[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#yasa

yasa haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yasa haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi TBMM'den geçerek yasalaştı Haber

Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi TBMM'den geçerek yasalaştı

Milli Eğitim Akademisi kurulmasını da içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, eğitim öğretim hizmetlerini yürüten öğretmenlerin seçilmeleri, yetiştirilmeleri, atanmaları, hakları, ödev ve sorumlulukları, ödül ve cezaları, kariyer basamaklarında ilerlemeleri ve öğretmenlik mesleğine ilişkin diğer hususlar ile Milli Eğitim Akademisinin kurulması, görevleri, teşkilat yapısı ve personeline ilişkin konular düzenleniyor. Öğretmenler, öğrencilerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa'da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş erdemli insanlar olarak yetiştirecek. Öğretmenler, öğrencilerin öğrenme biçimleri ile ilgi ve yeteneklerini dikkate alacak ve kişilik haklarına saygı gösterecek, öğrencilerin, eğitim öğretim ortamında her türlü olumsuz söz, tavır ve davranışlardan korunmaları için çabada bulunacak. Öğretmenler, derse girmek, nöbet tutmak, merkezi veya mahalli yapılan sınavlarda görev almak, kurul ve komisyonlara, tören ile toplantılara, öğrencilere yönelik düzenlenecek etkinlikler ile kulüp faaliyetlerine katılmak, öğrenci rehberlik hizmetlerini yürütmek, uygulama gerektiren eğitimleri koordine etmek ve eğitim öğretim süreçlerine ilişkin diğer iş ve işlemleri yürütmekle görevli olacak. Öğretmenler, mevzuatta açıkça belirlenen hususlar ile olağanüstü hal, genel afet ve salgın hastalık durumları haricinde meslekleriyle ilgili olmayan iş ve faaliyetlerde rızaları dışında görevlendirilemeyecek. Kanunla yöneticilerin ödev ve sorumlulukları da düzenleniyor. Öğretmenlerin hak, ödev ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esaslar ile eğitim öğretim süreçlerindeki diğer görevleri okul tür ve kademelerine göre, ayrıca yöneticilerin de ödev ve sorumluluklarına ilişkin hususlar, okul tür ile kademelerine göre Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi Kanunla, öğretmenlik, genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi bakımından hazırlığı gerektiren özel bir ihtisas mesleği olarak tanımlanıyor. Öğretmen olarak istihdam edilecekler, öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden en az lisans düzeyinde yükseköğretim programlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışı yükseköğretim programlarından mezun olan ve hazırlık eğitiminde başarılı olanlar arasından seçilecek. Öğretmen olarak istihdam edileceklerde genel kültür, özel alan eğitimi ve öğretmenlik meslek bilgisi bakımından aranacak nitelikler ile öğretmenlik alanlarına kaynak teşkil edecek yükseköğretim programları, söz konusu nitelikler esas alınarak Bakanlıkça belirlenecek. Hazırlık eğitimi Öğretmenlik mesleği yeterlikleri çerçevesinde belirlenen teorik ve uygulamalı derslerden oluşan hazırlık eğitimi, Milli Eğitim Akademisi tarafından verilecek. Öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği bilgi, beceri, tutum ve değerleri içeren öğretmenlik mesleği yeterlikleri Bakanlıkça belirlenecek. Hazırlık eğitiminin süresi 4 dönem olacak. Bu süre, öğretmen adayının mezun olduğu yükseköğretim programına göre 3 dönem olarak uygulanabilecek. Hazırlık eğitiminin içeriği, süresi ve hazırlık eğitimine ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Hazırlık eğitimine alınacakların belirlenmesi Kanuna göre, hazırlık eğitimine alınacaklarda, aranacak şartlar şöyle: "Türk vatandaşı olmak, kamu haklarından mahrum bulunmamak, Türk Ceza Kanunu'nda belirtilen süreler geçmiş olsa bile, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak, hayasızca hareketler, müstehcenlik ve fuhuş suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan mahkum olmamak, devlet memurluğundan çıkarılmamış veya düzenlemeye göre öğretmenliği sona ermemiş olmak, askerlikle ilgisi bulunmamak, muvazzaf askerlik hizmetini yapmış veya muvazzaf askerlik hizmeti ertelenmiş ya da yedek sınıfa geçirilmiş olmak, öğretmenliğe atanacağı alan için Bakanlıkça belirlenen yükseköğretim programlarından mezun olmak, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılan sınavlardan alanlara göre Bakanlıkça belirlenecek sınav puanına sahip olmak, sağlık durumu yönünden öğretmenlik görevini yapmasına engel bir durumu olmamak." Hazırlık eğitimine alınacak adaylar, atama izni verilen pozisyon sayısını geçmemek üzere, sınav puanı üstünlüğüne göre belirlenecek. Terörle Mücadele Kanunu, Sosyal Hizmetler Kanunu ve milli sporcu kapsamındaki öğretmen adaylarının hazırlık eğitimine alınmasında, "sınav puanına sahip olmak" şartı dışındaki diğer şartlar aranacak. Hazırlık eğitimine alınacaklara güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacak. Hazırlık eğitiminde başarı Hazırlık eğitiminde her bir teorik dersten en az iki yazılı sınav yapılacak. Her bir dersten not ortalaması 100 üzerinden 60 ve üzerinde olanlar başarılı sayılacak. Teorik derslerden başarısız olanlara, bu derslerin her biri için ek bir sınav hakkı verilecek. Ek sınavdan 60 ve üzerinde puan alanlar ilgili dersten başarılı sayılacak. Ek sınavlar sonunda herhangi bir dersten başarısız olanların Akademiyle ilişiği kesilecek. Hazırlık eğitiminde edinilen bilgi, beceri, tutum ve davranışların eğitim öğretim ortamına yansıtılmasındaki başarı düzeyini belirlemek amacıyla öğretmen adayı üç defa değerlendirmeye tabi tutulacak. Söz konusu değerlendirme, uygulamadan sorumlu eğitim personeli, uygulamanın yapıldığı eğitim kurumunun müdürü ve uygulama öğretmeni tarafından, Bakanlıkça belirlenen öğretmenlik mesleği yeterlikleri esas alınarak Akademi tarafından öğretmenlik atama alanlarına göre oluşturulan değerlendirme formu üzerinden yapılacak. Uygulamadan sorumlu eğitim personeli, eğitim kurumu müdürü ve uygulama öğretmeni tarafından ayrı ayrı doldurulan değerlendirme formlarında verilen puanların aritmetik ortalaması alınarak değerlendirme puanı belirlenecek. Birinci değerlendirme puanının yüzde 20'si, ikinci değerlendirme puanının yüzde 30'u, üçüncü değerlendirme puanının yüzde 50'si alınarak uygulamalı ders başarı puanı belirlenecek. Öğretmen adaylarından uygulamalı ders başarı puanı 100 üzerinden 70 ve üzerinde olanlar başarılı sayılacak. Uygulamalı derslerde başarısız olanların Akademi ile ilişiği kesilecek. Hazırlık eğitiminin sonunda, teorik derslerin başarı notlarının aritmetik ortalamasının yüzde 40'ı, uygulamalı derslerin başarı notlarının aritmetik ortalamasının yüzde 60'ı toplanarak atamaya esas başarı puanı belirlenecek. Hazırlık eğitimine devam zorunlu olacak. Öğretmen adaylarından belgeye dayalı sağlık mazeretleri sebebiyle hazırlık eğitimi süresince toplam 20 gün ve üzeri hazırlık eğitimine katılamayan veya katılamayacak olanların, mazeretlerinin ortadan kalkmasını takip eden ilk hazırlık eğitimi programına tekrar alınmak üzere kayıtları dondurulacak. Belgeye dayalı sağlık mazeretleri dışında öğretmen adaylarına mazeretlerine bağlı olarak hazırlık eğitimi süresince 10 güne kadar izin verilebilecek. Akademi ile ilişiğin kesilmesi Öğretmen adaylarından, "hazırlık eğitimine alınacakların belirlenmesi"ni düzenleyen ilgili maddedeki şartlardan herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların veya hazırlık eğitimi sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybedenlerin, disiplin soruşturması sonucunda Akademiden çıkarma ile tecziye edilenlerin, hazırlık eğitiminde başarısız olanların Akademi ile ilişiği kesilecek. Kanunla, öğretmen adaylarına uygulanacak disiplin cezaları ile bu cezalara karşılık gelen fiil ve davranışlar da belirlendi. Buna göre, "öğretmen adayına, fiil ve davranışında kusurlu olduğunun bildirilmesi" olarak tanımlanan kınama cezasını gerektiren fiil ve davranışlar şöyle: "Ders, seminer, sınav, uygulama ve diğer eğitim öğretim ortamlarında yürütülen çalışmaların düzenini bozmak, bu çalışmalara geç gelmeyi veya erken ayrılmayı alışkanlık haline getirmek. Sınavlarda kopya çekmeye teşebbüs etmek. Hazırlık eğitimine mazeretsiz olarak toplam iki gün katılmamak. Akademinin sunduğu imkanlardan hakkı olmaksızın yararlanmak veya bu imkanlardan başkasını yararlandırmak. Akademi personelini ya da öğretmen adaylarını kaba veya yaralayıcı sözle rencide etmek. Akademinin düzen ve işleyişini olumsuz etkileyen davranışlarda bulunmak. Akademide yürütülen eğitim faaliyetlerine ilişkin ses veya görüntüleri ilgili mevzuatında belirlenmiş usuller dışında paylaşmak." İlgili madde ile düzenlenen ödemeden 10'da bir oranında kesinti yapılmasını gerektiren fiil ve davranışlar ise şöyle: "Akademi yetkililerince istenilen bilgileri kasıtlı olarak eksik veya gerçeğe aykırı bildirmek. Akademiye ait alanlarda alkollü içki içmek veya Akademiye sarhoş gelmek. Hazırlık eğitimine mazeretsiz olarak toplam 4 gün katılmamak. Kasıtlı olarak Akademi bünyesinde mevcut bina, demirbaş eşya ve benzeri malzemeyi tahrip etmek veya bilişim sistemine zarar vermek. Kişilerin şeref ve haysiyetini zedeleyen söz, davranış veya yazılı eylemlerde bulunmak. Akademi personelini veya öğretmen adaylarını tehdit etmek. Sınavlarda kopya çekmek veya çektirmek." Kanunla, öğretmen adayını "Akademiden çıkarılmasını gerektiren fiil ve davranışlar" da hüküm altına alınıyor. Disiplin Kurulu, Akademi Başkanı tarafından Akademik Kurul üyeleri arasından 3, Akademide görevli daire başkanları arasından 2 üye olmak üzere her bir eğitim programı süresi için belirlenecek 5 üyeden oluşacak. Aynı usulle 5 yedek üye belirlenecek. Disiplin Kurulu ilk toplantısında kendi üyeleri arasından bir üyeyi başkan seçecek. Öğretmen adaylarına ilişkin mali ve sosyal hükümler Öğretmen adaylarına, hazırlık eğitimi sürecinde her ay (23 bin 310 ) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılacak. Bu ödeme, damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmayacak. İlgili madde kapsamında kaydı dondurulanlara bu süre boyunca ödeme yapılmayacak. Öğretmen adaylarından askerlik yükümlülüğü bulunanların askerlik hizmetleri, Akademideki eğitimleri süresince ertelenecek. Öğretmen adayları hazırlık eğitim sürelerinde Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılacak. Bu kişiler adına Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenecek primler, öğretmen adaylarına birinci fıkrada öngörülen ödemeden bağımsız olarak Bakanlık bütçesinden karşılanacak. Sözleşmeli öğretmenlikte istihdam Hazırlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar ve gerekli şartları taşıyanlar, Devlet Memurları Kanunu kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak istihdam edilecek. Sözleşmeli öğretmenlerin, eğitim kurumlarına yerleştirilmeleri atamaya esas başarı puanı esas alınarak tercihleri doğrultusunda yapılacak. Tercihte bulunmayanlar ile tercihlerine yerleşemeyenlere boş kalan eğitim kurumları için yeniden tercih hakkı verilecek. İkinci tercih döneminde tercihte bulunmayanlar ile tercihlerine yerleştirilemeyenler Bakanlıkça kura ile yerleştirilecek. Yerleştirildikleri eğitim kurumlarında mazeretsiz olarak göreve başlamayanlar ile göreve başladığı halde mazeretsiz olarak görevlerinden ayrılanlar, hazırlık eğitimi sonunda aldıkları atamaya esas başarı puanıyla sözleşmeli öğretmenlik için yeniden başvuruda bulunamayacak ve yerleştirildikleri tarih itibarıyla 1 yıl süreyle hazırlık eğitimine alınmayacak. Sözleşmeli öğretmenler, can güvenliği ve sağlık mazeretleri hariç olmak üzere, 3 yıl süreyle başka bir yere atanamayacak. Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirmelerde sözleşmeli olarak istihdam edilen öğretmenin eşi bu öğretmene tabi olacak. Sözleşmeli öğretmenlikte istihdam ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek. Kadrolu öğretmenliğe atama Üç yıllık çalışma süresini tamamlayan sözleşmeli öğretmenler talepleri halinde görev yaptıkları yerde öğretmen kadrolarına atanacak. Öğretmen kadrolarına atananlar mazerete bağlı olarak yapılacak yer değiştirmeler hariç olmak üzere 1 yıl süreyle yer değiştiremeyecek. Öğretmen kadrolarına atananların sözleşmeli öğretmen pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespiti ile hizmet puanı hesaplamasında dikkate alınacak. Bunlar, atandıkları kadronun mali ve sosyal haklarına göreve başladığı tarihi takip eden ay başından itibaren hak kazanacak ve önceki pozisyonlarında aldıkları mali ve sosyal haklar hakkında herhangi bir mahsuplaşma yapılmayacak. Öğretmen ve yöneticilere, görev yaptıkları her takvim yılı karşılığında hizmet puanı verilecek. Öğretmenlerin yer değişikliği Öğretmenlerin mazeret durumlarına ve isteğe bağlı yer değiştirmeleri, Bakanlığın öğretmen ihtiyacı ve öğretmenin tercihi dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılacak. Öğretmenlerin nitelikleri ve seçimi, hazırlık eğitimi, hazırlık eğitimine alınacakların belirlenmesi, hazırlık eğitiminde başarı, Akademi ile ilişiğin kesilmesi, disiplin cezaları ve disiplin cezası gerektiren fiil ve davranışlar, disiplin kurulu ve disiplin cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar, öğretmen adaylarına ilişkin mali ve sosyal hükümler ile sözleşmeli öğretmenlikte istihdama ilişkin hükümler 1 Eylül 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek.

İzmir Barosu: Yasaların kadınlar aleyhine değiştirilmesine karşıyız! Haber

İzmir Barosu: Yasaların kadınlar aleyhine değiştirilmesine karşıyız!

İzmir Barosu, “Boşanmayı Değil Kadınlara Yönelik Şiddeti Engelleyin” konulu basın açıklaması düzenledi. Alsancak’taki baro binası önünde gerçekleştirilen açıklamaya katılan kadın avukatlar, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Nafaka haktır engellenemez” ve “Nafaka hakkıma dokunma” yazılı dövizler taşıdı. Kadın avukatlar adına basın açıklamasını İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Gözde Önal okudu. BARO VE KADIN ÖRGÜTLERİNDEN ORTAK ÇALIŞMA Bakanlık tarafından İzmir’de düzenlenen Aile Çalıştayı’na davetli olarak katıldıklarını belirten Önal, bu çalışmada toplumu dizayn ederken aile kavramından yola çıkıldığı gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiklerini vurguladı. Esas tartışılması gerekenin yaşadıkları şiddete rağmen evliliğini sürdürmek zorunda bırakılan kadınlar olduğuna işaret eden Önal, “Oysaki insan hakları, evrensel hukuk kuralları, taraf olunan uluslararası sözleşmeler, kadın erkek eşitliğine dayalı Türk Medeni Kanunu gözetildiğinde, günümüz yüzyılında güçlü bir toplum dizaynının eşit ve özgür bireylerle mümkün olduğu düşünülmektedir. Bu düşünce ve ihtiyaç ile İzmir Barosu kamuoyuna açık bir çalışma yapmış; meslektaşlarımızın ve kadın örgütleri temsilcilerinin yürüttüğü çalışmada ‘Nafaka ve Velayet; Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargılarının Boşanma Oranlarına Etkisi; Cinsiyetlendirilmiş Emek; Aile, Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet ve Cinsiyet Eşitsizliği’ konuları görüşülmüştür. Bakanlığa da göndereceğimiz; toplumsal cinsiyet eşitliğinin mutlak surette sağlandığı, kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir dünya düzenine kavuşmanın umuduyla yaptığımız çalışmamız sonucunda ortaya çıkan raporu özetle sizlerle paylaşmak isteriz” dedi. VELAYET VE NAFAKA HAKKI İzmir Barosu ve kadın örgütleri tarafından hazırlanan raporda görüşülen konulardan bahseden Önal, “İlk olarak ‘Nafaka ve Velayet’ konusu tartışılmıştır. Her ne kadar toplumda nafakanın sadece kadınlar lehine hükmedildiği ve süresiz olduğu algısı bulunsa da nafaka kurumu cinsiyetsiz ve devamı şarta bağlı bir kurumdur. Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen taraf yapısal şiddet ve eşitsizlik nedeniyle genellikle kadınlardır. Yine de hükmedilen nafaka miktarı boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen kadınların hayatlarını yeniden kurabilmelerini sağlamaktan oldukça uzak ve erkeklere mağduriyet yaratmayacak kadar cüzidir. Velayet çocuğun üstün yararı dikkate alınarak belirlenmelidir. Ancak velayet hem hak hem de yükümlülük olarak düzenlenmesine rağmen uygulamada kadınlara yönelik bir şiddet unsuru olarak kullanılmaktadır. İkinci olarak ‘Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargılarının Boşanma Oranlarına Etkisi’ tartışılmıştır. Şiddet içeren evliliklerde bile toplumsal cinsiyet kalıp yargıları nedeniyle kadınlar boşanma kararı alamamaktadır. Bu kalıp yargılardan bir kısmı kadınların boşanma kararı alamamasına neden olurken diğer bir kısmı boşanma sırasında kusurlu taraf olarak görülmelerine neden olmaktadır. Bunlardan bir kısmı: ‘Nafaka isteyen kadının açgözlü olduğu, çocukların velayetini almak istemeyen kadınların kötü anne olduğu, boşanmış kadınların görünmez olmak zorunda olduğu’ yönündeki toplumsal cinsiyet kalıp yargılarıdır” ifadelerini kullandı. NABIZ YOKLAMA GİRİŞİMİ Yasaların kadınlar aleyhine değiştirilmesine karşı olduklarını ve yasaların uygulanması için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Önal, “Üçüncü olarak ‘Cinsiyetlendirilmiş Emek’ konusu tartışılmıştır. Bu başlık altında öncelikle ev içi emeğin görünmezliği tartışılmış, kamusal alanda çalışmayan/çalışmasına izin verilmeyen kadınların yaşamış olduğu ekonomik şiddet neticesinde boşanma kararı almakta zorlandıkları tespit edilmiştir. Bunun yanında kadınlar kamusal hayattaki çalışma içerisinde de cinsiyet temelli mobbinge maruz kalmakta, daha fazla çalışsalar da aynı işi yapan erkeklerden daha az ücret almaktadırlar. Eşit işe eşit ücret sağlanmalı, bu anlamda taraf olunan uluslararası sözleşmelere uyulmalıdır. Dördüncü ve son olarak ise ‘Aile, Toplumsal Cinsiyet Temelli Şiddet ve Cinsiyet Eşitsizliği’ tartışılmıştır. Bu başlık altında din ve geleneksel toplum normlarının toplumsal cinsiyet eşitsizliğini pekiştirdiği, erkekten çalışmasının kadından ev işi yapmasının beklendiği değerlendirilmiştir. Siyasi iktidarın eşitliğin fıtrata aykırı olduğu yönündeki açıklamaları ile kadınları doğum yapmaya teşvik eden politikaları neticesinde kadınları aileye hapsedilmekte, kamusal alanda medeni varlıklar olarak bulunmalarının önüne geçilmekte ve bunun sonucunda da kadınlar şiddet döngüsünden çıkamayarak evliliklerini devam ettirmek zorunda bırakılmaktadır. Genel olarak ifade etmek gerekirse, son dönemde siyasi iktidarca yapılan değişiklik önerileri laik ve eşitlikçi anlayışa dayanan 4271 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun değiştirilmesine yönelik nabız yoklama girişimidir. Mevcut yasaların uygulanmasını sağlamak gerekirken bu değişikliklerin gündeme gelmesi toplumsal ihtiyaçlarla uyumlu değildir. Yasaların kadınlar aleyhine değiştirilmesine karşı durduğumuzu ve yasaların uygulanması için mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha bildiririz” açıklamasını yaptı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kadın Bakanlığı olmalı mı, olmamalı mı?

Abdül Batur: Tek çözüm Belediye Gelirleri Yasası Haber

Abdül Batur: Tek çözüm Belediye Gelirleri Yasası

Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin Kuşadası’nda düzenlediği Yerel Yönetimler Mevzuatı Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Konak Belediyesi ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur, Belediye Gelirleri Yasası’nın bir an önce çıkarılması gerektiğini vurguladı. Daha önce birçok kez gündeme getirildiği halde, yasayla ilgili somut bir adımın sağlanamadığını vurgulayan Batur, yaşanan felaketler nedeniyle tüm belediyelerin gelir gider dengesinde zafiyetler oluştuğuna dikkat çekerek, tek çözümün Belediye Gelirleri Yasası olduğunu kaydetti. Batur, “Bu işin muhalefeti, iktidarı yok. Hepimiz vatandaşa en iyi hizmeti götürmek için çalışıyoruz. Bu sıkıntıyı aşmak, bu yasanın bir an önce çıkmasını sağlamak için birlikte hareket etmeliyiz. Bu gemi hepimizin gemisi; batarsak hepimiz batıyoruz, çıkarsak beraber çıkacağız” dedi. Türkiye Belediyeler Birliği ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği’nin düzenlediği Yerel Yönetimler Mevzuatı Bilgilendirme Toplantısı Kuşadası’nda başladı. İki gün sürecek toplantının açılışına Konak Belediye Başkanı da olan Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur, ev sahibi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Kayalı, Daskırı Belediye Başkanı İsmail Taylan, Kılıçarslan Belediye Başkanı Halil Çelebi, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Şuhut Belediye Başkanı Recep Bozkurt, Mudurnu Belediye Başkanı Necdet Türker, Bozkurt Belediye Başkanı Birsen Çelik, Mollaköy Belediye Başkanı Gökhan Eren, Lalapaşa Belediyesi Başkanı İsmail Arslan, Ayvacık Belediye Başkanı Mesut Bayram, Torbalı Belediye Başkanı Mithat Tekin, Terme Belediye Başkanı Ali Kılıç, Gerze Belediye Başkanı Cevat Şensoy, Menderes Belediye Başkanı Erkan Özkan ile belediye meclis üyeleri ve belediyelerde görevli bürokratlar katıldı. “Yerel yönetimler derinden sarsıldı” Toplantının açılışında konuşan Konak Belediyesi ve Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur, yerel seçimlerinin yapıldığı 2019 yılından bugüne, aradan geçen 4.5 yıllık süreçte Türkiye’de ve dünyada birçok felaketin ardı ardına meydana geldiğine dikkat çekerek, yerel yönetimleri derinden sarsan olayların yaşandığını vurguladı. Bu sürecin sosyal belediyeciliğin gelişmesine yol açtığını vurgulayan Batur, “Yerel yöneticiler vatandaşların zor süreçlerinde yanında olan bir belediyecilik anlayışını geliştirdi. Yerel yöneticilerimiz çalışanlarıyla, meclis üyeleriyle çok güzel işlere imza attı” dedi. Belediyeciliğin zor dönemlerden geçtiğini ifade eden Başkan Batur, Belediye Gelirleri Yasası’nın henüz çıkmadığına işaret ederek, “Belediye gelirleri belli noktada kaldı ancak belediye giderleri inanılmaz boyutta arttı. Bu hepimizi zor durumda bıraktı. Yılbaşından bu yana belediye giderlerine, bütçesine baktığımızda yüzde 200’lük bir artış görüyoruz. Tüm belediyelerin bütçesinde hemen hemen böyle bir zafiyet oluştu. Belediye gelirlerimiz ise yüzde 20’leri, 25’leri aşmış değil. Belediye Gelirleri Yasası’nın bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini her toplantıda söylüyoruz, gündeme getiriyoruz. Türkiye Belediyeler Birliği’nde de bu konu sürekli gündeme geliyor ama şimdiye kadar somut bir adım atılmadı” diye konuştu. “Bu gemi hepimizin” Birlik üyesi belediye başkanlarına seslenen Batur, “Bu işin muhalefeti, iktidarı yok. Hepimiz vatandaşa en iyi hizmeti götürmek için çalışıyoruz. Bu sıkıntıyı aşmak, bu yasanın bir an önce çıkmasını sağlamak için birlikte hareket etmeliyiz. Bu gemi hepimizin gemisi; batarsak hepimiz batıyoruz, çıkarsak beraber çıkacağız. Bu tür çalışmalarda birliktelik, beraberlik ve sıkıntıların üst makamlara en doğru şekilde yansıtılması en önemli konu: Biz de bunun gayreti içindeyiz” dedi. “Sonsuza kadar cumhuriyet” Beş ay sonra yerel seçimlerin yapılacağını belirterek, belediye başkanlarına başarılar dileyen Batur, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti Cumhuriyet’in 100. yaşına gireceğini söyleyerek, toplantıya katılanların Cumhuriyet Bayramı’nı da kutladı. Batur,“Sonsuza kadar, ilelebet cumhuriyet. Sonsuza kadar, ilelebet Mustafa Kemal Atatürk” dedi. 25 bin kişiye eğitim Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ise toplantı yeri olarak Kuşadası’nın seçilmesi nedeniyle başta Abdül Batur olmak üzere birlik üyesi tüm başkanlara teşekkür etti. Kıyı Ege Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Hurşit Akdemir de Konak Belediye Başkanı olan Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı Abdül Batur’un 150 bin değerinde bir eğitim platformu kurarak, Konak Belediyesi adına birliğe hibe ettiğini hatırlattı. Akdemir, platform üzerinde 25 bin kişiye eğitim verildiğini belirtti. 10 bin kişinin depremle ilgili eğitimler aldığını vurgulayan Akdemir, platform seminerlerinin 2024’te de devam edeceğini vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından E. Sayıştay 4. Daire Başkanı Abdurrahman Acar, katılımcılara Belediyeler Mevzuatındaki son değişiklikler hakkında bilgiler aktararak soruları yanıtladı. 25 Ekim’de de devam edecek toplantıda Mamak Belediye Başkan Yardımcısı ve TBB Eğitmeni Abdurrahman Keleş, 3194 Sayılı İmar Kanunu ve Yönetmelikleriyle ilgili son değişiklikler hakkında bilgiler vererek, katılımcıların sorularını yanıtlayacak. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Başkan Batur: Konak İş Eğitim Merkezi istihdama can suyu olacak

Eşik’ten yasa teklifine rest! Haber

Eşik’ten yasa teklifine rest!

Yeniden Refah Partisi, TBMM’ye nafaka düzenlemesiyle ilgili Türk Medeni Kanunu’nda değişiklik öngören kanun teklifi sundu. Kanun teklifinde; nafakanın süresiz olmaması, nafaka ödemesinin 5 yılla sınırlandırılması gibi düzenlemeler yer aldı. Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), Yeniden Refah Partisi’nin nafakayla ilgili değişiklikler öngören kanun teklifine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. EŞİK açıklamasında, “Kadınların kazanılmış hakkı olan nafaka, kapalı kapılar ardında, erkeklerin politik pazarlıklarına malzeme haline getirildi” dedi. KADIN HAKLARINA KARŞI AÇTIĞI SAVAŞIN KANITI EŞİK, Yeniden Refah Partisi’nin bu kanun teklifi ile kadın haklarına karşı savaş açtığının altını çizdi. EŞİK açıklamasında şunlara yer verdi: “Yeniden Refah Partisi (YRP), Meclis İç Tüzüğü’nün 74. maddesine göre bir imza yeterli iken Meclis’teki beş vekilinin beşinin birden imzaladığı, nafaka hakkı aleyhine, bir kanun teklifi verdi. Teklif jet hızıyla Meclis komisyonlarına gönderildi. YRP, Türkiye’nin dört bir yanından gelen EŞİK’li kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, kazanılmış haklarına sahip çıkma kararlılığını ortaya koyduğu 3 Ekim TBMM ziyaretinin hemen ardından, 6284 sayılı Şiddet Yasası’nı budama isteğini de dile getirmişti. YRP’nin tüm milletvekilleri ile kendince gövde gösterisi yaparak verdiği nafaka teklifi, Parti’nin kadın haklarına karşı açtığı savaşın kanıtlarından biri.” MEDENİ SAVUNMAYA ÇAĞIRIYORUZ Nafakanın, erkeklerin politik pazarlıklarına malzeme haline geldiğini söyleyen EŞİK, “Teklif’in gönderildiği Meclis Komisyonları (Adalet Komisyonu, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Plan ve Bütçe Komisyonu) TBMM İç Tüzüğü’nün 38. maddesi gereği, teklifi Anayasa’nın metnine ve ruhuna aykırı olduğu için müzakere etmeksizin reddetmelidir. Teklif, toplumda ve ailede eşitlik sağlanması sürecini baltalayacağı gibi, kadınlar aleyhine net bir dolaylı ayrımcılık uygulaması olacaktır. Bu yönüyle, Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler’in kadınlara karşı ayrımcılığa dair sözleşmesi olan CEDAW’ın ihlal edilmesinin önünü açacağından, Anayasa’nın 90. maddesine aykırıdır. Ayrıca, Anayasa’nın kadın erkek eşitliğini güvence altına alan 10. maddesine ve ailede eşitliği düzenleyen 41. maddesine de açıkça aykırıdır. Komisyonlar bu görevlerini yerine getirmezlerse Meclis Genel Kurulu sahte mağduriyetlere dayanan ve asıl mağduru milyonlarca kadın ve çocuk olacak bu teklifi reddetmelidir. Milyonlarca kadını ve çocuğu ilgilendiren bu yaşamsal konuda herkesi, kadın ve çocuk haklarını savunan bir duruş sergilemeye, laik hukukun temeli olan Medeni Yasa’yı savunmaya çağırıyoruz” diye ekledi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir'de patenli gençlerin tehlikeli yolculuğu

Güvenliğin artması için AB Dijital Hizmetler Yasası yürürlüğe girdi Haber

Güvenliğin artması için AB Dijital Hizmetler Yasası yürürlüğe girdi

Avrupa Birliği'nin sanal dünyayı büyük ölçüde etkileyecek “Dijital Hizmetler Yasası (DSA)” yürürlüğe girdi. Yasa kapsamında Google, Facebook, TikTok gibi sosyal medya platformları ile AB’de faaliyet gösteren büyük teknoloji şirketleri yayınladıkları içerikleri bugün itibarıyla sıkı bir şekilde denetleyecek. Kullanıcıları çevrimiçi ortamda güvende tutmak için oluşturulan yasa ile nefret söylemi, soykırım gibi hizmet şartlarını ihlal eden zararlı içeriklerin yayılması engellenecek. Yeni düzenleme, AB vatandaşlarının dijital platformlarda mahremiyet ve ifade özgürlüğü gibi temel haklarının korunmasını sağlayacak. Kurallara uymayan platformlar ise küresel gelirlerinin yüzde 6'sına varan milyarlarca dolarlık para cezasıyla karşı karşıya kalacak ya da AB’deki faaliyetleri sonlandırılacak. AB yeni dijital kurallarından etkilenen platformlar Dijital Hizmetler Yasası, Facebook, TikTok, X (eski Twitter), YouTube, Instagram, LinkedIn, Pinterest ve Snapchat sosyal medya platformları ile AliExpress, Amazon, Apple AppStore, Bing, Booking.com, Google Play, Google Maps, Google, Wikipedia ve Zalando teknoloji şirketlerini kapsamına alıyor. AB’de dijital hizmetler sağlayan herhangi bir işletme DSA'ya uymak zorunda olacak. Ancak küçük şirketlerin 45 milyondan fazla kullanıcısı olan geniş kapsamlı platformlara göre daha az yükümlülüğü bulunacak. Yapılan değişiklikler Yasa kapsamındaki yeni düzenleme ile kullanıcılar yasadışı online içerikleri ve tehlikeli ürünleri bildirecek/işaretleyecek ve şirketler bunları hızlı ve tarafsız bir şekilde yayından kaldıracak. Facebook ve Instagram, mevcut içerik raporlama araçlarına erişimi kolaylaştırma kararı alırken, Amazon ise şüpheli ürünlerin bildirilmesi için yeni bir kanal açtı. Çinli sosyal medya platformu TikTok da kullanıcıların zararlı videoları bildirmeleri için platforma yeni bir seçenek ekleyerek bu raporları inceleyecek yeni bir uzman ekip kurdu. Facebook, Instagram, TikTok ve Snapchat kullanıcılara profillerine uygun “içerik önerilerini” kapatma seçeneği de tanıdı. Yeni yasa ile Google ve benzeri platformların içeriklerini yayından kaldırma gerekçeleri konusunda daha fazla bilgi sağlaması gerekiyor. Bu kapsamda içeriklerin denetlemesine ilişkin daha fazla "görünürlük" sağlayacak olan Google, kullanıcıların şirketle iletişim kurması için yeni seçenekler de ekledi. DSA ayrıca reklamlar aracılığıyla çocuklar gibi hassas kategorideki kullanıcıların hedef alınmasının da önüne geçiyor. Bu nedenle Snapchat ve TikTok gibi sosyal medya platformları, söz konusu kullanıcıların reklamlarla hedef alınmasını engelleyecek düzenlemeler getirdi. AB yasasının küresel etkisi Wikipedia, şüpheli kullanıcılar ve içerikler hakkında daha fazla bilgi sağlamak için bazı politikalarında ve kullanım koşullarında değişiklik yapacağını açıkladı. Platformun bağlı olduğu Wikimedia Foundation, bu değişikliklerin Avrupa ile sınırlı kalmayacağını, küresel çapta uygulanacağını duyurdu. Snapchat ise yasa dışı içeriğin veya kuralları ihlal eden hesapların bildirilmesine yönelik yeni raporlama ve itiraz sürecinin, önümüzdeki aylarda ilk olarak AB'de, daha sonra ise küresel çapta uygulamaya konulacağını belirtti. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Oğuzhan Uğur, yapay zekayı konuk olarak programına çıkardı. Yapay zekadan şaşırtan cevaplar!

TBMM'den memur maaşı ve emekli aylığı mesaisi Haber

TBMM'den memur maaşı ve emekli aylığı mesaisi

Meclis, yasama ve denetim faaliyetlerini yürüteceği yoğun bir haftaya giriyor. Haftalık çalışmasına 11 Temmuz Salı günü başlayacak Genel Kurul'da 6 Şubat 2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi görüşülecek. Teklife göre, tüm kamu personeline 15 bin 965 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda (8077 TL) ilave ödeme yapılacak. Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle oluşan finansman ihtiyacı dolayısıyla tüm taşıtlarda 2023 yılı için bir defaya mahsus olarak iki katı MTV alınacak. KONUT KİRALARINDAKİ DÜZENLEME YÜZDE 25 OLARAK DEVAM EDECEK Kovid-19 hastalığının Türkiye'de yayılmasını önlemek amacıyla kanunlar kapsamında verilen ve 9 Kasım 2022 tarihinden önce tahsil edilen idari para cezaları iade edilecek. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK emeklileri yılın 6 ayı için toplamda yüzde 25 zam alacak. Konut kiralarında uygulanacak kira bedelini yüzde 25 ile sınırlayan düzenleme 1 Temmuz 2024'e kadar uzatılacak. 31 Temmuz itibarıyla Kovid-19 izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanlar tekrar cezaevine dönmeyecek ve kalan sürelerini denetimli serbestlik altında infaz edecek. DEPREM HARCAMALARININ İLGİLİ KAMU İDARE BÜTÇELERİNE EKLENECEĞİ ÖNGÖRÜLÜYOR TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 11 Temmuz Salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasını taşıyan 2023 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Bağlı Cetvellerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşecek. Teklifin komisyonda kabul edilmesinin ardından bu hafta Genel Kurul gündemine gelmesi ve yasalaşması bekleniyor. Teklifin yasalaşmasıyla Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yapılan harcamalar başta olmak üzere kamu idarelerinin ödenek ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin lira ödeneğin ilgili kamu idare bütçelerine eklenmesi öngörülüyor. Uluslararası anlaşmalara dair kanun tekliflerinin de Genel Kurul'da görüşülmesi bekleniyor. TBMM Dilekçe Komisyonu ise sözcü seçimi için toplanacak. TBMM'de siyasi partilerin haftalık düzenledikleri grup toplantıları da gerçekleştirilecek. AA

ABD Temsilciler Meclisi'nden Haber

ABD Temsilciler Meclisi'nden "borç limiti" için oylama

Beyaz Saray ile Cumhuriyetçiler arasında uzun süren müzakerelerin ardından üzerinde anlaşmaya varılan tasarı, Temsilciler Meclisi'nde 117'ye karşı 314 oyla kabul edildi. ABD Başkanı Joe Biden, söz konusu tasarının Temsilciler Meclisi'nden geçmesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, "Bu gece Temsilciler Meclisi, ilk temerrüdü önlemek ve ülkemizin zor kazanılmış ve tarihi ekonomik toparlanmasını korumak için kritik bir adım attı." değerlendirmesinde bulundu. Söz konusu bütçe anlaşmasının iki partinin de desteğini alan bir uzlaşma olduğunu belirten Biden, müzakerelerde her iki tarafın da her istediğini alamadığını kaydetti. Biden, "Senato'yu mümkün olan en kısa sürede tasarıyı geçirmeye davet ediyorum ki ben de imzalayabileyim ve ülkemiz dünyanın en güçlü ekonomisini inşa etmeye devam edebilsin." ifadelerini kullandı. TASARININ BİR SONRAKİ DURAĞI ABD SENATOSU Borç limitinin 1 Ocak 2025'e kadar askıya alınmasını öngören tasarının bir sonraki durağı ABD Senatosu olacak. Tasarı, Senato'dan da geçmesi halinde yasalaşması için Başkan Biden'ın imzasına sunulacak. Böylece, borç limitinin artırılmasıyla federal hükümetin nakit sıkıntısı çekmesinin ve temerrüde düşmesinin önüne geçilecek. 10 YIL İÇİNDE 1,5 TRİLYON DOLARLIK TASARRUF SAĞLAYABİLİR Borç limitinin askıya alınmasının yanı sıra bazı federal programlara yönelik harcamalarda kesintiye gidilmesini de öngören tasarı ile gıda yardım programları dahil bazı devlet yardımından faydalananlara yeni çalışma gereksinimleri getirilmesi planlanıyor. Tasarıyla, Kovid-19 salgını sırasında sağlanan ancak kullanılmayan yardım paralarının geri alınması öngörülüyor. Ayrıca tasarıyla bazı enerji projeleri için izin sürecinin de hızlandırılması hedefleniyor. ABD Kongresi Bütçe Ofisi'nin (CBO) tasarısının federal borç ve bütçe açığı üzerindeki etkisine ilişkin yayımladığı değerlendirmeye göre, yasanın çıkması ve üst sınıra tabi ödeneklerin planlandığı gibi uygulanması halinde gelecek 10 yılda bütçe açığının yaklaşık 1,5 trilyon dolar azalması bekleniyor. BORÇ LİMİTİNİN 5 HAZİRAN'A KADAR ARTIRILMASI GEREKİYOR ABD, 19 Ocak'ta 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış, ABD Hazinesi limiti aşmamak ve olası bir temerrüdü önlemek için olağanüstü önlemler almaya başlamıştı. Hazine Bakanlığı, söz konusu olağanüstü önlemlerin haziran başında tükenebileceği uyarısında bulunmuştu. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, borç limitine ilişkin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye gönderdiği son mektupta, mevcut verilere dayanarak Kongrenin borç limitini, 5 Haziran'a kadar yükseltmemesi veya askıya almaması durumunda Hazine'nin yükümlülüklerini yerine getirmek için kaynaklarının yetersiz kalacağının tahmin edildiğini bildirmişti. ABD Hazinesi'nin nakit seviyesi, borç limiti müzakereleri devam ederken 25 Mayıs itibarıyla 38,8 milyar dolarla 2017'den bu yana en düşük seviyeye gerilemişti. AA

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.