[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#üniversite

üniversite haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, üniversite haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Üniversitelerimizin adı üniversite ancak kendileri birer lise kuruluşlarıdır! Haber

Üniversitelerimizin adı üniversite ancak kendileri birer lise kuruluşlarıdır!

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş), üniversitelerde adalet, eşitlik ve liyakat esaslı bir yönetim anlayışının bir an önce sağlanması talebiyle Yükseköğretim Kurulu önünde basın açıklaması yaptı. Üniversitelerde görev yapan akademik ve idari personelin yaşadığı sorunlara dikkat çeken Eğitim-İş, bu sorunlara kalıcı çözümler üretilmesini istedi. BİRÇOK ÜLKE DENKLİK BELGESİ VERMEYECEKTİR Basın açıklamasını okuyan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, şu ifadelere yer verdi:  “Üniversite, bilim yuvası olarak toplumun ilerlemesinde önemli role sahiptir. Türkiye’de üniversitelerin temel sorunu, üniversitelerin özgürce bilim yapılan yerler olmasından korkmak olmuştur. Üniversitelerin doğasında olması gereken farklı düşünceler yerine iktidarın taraftarı düşüncelerin üretilmesi istenen yerler haline getirilmiştir. 22 yıldır izlenen politikalar sayesinde üniversitelerimizin adı üniversite ancak kendileri birer lise kuruluşlarıdır. Akademik ve mali özerkliği olmayan, rektörler eliyle eşe dosta akademik unvan dağıtılan yerler olmuştur. Bu politikalar birkaç yıl daha sürdürülürse Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke Türkiye üniversitelerinden mezun olanlara denklik belgesi vermeyecektir. Bunun küresel ekonomide karşılığı, gençlerimizin ellerindeki diplomalarla yurt dışında çalışamamalarıdır.” GENÇLERİMİZ YURT DIŞINDA ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ KOVALAYACAKTIR “Böyle bir tablonun karşısında zeki, çalışkan gençlerimiz daha fazla yurt dışında üniversite eğitimi kovalayacaktır” denilen açıklamada, “Nasıl ki Türkiye yükseköğretimde güvenilir olmayan ülkelerden alınan diplomalara denklik vermiyorsa, Avrupa ülkeleri de ülkemiz üniversitelerinden alınan diplomalara denklik vermeyecektir. Çünkü bir diploma sizin o alanda ne okuduğunuzu, neyi becerebildiğinizi belgeler. Çocuklarımızın üniversite eğitimindeki yolculuğunu belgeleyen Mavi Diploma uygulaması tüm üniversitelerde zorunlu olmalıdır. Üniversite öğrenci ve öğretim üyelerinin bir hedef etrafında buluşmaları, birleşmeleri anlamına gelir. O hedef bilimdir. Bilim ise evrenseldir. Bir üniversite bulunduğu çevreye ancak evrensel bilime ve ilkelerine bağlı kalarak, gerici düşüncelere taviz vermeyerek hizmet edebilir” bilgisi paylaşıldı.

Gençler eğitimini yarıda bırakabilir Haber

Gençler eğitimini yarıda bırakabilir

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER- Bazı özel üniversiteler YÖK’ün belirlediği yıllık Tüketici fiyat endeksi(TÜFE) oranının üzerine çıkarak kayıt ücretlerine yüzde 100’ün üstünde zam yaptı. Bu kapsamda eğitimi bir ticaret unsuru olarak görmekle suçlanan özel üniversiteler eleştirilerin odağı oldu. Eğitimsen İzmir Üniversiteler 3 No’lu Şube Hukuk Sekreteri Ali Haydar Doğan ise zam oranları hakkında “Anayasa’da kar amacı gütmeyecekleri vurgulanan özel üniversiteler yüksek ücretler isteyerek gençlerin üzerindeki baskıyı, stresi ve karamsarlığı artırmaktadır. Geldiğimiz nokta ve konuştuğumuz husus ekonomikmiş gibi gözükse de asıl sorunumuz eğitim, kültür, sanat, hukuk ve siyaset gibi sosyal ve bireysel hayatımızı belirleyen alanlardaki çağ dışı uygulamalardır” açıklamasında bulundu. NİTELİKSİZ VE TİCARİ HALE GETİRİLMEKTEDİR “Aldığımız bilgiler bazı özel üniversitelerin YÖK’ün koyduğu yıllık TÜFE oranı sınırının da üzerinde zamlar yaptığı yönünde” diyerek sözlerine başlayan Doğan, “Anayasa’da kar amacı gütmeyecekleri vurgulanan özel üniversiteler yüksek ücretler isteyerek gençlerin üzerindeki baskıyı, stresi ve karamsarlığı artırmaktadır. Öğrencilerin bu konuda hukuki yollara başvurma hakkı bulunmakla beraber hukuk sistemimizin geldiği noktada insanları bezginliğe itmektedir. Bu gençlerimizin devlet üniversitelerine geçme imkanları da çok sınırlı. Öte yandan devlet üniversitelerindeki sorunlar da çok fazla. Devlet üniversitelerinde öğrenimine ara veren öğrenci sayısı her geçen yıl artmaktadır. Bu noktadan sonra özel üniversitedeki gençler ya eğitimlerini yarıda bırakmakta ya da daha niteliksiz olup “mezun” olma imkanı daha kolay özel “apartman” üniversitelere geçişler yaparak girdikleri bu cendereden bir an önce çıkmanın yollarını aramaktadırlar. Yani yükseköğretim daha niteliksiz ve ticari hale getirilmektedir” dedi. DİĞER MAĞDUR KESİM ÖĞRETİM ELEMANLARI Zamların ve özel üniversitelerde yaşanan sorunların yalnızca öğrenciler bakımından değil öğretim elemanları açısından da değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Doğan, “Öğrencilerden alınan bu ücretler yükseköğretimin niteliğine yakışır alanlarda da kullanılmamaktadır. Bu özel üniversitelerde bir diğer mağdur kesim buralarda görevli öğretim elemanlarıdır. Lehlerine olan yasal düzenlemeler dahi çeşitli kurnazlıklarla by-pass edilerek buradaki bilim emekçileri mağdur edilmektedir. Böylece niteliksiz eğitimin tüm şartları oluşturulmaktadır. Yükseköğretimdeki özel-devlet ayrımı akademi camiasını ayrıştıran iki farklı paralelde işleyen bir yapı oluşturmaktadır. Bunun akademi dünyasında yarattığı handikapları bulunmakta olup kaynaklarını verimsiz kullanan bir ülke haline gelmiş oluyoruz. Farklı kulvarlarda farklı amaçlarla bölük pörçük neredeyse birbirinden habersiz ilerleyen iki yapı oluşmuş durumda. Hem öğrencilerimiz için hem de akademi dünyasının bilim emekçileri için tek kurtuluş yol örgütlenmedir. Örgütlenerek bu vahim durumdan kurtulmanın gereklerini söylemlerimizle eylemlerimizle ortaya koymalıyız” şeklinde konuştu. ORTAK MÜCADELE HATTI OLUŞTURULMALI Özel üniversitelerin eğitime sistemine verdiği zarar dolayısıyla toplumu zedeleyen bir sorun haline geldiğini vurgulayan Doğan, “Geldiğimiz nokta ve konuştuğumuz husus ekonomikmiş gibi gözükse de asıl sorunumuz eğitim, kültür, sanat, hukuk ve siyaset gibi sosyal ve bireysel hayatımızı belirleyen alanlardaki çağ dışı uygulamalardır. Bu, tekrar söyleyerek, ancak örgütlenmeye gösterilecek dirençle durdurulabilir. Bu çerçevede, yükseköğretimdeki ticarileşmenin ve ayrışmanın getirdiği olumsuzlukları aşmak için örgütlenme ve kolektif mücadele çağrısı yapıyoruz. Öğrenciler ve akademisyenler arasında dayanışmayı artırarak, ortak bir mücadele hattı oluşturmak önemli. Sendikalar, öğrenci dernekleri ve diğer topluluklar bu konuda merkezi bir rol oynayabilir. Öğrencilerin ve öğretim elemanlarının hukuki haklarını savunabilmeleri için gerekli düzenlemelerin yapılması, bu hakların etkin bir şekilde kullanılabilmesi için sistemin güçlendirilmesi gereklidir. Eğitimdeki eşitsizliklerin ve ticari yaklaşımın farkında olunması ve bu konuda kamuoyunu bilinçlendirmek de önemlidir. Eğitimdeki sorunlar sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel sorunlardır. Eğitim sisteminin temelinden yeniden yapılandırılması gereklidir. Bu, devlet ve özel sektör arasındaki dengesizlikleri ortadan kaldırmak ve eğitim kalitesini artırmak için kapsamlı reformları içermelidir” diye konuştu. ÖĞRENCİLER VE VELİLER ENDİŞE DUYUYOR Bu sene üniversiteye gidecek öğrencilerden biri olan Özge Ünal ise fahiş zamlar hakkında: “Özel üniversitelerin kendi sayfalarına girdiğimizde bu seneki ve geçen seneki fiyatlandırma tablosunu görebilirisiniz. 2023-2024 dönemindeki ücretlendirme ile 2024-2025 dönemindeki ücretlendirme arasında çoğu vakıfta neredeyse 2 buçuk kat fark bulunmakta. Bu vakfın bulunduğu konuma göre de değişmekte. Örneğin İstanbul’da olan vakıfların ücretleri İzmir’e göre daha pahalı. Ve vakıfların nasıl bir artış tablosu izlediği hakkında kimsenin bir bilgisi olmadığı için öğrenciler ve veliler bir dahaki dönem fiyatı hakkında endişe duyabiliyor. Aynı zamanda özel üniversiteye başladığımız zaman ve memnun kalmadığımız zaman devlet üniversitelerine geçişte zor bir durum” şeklinde konuştu.

Neden üniversiteye gitmeliyiz? Haber

Neden üniversiteye gitmeliyiz?

Geleneksel eğitim modelleri ve üniversiteye gitmenin önemi hakkında süregelen tartışmalar arasında her yıl yeni bir boyut katılıyor. Liseden mezun olan gençler, ilerideki kariyer ve yaşam seçimleri konusunda önemli kararlarla karşı karşıya kalıyor. Üniversite eğitiminin gerekliliği ve değeri, günümüzde giderek daha fazla sorgulanır hale geldi. Peki, neden üniversiteye gitmeliyiz? Üniversite okumak ne işe yarar? Neden üniversiteye gitmeliyiz? Her yıl liseden mezun olan öğrenciler için üniversiteye gitmenin değeri konusunda sorular gündeme gelmeye devam ediyor. Geleneksel olarak, üniversite eğitimi birçok kişi için kariyer başarısının ve maddi kazancın anahtarı olarak görülse de, bu görüş giderek tartışmalı hale geliyor. Üniversite eğitiminin gerçekten işe yarayıp yaramadığı ve alternatif eğitim veya kariyer yollarının avantajları sorgulanıyor. Bazı uzmanlar, üniversite eğitiminin sadece akademik bilgi kazandırmakla kalmayıp aynı zamanda kişisel gelişim, sosyal ağ oluşturma ve kariyer fırsatları açısından da değerli olduğunu savunuyor. Öte yandan, bazıları ise üniversite mezuniyetinin artık iş garantisi sağlamadığını ve teknik becerilere dayalı eğitimlerin önem kazandığını belirtiyor. Üniversiteye gitmenin finansal getirisi de sıklıkla tartışma konusu. Genel olarak, istatistikler üniversite mezunlarının genellikle daha yüksek gelir elde ettiğini gösterse de, bu durum kişinin mezuniyet aldığı alana, üniversitenin kalitesine ve piyasa koşullarına bağlı olarak değişebiliyor. Sonuç olarak, üniversite eğitimi almak karar verirken bireylerin kendi hedeflerini, ilgi alanlarını ve kariyer planlarını dikkate almaları gerekiyor. Eğitim kararları, her bireyin benzersiz ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre şekillendirilmelidir. Üniversite okumak ne işe yarar? Üniversiteye gitmek, pek çok kişi için hayatlarında önemli bir kilometre taşıdır. Üniversite okumak ne işe yarar? İşte üniversite okumak için bazı nedenler: Daha Fazla Kazanç: Üniversite mezunları, genellikle mezun olmayanlara kıyasla daha yüksek maaşlarla iş gücüne katılırlar. Bu ek gelir, bir kariyer boyunca önemli bir fark yaratabilir ve finansal güvenlik sağlar. Uzmanlık Alanı Seçimi: Üniversitede bir alanda derinleşmek, o alanda uzmanlaşmanın ilk adımıdır. Bu, ilgi duyduğunuz bir alanda derin bilgi ve beceri edinmenizi sağlar. Geniş Akademik Bakış Açısı: Genel eğitim dersleri, Batı kültüründen doğa bilimlerine kadar çeşitli konuları kapsar. Bu, geniş bir akademik perspektif geliştirmenize yardımcı olur. Becerilerin Gelişimi: Üniversite, sadece bilgi değil, aynı zamanda araştırma, iletişim ve takım çalışması gibi transfer edilebilir becerilerin gelişimi için bir ortamdır. Takım Çalışması ve Liderlik: Proje tabanlı öğrenme ve kulüp aktiviteleri, takım çalışması ve liderlik becerilerinizi güçlendirir. Zaman Yönetimi: Üniversite yaşamı, zaman yönetimi becerilerinizi geliştirmeniz için mükemmel bir ortamdır. Ders çalışma, sosyal etkinlikler ve kişisel zamanı dengelemeyi öğrenirsiniz. Bitirme Projeleri: Farklı derslerde ve kulüp etkinliklerinde çalışacağınız çeşitli projeler, yaratıcılığınızı ve problem çözme yeteneklerinizi geliştirir. Kurallar ve Disiplin: Üniversite, öğrencilere kurallara uygun davranma ve sonuçları kabul etme disiplinini öğretir. Sosyal Ağ ve Arkadaşlık: Üniversite, çeşitli sosyal gruplarla tanışma ve kalıcı arkadaşlıklar kurma fırsatı sunar. Farklı Düşünceler ve Kültürel Çeşitlilik: Üniversite ortamı, farklı fikirlerle tanışma ve kültürel çeşitliliği deneyimleme şansı verir. Yazma ve Konuşma Becerileri: Çeşitli yazma görevleri ve topluluk önünde konuşma fırsatları, iletişim becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olur. Topluma Katkı: Üniversite, topluma geri verme fırsatları sunar ve toplum hizmeti bilincinizi artırır. Bu nedenlerle, üniversite eğitimi sadece bir diploma kazanmakla kalmaz, aynı zamanda kişisel ve mesleki gelişiminize büyük katkı sağlar. Hem birey olarak hem de toplum üyesi olarak daha bilinçli ve etkili bir rol oynamanızı sağlar.

İzmir’de hangi üniversiteler var? İzmir’de tercih edilebilecek başlıca üniversiteler… Haber

İzmir’de hangi üniversiteler var? İzmir’de tercih edilebilecek başlıca üniversiteler…

Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan 2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) açıklandı. 3 milyon üniversite adayının katılım sağladığı YKS sonuçları ÖSYM AİS (Aday İşlemleri Sayfası) üzerinden görüntülenebilecek. Sonuçlar açıklandıktan sonra puanlarına uygun üniversiteleri tercih edecek olan öğrenciler, zor bir süreç içerisine girerken, İzmir özelinde birçok üniversiteyi ele aldık. ‘İzmir’de hangi üniversiteler var? İzmir’de hangi üniversiteler tercih edilebilir? İzmir’de hangi üniversiteye gidebilirim?’ sorularının karşılığı bu içerikte… İZMİR'DE TERCİH EDİLEBİLECEK BAŞLICA ÜNİVERSİTELER Ege Üniversitesi: 1955 yılında kurulan Ege Üniversitesi, İzmir'in en köklü ve en büyük üniversitelerinden biri. Çeşitli fakülteleri ve geniş kampüsü ile bilinir. Özellikle tıp, mühendislik, ziraat ve fen fakülteleri ile öne çıkar. Dokuz Eylül Üniversitesi: 1982 yılında kurulan Dokuz Eylül Üniversitesi, geniş bir yelpazede akademik programlar sunar. Üniversitenin özellikle tıp, hukuk, işletme ve mühendislik fakülteleri tanınmıştır. Ayrıca, Türkiye'nin ilk araştırma üniversitelerinden biri olarak kabul edilir. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE): 1992 yılında kurulan İYTE, mühendislik ve fen bilimleri alanlarında uzmanlaşmış bir üniversitedir. İzmir'in Gülbahçe köyünde, doğayla iç içe bir kampüsü vardır. Özellikle araştırma odaklı bir üniversite olarak bilinir. Yaşar Üniversitesi: 2001 yılında kurulan Yaşar Üniversitesi, vakıf üniversitesi olup, modern kampüsü ve uluslararası iş birlikleri ile dikkat çeker. İşletme, iletişim, mühendislik ve sanat ve tasarım fakülteleri öne çıkan bölümlerindendir. İzmir Ekonomi Üniversitesi: 2001 yılında kurulan İzmir Ekonomi Üniversitesi, vakıf üniversitesi olup, işletme, ekonomi ve yönetim bilimleri alanlarında güçlüdür. Ayrıca, iletişim, mühendislik ve sanat ve tasarım fakülteleri de bulunmaktadır. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi: 2010 yılında kurulan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, genç bir devlet üniversitesidir. Sağlık bilimleri, mühendislik ve sosyal bilimler alanlarında çeşitli programlar sunar. İzmir Demokrasi Üniversitesi: 2016 yılında kurulan İzmir Demokrasi Üniversitesi, genç bir devlet üniversitesidir. Eğitim fakültesi, mühendislik ve sosyal bilimler fakülteleri öne çıkan bölümlerindendir. İzmir Bakırçay Üniversitesi: 2016 yılında kurulan İzmir Bakırçay Üniversitesi, özellikle sağlık bilimleri ve mühendislik fakülteleri ile dikkat çeker. İzmir'deki üniversiteler, geniş akademik yelpazeleri, modern kampüsleri ve sosyal olanakları ile öğrencilere zengin bir eğitim deneyimi sunar. Tercih yaparken, ilgi alanlarınız ve kariyer hedeflerinize uygun programları ve üniversitelerin sunduğu olanakları dikkate almanız önemlidir.

Yapay zeka bazı üniversitelerin ders müfredatına girecek Haber

Yapay zeka bazı üniversitelerin ders müfredatına girecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, YÖK ve BTK Akademi işbirliğiyle yürütülen çalışmanın detaylarını paylaştı. Uraloğlu, BTK Akademi'nin altyapısının, eğitimlerinin ve derslerinin üniversiteler tarafından kullanılacağını belirtti. Ayrıca, ihtiyaç duyulan yeni derslerin açılarak eğitimlerin hazırlanacağını ifade etti. Dijital teknolojiler ve yapay zeka ile ilgili derslerin üniversitelerde müfredata dahil edileceğini vurgulayan Uraloğlu, BTK Akademi'den alınan derslerin üniversite dışı kazanım olarak öğrencilerin transkriptlerine yansıtılmasını amaçladıklarını söyledi. Uraloğlu, ilk aşamada, yeni açılan ve bu yıl öğrenci alacak yapay zeka temelli 12 ön lisans programının bazı derslerinin BTK Akademi derslerinden karşılanması üzerine çalışmaların yapıldığını vurguladı. Uygun olabilecek ders eşleştirmeleri için taslak çalışmayı tamamladıklarını duyuran Uraloğlu, şunları kaydetti: "BTK Akademi derslerinin, üniversitelerdeki hedefi ve amacı olan dersleri birebir karşılaması için düzenleme ve eklemeler yaptık. BTK Akademi dersleriyle ön lisans programlarındaki derslerin eşleştirilmesi amacıyla ders bazında rapor hazırlama çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmayla ilgili raporların haziran sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Ortaya çıkacak raporlara göre BTK Akademi, kendi dersleri üzerinde düzenleme yaparak ön lisans programlarındaki dersleri doğrudan karşılayacak şekilde YÖK dersleri havuzu oluşturacak. Proje kapsamında pilot olarak ön lisans programlarında 2024-2025 güz döneminde okutulacak dersler için çalışmaları ağustos sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Bahar dönemi ve bir sonraki yılın dersleri için çalışmalar ve eşleştirmeler devam edecek. Mevcut ön lisans derslerinin bir kısmı için BTK Akademi'de uygun içerik bulunamıyor veya uygun olan dersler içerik olarak eksik kalabiliyor. Bu nedenle ilave olarak yeni ders veya eksik içerik tamamlama çekimi için ilgili üniversitelerimizden teklifler alacağız. Yapay zeka neredeyse hayatımızın her safhasında kullanılıyor. Maalesef yapay zekanın sunduğu imkanlar kötü niyetli kişiler, yabancı istihbaratlar ve terör örgütleri tarafından da kullanılabiliyor. O nedenle gençlerimizi yapay zeka ve teknoloji konusunda doğru eğitmeliyiz. Bu kapsamda YÖK ile yaptığımız bu işbirliğini çok önemsiyoruz."

Üniversite mezunları fabrikada işe girmek için diplomalarını yırtıyor! Maaş farkı iyice eridi! Haber

Üniversite mezunları fabrikada işe girmek için diplomalarını yırtıyor! Maaş farkı iyice eridi!

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre 16 yıl içinde üniversite ve ilkokul mezunları arasındaki maaş farkı daraldı. TÜİK, her 4 senede bir defa duyurduğu kazanç yapısına ilişkin verilerini bildirdi. Bu verilere göre 2006 ile 2022 yılları arasında ilkokul mezunu olan vatandaşın aylık kazancı yüzde 987 oranında artarken buna rağmen üniversite mezunlarının aynı dönem içindeki kazancında yalnızca yüzde 622 oranında artış oldu. Aradaki fark neredeyse üç katıydı 2006 yılında ilkokul mezunu olan vatandaşlar ortalama 760 TL kazanırken, aynı zamanda üniversite mezunları 2 bin 88 TL kazanmaktaydı. Arada oluşan fark neredeyse 3 katı oluyordu. 2022 senesine geldiğimizde ise ilkokul mezunu olan vatandaşın kazancı 11 bin 143 TL’ye yükselirken üniversite mezununun almış olduğu maaş ise 15 bin 70 TL’de kaldı. Buna göre arada oluşan fark yüzde 50’nin de altına düştü. Aslında bu senenin yani 2024'ün verileri henüz belirtilmemesine rağmen durumun geçen senenin verilerinden pek de farklı olmadığını belirtebiliriz. Asgari ücret 17 bin 2TL iken ortalama üniversite mezunu olan vatandaşın bugünlerdeki maaşları ise 30 bin TL civarında oluyor. Nitelikli çalışanların emeği değer görmüyor Üniversite mezunları da son dönemlerde okudukları okulla ilgili olmak yerine kendilerine daha farklı bir meslek edinmek için araştırmalara başladı. Üniversite mezunu olduğu halde elde ettikleri kazançlarından dolayı mutlu olamayan ya da henüz okuyan üniversite çağındaki gençler mikrofonlara şu açıklamaları yaptı: “Üniversite mezunu bir gencim. Şu an herhangi bir gelirim yok. Nitelikli çalışan vatandaşın bence emeğine artık değer verilmediğini düşünüyorum. Üniversite sayılarının artmasıyla birlikte üniversite mezunlarının artması ve iş imkanlarının az olması bizi zorluyor.”

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Mahmut Ak kimdir? Haber

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Mahmut Ak kimdir?

Uzun yıllardır akademik hayatın içerisinde faaliyet gösteren Mahmut Ak kimdir? Akademik alanda yaptığı çalışmalar ile tanınan Mahmut Ak, özellikle İstanbul Üniversitesi Rektörü olduğu 2015 ve 2023 yılları arasında adından sıklıkla söz ettirdi. Yakın bir zamanda vekaleten Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nde vekaleten göreve başlayan Mahmut Ak kimdir? Birlikte inceleyelim. Mahmut Ak kimdir? Mahmut Ak, 1965 yılında Tokat'ta dünyaya geldi. İlkokulu Büyükbağlar Köyü İlkokulu'nda tamamladıktan sonra, orta ve lise eğitimini Tokat İmam Hatip Lisesi'nde aldı. Yükseköğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde 1987 yılında tamamlayarak, buradan başarıyla mezun oldu. Mahmut Ak akademik kariyerine 1987'de Araştırma Görevlisi olarak başladı. Doktora unvanını 1997'de alan Ak, aynı yıl Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı'na yardımcı doçent olarak atandı. 2005 yılında Yeniçağ ve Yakın Çağ Doçenti unvanını aldıktan sonra, 2006'da Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı'nda doçent kadrosuna ataması yapıldı. 2011'de profesörlük kadrosuna atanan Mahmut Ak, Mayıs 2016'da YÖK (Yükseköğretim Kurumu) tarafından kötü yönetim gerekçesiyle faaliyetlerine son verilen Haliç Üniversitesi'nin geçici Mütevelli Heyeti Başkanı olarak atandı. 2 Nisan 2015 ile 1 Ağustos 2023 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü görevini üstlenen Mahmut Ak, Akdeniz İçin Birlik Türkiye Cumhuriyeti Özel Temsilciliği’ne atanan Nükhet Hotar’ın yerine, Şubat 2024’te vekaleten Dokuz Eylül Üniversitesi rektörü olarak çalışmaya başladı. Mahmut Ak evli mi? Mahmut Ak, evli ve üç çocuk babasıdır. Mahmut Ak kaç dil biliyor? Mahmut Ak, Fransızca ile Arapça bilmektedir. Mahmut Ak’ın idari görevleri nelerdir? Mahmut Ak akademik kariyeri boyunca çeşitli idari görevlerde sorumluluklar üstlendi. Mahmut Ak’ın İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) yerine getirdiği idari görevler şu şekildedir: 2005/2007 – İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcılığı görevliliği 2008/2011 – İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı 2008/2011 – İÜ Edebiyat Fakültesi Fakülte Kurulu üyeliği Doçent Temsilcisi 2011 – İÜ Edebiyat Fakültesi Fakülte Kurulu üyeliği Profesör Temsilcisi 2009/29 Haziran 2011 – İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdür Yardımcılığı 2012/2013 – İÜ Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığı İhale Komisyon Başkanlığı 2010/2013 – İÜ Öğrenci Kültür Merkezi Müdürü 2011/2013 – İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü 2011/2013 – İÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü Üyeliği 2012 – İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yeniçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığı 8 Ocak 2013/20 Ocak2013 – İÜ Rektör Yardımcılığı 20 Ocak 2013/10 Şubat 2015 – İÜ Rektör Yardımcılığı 11 Şubat 2015/1 Nisan 2015 – İÜ Vekil Rektörü 1 Nisan 2015/1 Ağustos 2023 – İÜ Rektörü

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.