[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Türk-İş

Türk-İş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk-İş haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Türk-İş açıkladı… Yoksulluk sınırı 40 bini geçti! Haber

Türk-İş açıkladı… Yoksulluk sınırı 40 bini geçti!

Türk-İş'in, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek için her ay yaptığı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ekim 2023 sonuçları açıklandı. Araştırma sonucuna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13 bin 684 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 44 bin 573,3 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 17 bin 803,3 TL’ye yükseldi. GEÇTİĞİMİZ AYLARA GÖRE YÜZDE KAÇ ARTTI? TÜRK-İŞ’in verilerine göre ‘mutfak enflasyonu’ndaki değişim Ekim 2023’te şu şekildedir; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,62 oranında gerçekleşti. On aylık değişim oranı ise yüzde 68,30 olarak tespit edildi. Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 84,29 oldu. On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 99,96 olarak hesaplandı. Araştırmanın tamamına buradan erişebilirsiniz: https://www.turkis.org.tr/turk-is-ekim-2023-aclik-ve-yoksulluk-siniri/ BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Borsada devre kesmek nedir? Hisse neden devre keser?

TÜRK-İŞ açıkladı… Açlık sınırı 13 bin TL’yi aştı! Haber

TÜRK-İŞ açıkladı… Açlık sınırı 13 bin TL’yi aştı!

TÜRK-İŞ, Eylül 2023 Açlık ve Yoksulluk sınırını açıkladı. O rapora göre, dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13 bin 334 TL. Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamaları için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) ise 43 bin 433 TL. TÜRK-İŞ tarafından yapılan açıklama şöyle: “Bilhassa son iki yıl içinde aşırı yükselen gıda fiyatları bireyleri ve aileleri çok olumsuz etkiledi. Gıda fiyatlarının artmasında öncelikle yetersiz üretimin olması, tarımsal üretim girdilerinde maliyet artışları ile üretim, tedarik ve satış zinciri içerisinde orantısız fiyat değişimleri önemli rol oynadı. Kuşkusuz emeğin milli gelirden aldığı payın giderek gerilemesinin bir sonucu olarak yoksul daha da yoksullaştı. Bu süreçte, artan ücret gelirine rağmen devam eden yüksek fiyat artışları hayat pahalılığını dayanılmaz noktalara taşıdı. Özellikle dolaylı vergilerdeki artış, gelir vergisinde bu aylarda giderek yükselen oranlar ücretli çalışanların gelirlerini daha da aşındırdı. Uygulanması gereken gelir politikasında esas olması gereken, gelirlerin gerçek enflasyon seviyesinden daha fazla artması ve insana yakışır yaşam koşullarını sağlayacak düzeyde harcamayı karşılayacak seviyede refahın adil paylaşılmasıdır.” YAŞAMA MALİYETİ HER AY ARTIYOR TÜRK-İŞ Araştırmasının 2023 Eylül ayı sonucuna göre; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 13 bin 334,13 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 43bin433,65 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 17 bin 336,25 TL’ye yükseldi. TÜRK-İŞ’in verilerine göre ‘mutfak enflasyonu’ndaki değişim ise Eylül 2023’te şu şekilde; Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 9,31 oranında gerçekleşti. Sekiz aylık değişim oranı ise yüzde 64,00 olarak tespit edildi. Son on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 84,04 oldu. On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı ise yüzde 106,21 olarak hesaplandı. Araştırmanın tüm detaylarına buradan ulaşabilirsiniz: https://www.turkis.org.tr/turk-is-eylul-2023-aclik-ve-yoksulluk-siniri/ BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Türkiye’nin karanlık geleceği: Gıda enflasyonu

Alemdar: Mücadelemiz devam edecek Haber

Alemdar: Mücadelemiz devam edecek

TÜRK-İŞ Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar, "Anayasamız, yasalar ve ülkemizin imzaladığı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal hak ve özgürlükleri engelleyen işverenlerle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek." ifadelerini kullandı. Alemdar, yaptığı yazılı açıklamada, 16 milyon 413 bin sigortalı işçinden 2 milyon 421 binin sendikalı olduğunu belirterek, sendikalı işçisi sayısının yüzde 14'ler civarında olduğunu vurguladı. Sendikal hak ve özgürlüklerin yasal olarak güvence altında olmasına rağmen birçok işverenin sendikal örgütlenmeyi engelleyen tutum ve davranışlar sergilediğine dikkati çeken Alemdar, şunları kaydetti: "Sendikal örgütlenme karşıtı tutum ve davranışların her geçen gün yenisiyle karşılaşıyoruz. IKEA, H&M, Metro Grossmarket, Adidas, Nike ve Puma gibi mağazalarda örgütlenen ve başarılı toplu iş sözleşmeleri imzalayan Koop-İş Sendikası, bir süredir Derimod mağazalarındaki çalışanları da örgütlemek için çalışmalara başladı. Fakat söz konusu işveren baskı, tehdit, yıldırma uygulayarak ve çeşitli yollara başvurarak bu örgütlenmeyi engellemeye çalışıyor. Sendikadan istifa edenlere iki net ücret tutarında ikramiye vereceğini açıklayıp, bizleri 'kötü niyetli kişiler', sendikamızı ise 'yasa dışı oluşum' olarak niteliyor." Koop-İş'in AVM'lerde örgütlendiği iş yerlerinde imzaladığı toplu iş sözleşmeleriyle huzur ve refahın sağlandığını ve işletmelerde verimlilik artışının yaşandığını vurgulayan Alemdar, şu ifadeleri kullandı: "Milli Eğitim, İçişleri, Adalet bakanlıklarından tüm yargı kurumlarına kadar birçok kamu iş yerinde örgütlü Koop-İş Sendikasını 'yasa dışı oluşum' olarak niteleyenler bunun bedelini yargı önünde ödeyecektir. Sendikamız Türk Ceza Kanunu'nun 90. Maddesi gereğince sendikal örgütlenmeyi kötü niyetle engelleyen bu işverenden davacı olacaktır. Herkes bilmeli ki Anayasamız, yasalar ve ülkemizin imzaladığı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal hak ve özgürlükleri engelleyen işverenlerle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek." BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: MEB'in ilkokullarda "sınav yerine süreç odaklı" ölçme sisteminde detaylar açıklandı

Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Çakmak: Haber

Türk-İş Ege Bölge Temsilcisi Çakmak: "İşçi Hakları İçin Örgütlenmek Şart"

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk– İş) Ege Bölge temsilcisi Hayrettin Çakmak, Türk – İş olarak  bu yıl 2.'si düzenlenen basın buluşması kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan Çakmak düzenlenen basın toplantısında Türkiye’nin ekonomik durumunu değerlendirerek, Türk – İş’in Ege Bölgesi’nde gerçekleştirdiği faaliyetleri açıkladı. Türkiye’nin ekonomik sıkıntılardan çıkmak için atılan adımların olumlu sonuçlarını almaya başladıklarını dile getiren Çakmak, “Özellikle 2023 yılının son çeyreğinden ve 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin sıkıntıdan çıkacağını ve ekonomik refaha kavuşacağını düşünüyorum” dedi. EKONOMİK REFAHA KAVUŞACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ Enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından sıkıntıların devam ettiğini fakat atılan adımların olumlu sonuçları verdiği için gelecek dönemlerden umutlu olduklarını belirten Çakmak, “Atılan ekonomi adımların sonucunda taban verilerinden iyi sonuçlar almaya başladık. Çalışmalar her ne kadar istediğimiz seviyede olmasa da şu anda iyi gidiyor diyebiliriz. Özellikle 2023 yılının son çeyreğinden ve 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’nin sıkıntıdan çıkacağını ve ekonomik refaha kavuşacağını düşünüyorum” diye konuştu. ÜYELERİMİZE DESTEKLERİMİZ DEVAM EDECEK Türk – İş sendikası olarak yapılan çalışmalar kapsamında üyelerin faydalanması için eğitim, sağlık ve son olarak da konut edinme konusunda destek olduklarını belirten Çakmak, “20 ayrı firmayla anlaşmalar sağladık. Sağlık, eğitim ve konut edinmede üyelerimizi ekonomiye ezdirmemek için destek çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle sağlık sektörü özel teşkilatlar elinde olduğu için vatandaşlarımız sağlık hizmetlerinde faydalanma konusunda zorluklar çekiyor. Konut edinmede üyelerimize yüzde 40 oranında destek veriyoruz. Çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Çalışmalarımız sonucunda şu ana kadar 52 iş yeriyle anlaşmaları tamamlamış olduk” dedi. ÖZRÜGTLENMEK ZORUNDAYIZ Sendika olarak örgütlenmeye çok önem verdiklerini söyleyen Çakmak, “Türkiye’nin her ilinde başkanlarımızla bir araya gelerek o ilçeye göre stratejiler belirleyerek örgütlenmeye çalışıyoruz. İzmir’de 100 bin, bölgemizde ise 170 bin üyeye sahibiz. Bölgemizde 56 şubemiz vardı, şimdi ise bu sayı 59’a yükseldi. Türk İş Genel Başkanımız Ergün Atalay’ın hedefleri doğrultusunda ilerlemeye gayret ediyoruz. Bölgede sorumlu olduğumuz 6 ilin yanı sıra özellikle Soma’yı ayrıca çok önemsiyoruz, çünkü yeraltında çalışan işçilerimiz orada. Her felakette ilk olarak onlar koşuyor. Sendikal faaliyetlere destek oluyor, gerektiği yerde işçi ve işveren arasında köprü olarak sorunları çözmeye gayret ediyoruz.  Biz artık her iş yerine tek tek gidip kapı kapı dolaşmak zorundayız. İşçinin kapısına gitmezseniz o işçi size gelmez. Şu anda İzmir’de 13 sanayi bölgesini abluka altına aldık. Birbirine entegre bir şekilde çalışıyoruz. Hedefimiz iki milyon üye. Şu anda 1 milyon 450 bin üyemiz var. Yakın tarihte Türkiye’de ki marka değerleri yüksek olan firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. Yakın zamanda o firmalarla da örgütlendiğini göreceksiniz. Örgütlenmek zorundayız çünkü örgütlenmezsek yok oluruz. Örgütlenerek ülkenin refah seviyesine ve ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz” ifadelerini kullandı. BİZİ GREVE ONLAR ZORLADI İzmir’de Metro ve Tramvay A.Ş’de gerçekleşen grev ile Ege Üniversitesi’nde yaşanan iş bırakma eylemi sürecini değerlendiren Çakmak ¨Biz grev sevdalısı değildik ancak işçilerimiz talepleri karşılanmadığı takdirde grev kaçınılmaz olur. Bizleri ötekileştirmeden bizlerle diyalog içerisinde olsalardı daha iyi olacaktı. Büyük bir baskı, yapıştırma yaptılar, kendilerine yaptılar. Kazanan işçimiz oldu. Metro grevinde masada bulunan şahıslardan biriyim. Bu süreçte işçiye baskı yapıldı ama bize baskı yapılamaz. Sonuç itibariyle işçinin isteği doğrultusunda kazanımlarla grevi bitirdik. Bunu bir tarafa not ettik. Hiç beklemediğimiz bir koşulda açıklamalarda bulundular. Sadece belediye kısmında değil siyaseten de açıklamalarda bulundular. Beklemediğimiz açıklamalardı. Biz destek beklerken köstek oldular. İstediğimiz talepleri biz greve çıkmadan verebilirlerdi, yani bizi onlar greve çıkardılar. Bizi suçlamasınlar. Ege Üniversitesi’nde eylem yaptık, bizi eleştirenler yanımızda olmadı. Genel Başkanımızın da büyük çabasıyla buradaki süreci 8 günde sonlandırdık. Biz emek neredeyse, emekçi neredeyse oradayız¨ sözlerini kullandı. İZMİR SİYASİ OTORİTESİNDEN DESTEK GÖRMEDİK İki yıldır görevde olduğunu ve bu süreçte özellikle İzmir’in siyasetçilerinden destek göremediklerini belirten Çakmak, “İzmir’de birçok sanayi sitesi var, orada işçilerimiz orada çalışıyor. Sanayi sitelerinde çalışan birçok göçmen kimse var, bu kimseler ülkemizi otobüs durağı olarak görüyor. Biz siyasetçilere bizimle gelin, mücadele edin diyoruz. İzmir’de 13 sanayi sitesi var. Sanayi bölgelerinde vekillerle birlikte o alanlara gitmeliyiz. Oralarda merdiven altında göçmen işçiler çalışıyor. Bu göçmenler ülkemizi otobüs durağı olarak görüyorlar. Otobüs gelince gidecekler, biz beraber yaşayacağız. Vekillere sesleniyoruz; bizden uzak durmayın. Biz siyasi otoriteden destek bekliyoruz. Örgütlenmesi gereken alanımız çok. Siyasi otoriterler neden örgütlenmediklerini bir sorsunlar. Bütün siyasilere sesleniyorum; herkesin tabanına örgütlenmeleri için çağrıda bulunması gerekir. Örgütlenmediğimiz zaman yok olacağız. Biz asgari ücretlere mahkûm edildik. Asgari ücret hizmet iş kolunda olur. Sanayilerde işçilerimizi asgari ücrete çalışıyor. Siyasi otoritenin alt tabakaya sadece oy gözüyle baktığını görüyoruz. Bütün odaların, siyasi otoritenin desteğine ihtiyacımız var” dedi. BASIN MENSUPLARININ YAŞADIĞI SORUNLARI BİLİYORUZ Konuşmasının sonunda basın iş kolunda çalışan gazetecilerin sorunlarına değinen Çakmak, şu ifadeleri kullandı; “Sputnik Türkiye'de hakları için Türkiye Gazeteciler Sendikası’nda (TGS) örgütlenen, ardından da işten çıkarılan 24 gazetecinin 20 gündür grevdeler. Bölge başkanlarımızla istişare halindeyiz. Kalkan uçak bir yere inecek, bu ülke sahipsiz değil; emek dünyası asla yalnız değil. Bu insanlar kimin çalışanı olursa olsun bu ülkenin yurttaşları. Eninde sonunda o grev bitecek ve bu iş sonuçlanacak. İşçimizin arkasında biz varız. Ben sürecin kısa zamanda biteceğini umut ediyorum. Haber almak istiyorlarsa bizim çalışmak zorunda. Burası Rusya değil burası Türkiye. Aynı şey Tek Gıda’da yaşandı; işveren ‘Ben kapatıp gidiyorum’ dedi ben de ‘Hayırdır sen tavuk kümesi mi kapatıyorsun?’ dedim. Sonuç olarak sorun çözüldü ve süreç tamamlandı. Buradan işçilerimize selam olsun, o süreç de tamamlanacak. Ülkemizde çok dürüst işveren de var. İşçiden korkmayın, biz sizden trilyonlar değil; işçinin alın terini istiyoruz. Bize öcü gözüyle bakıyorlar ama korkmayın, bu ülke bizim, bu işçi bizim. Basın mensuplarının yaşadığı sorunları biliyoruz, çektiği çileyi biliyoruz. Sizin sorunlarınız bizim sorunumuz. Örgütlü olduğumuz her başkana özellikle muhabirleri yalnız bırakmamaları gerektiğini söylüyorum. Biz birlikte çalışıyoruz. Emekçilerimize her daim sahip çıkmamız gerekiyor¨ diye konuştu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Ağustos ayında hanelerde neler yaşandı? İşte TÜRK-İŞ’in açlık ve yoksulluk sınırı

Ağustos ayında hanelerde neler yaşandı?  İşte TÜRK-İŞ’in açlık ve yoksulluk sınırı Haber

Ağustos ayında hanelerde neler yaşandı? İşte TÜRK-İŞ’in açlık ve yoksulluk sınırı

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) her ay açıkladığı ‘açlık ve yoksulluk sınırı’ araştırmasını yayınladı. ‘Ağustos 2023 Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırmasına göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 12 bin 198 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 39 bin 733 TL’ye, bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 15 bin 813 TL’ye yükseldi. HAYAT PAHALILIĞI, YÜKSEK ENFLASYON… Araştırmada yer alan açıklama şu şekilde: “Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon altında satın alma gücü, gerileyen ücretler, geçim sıkıntısı, özellikle gıda fiyatlarındaki sürekli gerçekleşen sert yükselişler insanların daha da zor bir yaşam sürmesine neden oluyor. Artan vergiler, akaryakıt fiyatları, kiralar vs. haneleri fedakârlık yapmaya zorluyor. Türkiye ekonomisinde makro görünümdeki bozulma ile enflasyonun yarattığı olağanüstü talep artışı, büyümenin küçülmeye dönüşmesini ve işsizliğin artmasını engelliyor. Ancak kamu tasarrufu olmadan talebi düşürebilmek ve makroekonomik koşulları en azından Eylül 2021 öncesi seviyeye getirmek mümkün gözükmüyor. Resmi açıklamalara göre önümüzdeki süreçte enflasyonun artma eğiliminde olduğu ve ancak 2024 ortasından itibaren düşüşe geçeceği belirtilirken, geçtiğimiz aylarda baz etkisi ile gerileyen yıllık enflasyonun yönünü tekrar yukarıya çevirme eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Faiz artırımları gibi parasal sıkılaştırıcı düzenlemelerle talep kaynaklı enflasyon bir miktar hız kesebilecek olsa da birikmiş maliyetler ve beklentilerdeki bozulma bunun en önemli nedenleri arasında. TÜİK verilerindeki görece yüksek çekirdek enflasyondan da bu durum izlenebiliyor.” Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz: https://www.turkis.org.tr/storage/2023/08/A-Y-2023-Agustos-Bulteni.pdf

Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı Haber

Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

Türk-İş'in araştırmasına göre, dört kişilik ailenin açlık sınırı haziranda 10 bin 373'ken temmuzda 11 bin 658 TL'ye yükseldi. Haziranda 33 bin 788 TL olan yoksulluk sınırı da 37 bin 974 TL'ye çıktı. GIDA FİYATLARI BİR AYDA YÜZDE 12 ARTTI Araştırmaya göre, gıda fiyatları temmuz ayında aylık yüzde 12,38, yıllık yüzde 70,44 oranında artış kaydetti. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 15 bin 123 TL’ye yükseldi. TÜİK'in aylık enflasyon verileri öncesi açıklanan Türk-İş raporu, TÜİK enflasyon tahminlerine dair göstergelerden biri olarak kabul ediliyor. HANG KALEMDE NE KADAR ARTIŞ OLDU? Türk-İş raporuna göre, temmuzda süt ve yoğurt fiyatı değişmezken peynir fiyatı ortalama yüzde 4 zamlandı. Bir ayda dana eti ortalama yüzde 6, tavuk yüzde 13, balık yüzde 12, yumurta yüzde 9, kuru fasulye yüzde 7, yeşil mercimek yüzde 8 oranında zamlandı. Kuzu ve nohut ortalama fiyatları değişmezken yağlı tohumlar (kuruyemiş) yüzde 2 fiyat düşüşü yaşadı. KAVUN FİYATINDA YÜZDE 135 ARTIŞ Bu ayın zam şampiyonu yüzde 135 ile kavun oldu. Son bir ayda zeytinyağı yüzde 30, margarin yüzde 20, ayçiçek yağı sınırlı düzeyde zamlandı. Tereyağı fiyatı sabit kaldı. Çay yüzde 10, siyah zeytin yüzde 12, salça yüzde 8, şeker yüzde 4, bal ile pekmez sınırlı seviyede fiyat artışı yaşadı. FİYATI EN ÇOK DÜŞEN TUZ Yeşil zeytin, ıhlamur, reçel ve baharat fiyatları değişmezken tuz fiyatı yüzde 22 ile fiyatı en çok düşen ürün oldu. NTV

TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı Haber

TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı

KEMAL ÖZKURT Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) 2023 Mayıs ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Kurumdan paylaşılan verilere göre,  4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının altında kalmaması için gıda ve diğer tüm temel harcamaları dahil hanesine girmesi gereken toplam gelir tutarı 33 bin 750 TL olarak belirlendi. Aynı zamanda 4 kişilik bir ailenin aylık yeterli olarak beslenebilmesini ifade eden 'açlık sınırı' ise 10 bin 360 TL olarak hesaplandı. Bu verilere göre geçen yıla oranla yaklaşık yüzde 40 oranında artış olduğu gözlemlendi.  PEYNİR FİYATLARI YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR TÜRK- İŞ'ten paylaşılan verilerde süt, yoğurt, peynir grubuna da yer verildi. Buna göre; yoğurt fiyatları sınırlı düzeyde geriledi, peynir yüzde 3 zamlandı, süt fiyatı değişmedi. Kilogram fiyatları 200-400 TL arası olan kaşar ile 300-600 TL arasında değişen yerli üretim ve yöresel gravyer, çerkez, abaza, çeçil, tulum gibi inek peynirlerine ise çalınmasına karşı alarm takılmaya başlandı. KIRMIZI ET ZAMLANDI, BEYAZ ETE İLGİ ARTTI Paylaşılan verilerde kırmızı ete yapılan zamlardan dolayı beyaz ete ilginin arttığı vurgulanırken şu ifadeler kullanıldı;  "İthalat yerine ülke gerçeklerine uygun hayvancılık politikaları uygulanmadan orta ve uzun vadede kırmızı et fiyatlarının yükseleceğinin kaçınılmaz olduğu konunun uzmanlarınca vurgulanıyor. Ayrıca kırmızı et fiyatlarının 300 TL’yi geçmesiyle beyaz ete talep artmış ve tavuk ile balığın da fiyatlarını da yükseltiyor. Bir ayda balık yüzde 5, tavuk yüzde 6 oranında  zamlandı. Öte yandan, ulusal zincir marketler ve Ankara’nın dernek üyesi olmayan ve olup da yerli et satmaya devam eden yerel marketlerinden pek çoğunda dana kıyma ortalama 280, kuşbaşı ortalama 315 TL’den satıldı.  MAYIS AYI ZAM ŞAMPİYONU: HAVUÇ TÜRK- İŞ tarafından paylaşılan verilerde 2023 Mayıs ayı açlık ve yoksulluk sınırı verilerinde semt pazarlarında sebze - meyve fiyatlarındaki değişikliklere de dikkat çekti. Verilere göre;  Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin fiyatı yüzde 20,  pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları sınırlı seviyede arttı. Patates 17,5 TL’ye çıkarken geçen ay 25 TL’ye yükselen ortalama kuru soğan kilogram fiyatı 19 TL’ye düştü. Semt pazarlarında bu ayın zam şampiyonu ise  yüzde 75’lik artışla havuç oldu ve ortalama 35 TL’den satıldı. Limon, turp, domates, salatalık fiyatları geriledi, patlıcan ve kabak fiyatları değişmedi. Kış meyvelerine veda ederken yaz meyvelerinden tezgâhlarda yeni yaygınlaşmaya başlayan kiraz ve karadutun fiyatları 40 TL’den müşteri aradı. En uygun fiyatlı meyve olan 16 TL ile elma, meyve tezgâhlarında azınlıktaydı.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.