yahudi Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika yahudi Haberleri

ABDli Yahudilerden Özgürlük Heykeli önünde ateşkes çağrısı

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarında can kaybı 10 bini aşarken, dünya genelindeki birçok Yahudi grup ateşkes çağrısı yapmaya devam ediyor. ABD’nin New York kentindeki Liberty Adası’nda yer alan ülkenin simgelerinden Özgürlük Heykeli önünde Filistin’e destek gösterisi gerçekleştirildi. Barış için Yahudilerin Sesi (JVP) adlı grubun çağrısıyla toplanan yaklaşık 500 kişi, Özgürlük Heykeli önünde pankart açıp oturma eylemi yaptı. Gazze’de ateşkes yapılmasını isteyen eylemciler, “Bütün dünya izliyor”, “Filistinliler Özgür Olmalı” ve “Bir Daha Hiç Kimse İçin Asla” yazılı pankartlar açtı. Barış için Yahudilerin Sesi grubu, New York’ta 27 Ekim’de bir gösteri daha düzenlemiş, gösteriye ateşkes mesajlarının yer aldığı siyah tişört giyen yüzlerce kişi katılmıştı. Cumartesi günü ise on binlerce kişi Washington DC.'de Filistin’e destek gösterisi gerçekleştirirken, New York, Seattle ve birçok şehirde yürüyüş yapılmıştı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- Gazze Şeridi'nde her gün 134 çocuk öldürülüyor

Yahudilerden ABD Kongresi'nde ateşkes için oturma eylemi

İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar 7 Ekim’den bu yana devam ederken, ABD’nin başkenti Washington DC’de bir araya gelen Yahudiler, ABD Kongresi'nde oturma eylemi düzenleyerek, İsrail ve Hamas arasında ateşkes çağrısı yaptı. Ateşkese yönelik taleplerini ABD’li milletvekillerine iletmek için ABD Kongre Binası'nda oturma eylemi düzenleyen göstericiler, sık sık “Ateşkes şimdi” sloganı atarak, çatışmaların sona ermesi çağrısında bulundu. Göstericiler, ABD Kongresi’nin Gazze Şeridi’nde ateşkes çağrısı yapana kadar Kongre’den ayrılmayacaklarının belirtti. Polis, göstericilere müdahale ederek, Kongre binasında çıkartmaya çalıştı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- İsrail- Gazze savaşında 12'inci gün

ABDli Yahudiler’den ateşkes talebi

İfNotNow ve Barış İçin Yahudi Sesi adlı sosyal platformlar tarafından organize edilen gösteri için bir grup, başkentteki Farragut Meydanı'nda toplandı. Sosyal medyadan yapılan paylaşımlarda gösteri için "Amerikalı Yahudiler şimdi ateşkes diyor, Filistinlilere karşı soykırımı durdurun" başlığı kullanıldı. Gösteride "Ateşkes" yazılı büyük bir pankart açan grup ayrıca "Savaşa hayır, ayrımcılığa hayır", "Benim acım sizin silahınız değil", "Gazze’de soykırımı durdurun" şeklinde pankartlar taşıdığı görüldü. Yapılan konuşmalarda ve atılan sloganlarda Gazze’deki insani krize dikkat çeken grup, daha sonra Beyaz Saray’a doğru yürüyüşe geçti. Beyaz Saray önünde protestoya devam eden grup, burada trafiği engelleyip Beyaz Saray'a giden girişleri oturma eylemi yaparak kapamaya çalıştı. Polis, yolu kapamaya çalışan göstericilerden yaklaşık 15 kişiyi gözaltına aldı. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR-İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 11 gazeteci yaşamını yitirdi

Roma heykeline zarar veren ABD’li turist gözaltına alındı

Filistin’in başkenti Kudüs’te bulunan İsrail Müzesi’nde dün, sanat eserlerini yere fırlatan ve 2. yüzyıldan kalma Roma heykeline zarar veren ABD’li Yahudi bir turist, İsrail polisleri tarafından gözaltına alındı. Polis, gözaltına alınan turistin 40 yaşında olduğunu açıkladı. Turistin ilk sorgusunda heykelleri "putperestlik ve Tevrat'a aykırılık" olarak gördüğü için parçaladığını söyledi. Adı açıklanmayan turistin Avukatı Nick Kaufman, müvekkilinin Kudüs Sendromu etkisinde olduğunu savundu. Dün yaşanan olayda, Yunan mitolojisinde zeka, sanat ve barış tanrıçası olarak kabul edilen Athena'nın mermer başının kaidesinden düşerek yere düştüğü ve pagan bir tanrı heykelinin parçalara ayrıldığı ifade edildi. Müze personeli, hasar gören heykellerin restore edildiğini söylerken heykellerin değeri veya yıkım maliyeti hakkında bilgi vermedi. İsrail Eski Eserler Dairesi Müdürü Eli Escusido ise konuya ilişkin açıklamasında, "Bu, kültürel değerlerin yok edilmesinin şok edici bir örneği. Kültürel değerlerin dinini bu şekilde yok edilmesinden endişe duyuyoruz “dedi. Olayın ardından kapanan müze bugün sabah saatlerinde yeniden halka açıldı. Geçtiğimizde hafta yaşanan bir başka olayda İsrail polisi, Kudüs'te kiliseye tüküren fanatik Yahudileri gözaltına almıştı. Kudüs Sendromu nedir Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar için kutsal olan Kudüs şehrinin dini cazibesinin yol açtığına inanılan bir tür yönetim bozukluğu olan durumdur. Turist ya da hacılarda şehrin enerjisinden etkilenme sonucunda kendilerini dinsel temalı saplantılı düşüncelere, çeşitli çarpık fikirlere, sanrılar gibi bozuklukları getiren sendromdur. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- KEY araba müzesine nasıl gidilir? Hikayesi nedir?

Yahudilerden Doğu Kudüs'te ırkçı saldırı

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrailli fanatik Yahudi yerleşimciler, Kudüs'ün batısında yer alan Ebu Guş beldesinde Filistinlilere ait araçları ateşe verdi. Saldırgan grup, bazı araç ve evlerin duvarına da ırkçı sloganlar yazdı. İsrail polisinden yapılan yazılı açıklamada ise Ebu Guş beldesinde bir kundaklama olayı ve dört arabanın hasar görmesiyle ilgili soruşturma başlatıldığı ifade edildi. Beldede bir evin duvarında da ırkçı sloganlar tespit edildiği belirtilen açıklamada, zanlıların yakalanması için arama çalışmalarının devam ettiği kaydedildi. İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te Müslümanlara yönelik şiddet eylemlerinin yanı sıra Hristiyan kutsal mekanları ve din görevlileri de sık sık fanatik Yahudi yerleşimcilerin saldırı ve tacizlerine maruz kalıyor. İsrail polisi korumasındaki fanatik Yahudilerden Mescid-i Aksa'ya baskın Öte yandan İsrail polisinin eşlik ettiği onlarca fanatik Yahudi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi. Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre, gruplar halindeki fanatik Yahudiler çok sayıda İsrail polisinin koruması altında Meğaribe Kapısı'ndan Harem-i Şerif'e girdi. Mescid-i Aksa'nın avlusunda bazı dini ritüeller gerçekleştiren fanatik Yahudiler, baskın sırasında Harem-i Şerif'te bulunan Filistinlileri kışkırtmaya çalıştı. Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar; İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre, Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor. İsrail makamlarının bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri "baskın" olarak nitelendiriyor. İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor. Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi" kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor AA

Yahudilerin Mescidi Aksa'ya girişi yasaklandı

İsrail-Filistin arasındaki gerilim Ramazan ayında da devam ederken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girişini Ramazan Bayramı'na kadar yasaklandığı duyuruldu. Söz konusu yasağın yarından itibaren geçerli olacağı aktarılan açıklamada, yasağın Ramazan Bayramı'na kadar devam edeceği ifade edildi. Yasak kararının, Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, Şin Bet Başkanı Ronen Bar ve Emniyet Müdürü Kobi Shabtai tarafından oybirliğiyle önerildiği belirtildi. Başbakan Netanyahu'nun ayrıca, yarın Hamursuz Bayramı'nın bitişini kutlamak için Mescid-i Aksa'nın bitişiğindeki Ağlama Duvarı'na gidecek olan Yahudilerin güvenliğinin sağlanması için tüm gerekli tedbirlerin alınması talimatı verdiği açıklandı. SAĞCI BAKANDAN KARARA TEPKİ Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir yaptığı açıklamada, karara tepki göstererek, kararı güvenlik durumunu daha da kötüleştirme riski taşıyan ciddi bir hata olarak nitelendirdi. Ben Gvir, "Bu, Yahudileri öldürmeye yönelik kitlesel gösteriler için verimli bir zemin oluşturacak ve hatta Ağlama Duvarı'nda ibadet edenlere taşların atılacağı bir senaryoya imkan tanıyacak. Terörizm bize saldırdığında, teslim olmamak için muazzam bir güçle karşılık vermeliyiz" dedi. İHA