70 yıldır kimliksiz yaşıyor, hiçbir haktan faydalanamıyor
Aslen Ağrılı olan ancak dini nikahla evlendiği eşi Hüseyin Aktaş'ın memleketi olan Muş'un Bulanık ilçesinde yaşayan 6 çocuk annesi Makbule Işık'ın hayatı kimliği olmadığı için her geçen gün daha da zorlaşıyor.
Kimliği olmadığı için çocukları kuması üzerine kaydedilen Makbule Işık, hayatı boyunca çocuklarına annelik dahi edemezken, şimdiye kadar hep başkalarının kimliğini kullanmak zorunda kaldı. Ayrıca kendi kimliği olmadığı için ne devletin ne de ailesinin hiçbir imkanından faydalanamadı.
Yıllardır hem Ağrı'da hem de Muş'ta gittiği nüfus müdürlüklerinden kaydı olmadığı için kimlik alamayan Makbule Işık, anne babasının adını, 9 kız 6 erkek olmak üzere toplam 15 kardeş olduklarını ve bu kardeşlerden 9. kardeş olduğunu bildiğini ve bunları söylediği halde kimlik alamadığını belirterek, bir an önce kimliğinin çıkarılmasını istiyor.
‘Babam beni ben doğunca nüfusta kaydetmemiş'
Aynı zamanda kimliği olmadığı için hiç okula da gidemediğini ve bundan dolayı tek kelime Türkçe de bilmediğini ifade eden Makbule Işık, Kürtçe şunları söyledi:
“Ben 70 yaşındayım. 6 tane çocuğum var. Kocam ile dini nikahla evlendik. Çocuklarım kocamın 2. karısı olan kumamın üzerine kaydedildi. Babam beni ben doğunca nüfusta kaydetmemiş. Bu yüzden benim kimliğim yok. Ben işitiyorum ki benimde kimliğim olsun. Şimdiye kadar çok büyük sıkıntılar çektim. Hep kumamın ya da başkalarının kimliğini kullanmak zorunda kaldım. Ama çok büyük sorunlar yaşadım. Ben kimliğim yok diye doktora gidemiyorum. Tedavi olamıyorum. Oy kullanamıyorum. Hiçbir şeyden faydalanamıyorum. Varlığım ve yokluğum belli değil. Çocuklarıma annelik bile edemedim. Ben bir an önce kimliğimin çıkmasını istiyorum. Çocuklarımın kimliğinde anneleri olarak benim ismim yasın istiyorum. Oy kullanmak istiyorum. Ben ne yapacağımı bilmiyorum. Ben kendi annemi, babamı ve kardeşlerimi hepsini biliyorum. Babamın adı xamo, annem Ayşen'dir. 9 kız 6 erkek kardeşiz. Ben artık var olmak istiyorum.”
‘Biz toplam 15 kardeşiz'
Makbule Işık'ın 83 yaşındaki abisi Kemal Işık da, Makbule Işık'ın 15 kardeşinden 9'uncu kardeşi olduğunu belirterek, zamanında köyde yaşadıkları için babasının Makbule'yi kütüğe kaydettiremediğini söyledi. Zamanla dini nikahla evlenip Muş'a yerleşen kardeşinin kmliğinin çıkarılması içine birazda ihmalkar davrandıklarından dolayı kardeşinin çok büyük sıkıntılar çekmek zorunda kaldığını belirterek: “Benim bacım evlenme çağına gelince babam dini nikah ile kocaya verdi. Muş'un Bulanık ilçesine gitti. Orada yaşıyor. 6 tane çocukları oldu. Çocukları kumasının üzerine kaydedildi. Şimdi kimliği olmadığı için hiçbir şey yapamıyor. Biz istiyoruz ki kimliği çıksın. Şimdiye kadar hep başkalarının kimliği üzerinde doktora gidip geliyordu. Ama şimdi arttık öyle bir durumda yok. Burada ne bir ilaç alabiliyor ne de tedavi alabiliyor. Çok mağdur durumdadır. Şimdiye kadar defalarca nüfus müdürlüklerine başvuru yaptık ama olmadı. Çıkmadı kimliği. Kaydı yok. Muş'ta da Ağrı'da da alamadık. Çok eski dönemlerde bizler köyde yaşıyorduk. O yüzden doğunca babam kardeşimi kütüğe kaydetmedi. Bizde ihmal ettik. Sonra evlenip gidince dini nikahla da öyle kaldı. Babam ve annem vefat edince de kütüğe kaydı yapılmadı ve o gün bu gündür bu şekilde geldi. 6 çocuğu var ve hiçbir çocuğu onun üzerine kaydedilmedi. Başka kadın üzerine kaydedildi. Geldiğimiz noktada kardeşim çok mağdur durumda. Hastaneye götüremiyoruz. Hastadır. Tedavi olamıyor. Hiçbir haktan faydalanamıyor. Eşi de ilgilenmiyor. Zaten yaşlı. Çocukları ile kalıyordu ama buraya misafirliğe gelmişti. Bende gitmesine izin vermedim. Şu an ben ve yeğenlerim ilgileniyoruz. Bir an önce kimliğinin çıkmasını istiyoruz. Buradan devlet büyüklerimize sesleniyoruz. Lütfen bizlere yardımcı olsunlar.” Dedi.
‘Şu an hasta ve hastaneye götüremiyoruz'
Makbule Işık'ın yeğeni Celal Işık ise, halasının Ağrı'ya misafir olarak döndüğünü ancak kimliği olmadığı için geri göndermek istemediklerini ifade ederek : “Halam köyde doğduktan sonra kütüğe kaydı yapılmamış. Daha sonra dini nikâhla evlenip Muş Bulanık'a gitmiş. Ama kocası başka bir evlilik daha yapmış. Halamın çocuklarını da bu kadının üzerine kaydettirmiş. Halam ise hiçbir haktan faydalanamıyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ama kimliği yok. Kendisi hasta oluyor, hastaneye gidemiyor. Başkasının kimliği ile gidiyor. Oda olmuyor, kabul edilmiyor. Bizde istiyoruz ki devlet büyüklerimizden bize yardımcı olsunlar. Halamın kimliği çıksın. Bu mağduriyeti giderilsin. Kendisi Türkçe bilmediği için kendini ifade edemiyor. Kimlik olmadığı için okula da gidememiş. Kendisi diyor ki, ‘Bende her vatandaş gibi oy kullanmak istiyorum. Ülkeme hayırlı olmak istiyorum. Haklarımdan faydalanmak istiyorum. Hastanede tedavi olmak istiyorum' ama olmuyor, yapamıyor. Kimliği olmadığı için özel hastaneye bile götüremiyoruz. Halam 15 kardeşi var. Bütün kardeşlerin kimliği çıkmış ama bunun çıkmamış. Aslında 2 tane halamın daha çıkmamıştı. Ancak onlar dedem hayatta iken eşleri ile başvuru yapıp çıkardılar kimliklerini. Ama bu halam dini nikah ile olduğu için eşi de 2. Evliliği yapınca kimliği çıkmamış. Dedem de vefat edince bu şekilde kalmış. Şu an hasta ve hastaneye götüremiyoruz. Bir an önce kimliğinin çıkmasını istiyoruz.” İfadelerini kullandı. İHA