[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#turizm

turizm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, turizm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Turizm sezonu istenileni vermedi Haber

Turizm sezonu istenileni vermedi

SEMİ TEKTAŞ/ÖZEL HABER- Türkiye’nin önemli gelir kaynaklarından olan turizmden bu yıl istenilen karlılık oranlarını elde edilemedi. Yaz aylarında başlayan Avrupa Şampiyonası ve Olimpiyatlar yaz turizmini olumsuz etkilerken maliyetlerde yaşanan artışlar ise karlılık oranlarını düşürdü. Ege Bölgesi’nde beklenen turizm girdisinin karlılık oranlarına yansıması beklenmiyor. Karlılık marjının daha düşük seyretmesi bekleniyor. Personel giderleri, elektrik giderleri, alkollü içeceklerdeki artan vergiler, turistlerin oteller yerine daha uygun fiyatlı evler ya da pansiyonlarda kalması, yerli turistin tatil sürelerini kısması turizmi etkileyen en büyük engeller oldu. Eylül ve ekim aylarında turizm sezonunda bir hareketlenmenin olduğunu belirten turizmciler, yerli turistin sezonun büyük kısmında tatilden kıstığını belirtti. Normal sezonda yerli turist ile çalışan işletmelerin kasım ayına kadar faaliyet gösterdiğini ifade eden turizmciler bu sezonda ise bu işletmelerin sezonu eylül ayı itibariyle kapattığını sadece yabancı turist ile çalışan işletmelerin sezona devam ettiği belirtti. Çeşme ve Alaçatı’da ise sezon nispeten iyi giderken turizm esnafı ise umudunu 2025’e bağladı. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, turizmin sezon sonu yaptığı değerlendirmesinde “Ekim aylarında nispeten biraz toparladı. Fakat artan maliyetler karşısında piyasalar dengelenemediğinden dolayı da turizm sektörü her ne kadar satıştaki turist sayısını yakalıyor olsa da beklenen karlılıkları elde edemiyor” diye konuştu. KAR MARJI DÜŞTÜ Maliyetlerden dolayı kar marjının düşük olduğunu belirten İşler, turistlerin konaklama için pansiyon veya evleri tercih ettiğinin altını çizdi. İşler, “Turizm sezonu 2024 yılı başında büyük umutlarla başladı ve iyi de gidiyordu. Ancak daha sonra özellikle temmuz-ağustos aylarında hem Avrupa Şampiyonası hem de Olimpiyatlar nedeniyle bu dönemdeki rezervasyonlar etkilendi. Hatta bazı oteller erken rezervasyon fiyatlarının altında oda satmaya başladı. Bu da sektörün beklediği gelirleri kaybetmesine sebebiyet verdi. Sektör eylül ve ekim aylarında nispeten biraz toparladı. Fakat artan maliyetler karşısında piyasalar dengelenemediğinden dolayı da turizm sektörü her ne kadar satıştaki turist sayısını yakalıyor olsa da beklenen karlılık oranlarını elde edemiyor. Çünkü makas daralıyor. İnsanların alım gücü düştüğü için oteller yukarıda satabileceği fiyatı aşağıya çekmek zorunda kaldı. Aşağıda ise sürekli maliyet artışı turizm sektörünün kâr marjını düşürüyor. Bu açıdan turizm sektörü otellerdeki doluluk oranını yakalayabilse de maliyetlerden dolayı kardan ciddi bir düşüşleri var. 60 milyonu yakalayabilir bu sene ama bu miktarı yakalaması demek bu turistlerin otellerde gelip kaldığı anlamına gelmiyor. Bunların çoğu ikinci konut rezidanslarda, villa ve pansiyonlarda kaldı. Oteller bu yüzden dolayı da bu 60 milyon rakamını tam hissedemedi” diye konuştu. YABANCI TURİST YÜZDE 25’LERE DÜŞTÜ Yerli turistin sezonu tatil sürelerini kıtığını belirten İşler, “Yabancı turist tatile ağırlıklı olarak geldi bu sene. Bu seneki sıkıntı iç pazardaydı. İç pazara ayırdığımız payları biz dolduramadık. İç pazar ciddi bir düşüş gösterdi. Yüzde 30'lara 25’lere düşen bir iç pazar gördük. Bu durum bize insanların alım güçlerinin düştüğünü ve bazılarında tatil sürelerini kıstığını gösteriyor. Bir haftalık süreler 5 güne, beş günlük olanlar üç güne, üç günlük olanlar bir güne düşürdü. Çünkü rakamlar yükseldi. Rakamların yükselmesinin sebebide turizm sektörünün fahiş fiyat uygulamasından değildi. Maalesef hem alkolü içecekler hem yiyecek hem elektriğe gelen zamlar maliyetlere yansıyınca fiyatlar da yükseldi. Üstüne fahiş bir fiyat uygulamadı. Aynı kâr marjıyla çalıştı. Ama baktı ki aynı kâr marjıyla bu sene gitmiyor. Bu sefer kendi kâr marjını kıstı. Ege'de iç pazar ağırlıklı çalışan birçok tesis Ekim sonu gibi kapatırken bu sene Eylül sonu gibi kapattı. Ancak Ege'de yabancı turiste hizmet eden oteller sezona devam ediyor. Ekim sonuna kadar, Kasım'ın ilk haftasına kadar devam ediyor. Ancak yerliyle çalışanlar eylül sonu gibi kapattı.  Yerli turist tatile gitmeyen oldu. Gidip de kısa kesen oldu. Giden de tatilini Temmuz-Ağustos ağırlıklı yaptı. Önceden yerli turist Eylül ve Ekim aylarında da tatile gidiyordu. Eylülü kaldırdı Ekim ayında gelebiliyorsa geliyor. Müşteri portföylerimiz aynı ama insanlar para harcamadı. Çünkü okullar açılacak. Çocukların eğitimi var. Okul paralarının ne olacağı belli değil. Her gün benzine ve elektriğe zam geliyor. Tatile gelen insanlar maliyetleri kontrol altına alabilmek için ekstra harcamalarında kısıtlamaya gitti” dedi. ÇEŞME TURİZMİ 2025’TEN UMUTLU 2024 yılının istenilen seviyede olmadığını söyleyen Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkanı Orhan Belge, ekonomik sıkıntıların çözülmesi durumunda 2025 yılından umutlu olduklarını belirtti. Belge, “2024 yılı Çeşme de rakamlar 2023'e yaklaştı. Çok parlak bir yıl değildi ama kötü bir yılda diyemeyiz. 2019 yılını çok aradık bu sene. Çünkü 2019'da son 10 yılın en iyi gecelemesini yapmıştık ve sezonun en esnek olduğu zamandı. 20 gün içinde erken rezervasyonlar açılacak ve önümüzü daha iyi göreceğiz. Ama 2025 verileri daha iyi geliyor. Özellikle dış pazar açısından daha iyi veriler geliyor. Bir diğer önemli hususta 2025'te ülkenin bugünkü içinde olduğu ekonomik şartların düzelmesi ve enflasyonun da düşmesiyle maliyetler biraz rahatlayacak diye düşünüyorum. Çünkü bu sene hakikaten maliyetler çok yüksekti ve insanlar tatil yapmayı biraz erteledi. 2-3 defa yapanlar bir defa yaptı. Onu da bayrama denk getirdiler. Ama önümüzdeki yılın bu enflasyonun ateşinin düşmesiyle 2023 ve 2024’ü geçeriz diye düşünüyoruz. Çeşme’nin Alaçatı’dan kaynaklanan yerli turist gerçeği var. Yerli turist daha çok tercih etti.  Ama bizim isteğimiz yüzde 50 yerli yüzde 50 yabancı turist pazarı. Şu anda yakaladığımız yüzde 30’a yabancı yüzde 70 yerli. Bu sezon geçmiş senelere göre aslında iyi. Çünkü yabancının yüzde 5, yerlinin yüzde 95 olduğu yıllarımız oldu. Bizim bu sene tek amacımız yabancı turisti nasıl ülkemize ve özellikle Çeşme’ye çekebiliriz, diye çalışmalar yapmak. Çeşme sadece deniz kum güneşten ibaret değil” değerlendirmesinde bulundu.

DEVA Parti’li Ösen: Turizmde hedeflerden uzakta ve rakiplerin gerisindeyiz Haber

DEVA Parti’li Ösen: Turizmde hedeflerden uzakta ve rakiplerin gerisindeyiz

DEVA Partisi Kültür, Sanat ve Turizm Politikaları Koordinatörü ve İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, Temmuz ayı sınır istatistiklerini değerlendirdiği açıklamasında sektör temsilcileri ile Bakanlık arasında uyumlu açıklamaların yapılmadığını ifade etti. Milletvekili Ösen, “Türkiye’nin 2023 - 2024 Temmuz ayları üzerinden açıklamış olduğu turizm istatistikleri sürecin doğal bir artış hızında olduğunu göstermektedir. 2024 Temmuz ayında 7 milyon 333 bin 812 yabancı ziyaretçi ülkemize giriş yapmıştır. 2023 yılının aynı ayına kıyaslandığında yabancı turist sayısında yalnızca %2.6’lık bir artış yaşanmıştır.  2024 Ocak - Temmuz ayları arasındaki 7 aylık dönemde ise yabancı ziyaretçi sayısında 2023’e kıyasla %8.27’lik bir artış yaşandığı öğrenilmiştir. Temmuz ayında en çok ziyaretçi 1 milyon 35 bin 466 ziyaretçi ile Almanya’dan gelmiştir. 2024 Ocak - Temmuz aylarında ise 3 milyon 611 bin 218 turist ile en fazlaRusya’dan ziyaretçi gelmiştir.” şeklinde konuştu. Turizm propagandası, doyurucu rakamlar elde edememektedir Sözlerini sürdüren Ösen, “Türkiye’nin gün geçtikçe yatak sayısı ve tesis sayısı artmaktadır. Hal böyleyken “rekor kırdık” ifadeleriyle yansıtılan turizm propagandası uluslararası rakipleriyle karşılaştırıldığında doyurucu rakamlar elde edememektedir. Türkiye’nin 2024 yılı turizm hedefleri 60 milyon ziyaretçi 60 milyar dolar gelir olarak açıklanmıştır. Akdeniz havzasında turizmde rakibimiz olan 10 milyonluk nüfusu ile Yunanistan 2023 yılında 33 milyon turisti ağırlamıştır. İspanya 47 milyonluk nüfusu ile 2024’ün ilk 7 ayında 53 milyon ziyaretçiye ulaşmıştır. 85 milyonluk Türkiye’de ilk 7 ayda bu rakam 33 milyon 470 bin dolaylarında kalmıştır.” dedi. TÜİK’in açıkladığı rakamlara şüpheyle yaklaşmak gerekmektedir İzmir Milletvekili Ösen, “Yüksek gelirli turistin Türkiye’ye tam anlamıyla çekilememiş olması, eğitimli personel eksikliği, resort otelciliğine aşırı ağırlık verilmesi, bakanlık ve meslek kuruluşları arasında yeterli çalışma uyumunun yakalanamaması, yine bakanlığın turizm işletmeleri ve turizmin geleceği yerine yalnızca sayı odaklı yaklaşımı, sektörün açmazlarını oluşturmaktadır. Bu noktada sorunun çözümü için verilerin şeffaf biçimde açıklanması, gerekirse sağlamasının yapılması elzemdir. En temeli olması gereken güven unsurunu kaybetmiş olan TÜİK’in vermiş olacağı rakamlara da şüpheyle yanaşmak gerekmektedir. Bu noktada TÜİK’in 2022 yılında geriye dönük olarak turizm rakamlarının hesaplanmasında “Ana Revizyon” adı altında rakamlarda değişikliğe gittiğinin hatırlatılmasında fayda bulunmaktadır” ifadelerine yer verdi.

Bayram turizm sektörüne merhem oldu Haber

Bayram turizm sektörüne merhem oldu

Antalya ve Ege bölgesindeki turizm bölgelerinde toplam 2 milyon, ülke genelinde ise eş, dost ve akraba ziyaretleriyle 20 milyon üzerinde hareket gerçekleşti. Verileri yorumlayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, “Edindiğimiz izlenimlerde 20 milyon rakamının çok üzerine çıktığımızı tahmin ediyorum. Çok yoğun bir trafik vardı. 100 milyar lira ciro üzerinde olacağını tahmin etmiştik, 150 milyar lira ciroya ulaşmış olabileceğini düşünüyorum” dedi. 9 günlük Ramazan Bayramı tatili, iç pazardaki turizmi hareketlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bayram tatilinin uzatılması yönündeki kararı erken bildirmesi, turizm sektörünün yüzünü güldürmüştü. Tatilin açıklanmasıyla birlikte seyahat hazırlıklarına başlayan vatandaşlar, tatil bölgelerinde havaların sıcak oluşunu göz önünde bulundurarak erken rezervasyonlarını gerçekleştirdi. Akdeniz ve Ege bölgesinin kıyı şeridindeki oteller 9 günlük tatili yüzde yüz doluluk oranıyla geçirdi. Doluluk oranına iç pazardaki tatilin yanı sıra, Avrupalıların Paskalya Bayramı’nın da Ramazan Bayramı’na yakın olmasının etkisi de oldu. Oteller adeta yerli ve yabancı turist akınına uğradı. Öte yandan oluşan yoğunluk Antalya Havalimanı iç ve dış hatlar terminalindeki verilere de yansıdı. 9-13 Nisan tarihleri arasından kente iç hatlardan 47 bin 82, dış hatlardan ise 135 bin 745 kişi olmak üzere toplam 182 bin 827 giriş gerçekleştirildi. Ramazan Bayramının dolu dolu geçtiğini ifade eden Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkan Başdanışmanı Hamit Kuk, “Bayram öncesi beklentilerimizi açıkladığımızda buna inanmayanlar oldu ama bayramda görüldü ki, beklentilerimiz doğru çıktı. Özellikle Akdeniz’de açık olan tesisler yüzde yüz doluluğa ulaştı. Ege bölgesinde de aynı şekildeydi. Oldukça verimli geçti. Onun dışında Kapadokya ve Karadeniz bölgesi doluydu. Güneydoğu bölgesindeki oteller bayramdan 10 gün önceden satışları kapatmışlardı. Orada kültür turları çok yoğun geçti. Hem acentelerimizden, hem otellerden aldığımız geri dönüşlere baktığımızda, oldukça verimli bir bayram periyodu yaşadık” dedi.   “150 milyar lira ciroya ulaşmış olabileceğini düşünüyorum” Bayram’da Antalya’ya hava, deniz ve kara ulaşımıyla günlük yoğun bir giriş yaşandığına dikkati çeken Kuk, “Bodrum, Marmaris, Kuşadası’nda da çok yoğun girişler oldu. Ramazan Bayramı’nın güzel taraflarından birisi de bu. İnsanlar sabit kalmıyorlar, mutlaka dost, akraba ziyaretlerinde bulunuyorlar. 9 günlük bayram da çok geniş bir tatil süreci olduğu için, partnerlerimizden çalıştığımız firmalarla görüşmeler ve edindiğimiz izlenimlerde 20 milyon rakamının çok üzerine çıktığımızı tahmin ediyorum. İklim şartları da iyi gitti. Birçok turistik şehrimiz çok yoğun geçti. Çok yoğun bir trafik vardı. 100 milyar lira ciro üzerinde olacağını tahmin etmiştik, 150 milyar lira ciroya ulaşmış olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Diyarbakır'da bayram dönemi verimli geçiyor Haber

Diyarbakır'da bayram dönemi verimli geçiyor

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından "Medeniyetler Kenti" olarak tescillenen Diyarbakır, 33 medeniyete ev sahipliği yapmış zengin tarihiyle, turistik mekanlarıyla Ramazan Bayramı'nda da hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi surları, İçkale Müze kompleksi, İslam dünyasının önemli mabedlerinden biri olan Ulu Cami, Ongözlü Köprü, Hasanpaşa Hanı ve Zerzevan Kalesi gibi önemli kültürel miraslar, bayram süresince çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayacak. Diyarbakır, yılın her döneminde ilgi gören ancak özellikle baharda tercih edilen bir destinasyon olmasının yanı sıra, Ramazan Bayramı'nın 9 güne çıkarılması ve bayramın ilkbahara denk gelmesiyle birlikte, turistlerin ilgisiyle rezervasyonlarda artış yaşanıyor. "Diyarbakır'da Misafirlerimizi Bekliyoruz" Diyarbakır Otelciler ve Turizm Derneği Başkanı Deniz Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl yaşanan depremlere rağmen 1 milyon 200 bin kişinin Diyarbakır'da konakladığını belirtti. Bu yılki hedeflerinin bu sayıyı 2 milyona yükseltmek olduğunu dile getiren Güler, "Bayramda 35'i turizm belgeli 110 tesisimizde misafirlerimizi Diyarbakır'ımızın tarihi dokusunda ağırlamak için hazırlıklarımızı tamamladık. Artık misafirlerimizi bekliyoruz." dedi. Güler, bayram süresince doluluğun 0'e ulaşmasını beklediklerini belirtti ve Diyarbakır'ın inanç ve kültür turizmi açısından zengin lokasyonlarına dikkat çekerek herkesi bu güzel şehri ziyarete davet etti. TÜRSAB Mezopotamya Bölge Temsil Kurulu Başkanı Serdar Baturay ise, son dönemlerde yapılan çalışmalarla Diyarbakır'ın popüler bir turizm merkezi haline geldiğini vurguladı. Baturay, şehrin tarihi, kültürü ve gastronomisiyle ön plana çıktığını belirterek, "Diyarbakır, gerçekten müthiş bir yer." şeklinde konuştu. Baturay, sözlerine şöyle devam etti: "Daha önce gerçekleştirdiğimiz tanıtım çalışmalarıyla Mezopotamya bölgesi büyük ilgi gördü. Son dönemde destinasyonlar ve turlar ön plana çıkınca Diyarbakır da büyük popülerlik kazandı ve talep oldukça arttı. Otellerin doluluk oranlarının yüzde 90'lara ulaşması, turizmcilerin ve esnafın yüzünü güldürüyor. Diyarbakır, tarihi, kültürü ve gastronomisiyle gerçekten muhteşem bir yer. Bayram dönemi bizim için son derece olumlu geçiyor." "Mevsim açısından da çok uygun bir dönem" Ankara'dan ilk kez Diyarbakır'a gelen Pınar Fitos, Diyarbakır'ın beklentilerinin üzerinde bir kent olduğunu ifade etti. Diyarbakır'a bir daha gelmek istediğini belirten Fitos, "Bu mevsim buraya gelmek için çok uygun ve herkese burayı ziyaret etmelerini tavsiye ederim. Buradaki insanlar da son derece misafirperver." dedi. İstanbul'da yaşayan Esra Demir ise Diyarbakır'a ikinci kez geldiğini ve her seferinde kentin kültüründen, tarihinden ve yemeklerinden daha çok etkilendiğini dile getirdi. Demir, "Diyarbakır'da zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Bu bölgenin ve Diyarbakır'ın mutlaka görülmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada bu kültürü her yerde hissedebiliyorsunuz. Tarihi değerlerini zaten anlatmaya gerek yok. Umarım herkes en kısa zamanda gelip burayı ziyaret eder." şeklinde konuştu.

Tarihi Vazelon Manastırı turizme kazandırılmayı bekliyor Haber

Tarihi Vazelon Manastırı turizme kazandırılmayı bekliyor

Trabzon'un Maçka ilçesinde bulunan Kiremitli Mahallesi sınırları içindeki Vazelon Manastırı, Türkiye'deki inanç turizmi için önemli bir potansiyele sahip olsa da halen turizme kazandırılmayı bekliyor. Manastır, ormanlık ve sarp bir arazide bulunuyor ve yapım tarihi M.S. 270 ile 317 yılları arasına dayanıyor. Ancak, yaklaşık 100 yıldır terk edilmiş durumda. Manastırı ziyaret etmek için gelen İshak Emir, "Buraya gelirken büyük bir heyecanla geldik. Sümela Manastırı gibi ünlü bir yapıyı görebilir miyiz diye düşündük. Ancak maalesef, patika yolu dahil olmak üzere bir yol bulunmuyor. Araç yolu oldukça kötü durumda. Eğer bu yapı biraz daha bakımlı olsaydı ve tadilat yapılsaydı, buraya daha fazla turist gelebilirdi. Maalesef manastıra yaklaşamadık. Patika yolu denedik ama çok zor. Ancak uzaktan gördüğümüz kadarıyla muhteşem görünüyor. Kayaların üzerine inşa edilmiş, kolay yapılmayacak bir yapı. Eğer yol düzeltilebilirse ve daha erişilebilir hale getirilirse, buraya daha çok insanın ilgi göstereceğini düşünüyorum. Yol, daha kaliteli bir şekilde düzenlenebilir ve araçların rahatlıkla gidebileceği bir hal alabilir. Ayrıca manastıra ulaşmak için daha uygun bir patika yol oluşturulabilir" şeklinde konuştu. Vazelon Manastırı'nı ziyaret etmek için geldiklerini belirten Zehra Emir, "Yolda oldukça zorlandık. Normalde buraya çıkan bir patika yol olduğunu düşünüyorum. Şelalenin yanından biraz tırmandık ve patika yola benzer bir yol gördük ama gerçekten kötü durumda. Manastıra ulaşamadık. İçerisini görmek isterdik ama yanına kadar cesaret edemedik. İnternetten baktığımız görüntülere yakından bakmak isterdim ama sadece buradan görebildiklerimizle yetindik" şeklinde konuştu. Vazelon Manastırı, tarihi hakkında çok az bilginin bulunduğu bir yapıdır. Dört katlı olan manastırın en üst katında bulunan kilisenin duvarlarında günümüze ulaşan freskler bulunmaktadır.

Erzurum'daki Bana Kilise'si turizme kazandırılmayı bekliyor Haber

Erzurum'daki Bana Kilise'si turizme kazandırılmayı bekliyor

Penek Mahallesi yakınlarındaki "Tao Klarceti" olarak adlandırılan bölgedeki kilise, 9. yüzyılda Bagratlı Krallığı döneminde inşa edilmiş. Dairesel plan üzerine 38 metre çapında tasarlanan kilisenin çatısının zaman içinde doğal afetler nedeniyle çöktüğü tahmin ediliyor. Turizme kazandırılması beklenen kilisenin 1200 yıllık bir geçmişe sahip olduğu düşünülüyor. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haldun Özkan, kilisenin bölgedeki turizm potansiyeline önemli bir katkı sağlayabileceğini ifade etti. Özkan, "Kilise, Öşvank, Haho, İşhan Manastır'ları gibi bölgedeki diğer tarihi yapılarla birlikte Bagratlı Krallığı dönemine ait bir eser olarak kaynaklarda yer alıyor. Bu, Gürcü ve Ermeni eseri değil, tamamen Bagratlı Krallığı'nın mirasıdır." şeklinde konuştu. Özkan, Bagratlılar'ın kaynaklarda farklı bir kimlikle ortaya çıktığını belirterek, "Penek olarak adlandırılan bu kilisenin bulunduğu yer, Bagratlı Krallığı'nın başkenti olarak ön plana çıkıyor. 6. yüzyıldan sonra kültür merkezi olarak yükselen bölge, 8. ve 9. yüzyılda politik, dini ve piskopos merkezi haline gelmiştir. Rotont adını verdiğimiz kilisenin dairesel planı, yukarı doğru daralan kademeli bir yapıya sahiptir, benzer bir örnek Ani Şehri'nde Kral Gagik tarafından yaptırılan kilisedir. Her ikisi de aynı mimari özelliklere sahiptir, ancak depremler sonucunda kısa sürede zarar görmüştür. Günümüzde ise içindeki malzemenin yıkıldığı, üst örtüsünün çöktüğü bir durumda bulunmaktadır." dedi. Prof. Dr. Özkan, yapılan restorasyon veya konservasyon çalışmalarıyla koruma altına alınması gereken bu tarihi kilisenin, Bagrat Kralı 3. Adernasinin emriyle inşa edildiğini ve depremlerde üst örtüsünün zarar gördüğünü belirtti. Gürcülerin Bagratlılar'ı kendi ataları olarak kabul ettiğini ifade eden Özkan, şu görüşleri paylaştı: "Gürcüler, bu bölgedeki kiliselere büyük bir saygı göstermektedirler. Mum yakarak, kutsal kabul ettikleri bu mekanlara ibadet ederler ve duygusal bir bağ kurarlar. Bu ziyaretler, din turizmi açısından baktığımızda, bu bölgeye olan ilgiyi artıran önemli bir etken olmaktadır. Ancak, bu ziyaretçilere yıkık ve terkedilmiş yapıları göstermek pek hoş bir durum değildir. Bu tür kiliselerin bakımı, temizliği ve gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Böyle bir görevi yerine getirmek için gerekli güç ve altyapıya sahibiz. Sadece restorasyon değil, konservasyon çalışmaları da yapılarak ziyaretçilere açık tutulabilir. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi için bu tarihi yapılar, ciddi bir turizm potansiyeli taşımaktadır. Eğer 1100-1200 yıllık geçmişe sahip bu yapılar ileride UNESCO listesine girerse, bölge için büyük bir çekim merkezi oluşturabilirler. Zaten şu anda bile turist çekebilecek bir potansiyele sahipken, bu alanların ihya edilmesi, restorasyon ve koruma çalışmalarıyla turizmin olmazsa olmaz unsurları arasında yer alır." Özkan, bu tür tarihi yapıların bölge için büyük bir turizm potansiyeli oluşturduğunu vurguladı.

Sinop'un doğa ve kültür rotaları turistlerin gözdesi olacak Haber

Sinop'un doğa ve kültür rotaları turistlerin gözdesi olacak

Tarihi ve kültürel unsurlarının yanı sıra Erfelek Tatlıca Şelaleleri, Akliman ve Hamsilos gibi önemli tabiat parklarıyla her yıl yüz binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapan Türkiye'nin en kuzey noktası Sinop, 2024 turizm sezonundan umutlu. Bu yıl da kruvaziyerlere ev sahipliği yapmaya devam edecek kentte, restorasyonu tamamlanan Tarihi Cezaevi ve Müzesi tüm bölümleriyle hizmete açılacak. Kentte ayrıca, restorasyon çalışmaları tamamlanan tarihi kale surları da yeni dönemde ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak. İl Kültür ve Turizm Müdürü Metin Süren, AA muhabirine, Sinop olarak geride kalan 2023'te 1,5 milyon ziyaretçi sayısını aşma hedefine ulaştıklarını söyledi. Yeni yılda hedeflerini 2 milyon ziyaretçisi sayısını aşmak olarak belirlediklerini vurgulayan Süren, bunun için alternatif turizm kaynaklarının harekete geçirilmesi için çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Süren, kenti ziyaret edecekler için oluşturulan doğa ve kültür rotalarının ziyaretçi sayısının artmasında önemli katkı sunacağına inandıklarını belirterek, şöyle devam etti: "Alternatif turizm kaynaklarıyla dört mevsim turizm çeşitliliğine sahip olan ilimiz, son yıllarda çok sayıda ziyaretçi almaya başladı. Tarihi Cezaevi'nin kısmen ziyarete açılmış olması, alternatif turizm kaynaklarının planlanıp harekete geçirilmiş olması ve destinasyonların birer rota halinde turizmcilere sunulması, her geçen yıl ziyaretçi sayımızı artırıyor. Tabii burada 15 kruvaziyerin ilimizi ziyaret etmiş olması da önemli etken oldu. 15 gemiyle yaklaşık 15 bin yabancı turist ilimize geldi. Dolasıyla 1,5 milyon ziyaretçi hedefini aşarak 2023 yılını kapattık." Süren, 2024 turizm sezonundan beklentilerin büyük olduğuna işaret ederek, "2024 yılından 2 milyonu aşkın ziyaretçi sayısını bekliyoruz. Belki bu 2,5 milyon da olabilir. Bununla ilgili destinasyon planlarımızı yaptık. İl genelindeki tüm alternatif turizm rotalarımızı belirledik." diye konuştu. Doğal liman kenti olmalarından ötürü kruvaziyer turizmi açısından avantajlı olduklarının altını çizen Süren, "Rutin olarak Karadeniz'de seferlerini gerçekleştiren geminin yeni yılda da Sinop'a 20'nin üzerinde sefer yapması planlandı ama Galataport'a, İstanbul'a gelen Avrupa gemilerinin Karadeniz'e, Sinop'a girecek bir durum oluşması halinde buna göre de hazırlıklarımız devam ediyor." ifadesini kullandı.

Turizmde İzmir’in yükseliş dönemi Haber

Turizmde İzmir’in yükseliş dönemi

İzmir’in turizmden hak ettiği payı alması için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu alandaki yatırımlarının meyvelerini bir bir topluyor. Lonely Planet’in 2024 yılında seyahat edilebilecek 10 şehir listesine giren İzmir turizm sektörü temsilcilerinin yüzünü güldürdü. 2024’e umutla bakan sektör temsilcileri, “Tunç Başkan’ın kentin bir turizm şehri olabilmesi için yaptığı yatırımlar gözle görülür bir biçimde karşımıza çıkıyor” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer’in kentin turizm potansiyelinin gelişmesi için yaptığı çalışmalar karşılık buldu. Uluslararası seyahat yayıncılığının öncülerinden olan ve 50. yılını kutlayan Lonely Planet ‘2024 yılında seyahat edilebilecek 10 şehir’ arasına Türkiye’den sadece İzmir’i aldı. 2024 yılına umutla bakan turizm sektörü temsilcileri bunda son 5 yılda yapılan yatırımların payı olduğunu söyledi. Gurur verici bir haber İzmir olarak Lonely Planet’in 2024 için seçtiği seyahat edilmesi gereken “En İyi Şehirler” listesinde yer almaktan çok onur duyduğunu dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer, “Ayrıca Türkiye’den bu listeye giren tek şehir olmamız ise gurur verici bir haber. İzmir’i dünya ve turizm kenti haline getirme vizyonumuz kapsamında birçok önemli adımlar attık. İzmir’in farklı noktalarında İzmir’e gelen ziyaretçilere altı adet Turizm Bilgilendirme Ofisleri ile hizmet vermekteyiz. 6 yıl aradan sonra kente yeniden kruvaziyer gemisi gelmesini sağladık. Uluslararası Sürdürülebilir Turizm Konseyi ve Dünya Turizm Kentleri Federasyonu olmak üzere uluslararası ağlara üye olduk. Ev sahipliği yaptığımız uluslararası etkinlikler, turizm alanında aldığımız ödüller ile kentimiz adını dünyaya duyurduk. Dünyada turizm hareketinin durduğu pandemi sürecine rağmen turizmde çalışmalarımıza devam ettik ve meyvelerini almaya başladık” şeklinde konuştu. Yeni destinasyonlar için rehberlerle iş birliği 2024 yılında yapılacak çalışmalara da değinen Başkan Soyer, “Turizme yönelik çalışmalarımıza aynı hızda devam edecek.  Kentimiz içinde yeni destinasyonlar oluşturup rehberlerimizle paylaşacağız. Sürdürülebilir turizm ve kruvaziyer turizmi ile ilgili çalışmalarımızın meyvelerini 2024’e alacağız.  2023 yılında İzmir Limanı’na 31 gemi geldi.  2024 yılı için 69 gemi rezervasyon yaptırmış durumda. İzmir - Midilli seferlerimiz bu yaz da devam edecek. Bunun yanı sıra İzmir - Samos seferlerine de başlıyoruz” dedi. İzmir her zaman bir adım önde İzmir’deki turizm sektörünün temsilcileri de Lonely Planet’in listesine Türkiye’den tek şehrin İzmir olmasının kentin tanıtılması için önemli rol oynayacağını ifade etti. TÜRSAB Ege Bölge Temsil Kurulu Başkanı Kıvanç Meriç İzmir’in Türkiye’nin turizm şehri olduğunun altını önemle çizerek, “İzmir her zaman bir adım önde. Pandeminin ardından tüketicide artık daha butik, özel ve kalabalıktan uzak destinasyonlara gitme isteği gelişti. Tüketicilerin farklı turizm noktalarını araştırması İzmir’i Türkiye’de öne çıkarıyor. Son dönemde gastronominin Urla’da çokça gelişmesi, İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Antik Kenti, Efes Ören Yeri, Meryem Ana Evi, Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Bazilikası, Çukuriçi Höyük olmak üzere toplam dört bileşenle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Ayrıca Başkanımız Tunç Soyer’in turizmin gelişmesi için attığı adımlar son derece kıymetli. Kruvaziyer gemilerinin tekrar rotalarına İzmir’i almalarıyla birlikte İzmir’de turistler tadımlık bir gün geçiyor. İzmir her geçen gün marka şehir oluyor” dedi. Şaşzade: “Dünya çapında değer gören böyle bir yayının ilgisini çekmek bizim için bir kıvançtır” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in turizme çok büyük katkısının olduğunu önemle vurgulayan İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO) Başkanı Macit Şaşzade, “Tunç Başkan’ın İzmir’in birkaç yılda bir turizm şehri olabilmesi için yaptığı yatırımlar gözle görülür bir biçimde karşımıza çıkıyor. En son belediye meclisinden rehberlerin uzmanlaşması ile ilgili destekleri ise çok kıymetliydi. Bu çalışmaların yanı sıra İzmir’in bulunduğu konum, UNESCO tarihi listesinde olması, gastronomisi dünyayı davet eder nitelikte. Lonely Planet gibi önemli bir yayının kentin adını tüm dünyaya tekrar duyurmasını ise bütün yatırımların, çalışmaların, komitelerin emeğinin karşılığını almak olarak yorumlayabiliriz. Dünya çapında değer gören böyle bir yayının ilgisini çekmek bizim için bir kıvançtır” diye konuştu. Güney: “Avrupa ve dünyanın İzmir’e verdiği değeri gösteriyor” SKAL İzmir Başkan Güner Güney ise “Yurt dışında açılan İzmir Ofisleri,  kentin tanıtımı için yapılan yatırımlar, 2019’da 10 olan fuar sayısının 2024 yılında 40’a yaklaşması kentin tanıtımı açısından çok önemli. Yapılan yatırımların karşılığı, Avrupa ve dünyanın İzmir’e verdiği değeri olarak uluslararası yayınların ilgisini çekerek gösteriyor. İzmir’de tarih var. Kültür var. İzmir’deki 8 bin 500 yıllık bir tarihin Visit İzmir ile bir günde gezilmesi çok önemli, gastronominin konuşulduğu demokrasi şehri, rahat ve güvenli şehir İzmir tabi ki  Türkiye’de en dikkat çeken şehirler arasında kendini gösteriyor” ifadelerini kullandı. Lonely Planet nedir? Uluslararası seyahat rehberi yayıncısı Lonely Planet, 1973 yılında Avustralya'da kuruldu. 150 milyonun üzerinde kitap bastı. Lonely Planet; Avrupa, Asya, Afrika ve Amerika'daki çoğu ülkeyi kapsıyor. Lonely Planet serisi; kapsamlı, gerçekçi, düşük ve orta bütçeli listeler ve faydalı seyahat ipuçları sunuyor. Lonely Planet, her yıl Seyahatin En İyisi listelerinde yer alması için 50 destinasyon seçiyor.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.