Taklit ve tağşiş listesi rafta: 14 aydır ifşa listesi yayınlanmıyor
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Hileli gıda maddesi üreten firmalara verilecek cezalar, 4 Kasım 2020’de kanunda yapılan yeni bir düzenlemeyle artırılmış. Taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmalar Mart 2022’den bu yana yayınlanmazken bir önceki liste de 15 Eylül 2020’de yayınlaşmıştı. Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan ifşa listeleri bu tarihlerden sonra rafa kalkmıştı. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, yaptığı değerlendirmede halkın sağlığı ile oynayan firmaların ifşa edilmesi ve caydırıcı önlemlerin alınmasının gerektiğini söyledi. Toprak, “Taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşası yetmez. Taklit ve tağşiş kapsamı dışında ürünlerin mikrobiyolojik analiz sonuçları da açıklanmalı, pestisit kalıntı limitini aşan ürünler ile aflatoksin, okratoksin sınır değerlerini aşan ürünler ve bunları piyasaya süren firmalar da ifşa edilmeli. Ayrıca uygulanan para cezaları çok az, bu cezalar üreticinin kazandığının çok çok altında, daha caydırıcı olmalı, gerekirse bu firmalar kapatılmalı, başka bir isimle faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli hatta hapis cezası getirilmeli dedik” ifadelerini kullandı.
İFŞA LİSTELERİ KALDIRILDI
Toprak, yayımlanan ifşa listelerinin kaldırıldığını kaydederek, “Bazı firmalar son ifşa listelerinin neredeyse tamamında vardı. 4 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe giren 7255 sayılı Gıda, Tarım ve Orman alanında bazı düzenlemeler yapılması hakkında kanunda para cezaları artırıldı, ticaretten men ve hapis cezası da getirildi. O gün de ‘geldiğimiz noktada söylemlerimizin haklılığını bir kez daha görmüş olduk. Cezai yaptırımların arttırılmış olması elbette önemli ama asıl önemli olan nokta bu yönetmeliğin uygulanması olacaktır’ demiştik ki maalesef yine haklı çıktık. Son liste 2 Mart 2022 tarihinde yayınlandı. Kanun 4 Kasım 2020 tarihinde yürürlüğe girdi. Yani, cezalar arttırıldı ama ifşa listeleri de rafa kaldırıldı” değerlendirmesinde bulundu.
DENETİMLER ÖNEMLİ!
İfşa listelerinin yayımlanmaya devam etmesi gerektiğini ifade eden Toprak, “Taklit ve tağşişi önlemek için yayımlanan ifşa listeleri önemli olmakla birlikte bir düzen içerisinde ve sıklıkta yayımlanmaya devam etmelidir. Bir diğer önemli husus da denetimlerdir. Bu listenin süt ve süt ürünleri kısmını incelediğimizde yapılan hilelerin peynirlerde natamisin, nişasta ve bitkisel yağ, yoğurtta yine natamisin, jelatin ve bitkisel yağ, tereyağda bitkisel yağ, keçi peyniri, manda kaymağı, manda/koyun yoğurdunda inek sütü kullanımı olduğunu görebiliriz” dedi.
ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ
Gıda mühendislerinin özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Toprak, “Tarım ve Orman Bakanlığı’nda görevli gıda kontrolörü sayısının yaklaşık 7 bin 500 olduğu, mevcut kadro ile ülke genelinde 1 milyon 329 bin 824 denetim yapıldığını, 18.413 işletmeye idari para cezası kesildiğini ve sadece 243’ü için savcılığa suç duyusunda bulunulduğunu görebiliriz. Ülkemizde 31.12.2022 tarihi itibariyle toplam 708 bin 702 gıda işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 13.388 adedi onay kapsamında, 704 bin 588 adedi ise kayıt kapsamında bulunmaktadır. Kayıtlı işletmelerin 82 bin 575’i üretim yeri, 347 bin 426’sı satış yeri, 278 bin 701’i toplu tüketim yeridir. Bu tabloya göre her işletmenin ortalama 2 kez bile denetlenmediği görülmektedir. Şüphesiz ki, halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz. Aslında sorun sadece denetim sayısının yetersizliği de değil. Yaklaşık 7 bin 500 gıda kontrol görevlisinin yaklaşık 2 bini gıda mühendisidir. Tüm bu verilerin ışığında sayılarının bu kadar az olmasına ve iş yüklerinin bir o kadar fazla olmasına rağmen bu kadar işletmeyi denetlemek için büyük bir özveriyle çalışan gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın özlük hakları iyileştirilmeli, can güvenlikleri sağlanmalıdır. Tarladan çatala/çiftlikten sofraya gıda güvenliği konusunda, Tarım ve Orman Bakanlığı, daha fazla katılımcı, şeffaf ve bütünsel yaklaşımlarla sistemini en kısa sürede yeterli ve etkin seviyede denetimi sağlayacak biçimde geliştirmeli ve daha fazla gıda mühendisi istihdam etmelidir. Ayrıca, gıda işletmelerinin sayıca yüzde 70’ini oluşturan küçük işletmelerde kamu bütçesinden kaynak ayrılarak uzman kontrolünde üretim yapılabilmesi, güvenli gıda arzının sağlanması için Odamızın bir projesi olarak Tarım ve Orman Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu ile değişik zamanlarda görüşülüp paylaşılan küçük ve orta ölçekli gıda işletmelerinin hem daha güvenilir ürün üretmelerini sağlayacak hem de istihdam yüklerini azaltacak olan Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi de ivedilikle yürürlüğe konmalıdır” şeklinde konuştu.
İDDİA DEDİĞİ GERÇEK
Sözlerinin devamında Toprak, “Tarım ve Orman Bakanı Sayın Prof Dr. Vahit Kirişci geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından ‘Gören göze karanlık perde olamaz, görmek istemeyene ışık ne yapsın.’ notuyla iddialar ve gerçekler başlıklı bir görsel paylaştı. Görselde, ‘İddia: Gıda Denetimi Önemsenmiyor. Gerçek: Gıdalar Tarladan Sofraya Her Aşamada Denetleniyor’ denilip denetçi sayısı 2002 yılında bin 500 iken 2022 yılında 7 bin 500 olduğu ve 5 kat arttığı, denetim sayısı 2002 yılında 40 bin iken 2022 yılında 34 kat artarak 1,35 milyon olduğu belirtiliyor. Bakanlıkta görevli gıda kontrolörü sayısının yaklaşık 7 bin 500 olduğu, ki bakanlık personel sayısını net olarak bilmeli ve hatta mesleklere göre dağılımını dahi belirtmeli. Sayın Bakanın verilerine göre; tüm gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın denetime çıktığını varsayarsak, ki hepsi denetime çıkmıyor ve denetime 2 kişilik ekiple çıkılıyor, 2002 yılında ekip başına 53 denetim, 2022 yılında ekip başına 360 denetim düştüğü görülüyor. Ki bu görselle Sayın Bakan yıllardır dile getirdiğimiz başta gıda mühendisleri olmak üzere gıda kontrol görevlisi sayısının az olduğu, yapılan denetimlerin etkin olmadığı, gıda kontrol görevlisi arkadaşlarımızın iş yükünün çok olduğu, özlük haklarının mutlak suretle iyileştirilmesi gerektiği görüşümüzü desteklemiş oluyor. Denetlenen firma ve denetim sayılarına baktığımızda işletmelerin yılda ortalama 2 kere bile denetlenmediği anlaşılıyor. Ki yılda 3 hatta 4 kez denetlenmesi gereken işletmeler de var. Rahatça söyleyebiliriz ki halk sağlığı ve gıda güvenliği yapılan yılda ortalama 2 denetimle sağlanamaz. Aslında Sayın Bakanın bu görseli bir itiraf niteliğinde. Sonuç olarak; Ne yazık ki, Sayın Bakanın gerçek dediği İddia, iddia dediği de gerçek” ifadelerine yer verdi.