Necati Kalafat’tan seçim eleştirisi
GURBET YAVUKLU
Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, Sultan Gümüş Kaya ile Birinci Sayfa programına konuk oldu. Seçime sayılı günler kala parti liderleri ve cumhurbaşkanı adayları son kozlarını oynarken, Başkan Kalafat asıl meselelerin göz ardı edildiğini kaydetti.
Canlı yayında önemli mesajlar veren Kalafat, şu ifadeleri kullandı: “Seçimler elbette konuşulur ama asıl mesele öğrencilerin geleceğiyle ilgili… İktidarlar değişir veya kalır ama eğitim hayatı bir program dahilinde yürümeli. Seçim öncesinde bunların gündeme gelmesi bizi de mutlu ediyor programa katılma isteğimiz de buradan geliyor. En büyük problemlerimizden biri öğrencilerin beslenememesi!”
TRAVMALARIYLA BAŞ BAŞA KALIYORLAR
“Devletin asgari ücret olarak tanımladığı ücretle, 4 tane çocuğu olan bir aile sadece simit ve çay hesabı yapıldığında çocuklarının karnını doyuramıyor” diyen Kalafat, “Çocuğunun beslenme çantasına yemek koyamadığı için çocuğunun yüzüne bakamayan aileler var. Aç olan bir çocuk nasıl ders dinleyebilir? Bu da devletin büyük bir ayıbı, her çocuğun en azından bir öğün okulda sıcak yemeğe ulaşma imkanı olmalı. Kabus gibi bir ekonomik tablo. Bizi çeşitli okullar yardım kuruluşu sanarak arıyor, hala deprem bölgesinden gelen çocuklar için kıyafet isteniyor, ‘devlet kollarını açtı, depremin yaraları sarıldı’ gibi konuşuluyor ama biz alandayız ve görüyoruz. Yaralar sarılmıyor. Sarılmış gibi yapılıyor. O çocuklar birkaç günlük kıyafet ve bir sürelik ihtiyaç listeleri alıp, birkaç kameraya poz verdikten sonra travmalarıyla baş başa kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
KAĞIT ÜSTÜNDE BİR EĞİTİM
Kalafat, sözlerine şöyle devam etti: “Eğitim meselesi ‘okulları açtık’ demekle bitecek bir şey değil. Kağıt üstünde bir eğitim başladı. Çocuklar adapte olamıyor. Çok ciddi bir psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Okul şu an eğitim ve öğrenmeden çok onların arkadaşlarıyla sosyalleşip yaralarını biraz olsun sarabilecekleri bir ortam. Fakat rahatsız edici olan pandemi sürecindeki gibi deprem sonrasında da ilk vazgeçilenin eğitim olması. Türkiye’de günümüzde bile kız çocuklarını okutmak istemeyen insanlar bunları bahane etmeye başladı ve Cumhuriyet dönemindeki mücadelenin tam tersine bir şey oldu. Biz Veli-Der olarak her bir kız çocuğumuzun eğitim hayatının takipçisiyiz. Okuldan alınmalarına, erken yaşta evlendirilmelerine, yobazlara teslim etmeyeceğiz… Tüm parti liderlerinden beklentim; Öncelikle koltuk kavgalarından, para kazanma hırslarından biraz vazgeçerek ülkenin geleceğine dair politikalar üretmeleri. Bunlardan biri de eğitim. Eğitim hayatının bilimsel, aydınlık bir gelecek olması beklenirken, eğitim hayatına orta çağ zihniyetinde müdahaleler oluyor. Laik eğitimin en temel eğitsel düşüncelerden biri olduğunu düşünüyoruz.”