzerinde çalışmış olmaktan dolayı mutlu olduğunu belirtti. Bu yıl vizyona giren yedinci TRT ortak yapımı "Kare Takımı: Gizemli Ada", TRT Çocuk'un uzman psikologları, çocuk gelişim uzmanları ve içerik editörlerinin katkılarıyla hazırlandı. Yönetmen koltuğunda Orhan Bal'ın oturduğu filmin senaryosunu Ali Salman kaleme aldı. 2D animasyon tekniğiyle hazırlanan yapımın eğlenceli müziklerini ise Burak Çambel imza attı. Filmin konusu özetle şöyle: "Sürprizlerle dolu bir adada 'Renkli Notalar Müzik Yarışması'na katılan, birbirlerinden ve yaptıkları müzikten hoşlanmayan Çayırlar ve Misketler ailelerinin en küçük üyeleri adadan kaybolur. Acilen adaya gelen Kare Takımı, bir yandan çocukları bulmaya çalışırken bir yandan da bu gizemli adadaki garipliklerle mücadele etmek zorunda kalır. Kare Takımı, çocukların izlerini sürerken, yolları adanın derinliklerinde bulunan oldukça tuhaf ve bir o kadar da etkileyici bir dünyaya çıkar. Buldukları ilginç yöntemlerle mağaradan kurtulmayı başaran Kare Takımı'nı başka sürprizler de beklemektedir." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Bozkırın tezenesi Neşet Ertaş türküleriyle anıldı

Gönül Dağı Dizisi Hangi Oyuncusundan Veda Haberi Geldi? Yeni Sezonda Neler Olacak? Haber

Gönül Dağı Dizisi Hangi Oyuncusundan Veda Haberi Geldi? Yeni Sezonda Neler Olacak?

Gönül Dağı’ dizisinin 4. sezon dahil olmayacağını ifade eden oyuncu, yeni projeleri değerlendirerek, ekranlara tekrar döneceğini açıkladı. Peki Gönül Dağı dizisine veda eden oyuncu kim? Gönül Dağı dizisinin yeni bölümünde izleyicileri neler bekliyor? Detaylar haberimizin devamında sizlerle birlikte... Gönül Dağı dizisine veda eden oyuncu kim? Başrollerinde Berk Atan, Hazal Çağlar, Cihat Süvarioğlu, Semih Ertürk, Nazlı Pınar Kaya gibi isimlerin yer aldığı TRT ekranlarında yayınlanan ‘Gönül Dağı’ dizisi 4’üncü sezona hazırlık aşaması devam ederken, dizinin en başından beri rol alan Ecem Özkaya’nın senaryo gereği diziye veda edeceği bilgisi verildi. Gönül Dağı’ dizisinin 4. Sezon dahil olmayacağını Ecem Özkaya, yeni projeleri değerlendirerek yeniden ekranlara tekrar döneceğini açıkladı. Eskişehir‘de çekilen ve 103 bölümünde sezon finali veren Gönül Dağı dizisinde Zahide rolüne can veren Ecem Özkaya, senaryo gereği diziden ayrılacağını ifade ederek, yeni proje tekliflerini değerlendireceğini ifade etti. Gönül Dağı dizisinde yeni sezon da neler olacak? Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde çekilen Gönül Dağı dizisinin, başrollerinde Berk Atan, Hazal Çağlar, Cihat Süvarioğlu, Semih Ertürk, Nazlı Pınar Kaya gibi  oyuncuların yer aldığı dizisi her hafta Cumartesi günü TRT 1 yayınlanarak sevenleri ile buluşuyor. Aile, dram ve romantik türde olan dizinin 24 Haziran 2023 günü sezon finalinde Taner, Selma'nın aşkının farkına varır. O esnada Dişçi Musa ve Azize, aile arasında bir nikah töreni hazırlıkları yaparken, beklenmedik olaylarla karşı karşıya kalır. Sedef ve İsmet'in sınav sonuçları açıklanacağı gün beklenmedik bir sonuç ortaya çıkması herkesi şaşırtırken, Zahide ve Sefer, bir karar vermek zorunda kalırlar, Zahide ve Sefer aldıkları kararı aileleri nasıl anlayacağını düşünürken, Arslan Ailesi'ni bekleyen önemli bir karar yaşanır. Son bölümde yaşanan olaylar, Gönül Dağı izleyicileri heyecanlandırarak bir hayli meraklandırdı. Tam olarak bu neden dolayı tüm gözler gelecek sezonda yaşanacak olaylara çevrildi. Son yapılan açıklamalardan elde edilen bilgilere göre, her cumartesi akşamı ekrana gelen Gönül Dağı dizisi yeni sezona senaryo gereği 8 yıllık zaman atlaması ile açılacağı bilgisi verildi. Yeni sezonun ilk bölümü heyecanla beklenirken, dizinin ne zaman yayınlanacağı ile ilgili bilgi verilmedi.

Pelin Çift kimdir? Kaç yaşında? Pelin Çift, hangi kanallarda çalıştı? Haber

Pelin Çift kimdir? Kaç yaşında? Pelin Çift, hangi kanallarda çalıştı?

Türk sunucu ve haberci olan Pelin Çift, 1978 yılında İzmir'de doğdu. Fransız bir liseden mezun olan ünlü sunucu, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi'nde iktisat alanında tamamladıktan sonra yüksek lisans yaparak Galatasaray Üniversitesi'nde Radyo-Televizyon Gazeteciliği Bölümü'nden mezun oldu. KARİYER HAYATI Verdiği bir röportajda okul parasını çıkartmak için iş başvurularında bulunduğunu açıklayan ve bu doğrultuda hava durumu sunumuyla NTV ekranlarında iş hayatına başlayan Pelin Çift, bir süre sonra yine burada haber sunmaya başladı. KARİYER HAYATI Daha sonra buradaki kariyerini 5 yılın ardından sonlandıran haberci Çift,  2004-2009 yılları arasında CNN Türk kanalında yerini aldı. Çift, burada da kariyerini 5 yılın sonunda sonlandırarak 2009 yılında Habertürk TV ve daha sonra 2013'te Show TV'ye geçti. Show TV ekranlarında yayımlanan Bir Milyon Kimin? adlı programın sunuculuğunu yaptıktan sonra kendi programını sunmak üzere TRT 1'de ekranlar karşısına çıktı. 2015 yılı itibarıyla TRT 1'de Pelin Çift ile Gündem Ötesi programını sunmaktadır PELİN ÇİFT EVLİ Mİ? EŞİ KİMDİR? Bir röportajında eşinin, hayatını çok kolaylaştırdıgı dile getiren ünlü sunucu ve haberci olan Pelin Çift, 2009 yılında CNN Türk'ten HaberTürk TV'ye geçiş döneminde Okan Akbaş ile dünya evine girdi. 2012 yılında ise Ömer adılı bebeğini kucağına aldı. HABER MERKEZİ

Kayaalp: Oynayabileceğim en iyi tarihi işte oynadım Haber

Kayaalp: Oynayabileceğim en iyi tarihi işte oynadım

FATMA GÜL DEMİR Alparslan Büyük Selçuklu’da Batius karakterini canlandıran Kerem Poyraz Kayaalp kimdir? Trt1’de yayınlanan Alparslan Büyük Selçuklu dizisinde Batius karakterinde rol alan Kerem Poyraz Kayaalp soruları ile internette sıklıkla merak edilmektedir. Kerem Poyraz Kayaalp, ilksesgazetesi.com’a özel konuştu. 1.     Öncelikle sizi tanıyalım? Kimdir Kerem Poyraz Kayaalp? Nerelidir? Hayatta neler yapmaktan hoşlanır? Merhaba, ben Kerem Poyraz Kayaalp. İzmirliyim. 1982 İzmir doğumluyum. İlk olarak Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni kazandım. Ziraat Mühendisliği’ni dördüncü sınıfta bırakıp İstanbul'da konservatuvar sınavlarına girdim. Sonra Müjdat Gezen Konservatuvarı’nı kazandım 2003 yılında. İstanbul’da hayatımı devam ettirmeye başladım. 2004 yılından beri de profesyonel olarak tiyatro yapıyorum. Dizilerde ve sinema filmlerinde oynuyorum. Ben eğer konservatuvarı kazanamasaydım spor akademisinde şansımı deneyecektim büyük ihtimalle. Spor benim hayatımın vazgeçilmez bir parçası. 38 yaşından sonra tenis oynamaya başladım. Ama onun öncesinde üniversite takımında basketbol, voleybol oynadım. Ortaokul ve lise takımında futbol oynadım. Sporla oldukça haşır neşir bir insanım. Onun dışında da playstation benim en önemli zevklerimden bir tanesidir galiba. Hayatımda en çok yer kaplayan hobiler: Spor ve Playstation. Bir de gezmeyi çok seviyorum ben. Özellikle eşimle çok fazla geziyoruz. Gezmek bizim için vazgeçilmez bir şey. Aslında sadece gezebilmek için çalışıyoruz gibi bir şey diye söyleyebilirim. Eşimle dünyayı gezmeyi çok seviyoruz. 2.     Neden oyunculuk? Özel bir hikâyesi var mı? Benim Dokuz Eylül Üniversitesi Sinema Televizyonu'nda okuyan arkadaşlarım vardı ben Ziraat Fakültesi'nde okurken. Ben onlarla çok vakit geçiriyordum. Yavaş yavaş onların kısa filmlerinde, okul için çektikleri ödev filmlerinde oynamaya başladım. Hatta bir tanesinin bitirme filminde oynamıştım bir arkadaşımın. Kendisinin hocası beni sormuş arkadaşıma. “Bu çocuk oyuncu mu?” diye. Arkadaşım da “oyuncu değil” demiş. “O zaman denesin şansını bence” gibi bir yorum yapmış. Ama zaten o zamana kadar oyunculuk aklımda vardı ama bunlar da beni tabii cesaretlendiren şeyler oldu ama bu önemli bir hikayedir benim hayatımda. Yani oyunculuktan başka bir meslek yapabileceğimi gerçekten zannetmiyorum. Çünkü sahnede kendimi iyi hissediyorum. Tiyatro, tabii ki oyunculuktan kastımız tiyatrodan bahsediyoruz. Sinema ve diziler de işin içinde. Ama asıl ben tiyatro oyuncusuyum. Oyunculuktan başka bir işi yapamazdım sanırım. O yüzden doğru mesleği seçtiğime inanıyorum. 3.     Birçok farklı projede yer aldınız ve birçok farklı karakteri canlandırdınız. Son olarak canlandırdığınız tarihi karakterden bahseder misiniz? Alparslan Büyük Selçuklu’da yer almak sizin için nasıl bir duygu? En son Alparslan Büyük Selçuklu'da Batius (Bizans Yüzbaşısı) karakterini canlandırdım ben. Ben ilk defa bir tarihi dizide oynadım. Bir dönem işinde oynadım ve herhalde oynayabileceğim en iyi tarihi işte oynadım şu an Türkiye'de çekilen. Gerek kast gerek çekim kalitesi anlamında gerçekten çok başarılı bir işti. Ben hiç bu kadar keyif alacağımı tahmin etmiyordum. Çok zor dönem işinde oynamak. Çünkü atlarla, kılıçlarla, ağır ağır kıyafetlerle oynamak zorundasınız ama orada yarattıkları dünyaya inanıyorsunuz bu saatten sonra ve yaptığınız işten çok büyük keyif alıyorsunuz. O yüzden çok mutluydum. Yani orada oynarken ama başka bir işte oynamak için de Alparslan Büyük Selçuklu'dan affımı rica ettim. Onlar da sağ olsunlar beni kırmadılar Alparslan'la yollarımızı ayırdık. 4.     Bundan sonra yer alacağınız planlı yeni bir proje var mı? Şu anda mevcut bir proje var. İsmini söyleyemeyeceğim bir projeyi biz hali hazırda çekmeye başladık. Yaklaşık iki haftadır çekiyoruz o da eylül, ekim gibi dijital bir platformda olacak. Bambaşka bir iş. Sadece komedi olduğunu söyleyebilirim. Ama Alparslan Büyük Selçuklu'da izledikleri Batius’la, bambaşka bir şey izleyecekler umarım herkes beğenir. Umarım çok da güzel bir şey olur.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.