[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#üzüm

üzüm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, üzüm haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Uzmanlardan çekirdekli üzüm tavsiyesi Haber

Uzmanlardan çekirdekli üzüm tavsiyesi

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent bünyesinde çalışmalarını sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge ekibi, üzüm ve çekirdeklerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini araştırdı. 20 yıldır endemik bitkiler ve doğal gıdalar üzerine odaklanan ekip, üzüm çekirdeğinin kansere karşı güçlü bir savunma mekanizması sunduğunu belirtti ve üzümün çekirdeğiyle birlikte tüketilmesinin önemine vurgu yaptı. Karya Farma HBX Ar-Ge Bilim Kurulu Üyesi Kimyager Aslı Aktaş, üzümün içerdiği antioksidanlar, flavonoidler ve polifenoller gibi bileşenlerin kansere karşı koruyucu etkiler sunduğunu belirterek, "Üzüm çekirdeği, proantosiyanidinler açısından zengin olup, serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını önler. Bu sayede kalp sağlığını desteklerken, cilt ve bağışıklık sistemine de fayda sağlar" dedi. Üzüm çekirdeğinin özellikle meme, prostat, kolon ve cilt kanserlerine karşı etkili olabileceğini ifade eden Aktaş, "Yaptığımız çalışmalarda, üzüm çekirdeği ekstraktının kanser hücrelerine karşı toksik etkiler gösterdiğini ve sağlıklı hücrelere zarar vermeden kanser hücrelerini öldürebildiğini gözlemledik" dedi. Aslı Aktaş, üzümün resveratrol gibi bileşenleri sayesinde antikanser potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, bu doğal gıdanın kansere karşı güçlü bir savunma aracı olabileceğini belirtti. ÇEKİRDEKLİ ÜZÜMÜN FAYDALARI Bağışıklığı güçlendirir Kan şekerini düzenler Kalp sağlığını destekler Göz sağlığına iyi gelir Kaliteli uyku sağlar Hafızayı güçlendirir Sindirim sistemi dostudur Yaşlanma belirtilerini geciktirir Antikanser etkiler sunar Su ihtiyacını destekler Kemikleri güçlendirir

İzmir'in tescilli Kavacık üzümünde bağ bozumu başladı Haber

İzmir'in tescilli Kavacık üzümünde bağ bozumu başladı

Kavacık Mahallesi, Çatalca Dağı'nın eteklerinde kurulu 850 metre rakımda üzümü, domatesi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor ve şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler için güzel bir seçenek oluyor. Kavacık Mahallesi’nin en önemli geçim kaynağı, 2019’da Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen, rengi, aroması ve lezzetiyle dikkat çeken Kavacık üzümü. Üreticiler bu yıl her ne kadar sıcak havadan dolayı bağ bozumuna erken başlasa da birden bastıran dolu ve şiddetli sağanak yağışa karşı da tedbirli davranıyor. Hem geçim kaynakları üzümü dalındayken koruyabilmeyi hem de hasat zamanını uzatmayı amaçlayan üreticiler meyve tutan asmaların üzerine çuval örterek koruyor. Kavacık Muhtarı Hüseyin Yalçın, köylerinin üzümle özdeşleştiğini, bu üretimin yaklaşık 80 yıl önce sultani cinsiyle başladığını aktardı. Her asma için ayrı çuval kullanıyoruz Razakı ve aşılama yoluyla "enfes" üzüm çeşidine geçtiklerini aktaran Yalçın: "Gayet iyi bir verim almaktayız. Hasat, normalde 15 Ağustos gibi başlar ama iklimden kaynaklı bu yıl ağustosun ilk günlerinde başladı. Tahmini kasımın ortasına kadar devam eder. Sonbaharda üzümleri korumak için geliştirdiğimiz bir yöntemimiz var. Arazi yapısı nedeniyle bağı tümüyle örtü altına almak mümkün değil o yüzden her asma için ayrı çuval kullanıyoruz. Üzümün doludan, kırağıdan, yağmurdan ya da aşırı güneşten etkilenmemesi için bulduğumuz bir yöntem." şeklinde konuştu. Yalçın, mahalle sakinlerinin hasat bitene kadar gece nöbeti tuttuklarını, böylece domuzların bağlara zarar vermelerine engel olduklarını da açıkladı. Kavacık üzümü, çevredeki üzümlerden çok farklı, Allah vergisi bir güzelliği var Üretici Adem Çöpçü de ata mesleği üzüm üreticiliğini ailesiyle devam ettirdiğini ifade etti. Mahallede hemen hemen herkesin bu işi yaptığını, günün ilk ışıklarıyla hasada başladıklarını aktaran Çöpçü, "Sabahleyin kesime başlıyoruz, erken saatte kesilirse üzüm güzel oluyor. Ondan sonra eve götürüp temizlemesini yapıyoruz. Sonra hale gönderiyoruz ya da köyde kooperatif alıyor, ona veriyoruz. Kavacık üzümü, çevredeki üzümlerden çok farklı, Allah vergisi bir güzelliği var." dedi. Çöpçü, son yıllarda domuz saldırılarının oldukça arttığını ve bunun için önlemler aldıklarına dikkat çekerek, "Gece genelde bekliyoruz bağı, domuz gelmesin diye hatta kendi imkanlarımızla tel falan da çektik. Eskiden de vardı ama bu son yıllarda çok yaygınlaştı." diye konuştu. Arazilerinin küçüklüğü sebebiyle çok fazla ürün alamadıklarını ifade eden Adem Çöpçü, buna rağmen verim ve fiyattan memnun olduklarını da söyledi.

Sultani üzümü Avrupa Coğrafi İşareti ile yeni pazarlara çıkma yolunda Video Galeri

Sultani üzümü Avrupa Coğrafi İşareti ile yeni pazarlara çıkma yolunda

Manisa Ticaret Borsası tarafından yapılan Avrupa Birliği coğrafi işaret başvurusuyla, dünyaca ünlü Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü hem yeni pazarlara kavuşacak hem de yüksek kar oranlarıyla önemli bir ihracat kalemi olacak. Dünyaca ünlü Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümünün yetiştirildiği Manisa'da hasat sezonu devam ediyor. Dalından toplanarak kurutmak amacıyla boş alanlara serilen üzümler istenilen kahverengi tonlarına geldiğinde toplanarak çöpünden ayrıldıktan sonra çiftçiler tarafından depolanıyor ya da işletmelere götürülüp satış işlemi gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıla göre rekoltede düşüşün gözlemlendiği üzümde şekerlenme oranının yüksek olması üzümdeki kaliteyi arttırdı. Geçtiğimiz yıla göre salkım ağırlığı yüksek olan üzümler kurutma işlemlerinin ardından başta Avrupa Birliği olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediliyor. Özellikle Avrupa kentlerinde "Manisa üzümü" olarak bilinen Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm için Manisa Ticaret Borsası tarafından Avrupa Birliği coğrafi işaret alınması amacıyla işlemlere başlandı. Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümün Avrupa Birliği coğrafi işareti alması sonrasında yeni pazarların açılması ve yüksek karla ürün satılacağından dolayı üreticiler ve ihracatçılar için önemli ölçüde gelir elde edilmesi hedefleniyor. “Rekolte düşük, şekerlenme oranı yüksek” Bu yıl küresel bazda yaşanan iklim değişikliği nedeniyle üzümde rekoltede düşüş yaşandığını ancak sergideki üzümlerde hastalık gibi durumların bulunmadığından ve şekerlenme oranının yüksek olmasından dolayı yüksek kalitede ürün elde edildiğini belirten Manisa Ticaret Borası Başkanı Sadık Özkasap, “Çiftçilerimizin çok büyük emeği vardır. Budağından başlayan bu macera devam ediyor. Kesimler aşağı yukarı bitmiştir. Sergilerde üzümlerimiz var. Hava şartlarına göre üzümler 12 gün civarında sergiden kaldıktan sonra makinelerle sergiden üzümlerimizi kaldırıyoruz. Üreticilerimiz açısından üzümlerimiz bu sene gayet kaliteli. Herhangi bir hastalığa sebebiyet verilmeden bu günlere kadar gelindi. Tabi dünyada olduğu gibi sıcaklıklar ve iklim krizi bağların strese girmesine sebebiyet verdi. Temmuz ayının sonuna doğru rekolte çalışması gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yıllara göre rekoltede düşüş olduğu gözlendi. Geçtiğimiz yıla göre bu yıl 10 gün kadar erken hasada girdik. Geçtiğimiz yıllarda bizim şekerleme oranı dediğimiz brix 17-18'lerde üzüm keserken. Bu sene bağlarda üzümlerimiz 22-24 brix civarında. Bu da şu demek oluyor, üzümün sergideki kilogramının arttığı anlamına geliyor. Üzümün özü, şekerlenmesi ne kadar iyi olursa sergideki kilogramının arttığını görüyoruz” dedi. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen yağışlara değinen Başkan Özkasap, “Gönül isterdi ki yağmursuz şekilde sergilerden çıkmak. Ama yağmura da yakalanmış olduk. Ama renklerde çok çok büyük bir sıkıntı yaşamadık. Biraz kızıla döndü ama genele baktığımızda 2024-2025 mahsulünün iyi olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Manisa üzümünü bütün Avrupa bilir” Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümün Avrupa'da "Manisa Üzümü" olarak bilindiğini ve özellikle aranan bir ürün olduğunu söyleyen Başkan Özkasap, “Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzümü dünyaca ünlü bir üzümdür. Üzümün özel karakteristiğine baktığımızda serçe parmağı kadar büyüklüğü olan, zarının inceliği ve Manisa üzümünü bütün Avrupa da bilir. Üzümümüzle ilgili bundan 3 sene önce Türk Patent Enstitüsünden coğrafi işaret aldık. Daha önce Ege Üzümüydü. Ege üzümü dediğinizde Kütahya'sından Afyon'una kadar giriyor. Bu Manisa'ya mal olmuş bir üzüm. Yüzde 85'i Manisa'da üretilen yüzde 90'ı da Manisa'daki işletmeler tarafından ihraç edilen bir ürün. Manisa'yla özdeşleşmiş olan bu ürünü Manisa coğrafi işareti almak hem bir sosyal sorumluluktur hem de Manisa'ya bir hediyemiz olsun istedik. Türk Paten Enstitüsünden Manisa Sultani Çekirdeksiz Üzüm coğrafi işaretini aldık. 1 yıldan beri de Avrupa Birliğine başvurularımızı yaptık. Üzümün en çok tüketildiği yer Avrupa'dır. Genelde İngiltere alır. Bu üzüm bu kadar Avrupa'ya gidiyorsa bu üzümün Avrupa Coğrafi İşareti almak hakkıdır. Coğrafi işareti alan kurumlar aktif bir şekilde kullanmaları gerekiyor. Ben coğrafi işareti aldım bitirdim, eğer onu kullanmıyorsan coğrafi işareti kullanacak olanların da önünün kesilmemesi gerekiyor” diye konuştu. “Coğrafi işaretle Manisa üzümü taçlanacak” Coğrafi işaretin alınması durumunda hem yeni pazarlara hem de yüksek karla ürün satışı elde edeceklerini söyleyen Özkasap, “Bu Avrupa coğrafi işaretiyle beraber bizim üzümümüzün tüketiciler tarafından izlenebilir bir ürün, gönül rahatlığıyla tüketilebilir bir ürün olduğunu taçlandırmış olacağız. Zaten Avrupa tarafından bilinen dünya kalitesindeki Manisa Çekirdeksiz Sultani Üzümün bir tacı olacak. Biz inanıyoruz ki izlenebilir bir ürün olması, satıcılarımız için pazarımızın büyümesi, ürünü daha yüksek fiyatla vermek, üreticilerimiz bakımından katma değeri yüksek olan bir ürünün daha karlı olmasını amaçlıyoruz. Üreticilerimiz için mahsulü bol bereketli bir yıl olmasını, ihracatçılarımıza bol pazarlı ve kazançlı bir yıl geçirmesini diliyorum” dedi.

Üzümdeki rekolte beklentisi yüzde 20 Haber

Üzümdeki rekolte beklentisi yüzde 20

KEMAL ÖZKURT – ÖZEL HABER- Türkiye yıllık ortalama 4 milyon ton üzüm üretimiyle ihracatta önemli ülkelerden biri. Özellikle dünya ünlü Sultani üzümü birçok ülke tarafından yoğun talep görüyor. Sultaniye üzümünün üretim merkezi ise Ege Bölgesi. Manisa üretimin yüzde 87’sini, İzmir yüzde 9’unu ve Denizli’de yüzde 4’ünü gerçekleştiriyor. Üzüm üreticisi geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi olumsuz hava şartları, kuraklık ve erken gelen sıcaklar sebebiyle zor günlerden geçiyor. Özellikle üzüm üretiminin en fazla olduğu bölgelerden biri olan Manisa’nın Salihli ilçesinde dolu yağışlarının ardından hava sıcaklıklarının mevsim normallerini üzerinde seyretmesi sebebiyle üzüm bağları dalında kurudu. Yüksek hava sıcaklıkları ve hastalıklar sebebiyle rekoltede düşüş yaşanacağını tahmin ettiklerini belirten Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, “Geçtiğimiz yıl bağları vuran pornoz hastalığı, bu yıl yaşadığımız unlu bit hastalığı ve 48 dereceleri gören sıcaklıklar bağlarda yanmalara sebep oldu. Bu nedenlerde dolayı geçen yıla oranla bu yıl rekoltede yüzde 15 – 20 civarında düşüş olacağını tahmin ediyoruz” dedi. Üreticinin fiyat beklentisi hakkında açıklamalarda bulunan Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yüksel, ise üretimin sürdürülebilirliği için alım fiyatının 140- 150 bandında açıklanması gerektiğini belirtti. REKOLTE DÜŞÜŞÜ YÜZDE 20 Geçtiğimiz yıl üzüm bağlarını vuran pornoz hastalığının kalıntısı ve yüksek sıcaklıklar sebebiyle rekolte düşüşünün yüzde 20 oranlarına çıkabileceğini belirten Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, “Pornoz hastalığının kalıntısı bağlarda 2-3 yıla kadar kalabiliyor. Bununla beraber Unlu bit ve kabuklu bit(koşnil) hastalığı dediğimiz bir hastalık da şu an üzüm bağlarında görülüyor. Bunlara geçtiğimiz haftalarda 48 derecelere çıkan yüksek sıcaklıklar da eklenince üzüm bağlarında yanmalar meydana geldi. Bu nedenlerde dolayı geçen yıla oranla bu yıl rekoltede yüzde 15 – 20 civarında düşüş olacağını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı. ALIM FİYATLARI ERKENDEN AÇIKLASIN TARİŞ’in geç fiyat açıklaması sebebiyle çiftçinin mağdur olduğunu sözlerine ekleyen Yalvaç, “TARİŞ’in Ağustos 15’inden önce fiyat açıklaması gerekiyor ki Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)’de alacaksa eğer ona göre bir fiyat vermesi gerekecek. Bu yüzden TARİŞ’in fiyat belirleme çalışmalarına başlayıp yakın zaman alım fiyatlarını açıklaması gerekiyor. Talebin arzdan çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Üzüm fiyatının da 150 TL’den az olmaması gerekiyor. Üzüm üretiminin sürdürülebilir olmasını ve çiftçinin toprakta kalmasını istiyorlarsa bu şekilde bir fiyat vermelidir. Çünkü geçen sene kullandığımız gübre, mazot, ilaç gibi girdi maliyetlerimiz yüzde 100 arttı. Bu sene zaten malımız az. O yüzden fiyatların en az 150 TL bandında olmasını bekliyoruz” diye belirtti.  ÜRETİCİ HASTALIK VE KURAKLIKLA BOĞUŞUYOR Manisa’nın birçok noktasındaki üzüm bağlarında etkili olan ve rekoltede büyük kayıplara neden olan mildiyö mantar hastalığı nedeniyle bu yıl da bağlarda rekolte kayıpları yaşanacağı tahmin ediliyor.  Mildiyö hastalığının yanı sıra bu yıl bağlarda ballık denilen ‘asma biti, unlu bit’ hastalığın da meydana çıktığını belirten Başkan Yüksel, “Geçen yılki mildiyö hastalığı bu sene de üzümün az doğmasına neden oldu. Üreticimiz bu sene bağlarda mildyö hastalığı dışında ballık dediğimiz hastalıkla da mücadele ediyor. Bununla beraber sıcaklıkların da olumsuz etkileri oldu. Bağlarından çok yaprak alıp üzümleri açıkta bırakanlar olumsuz yönde etkilendi. Sıcaklık üzümleri yaktı. Kuraklık ve hastalık sebebiyle üzüm rekoltesinin bu yıl düşük olacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu. FİYAT BEKLENTİSİ 150 TL Tüm olumsuzluklara rağmen bu yıl genel olarak üzümlerin temiz olduğu ve rekoltenin düşük olması nedeniyle tanelerin dolu ve şişkin olduğu belirterek üreticinin beklentisi olan üzüm fiyatı hakkında konuşan Yüksel, “Fiyat olarak da geçen yıl 60-75 TL bandında satılan üzüm için üreticinin bu seneki beklentisi 140-150 TL bandında seyrediyor. Üretime devam edilebilmesi ve üretimin desteklenmesi için fiyat belirlemede çiftçilerin sesine kulak verilmesi gerekiyor” dedi. ELEKTRİZ ZAMMI ÇİFTÇİDEN ALINMASIN Geçtiğimiz günlerde elektriğe yapılan zammın en azından bu dönem için çiftçiden alınmaması gerektiğini söyleyen Yalvaç, “Girdi maliyetleri sebebiyle çiftçinin zaten beli bükük. Bunun üstüne bir de sulamada kullanmış olduğumuz elektrik faturalarına yüzde 38 zam geldi. Çiftçinin belini daha fazla bükmemek için en azından bu dönem zamlı fiyatın alınmaması gerekiyor” dedi.

Turfanda üzüm hasadı başladı: İlk ürünler 300 TL Haber

Turfanda üzüm hasadı başladı: İlk ürünler 300 TL

Türkiye'nin tarımsal üretim merkezlerinden Mersin'de örtü altında turfanda üretilen sebze ve meyvelerin hasadı devam ediyor. Karadut, erik gibi ürünlerin ardından yine örtü altı yetiştirilen beyaz üzümde hasat başladı. Erdemli Kocahasanlı bölgesinde sezonun ilk üzümleri bugün hasat edildi. Üreticilerin önemli bir gelir kapısı olan turfanda üzümün ilk hasadı temsili olarak 300 TL'den alıcı bulu. Özenle hasat edilip paketlenen üzümlerin yurt içinde İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Bursa gibi büyük şehirlere, ardından da Avrupa ile Arap ülkelerine gönderileceği ifade edildi. İlk hasadın temsili 300 TL'den alındığı üzümün piyasada fiyatının ilk 15 günde 150 TL civarında olmasının beklendiği kaydedildi. Üzüm hasadı yapan üretici Mehmet Uygur, "Seramızda ürettiğimiz üzümlerin hasadına başladık. Bu sene verim çok güzel. Şu anda kilogramını 300 TL'den temsili olarak verdik" dedi.   "İlk ürünler iç piyasaya gönderiliyor Örtü altı turfanda üzümün ilk hasadına başladıklarını belirten Ziraat Mühendisi Emine Yaman Kulu ise, "Bölgemizde 400 dekar alanda örtü altı üzüm üretimi var. İçinde bulunduğumuz sera 4 dekar, küçük bir aile işletmesi. Bizim için çok kıymetli. Üreticimiz buradan geçimini sağlıyor, çocuklarını büyüttü okuttu, şu anda torunlarına bakıyor. Burada hasat başladı. İlk ürünlerimiz iç piyasaya gönderiliyor. Ürün ileriki günlerde artacaktır, o zaman yurt dışından gelen talepleri de karşılayacağız. Özellikle Arap ve Avrupa ülkelerinden talep geliyor" diye konuştu.   "Üreticilerin yaş ortalaması yükseliyor" Girdi ve iklimsel şartların üreticiyi zaman zaman zorladığına dikkat çeken Kulu, "Çiftçilerimizin yaş ortalaması yükseliyor. Şu anda 58. Bir 5 yıl sonra bu çiftçilerimizin üretimden uzaklaşacağını düşünüyoruz. Biz de genç çiftçileri üretime davet ediyoruz. Genç çiftçilere destek verilirse üretimde daha güçlü oluruz" ifadelerini kullandı.

Alaşehir'de üzüm üreticileri üzüme alternatif olarak zeytine yöneldi Haber

Alaşehir'de üzüm üreticileri üzüme alternatif olarak zeytine yöneldi

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, dünyaca ünlü sultaniye üzümüne alternatif ürün arayışında olan çiftçiler zeytin üretimine yöneldi.  Alaşehir'de zeytin üretimi her geçen yıl artıyor. Dünyaca ünlü Sultaniye üzüme alternatif ürün arayışı içinde olan Alaşehirli çiftçiler, son yıllarda zeytin üretimine yöneldi. Üzüme göre işçilik, zirai ilaç ve gübre gibi girdi maliyetlerinin daha düşük olması çiftçileri zeytine yönlendirdi. Maliyetlerin daha düşük olması nedeniyle hızla artan zeytin üretimi alanı 80 bin dekara ulaştı. ‘Tarımsal alanların her noktasında boş yer kalmasın' parolasıyla çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Alaşehir Ziraat Odası Danışmanı Ziraat Mühendisi Dündar Yalçın, "Alaşehir, Sultaniye üzümün en çok üretiminin yapıldığı yerlerden biri. Üzüm ihracatında tek başına Manisa'nın yüzde 40'nı karşılayabilmektedir. Ancak son yıllarda üzüm üretiminde maliyetler çok arttı. Bölgemizde üzüme alternatif olarak, zeytin üretimi de hızla artmaya başladı. 80 bin dekarı aşan zeytin alanımız oluştu. Bu zeytinler hem sofralık hem de yağlık olarak tarım gelirlerimize katkı sağlıyor. Zeytinciliğin Alaşehir'de gelişmiş olması, tarıma katkı sağlaması ve ek gelir olması, bizi sevindiriyor. Her sene zeytin dikim alanlarımız yüzde 10 civarında artış gösterirken, bu yıl bu rakam daha da artacaktır" dedi. Gemlik Trilye zeytin fidanının Alaşehir'e çok iyi uyum sağladığını, 800 rakımda bile güzel sonuçlar alınabildiğini belirten Yalçın, bu çeşitle beraber, dölleyici aynı zamanda yemeklik çeşit olan 'Domat', 'Kalamata' cinsi gibi zeytin fidanlarına da talep çok fazla olduğunu kaydetti. Bu yıl dünya çapında yaşanan 'Mildiyö' hastalığının Alaşehir'de de üzüm bağlarını olumsuz yönde etkilediğine dikkati çeken Yalçın, "Birçok üreticimizin bağında yüzde 100'lere varan zarar meydana geldi. Dünya çapında yaşanan iklim değişikliği, bölgemizde yaşanan yer altı sularındaki bor miktarının artması, bağların bakımındaki zorluk ve maliyetlerinin artması, üzüm üreticilerini daha az maliyetli olan zeytin üretimine yönlendirdi. Özellikle bu yıl zeytin yağı fiyatlarının artması, zeytinin dane olarak yüksek fiyatlara satılması, zeytinin borlu suları sevmesi nedeniyle çiftçiler üzüm bağlarını sökerek, zeytin dikmeye başladı. Kurum olarak güvenli ve daha ekonomik zeytin fidanı temin ederek, çiftçilerimize destek oluyoruz. Bu yıl güvenli ve sağlıklı yaklaşık 80 bin zeytin fidanını üreticilerimize ulaştırdık" dedi.   Avrupa ve ABD'den talepler arttı Son yıllarda bağcılıkta işçilik, gübre, zirai ilaç maliyetlerinin çok yükselmesinden dolayı zeytine doğru bir yönelim olduğunu ifade eden Yalçın, "Özellikle Gemlik, Trilye olarak hitap ettiğimiz çeşit öne çıktı. Gemlik çeşidimiz hem yağlık, hem de sofralık çeşit olmasından dolayı özellikle son yıllarda Avrupa ve Amerika’daki taleplerin yüksek seviyelerde olmasından dolayı ilaç, gübre, işçi maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı bir nebzede üretici sağlıklı, rahat yapmak için zeytine yönelmiş. Son yıllarda kurumumuz öncülüğünde 1 ve 2 yaşında sağlıklı ve güvenli Gemlik türü zeytin fidanlarını üreticilerimize sunduk. 2024 sezonu için totalde 80 bin adet fidanı üreticilerimize temin ettik. Hem sofralık ve hem yağda üretici kazancı gördüğü zaman biraz da rahatımızı düşündüğümüz için bu yönde zeytine kayma oldu. Bu da devam edecektir. Ziraat odası olarak üretici ve tarım alanları olarak bir parolamız var 'Birim alandan daha çok kazanmak ve boş yer kalmasın' parolasıyla bu yola çıktık. Alaşehir’de zeytin alanı her yıl varlığının yüzde 10 artarak devam etmektedir" şeklinde konuştu. Alaşehirli çiftçi Rasim Bahçalı ise "Üzüm bağına göre zeytinde işçilik ve ürün maliyeti daha az. Bu yüzden bazı üreticilerimiz bağları sökerek, yerine fidanları dikiyor. Bağların bakımları ve masrafları, işçiliği maliyetli geldiğinden bağları kazıp, yerine sofralık ve yağlık zeytin dikiyoruz" diye konuştu.

Manisa üzümünde ilk ihracat tırları yola çıktı Video Galeri

Manisa üzümünde ilk ihracat tırları yola çıktı

Dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultani üzüm ihracatı başladı. Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları tarafından 10 Ağustos'ta kesim, 11 Ağustos'ta da ihracat tarihi olarak belirlenmesinden sonra, ilk tırlar yola çıktı. Üzümler üzüm bağlarından kesildi, işletmelere getirilip işlendikten sonra tırlara yüklendi ve yola çıktı. 79 ÜLKEYE İHRACAT Alaşehir Gümrük Müdürlüğü'nden 2022 yılında, 79 ülkeye ihracat yapıldı. Denizi ve limanı olmayan ilçedeki gümrükten toplam 17 bin tır çıkış yaptı. Dünyaca ünlü Çekirdeksiz Sultani üzüm ihracatı Rusya-Ukrayna savaşına, dünyada yaşanan ekonomik krize rağmen yine de sevindirici rakamlara ulaştı. Alaşehir'den geçen 76 kalemde toplam 323 bin ton tarımsal ürün ihracatı yapılırken, bu ihracatta 186 bin ton ile yaş üzüm başı çekti. Üzümü 26 bin ton ile kiraz, 17 bin ton ile armut takip etti. EN ÇOK İHRACAT RUSYA'YA Alaşehir Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Soygür, 2023 yılında 2022 yılındaki rakamları daha yukarıya çıkarmayı amaçladıklarını söyledi. Üzümün başkenti Alaşehir'den, Çekirdeksiz Sultani Üzüm ihracatının en çok Rusya'ya yapıldığına dikkati çeken Alaşehir Ticaret Borsası Başkanı Hüseyin Soygür, "Alaşehir'den 2022 yılında 186 bin tonu yaş üzüm olmak üzere toplam 323 bin ton tarımsal ürün ihracatımız var. En çok ihracat Rusya Federasyonu'na yapıldı. Ardından da Avrupa Birliği ülkeleri geliyor. Afrika ülkeleri de var" dedi. ÜZÜM ÜRETEN ÜLKE SAYISINDA ARTIŞ Üzümü üreticisi ülke sayısında artış olduğunu vurgulayan Soygür, "Geçen yıl 186 bin ton yaş üzüm ihracatı yaptık. Toplamda 323 bin ton tarımsal ürün ihracatımız oldu. Bu ihracatımızı 79 kalemde, 76 ülkeye yaptık. Bu sene iklim şartlarından dolayı bu rakamı yakalamaya çalışacağız. Dünyada artan rekabetten dolayı kuru ve yaş üzümde 5 ülke üretirken, şimdi sayı 14’e çıktı. Ürettiğimiz ürünler ne kadar kaliteli ve sağlıklı olursa, pazar bulma payımız artacaktır. Ülkemizdeki bu doğal afetlerden dolayı rekoltede bir azalma bekliyoruz ama ürünlerimiz çok kaliteli" ifadelerini kullandı. İHA

Manisa'da bağları üzümü mildiyö vurdu Video Galeri

Manisa'da bağları üzümü mildiyö vurdu

Yaz başında yağan şiddetli yağışlar nedeniyle bağlarına ilaç atamayan üzüm üreticilerini mildiyö adı verilen hastalık vurdu. Bir tür mantar hastalığı olan ve nemli bağlarda hızlı bir şekilde yayılan hastalık nedeniyle dallardaki salkımlarda kurumalar ve dökülmeler meydana geldi. Manisa’nın neredeyse tamamında etkili olan mildiyö nedeniyle rekoltede de büyük kayıplar yaşandı. Yüzde 35’e vuran rekolte düşüşleri nedeniyle bu yıl yaklaşık 200 bin tonluk üzüm rekoltesi açıklanması bekleniyor. Yaşanan hastalık ve yüksek orandaki rekolte kayıpları nedeniyle çiftçiler fiyatta Manisa’nın plakası olan 45 TL’nin altında fiyat açıklanmamasını bekliyor. YÜZDE 35 CİVARINDA KAYIP Durum hakkında açıklamalarda bulunan Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de olumsuz iklim şartlarından dolayı ilçemizde nisan, mayıs ve haziran aylarında yağan şiddetli yağmur ve dolu nedeniyle üzümün başkenti Saruhanlı’da çok büyük hasarlar meydana geldi. Sporlanmayla çoğalan mildiyö diye bir hastalık var. Yan dallara da geçebilen bir hastalık olduğu için zamanında ilaç atamadık. İlaç atamamamızdan dolayı hastalık üredi, biz de bununla ilgili ilaçları attık ama zamanı geçti. Şu anda yapılacak hiçbir şey yok. Aşırı derecede bu hastalık meydana geldi. Bu saatten sonra çaresi yok. Kesip sergiye yatırmamız lazım. Sıkıntılı bir durum. İlçemizde 35 bin tona yakın ürün beklenmekte. Geçtiğimiz yıllarda 50 bin tonlarda üzüm alıyorduk. İlçemizde yüzde 35 civarında bir kayıp var. Çiftçimiz ne yapacağını şaşırdı. Bu saatten sonra ilaç ya da gübre atmamızın imkanı yok” dedi. ÇİFTÇİ MAĞDUR DURUMDA Rekolte kaybı nedeniyle üzüm fiyatlarında Manisa’nın plakasını beklediklerini söyleyen Okur, “Üzümün çoğunlukta olduğu bütün ilçelerde yüzde 35 civarında ürün kaybımız var. Bu da tabi rekolteyi etkileyecektir. İnşallah rakamlar istediğimiz şekilde oldu. Biz devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Çiftçi hakikatten mağdur durumda. Üzümcü, zeytinci mağdur. Çiftçilik yapan herkes şu an mağdur durumda. Fiyatta yardım bekliyoruz. Üzümde ilimizin plakasını istiyoruz. Devletimiz vatandaşını memnun eder” diye konuştu. Çiftçilere erken hasat yapmamaları konusunda uyarılarda bulunan Okur, “Erken hasadı kesinlikle tavsiye etmiyoruz. Artık olan oldu daha fazla kilo kaybı yaşamayalım. Herkes mahsulünü zamanında kesip kurutsun” dedi. İHA                   

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.