Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Çakmak: "İşçi Hakları İçin Örgütlenmek Şart"
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk– İş) Ege Bölge temsilcisi Hayrettin Çakmak, Türk – İş olarak bu yıl 2.'si düzenlenen basın buluşması kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Çakmak düzenlenen basın toplantısında Türkiye’nin ekonomik durumunu değerlendirerek, Türk – İş’in Ege Bölgesi’nde gerçekleştirdiği faaliyetleri açıkladı. Türkiye’nin ekonomik sıkıntılardan çıkmak için atılan adımların olumlu sonuçlarını almaya başladıklarını dile getiren Çakmak, “Özellikle 2023 yılının son çeyreğinden ve 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin sıkıntıdan çıkacağını ve ekonomik refaha kavuşacağını düşünüyorum” dedi.
EKONOMİK REFAHA KAVUŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ
Enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından sıkıntıların devam ettiğini fakat atılan adımların olumlu sonuçları verdiği için gelecek dönemlerden umutlu olduklarını belirten Çakmak, “Atılan ekonomi adımların sonucunda taban verilerinden iyi sonuçlar almaya başladık. Çalışmalar her ne kadar istediğimiz seviyede olmasa da şu anda iyi gidiyor diyebiliriz. Özellikle 2023 yılının son çeyreğinden ve 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin sıkıntıdan çıkacağını ve ekonomik refaha kavuşacağını düşünüyorum” diye konuştu.
ÜYELERİMİZE DESTEKLERİMİZ DEVAM EDECEK
Türk – İş sendikası olarak yapılan çalışmalar kapsamında üyelerin faydalanması için eğitim, sağlık ve son olarak da konut edinme konusunda destek olduklarını belirten Çakmak, “20 ayrı firmayla anlaşmalar sağladık. Sağlık, eğitim ve konut edinmede üyelerimizi ekonomiye ezdirmemek için destek çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle sağlık sektörü özel teşkilatlar elinde olduğu için vatandaşlarımız sağlık hizmetlerinde faydalanma konusunda zorluklar çekiyor. Konut edinmede üyelerimize yüzde 40 oranında destek veriyoruz. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Çalışmalarımız sonucunda şu ana kadar 52 iş yeriyle anlaşmaları tamamlamış olduk” dedi.
ÖZRÜGTLENMEK ZORUNDAYIZ
Sendika olarak örgütlenmeye çok önem verdiklerini söyleyen Çakmak, “Türkiye’nin her ilinde başkanlarımızla bir araya gelerek o ilçeye göre stratejiler belirleyerek örgütlenmeye çalışıyoruz. İzmir’de 100 bin, bölgemizde ise 170 bin üyeye sahibiz. Bölgemizde 56 şubemiz vardı, şimdi ise bu sayı 59’a yükseldi. Türk İş Genel Başkanımız Ergün Atalay’ın hedefleri doğrultusunda ilerlemeye gayret ediyoruz. Bölgede sorumlu olduğumuz 6 ilin yanı sıra özellikle Soma’yı ayrıca çok önemsiyoruz, çünkü yeraltında çalışan işçilerimiz orada. Her felakette ilk olarak onlar koşuyor. Sendikal faaliyetlere destek oluyor, gerektiği yerde işçi ve işveren arasında köprü olarak sorunları çözmeye gayret ediyoruz. Biz artık her iş yerine tek tek gidip kapı kapı dolaşmak zorundayız. İşçinin kapısına gitmezseniz o işçi size gelmez. Şu anda İzmir’de 13 sanayi bölgesini abluka altına aldık. Birbirine entegre bir şekilde çalışıyoruz. Hedefimiz iki milyon üye. Şu anda 1 milyon 450 bin üyemiz var. Yakın tarihte Türkiye’de ki marka değerleri yüksek olan firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın zamanda o firmalarla da örgütlendiğini göreceksiniz. Örgütlenmek zorundayız çünkü örgütlenmezsek yok oluruz. Örgütlenerek ülkenin refah seviyesine ve ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz” ifadelerini kullandı.
BİZİ GREVE ONLAR ZORLADI
İzmir’de Metro ve Tramvay A.Ş’de gerçekleşen grev ile Ege Üniversitesi’nde yaşanan iş bırakma eylemi sürecini değerlendiren Çakmak ¨Biz grev sevdalısı değildik ancak işçilerimiz talepleri karşılanmadığı takdirde grev kaçınılmaz olur. Bizleri ötekileştirmeden bizlerle diyalog içerisinde olsalardı daha iyi olacaktı. Büyük bir baskı, yapıştırma yaptılar, kendilerine yaptılar. Kazanan işçimiz oldu. Metro grevinde masada bulunan şahıslardan biriyim. Bu süreçte işçiye baskı yapıldı ama bize baskı yapılamaz. Sonuç itibariyle işçinin isteği doğrultusunda kazanımlarla grevi bitirdik. Bunu bir tarafa not ettik. Hiç beklemediğimiz bir koşulda açıklamalarda bulundular. Sadece belediye kısmında değil siyaseten de açıklamalarda bulundular. Beklemediğimiz açıklamalardı. Biz destek beklerken köstek oldular. İstediğimiz talepleri biz greve çıkmadan verebilirlerdi, yani bizi onlar greve çıkardılar. Bizi suçlamasınlar. Ege Üniversitesi’nde eylem yaptık, bizi eleştirenler yanımızda olmadı. Genel Başkanımızın da büyük çabasıyla buradaki süreci 8 günde sonlandırdık. Biz emek neredeyse, emekçi neredeyse oradayız¨ sözlerini kullandı.
İZMİR SİYASİ OTORİTESİNDEN DESTEK GÖRMEDİK
İki yıldır görevde olduğunu ve bu süreçte özellikle İzmir’in siyasetçilerinden destek göremediklerini belirten Çakmak, “İzmir’de birçok sanayi sitesi var, orada işçilerimiz orada çalışıyor. Sanayi sitelerinde çalışan birçok göçmen kimse var, bu kimseler ülkemizi otobüs durağı olarak görüyor. Biz siyasetçilere bizimle gelin, mücadele edin diyoruz. İzmir’de 13 sanayi sitesi var. Sanayi bölgelerinde vekillerle birlikte o alanlara gitmeliyiz. Oralarda merdiven altında göçmen işçiler çalışıyor. Bu göçmenler ülkemizi otobüs durağı olarak görüyorlar. Otobüs gelince gidecekler, biz beraber yaşayacağız. Vekillere sesleniyoruz; bizden uzak durmayın. Biz siyasi otoriteden destek bekliyoruz. Örgütlenmesi gereken alanımız çok. Siyasi otoriterler neden örgütlenmediklerini bir sorsunlar. Bütün siyasilere sesleniyorum; herkesin tabanına örgütlenmeleri için çağrıda bulunması gerekir. Örgütlenmediğimiz zaman yok olacağız. Biz asgari ücretlere mahkûm edildik. Asgari ücret hizmet iş kolunda olur. Sanayilerde işçilerimizi asgari ücrete çalışıyor. Siyasi otoritenin alt tabakaya sadece oy gözüyle baktığını görüyoruz. Bütün odaların, siyasi otoritenin desteğine ihtiyacımız var” dedi.
BASIN MENSUPLARININ YAŞADIĞI SORUNLARI BİLİYORUZ
Konuşmasının sonunda basın iş kolunda çalışan gazetecilerin sorunlarına değinen Çakmak, şu ifadeleri kullandı;
“Sputnik Türkiye'de hakları için Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda (TGS) örgütlenen, ardından da işten çıkarılan 24 gazetecinin 20 gündür grevdeler. Bölge başkanlarımızla istişare halindeyiz. Kalkan uçak bir yere inecek, bu ülke sahipsiz değil; emek dünyası asla yalnız değil. Bu insanlar kimin çalışanı olursa olsun bu ülkenin yurttaşları. Eninde sonunda o grev bitecek ve bu iş sonuçlanacak. İşçimizin arkasında biz varız. Ben sürecin kısa zamanda biteceğini umut ediyorum. Haber almak istiyorlarsa bizim çalışmak zorunda. Burası Rusya değil burası Türkiye. Aynı şey Tek Gıda’da yaşandı; işveren ‘Ben kapatıp gidiyorum’ dedi ben de ‘Hayırdır sen tavuk kümesi mi kapatıyorsun?’ dedim. Sonuç olarak sorun çözüldü ve süreç tamamlandı. Buradan işçilerimize selam olsun, o süreç de tamamlanacak. Ülkemizde çok dürüst işveren de var. İşçiden korkmayın, biz sizden trilyonlar değil; işçinin alın terini istiyoruz. Bize öcü gözüyle bakıyorlar ama korkmayın, bu ülke bizim, bu işçi bizim. Basın mensuplarının yaşadığı sorunları biliyoruz, çektiği çileyi biliyoruz. Sizin sorunlarınız bizim sorunumuz. Örgütlü olduğumuz her başkana özellikle muhabirleri yalnız bırakmamaları gerektiğini söylüyorum. Biz birlikte çalışıyoruz. Emekçilerimize her daim sahip çıkmamız gerekiyor¨ diye konuştu.
BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Ağustos ayında hanelerde neler yaşandı? İşte TÜRK-İŞ’in açlık ve yoksulluk sınırı