[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#usta

usta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, usta haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Tokat'ın tek kadın kebap ustasına yoğun ilgi Haber

Tokat'ın tek kadın kebap ustasına yoğun ilgi

Coğrafi tesciliyle sofraların vazgeçilmezi olan 3 asırlık lezzet, kendine özel ocaklarda pişiriliyor. Tokat kebabında kullanılan malzemeler şişlere takıldıktan sonra kendine ocakta dikey şekilde pişirilmeye başlanılıyor. İçeriğinde kuyruk yağı, kuzu eti, patlıcan ve patates bulunan kebap; yurt içi ve yurt dışından gelen vatandaşların yoğun ilgisini görüyor. Yaklaşık 25 dakika odun ateşinde pişen kebap şişlerden bakır tepsiye koyularak servis ediliyor. Tokat'ın tek kadın ustası olan Nergis Aydın (24), yurt dışından gelen vatandaşların Tokat kebabına yoğun ilgi gösterdiğini ve satışların arttığını belirtti. "Memleketlerine gelen gurbetçiler Tokat kebabı yemeden dönmüyor" Tokat kebabına olan ilgini yoğun olduğunu belirten Nergis Aydın (24), "4 yıl önce bulaşıkçı olarak başladım, 1 yıldan fazla bir süre bulaşıkçılık yaptım. Burada bir ustamız vardı, ona yardımda bulunuyordum. Biberleri şişe takıyordum, domatesleri şişe takıyordum derken ilerleyen zamanlarda ustalığı öğrenmeye başladım. Kasada hesap ödeyen müşteriler beni gördüklerinde şaşırıyorlar. Bazı müşteriler masadan kalkıyor ve ocağın başına kadar geliyor. Tokat'ta Tokat kebabı yapan tek kadın ustayım, buraya gelip yaptığım kebabın tadına bakan müşteri bir daha başka yere gitmiyor. Bayramdan sonra memleketlerine gelen gurbetçiler Tokat kebabı yemeden memleketlerine gitmediler. Bayramdan bugüne kadar 200 kilo Tokat kebabı yaptı, satışlarımızda ciddi artışlar oldu" şeklinde konuştu. "Tokatlı olup da kebabı sevmeyen olamaz" Şehir dışından Tokat kebabı yemeye geldiğini belirten Fahrettin Bayırlı, "Tokat'ın güzelliği ve özelliklerinden olan kebabımı seviyoruz, Tokatlı olup da kebabı sevmeyen olamaz. Kadın ustamızı gördüm gururlandım, bu işi sadece erkeklerin değil kadınlarında yapabileceğini ispatlamış. Kebabı yediğinizde kadın eli değdiği belli oluyor" dedi. İHA

Ustadan çırağına ağlatan sürpriz Haber

Ustadan çırağına ağlatan sürpriz

Tavşanlı ilçesi Durak mahallesi Etiler Caddesi üzerinde zirai aletler tamiri yapan Bülent Özata ve oğlu Osman Özata, yanlarında çalışmaya başlayan 15 yaşındaki Aykan Bulut'a doğum günü pastası ile sürpriz yaparak cep telefonu hediye etti. İşyeri sahibi ve aynı zamanda Aykan Bulut'un ustası Bülent Özata, yapılan doğum günü sürprizinin bu kadar etkili olacağını düşünmediklerini ifade etti. Özata, "Çırağımız Aykan Bulut'un babasından aldığım bilgi ile 23 Haziran doğum günü olduğunu öğrendiğim için bir doğum günü sürprizi yapmak istedik. 300 Metre kadar ileride market var, oraya kola almaya gönderdik. O alıp gelene kadar hazırlığımızı yaptık. Geldiğindeki tepki gerçekten bizi de duygulandırdı. Hediye olarak da isminin verilmesini istemeyen bir arkadaşımız ve çevremizden arkadaşlarla cep telefonu alarak hediye ettik. Çünkü iletişim kuracak hattı vardı ancak cep telefonu yoktu. Videoyu çeken benim oğlumdu ve bu videoyu instgram'da, facebook'da ve tiktok'ta paylaştı. Bu kadar etkileşim göreceğini bilmiyorduk. Aykan'a elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyoruz. Okul olarak Mesleki Eğitim'e başlayacak ve okuyabildiği kadar okusun istiyoruz" dedi. O güzel anları cep telefonu ile kayda alan Bülent Özata'nın oğlu Osman Nuri Özata ise, "Bu işi zirai tarım aletleri tamir işini gönlümü vererek yapıyorum ve Aykan'da da bu ışığı gördüğüm için her zaman yanındayım. O gün videoyu çektim tiktok hesabımdan ve instgram sayfamda paylaştım aradan bir hafta geçti telefonuma bildiğim üzerine bildirim gelmeye başladı. Mutlu olduk ve gurur duyduk" diye konuştu. Doğum günü sürprizi ile mutluluğunu dile getiren Aykan Bulut, "İlk başta ustam beni markete gönderdi kola almam için. Sonra ustam bana yüksek sesle seslendi. Acaba bir şey mi unuttum ki diye düşünerek ve koşarak gelirken pasta sürprizi ile karşılaştım" diyerek teşekkür etti. Baba İsmail Bulut da her iki ustaya yapmış oldukları doğum günü sürprizi için teşekkür etti. İHA

Babasının tamirhanesinde çırak olan Meryem usta olma yolunda Haber

Babasının tamirhanesinde çırak olan Meryem usta olma yolunda

İzmir Ekonomi Üniversitesinde radyo ve televizyon programcılığı önlisans programından 2019'da mezun olan Garip, daha sonra İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Sosyoloji ve Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümlerinde öğrenime başladı. Meslek hayatında ailesinin izinden gitmeyi tercih eden Meryem Garip, geçen yıl babasının 6. Sanayi Sitesi'ndeki tamirhanesinde çırak olarak işe başladı. Ustalığa terfi etmek için çabalayan Meryem, ilgi duyduğu alanlardaki üniversite öğrenimini de ihmal etmiyor. Garip, hem ustalık belgesini hem de 3 üniversite diplomasını tamirhanenin duvarına asacağı günü iple çekiyor. "BAŞARMAK BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR" Meryem Garip, babasının 30 yıldır otomobil tamirciliği yaptığını, bu nedenle sanayi ve tamirhane ile küçük yaşta tanıştığını söyledi. Otomobillere ilgisinin de çocukken başladığını aktaran Garip, araç kullanmayı ve arızalandıklarında tamir etmeyi çok sevdiğini dile getirdi. Yıllardır ustaların bir otomobili nasıl tamir ettiğini merakla izlediğini belirten Garip, "Bunları izleye izleye, göre göre, araba süre süre, işin içinde sevgi de olunca kendimi bu mesleğin içinde buldum. Yaparken de çok mutluyum. Bunları başarmak beni çok mutlu ediyor." dedi. Ağırlıklı olarak araçların elektrik aksamındaki arızalar üzerinde çalıştığını anlatan Garip, "Elektromekanikte işim olmadığı zaman kaporta ustalarımızın yanına gidip yardım ediyorum. Kaportada da iş yapabiliyorum. Kaportada iş olmadığı zaman boyaya gidiyorum. Boyada yardımcı oluyorum. Yani her meslekten bir şeyler yapmaya çalışıyorum." diye konuştu. Garip, "baş ustam" dediği babası ve abisinin kendisine desteğinin büyük olduğunu anlatarak, babasının azmi ve çalışkanlığının kendisine örnek olduğunu söyledi. Kişisel gelişimi için üniversite öğrenimine önem verdiğini dile getiren Garip, okuduğu bölümlerin iş hayatına olumlu yansıdığını, kendisini daha doğru ifade etmesini sağlayarak müşterilerle ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti. Müşterilerin sanayide kadın çalışan gördüğünde mutlu olduğunu aktaran Garip, şöyle konuştu: "Bana gelen görüşler de beni çok mutlu ediyor, motive ediyor. İnsanlar bu meslekte fazla kadın görmediği için şaşırıyor. Cinsiyet ayırmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Kadın da her işi yapabilir. Ve yapıyorum da burada elektromekanik, kaporta, boya yani elimden ne geliyorsa hepsini başarıyorum ve tüm esnaflarımız da zaten burada beni görüyor. Müşterilerimiz de görüyor. Gerek zaten ustalık belgesi de başarıyla alacağım. " Garip kadın titizliği ve özeninin mesleğine olumlu yansıdığını sözlerine ekledi. "ÇOK DİSİPLİNLİ" Aynı tamirhanede çalışan ağabeyi Seçkin Garip de kardeşinin otomobillere ilgisinin 4-5 yaşlarında başladığını, her yıl da geliştiğini söyledi. Kardeşinin daha o yaşlarda "ben usta olacağım" dediğini dile getiren Seçkin Garip, "Kardeşim olduğu için söylemiyorum, çok disiplinli, yeri geliyor beni uyarıyor, babama müdahale ediyor. Diğer ustalarımıza müdahale ediyor. Gerçekten çok disiplinli ve özverili. Bu beni çok memnun ediyor. Bütün meslektaşlarımız onun gösterdiği özgüveni, titizliği, beceriyi gösterebilseler." ifadelerini kullandı. 6. Sanayi Sitesi Başkanı Sami Özdaş da sanayideki kadın çalışanlarının sayısının arttığını dile getirerek, "Kadınlarımız çekinmeden sanayi sitelerimize gelip burada meslek sahibi olabilirler. Erkeklerden hiç farkı yok bizim gözümüzde. Yaptıkları işlerde daha titizler" dedi. AA

“4+4+4 eğitim sisteminin  ceremesini çekiyoruz” Haber

“4+4+4 eğitim sisteminin ceremesini çekiyoruz”

SULTAN GÜMÜŞ KAYA - ÖZEL HABER İzmir’de gelinlik ve abiye satışı yapan her 10 dükkandan 5’inin kapısında ‘Eleman Aranıyor’, ‘Makineci Aranıyor’ yazısını görmeye başladık. Özellikle de gelinlik ve abiye mağazalarının yoğunlukta olduğu Mimar Kemalettin Caddesi’nde bu duyurular artış gösteriyor. Makineci, kesimci, el işçisi ve monteci ihtiyacı her geçen gün artarken, İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Mustafa Güvenli, yaşanan süreci gazetemize aktardı. 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanmaya konulan 4+4+4 düzenlemesi ile birlikte Türkiye’de artık çırak yetiştirilemediğini vurgulayan Güvenli, “18 yaşında liseyi bitiren bir çocuğa biz ne öğretebiliriz? 4+4+4 eğitim sisteminin ceremesini çekiyoruz. Eskiden okuyan okurdu, okumayan ise mesleğe yönelirdi, çıraklıktan başlardı. Atölyenin tozunu liseli yıllarda yutardı” dedi. Öte yandan, eleman açığını kapatmak amacıyla İstihdam İçin Mesleki Eğitim Programı’yla (İMEP) dikiş kursları düzenlediklerini de kaydeden Başkan Güvenli, kursiyerlere her gün için 90 lira ücret verilmesine rağmen müracaatın çok az olduğunu söyledi. ZATEN BİR AÇIĞIMIZ VARDI “Oda olarak eleman yetiştiriyoruz ama yine de sektöre gençler tarafından talep çok az” diyerek sözlerine başlayan Başkan Mustafa Güvenli, “Salgın döneminde, arkadaşlarımızın bir kısmı kepenk indirdi; başka sektörlere yöneldi. Karantina bitince ise serbest bölgedeki bazı büyük tekstil firmaları çarşıdaki birçok elemanı topladı. İyi de bir maaş verdiler, güzel iş imkanı sundular. Dolayısıyla bünyemizde yer alan birçok insan da oraya gitti. Zaten bir açığımız vardı şimdi makas daha da genişledi, eleman bulamıyoruz. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu ile beraber bu işe el attık. ‘Ne yapabiliriz?’ noktasında istişarelerimiz oldu. İstihdam İçin Mesleki Eğitim Programı kapsamında makineciliğe dair kurslar veriyoruz. Burada yetişen gençlerimizi piyasaya kazandırmaya çalışıyoruz” bilgisini paylaştı. GENÇLER TEKSTİLE YÖNELMİYOR “İşin doğrusunu söylemek gerekirse gençler tekstile yönelmiyor” cümlelerine dikkat çeken Başkan Güvenli, şunları ekledi: “Düzenlediğimiz kursa dahi katılım çok az. Kursa gelen her gence günlük 90 lira harçlık veriyoruz. Aynı zamanda iş garantisi sunuyoruz. ‘Kurstan çıktıktan sonra iş vereceğiz’ dememize rağmen gelmiyorlar. 18 yaşında liseyi bitiren bir çocuğa biz ne öğretebiliriz? 4+4+4 eğitim sisteminin ceremesini çekiyoruz. Eskiden okuyan okurdu, okumayan ise mesleğe yönelirdi, çıraklıktan başlardı. Atölyenin tozunu liseli yıllarda yutardı.” Sektörde Türkiye’nin, dünyada sayılı ülkelerden biri olduğunu kaydeden Başkan Güvenli, “Bu yüzden eleman açığını kapatmak zorundayız. Bu işi öğrenen kişilerin iş bulma sıkıntısı olmaz, ancak genelde firmalara 30 yaşın üstündeki kişiler başvuruyor. 20’li yaşlardaki gençleri bulmakta zorlanıyoruz. Dikiş kurslarına katılanların yüzde 40’ı Türk, yüzde 60’ı ise Suriyeli. Türk kursiyerlerin de ilgi göstermesini istiyoruz, çünkü tekstil sektöründe elaman ihtiyacı had safhada” şeklinde konuştu.   GELİN, İŞ ÖĞRETELİM! Çıraklık Mesleki Eğitim Okulları’nın öneminden de bahseden Başkan Güvenli, son olarak şöyle bir çağrıda bulundu: “Oradan bize kursiyerler geliyor. Fakat hiçbir şey bilmiyorlar. Onların o okullarda öğrendiği ise bizim pratikte yaptığımızdan apayrı bir dünya. Monteci özellikle düz makineci sıkıntımız var. Gelinliği, abiyeyi dikecek makineci bulamıyoruz. Eleman sıkıntısı Türkiye’nin genelinde var. Bakınız, tekstilde İzmir, özellikle gelinlik konusunda dünyaya açılan bir kent. Sadece gelinlikte, abiyede değil, eşofman üreten fabrikalarda dahi eleman sorunu yaşanıyor. Odayı arayıp, ‘eleman gönderin’ diyenler oluyor. Geçenlerde Konak Kaymakamı ile de bir görüşmemiz oldu. Bu kursları daha fazla yapmamızı arzu ediyorlar. Kursa en fazla müracaat eden ise Suriyeli vatandaşlar. Türkiyeli gençlerimiz de gelsinler. Buradan onlara tekrardan seslenmek istiyorum; gelin, iş öğretelim, sizi iş hayatına kazandıralım. Bugün bir makinecinin serbest piyasada aldığı maaş 10 bin liranın üzerinde. Buyurun gelin.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.