[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#uyarı

uyarı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, uyarı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Sınav stresi yaşayan öğrencilere uzmanından uyarılar Haber

Sınav stresi yaşayan öğrencilere uzmanından uyarılar

LGS ve YKS sınavlarının yaklaşmasıyla birlikte milyonlarca öğrencinin sınav stresiyle başa çıkmak zorunda kaldığını hatırlatan Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikolog Ege Canyurt “Bu stres, sadece birkaç saatlik bir test süreci gibi görünen bir etkinlikten çok daha derinlere işleyebiliyor. Öğrencilerin üzerindeki bu görünmez yük, sadece sınav günü değil, sınavdan haftalar hatta aylar önce başlıyor. Sınav stresi, birçok öğrencinin hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Uykusuzluk, iştahsızlık, konsantrasyon eksikliği ve hatta depresyon gibi semptomlar sınav öncesi süreçte sıkça karşılaşılan durumlardır. Bu durum, sadece öğrencilerin akademik performansını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda fiziksel ve zihinsel sağlıklarını da tehlikeye atabilir” diye konuştu. “Öncelikle planlama ve hazırlık yapın” Bu durumla baş edebilmenin birçok yolu bulunduğuna değinen Psikolog Canyurt ilk olarak planlama ve hazırlık yapmak gerektiğini, çünkü zihnen hazır olmadığımız ve belirsizliğin olduğu konularda kaygı seviyemizin yükseldiğini ifade etti. Sınav sonucuna şekil verebilmek için güzel bir planlama ve hazırlıkla beraber belirsiz olan durumu belirli bir hale çevirmenin zihni rahatlatacağını belirten Psikolog Canyurt “Bu noktada ne yapacağımızı biliyor olacağız ve geriye sadece harekete geçmek kalacak. Bu konuda dikkat edilmesi gereken nokta bireye uygun bir çalışma tarzı ve programı hazırlamak. Her bireyde çalışma tarzı farklı işleyecektir ve çalışma potansiyeli farklı olacaktır. Bir uzman yardımı ile kapasitemize ve tarzımıza en uygun programı belirlemek en sağlıklı yol olacaktır” dedi. “Dengeli beslenme, yeterli uyku şart” İkinci en önemli konunun “sağlıklı yaşam tarzı” olduğunun altını çizen Psikolog Canyurt psikolojinin tek başına bir konsept olmadığını; sosyoloji ve biyoloji ile birleşerek hayatın her alanına sirayet ettiğini bu yüzden bu noktada sağlıklı beslenme ve yeterli uykunun ön plana çıktığını anlattı. Dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uykunun, stresle mücadelede önemli rol oynadığını vurgulayarak bu alışkanlıkları günlük rutine dahil etmenin, sınav stresini hafifleteceğini ve depresif belirtileri uzaklaştırarak dikkati toparlamayı sağlayacağını sözlerine ekledi. Psikolog Canyurt gerçekçi düşünme tarzının da bir diğer madde olduğuna değinerek “Bu noktada öğrencilerden istediğimiz önyargılardan arınmaları ve tamamen gerçeklikte kalmaları. Gerçekten endişelenecek herhangi bir kanıtları var mı yok mu bunu bulmaları ve varsa bunun için önlem almaları gerekir. Yoksa zaten bunu fark edip stresi faktörünün ortadan kalmasını hedefleyeceğiz. Gerçekçi düşünce kalıplarını benimsemek ve başarıya odaklanmak, stresi azaltabilir” dedi. “Deneme sınavları çok faydalı” Belirsizliği aşmanın bir diğer yolunun ise tekrarlama ve deneme sınavları ile gerçekleri görmek ve hedefleri buna göre belirlemek olduğunu vurgulayan Psikolog Canyurt bol bol deneme yapmak ve sonuç görmenin hataları bulmayı ve yeniden hedefleri yapılandırma fırsatı sunacağını; aynı zamanda konuları tekrar etmek ve deneme sınavlarına girmenin, sınav stresini azaltmanın yanı sıra öğrenmeyi pekiştireceğini anlattı. En önemli maddelerden birinin ise destek sistemleri devreye sokmak olduğundan bahseden Psikolog Canyurt “Aile, öğretmenler ve arkadaşlar gibi destek sistemlerinden yardım almak, sınav stresiyle başa çıkmada önemlidir. Duygularınızı paylaşmak ve destek almak, stresi hafifletebilir. Duyguları paylaştığımız için kaygı duygumuz doyacak ve daha hızlı bir şekilde bazı konuları atlatmamıza yardım edecektir” diye konuştu. “Eleştiri ve ceza kaygıları arttırır” Son olarak aile faktörüne değinen Psikolog Canyurt ailelerin çocuklarını ders çalışmaya teşvik edebilmek için negatif eleştirilerde bulunup, cezalandırdıklarını ancak bu tutumun öğrencilerin sınav kaygılarını arttırmaktan başka bir işe yaramayacağını dile getirdi. Bu tutumun öğrencileri olumsuzluk, ümitsizlik ve yetersizlik gibi duygu durumlarına götüreceği için sınavla başa çıkmanın iki kat zor olacağını belirten Psikolog Canyurt şunları söyledi: “Aileler çalışırsa ve çalışmazsa neler olacağı hakkında sonuçları listeleyip son tercihi öğrencilere bırakmalı. Öğrencilerin talep ettiği desteği sağlayıp sadece bir rehber konumunda kalmalı”.

Uzmanlar uyardı: Fosfor deriye temas ederse yaralar oluşur Haber

Uzmanlar uyardı: Fosfor deriye temas ederse yaralar oluşur

Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sait Karakurt, savaş bölgelerinde oluşan yıkım ve atılan patlayıcılar içerisinde bulunan kimyasal maddelerden dolayı yaşanabilecek sağlık sorunları hakkında bilgiler aktardı. Karakurt, savaş bölgesinde oluşan yıkım sonrası 'asbeste' dikkat çekerken, patlayıcıların içerisinde bulunan kimyasal maddelerden ise 'fosfor' için uyarı yaptı. Prof. Dr. Sait Karakurt, "Biliyorsunuz savaş bölgeleri yıkım olan bölgeler. Binaların yıkımı ile birlikte oluşan toz ve parçacıklarla insanlar karşı karşıya kalıyor. bunlar da vücuda zarar verebilir. Bu tozlar içerisinde bir de asbest var. Asbest dikiş iğnesi gibi sivri bir maddedir. Nefes yoluyla akciğere çekildiği zaman adeta oraya batıyor ve vücut bunu uzaklaştıramıyor. Asbeste maruz kalanların 5 kat daha fazla akciğer kanserine yakalandığını biliyoruz. Savaş bölgesinde bulunanlar için mutlaka bulabiliyorsa N95 veya N99 maske takmaları gerekir. Ve yine bölgede patlamalar sonucu oluşan şok dalgaları insan vücudundan geçerken enerjiye bağlı olarak vücuda zarar veriyor. Akciğerde kanama, yırtılma ve ödem meydana getirebiliyor. Bu da zamanla solunum yetmezliğine giden problemler oluşturabiliyor. O bölgelerde yangın da fazla oluyor. yanmaya bağlı partikül ve parçacıklar akciğerlere girip en uç noktasına kadar ulaşıp oradan da vücuda geçme ihtimali olabiliyor. Yangın sırasında dumana maruz kalmak da sorun oluşturuyor. Bir başka sorun da hastalarda var olan hastalıkların artmasıdır. Örneğin astım hastasının yangınlar sonrası karşılaştığı duman ve tozlardan sonra hastalığı alevlenebilir veya çok ciddi boyutlara ulaşabilir.  Ya da hiç astımı olmayan bir kişinin aileden gelen astım genetiği vardır, bu yoğun mağduriyet sonrası ilk defa kendisini orada gösterebilir. Patlayıcılar içerisinde bulunan bir takım kimyasallar vücuda zarar verebilir. Fosfor atmosfere girdiği zaman su buharı ile birleşip fosforik asit haline dönebilir. Bu ağırdır ve aşağıya doğru çöker. Yeryüzünde çukur gibi yerlerde daha çok gözükebilir. Deriye temas etmesi halinde yaralar meydana getirir. Nefes yoluyla akciğere çekilmesi aynı yaraların akciğerde de oluşmasına sebebiyet verir. Korunma yöntemi olarak yapacak çok bir şey yok fakat maske takılabilir" dedi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Meme kanserinden sonra sık görülen bu hastalığa dikkat

RTÜK'ten  intenet tabanlı platformlara Haber

RTÜK'ten intenet tabanlı platformlara "yaptırım" uyarısı

Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca, internet tabanlı platformlarda son zamanlarda fazlaca yayıncılık ilkeleri ihlali yapıldığı belirtilerek, yapıcı uyarılara riayet edilmemesi halinde en ağır müeyyidelerin uygulamasından çekinilmeyeceği ifade edildi. Kuruldan yapılan açıklamada, RTÜK'ün Türkiye'deki radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini düzenleyip denetlediği, radyo ile televizyonların lisans, frekans ve benzeri işlemlerini kanuni olarak düzenlediği, yayın içeriklerinin de denetiminden sorumlu olduğu anımsatıldı. Açıklamada RTÜK'ün, internet üzerinden isteğe bağlı yayıncılık alanında içerik denetimlerine hız verdiği, izleme uzmanlarınca bahse konu platform yayınlarının dikkatle takip ettiği vurgulandı. Son dönemde bu platformlara ilişkin çokça şikayet alındığı, bu platformlarda son zamanlarda fazlaca yayıncılık ilkelerinin ihlal edildiği kaydedilen açıklamada, gerekli hallerde "en ağır müeyyidelerin uygulamasından çekinilmeyeceği" belirtildi. RTÜK'ün kırmızı çizgilerinin sıralandığı açıklamada, milli güvenlikten taviz vermeyen Kurul'un yayınlarda terör ve terör propagandası ile, çocuk ve gençlerin ruhsal ve fiziksel gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine asla müsaade etmeyeceği kaydedildi. Yayınlarda kadın ve çocuk istismarına geçit vermeyen Üst Kurul'un yaşlılara, engellilere ve dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık yaptığı, milli ve manevi değerler gözetilerek, aile kurumuna halel getirecek zararlı yayın içeriklerine karşı son derece duyarlı olduğu, geleceği tehdit eden madde bağımlılığıyla kıyasıya mücadele ettiği vurgulandı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Aile kurumumuzu incitici, manevi ve kültürel değerlerimize saldıran, toplumsal sağlığı tehdit eden sapkın ilişkiler içeren, mizah programlarında dini değerlerimize hakaret eden, devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde yapılan yayınlar kabul edilemez. Yönetim gereği 'açık kapı' iletişim politikasını yürüten RTÜK, elindeki yaptırım gücünü kullanmayı son çare olarak görmektedir. Muhataplarıyla önce diyalog yolunu tercih eden Üst Kurul'umuz, olası sorunların çözümünü karşılıklı anlayış çerçevesinde yerine getirmektedir. Ancak, iyi niyetli çabalarımızın dikkate alınmaması veya yapıcı uyarılarımıza riayet edilmemesi durumunda ise RTÜK en ağır müeyyideleri uygulamaktan çekinmeyecektir." AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.