Büyükşehir emekçileri iş bıraktı
TENZİLE AŞÇI
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İzmir 1 Nolu Şubesi arasında yürütülen toplu İş Sözleşmesi(TİS) süreci tıkandı. Otobüs, itfaiye, mezarlıklar ve İZSU'da görev alan yaklaşık olarak 7 bin personeli ilgilendiren TİS sürecinde görüşmeler bugün yapılan 5. görüşmede de masa uzlaşma sağlanamadı.
Geçtiğimiz günlerde üst üste gerçekleştirilen TİS görüşmelerinde sonuç alamayan sendika ve Büyükşehir yetkilileri süreçte çıkmaza girerken, sendika ise geçtiğimiz günlerden itibaren süreli iş bırakma eylemlerini başlatacağını duyurmuştu. Öte yandan; bugün gerçekleştirilen görüşmede de talepleri karşılanmayan belediye emekçileri 1 saatlik iş bırakma eylemi yaptı.
Çalışanlar, 17.30’da bitmesi gereken mesailerini 16.30’da bitirerek Kültürpark 1 Nolu Hol önünde eylem yaptılar.
Eylemde açıklamayı işçiler adına Tüm Bel-Sen İzmir 1 Nolu Şube TİS Sekteri Turgut Angün yaparken, talepleri karşılanana kadar eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.
6 BİN 500 LİRAYI REDDEDİYORUZ
İşçilerin sefalete mahkum edildiğini belirten Angün, “Büyükşehir ile TÜM BEL-SEN arasında devam eden TİS görüşmelerin 5.’sini gerçekleştirdik. Daha önce yaptığımız görüşmelerde uzlaşmadığımız koku primi, tahsildar ve veznedarlar için kasa tazminatı, şoför kadrosunda çalışanları için risk primi ve itfaiye, zabıta ile sağlık hizmetleri gören birimlerde çalışan emeklilere tecrit primi gibi taleplerimiz, reddedilmiştir. Sosyal denge tazminatı için 8 bin 500 lira olan talebimize karşı 6 bin 500 lira, her biri 3 bin lira olan6 ikramiye talebimize 2 bin 200 lira ve yılda 2 kereye mahsus 2 kilo kıyma önerilmiştir. Çarşıda pazarda 1 kilo soğanın 30 lirayı aştığı 1 kilo etin 300 liraları bulduğu, doğalgaz, ulaşımın ve kira artışlarının bulunduğu ortamda, yoksulluk sınırının 30 bin lirayı bulduğu ortamda bize dayatılan 6 bin 500 lirayı reddediyoruz. Belediye yönetiminin sadaka maiyetindeki bu önerilerini reddettiğimizi, taleplerimiz kabul edilene kadar direneceğimizi belirtmek isteriz” dedi.
İNANDIRICILIĞINIZ KALMAZ
CHP’li başka belediyelerden örnek veren Angün, ‘inandırıcılık’ vurgusu yaparak, “Bizlere ‘Büyükşehir belediyeleri içinde en yüksek sosyal denge tazminatını biz ödüyoruz’ diten belediye yönetimine uzaklarda aramayın diyoruz. Size aynı şehirde aynı partinin yönettiği 16 bin 500 lira alan Buca Belediyesi’nden, 9 bin 500 lira alan Konak Belediyesi’nden, 12 bin lira alan Bayraklı Belediyesi’nden örnekler veriyoruz. Uzaklara değil, yakınlara bakmayı öneriyoruz. Başınızı sokacağınız bir evin kirasının 8-10 bin lira arasında olduğu, 1 simitin 6 lira olduğu ve fiyatların her gün zamlandığı bu ortamda, 4 kişilik bir ailenin hanesine girmesi gereken gelir, yoksulluk sınırı ücreti olan 30 bini, açlık sınırı 9 bin 991 lirayı aşmıştır. Belediye emekçileri, yoksulluk sınırının altında, açlık sınırın bir tık üstünde maaş almaktadır. İktidara aday olan partiye mensup olan belediyelerin değerli yöneticilerine sesleniyoruz. İktidarda olduğunuz belediyelerde emekçileri açlık ve yoksulluk sınırının altında bırakırsanız inandırıcılığınızın kalmayacağını da hatırlatmak isteriz” diye konuştu.
SEFALETİ KABUL ETMİYORUZ
Talepleri karşılanan kadar eylemlere devam edeceklerinin altını çizen Angün, “Sabırla ve sükûnetle yürüttüğümüz bu süreç, belediye yönetimi tarafından görmezden gelinerek emekçilere açlık ve yoksulluk dayatılmaktadır. Açlığı da yoksulluğu da sefaleti de kabul etmiyoruz. Belediye emekçileri olarak üretimden gelen gücümüz de dahil olmak üzere her türlü demokratik hakkımızı kullanacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İkinci uyarımızı da bugün 1 saat iş bırakarak yaptık. 17.30’da paydos etmemiz gerekirken 16.30’da kartlarımızı basıp hep birlikte iş yerlerimizi terk ediyoruz. Toplu Sözleşme taslağımızda belirttiğimiz taleplerimizin arkasındayız. Bu taleplerimizin bizi zengin etmeyeceğini ancak yoksulluğa karşı verdiğimiz mücadeleye ufak bir katkı sunacağının altını çizerek önümüzdeki hafta her gün açlığa ve yoksulluğa karşı direnme hakkımızı kullanacağız. Sadaka değil Toplu Sözleşme istiyoruz. Mücadelemiz devam edecek. Taleplerimiz karşılanıncaya, kulakları duyuncaya kadar taleplerimizi dile getireceğiz. Sadaka değil, insanca yaşama ücreti istiyoruz” ifadelerini kullandı.