[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#YAŞAM

YAŞAM haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, YAŞAM haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

9 aylık bebek 18 günlük yaşam mücadelesini kazandı Haber

9 aylık bebek 18 günlük yaşam mücadelesini kazandı

Gaziantep'te enfeksiyona bağlı kusma ve ishal sebebiyle gittiği özel bir hastanede beyin kanaması geçirdiği öğrenilen hemofili A hastası 9 aylık bebek 18 gün süren yaşam mücadelesinin ardından yoğun bakımdan çıkarılarak servise alındı.   Enfeksiyona bağlı kusma ve ishal sebebiyle Özel Hatem Hastanesi’ne getirilen 9 aylık hemofili A hastası Muhammed Alparslan'da bilinç değişikliği olduğu fark edilince, beyin kanaması geçirdiği şüphesi ile tetkik edilen hastanın tanısı doğrulanarak hızlıca ameliyata alındı. Zorlu geçen ameliyatın ardından yoğun bakıma alınan 9 aylık Muhammed bebek 18 gün yoğun bakımda verdiği yaşam mücadelesini kazanarak servise alındı. Beyin Cerrahı Uzmanı Op. Dr. Tevfik Güç, ameliyattaki başarının en büyük etkenin bebeğin gösterdiği gayret olduğunu ifade etti.  “Başarılı bir ekip çalışmasıyla üstesinden geldik” Hızlı teşhis ve başarılı ameliyat sonucu çocuğun hayata bağlandığını belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doktoru Uzm. Dr. Bilge Tütüncüler, “Hemofili a hastası olan ama daha önce faktör almamış, kanama problemi yaşamış bebeğimiz bize basit bir kusma ve ishal vakası olarak başvurdu. Takibimiz sırasında hastamızda bilinç değişikliği olduğunu fark ettik ve intrakranial kanama tanısını koyduk. Hızlı bir şekilde hareket edildi ve ameliyatı gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası yoğun bakımımızda takibe alındı. Bebek hastamızda kanama bozukluğu olduğu için riskli bir ameliyat geçirdi. Ameliyat iyi geçti. Başarılı bir ekip çalışmasıyla üstesinden geldik. Alparslan bebeği servise alacağımız için çok mutluyuz. Hemofili a, toplumda çok sık rastlanan bir hastalık değil. Gaziantep’te 250 çocuk hemofili a hastası ama hepsi faktör almıyor ve her hangi bir şekilde tedavi edilmiyor. Bizim hastamızda bize ilk geldiğinde tedavi almıyordu. Sadece takip altındaydı. Akut bir tablo ile karşımıza çıktı. Durumu çok iyi. Beyin cerrahisi, anestezi, yoğun bakım ekibimizde çalışan arkadaşlarımızın da başarısıyla beraber çocuğumuzu hayata bağladığımızı söyleyebilirim” dedi. “Akraba evliliğinden uzak durmak gerekiyor” Hemofili a hastalığının olmaması için anne ve babaların dikkatli olması gerektiği yönünde uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Tütüncüler, “Bu hastalığın olmaması için akraba evliliğinden uzak durmak gerekiyor. Çünkü hemofili a taşıyan genler birbiriyle karşılaşırsa o kadar bu hastalık ile karşılaşırız. Hemofili a hastalığı çocuklarda, emeklerken dizlerde geçmeyen morluklarla, sünnet ya da diş çekimi gibi minör cerrahide uzun süren kanamalarla kendini gösterebilir. Bu durumlarda ailelerin uyanık olması ve doktora başvurması oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı. “Hayat mücadelesinin ilk aşamasını başarıyla tamamladı” 9 aylık Muhammed Alparslan bebeğin ameliyatını gerçekleştiren ve bebeğin mücadelesine ve ailesinin destekleri ile başardıklarını anlatan Beyin Cerrahı Uzmanı Op. Dr. Tevfik Güç, “9 aylık hastamız Muhammed Alparslan’ı çok acil şartlarda ameliyata aldık. Çocuk hastalıklarında yatarken ani kanama sonucu beyinde basınç oluştu. Hastanemiz tüm imkânlarını kullandı. Faktörlerini tedarik ettik. Çok hızlı olarak ameliyata aldık ve istediğimiz gibi iyi geçti. Büyük bir beyin kanaması vardı ve onu boşalttık. Çocuk çok mücadele etti. Ailesi bize çok destek oldu, hep pozitif yaklaşımda bulundular. Ekip olarak bu çocuğu sağlıklı bir şekilde servise alabilmenin keyfi içerisindeyiz. Biz ameliyata girerken çok olumsuz girdik ama çocuğun mücadelesi ve bizim gayretimiz iyi bir sonuca vesile oldu. Hayat mücadelesinin ilk aşamasını başarıyla tamamladı. Bebeğin bundaki gayreti en büyük etkendi. Bu kanama bir yetişkinde olsa belki de kurtaramayabilirdik” şeklinde konuştu. “Şuan durumu iyi” 9 aylık bebeklerinin yaşadığı riskli hastalığa rağmen yaşam savaşını yendiğini ve durumunun iyi olduğunu söyleyen baba İbrahim Halil Açıkalın, “18 gün önce Muhammed Alparslan’ı enfeksiyondan dolayı Hatem Hastanesine getirdik. Getirdikten sonra beyin kanaması geçirildiği öğrenildi. Hemofili A hastası olduğu için ilaçları da çok zor bulunuyor. Hemen ameliyata aldılar. Bizim çocuğumuzun beyin kanaması geçirmesi çok riskli. Çünkü hemofili A hastalarında kanında pıhtılaşma olmuyor. Bugün 18 gün süren tedavinin ardından servise alacaklar. Sol kolunda biraz hasar vardı, o da geçti. Şuan durumu iyi” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Gaziantep su kesintisi – 9 Ekim 2023 Pazartesi

TÜİK’ten ‘Hayat Tabloları’: Kadınlar erkeklerden uzun yaşıyor Haber

TÜİK’ten ‘Hayat Tabloları’: Kadınlar erkeklerden uzun yaşıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2020-2022 ‘Hayat Tabloları’nı yayınladı. Kamuoyuna aktarılan rapora göre, yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan ‘doğuşta beklenen yaşam süresi’ Türkiye'de 2019-2021 döneminde 77,7 yıl iken, 2020-2022 döneminde 77,5 oldu. KADINLAR ERKEKLERDEN DAHA UZUN YAŞIYOR Raporda yer alan bilgiler şöyle; Türkiye'de 2019-2021 döneminde erkeklerde 75 yıl olan doğuşta beklenen yaşam süresi, 2020-2022 döneminde 74,8 yıl, kadınlarda ise 80,5 yıl iken 80,3 yıl oldu. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşamakta olup, erkekler ve kadınlar arasındaki doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,5 yıldır. Çalışma çağının başlangıcı olan 15 yaşındaki kişilerin ortalama kalan yaşam süresi 63,5 yıl oldu. Erkekler için bu süre 60,8 yıl iken kadınlarda 66,2 yıl oldu. Ülkemizde, 30 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 48,9 yıl oldu. Erkekler için bu süre 46,3 yıl iken kadınlarda 51,5 yıl oldu. Bu yaş için kadın ve erkek arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5,2 yıldır. Türkiye genelinde, 50 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 29,8 yıl oldu. Erkekler için bu süre 27,4 yıl iken kadınlarda 32,2 yıl oldu. Türkiye'de 2020-2022 dönemi hayat tabloları verilerine göre, 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17,1 yıl olarak hesaplandı. Erkekler için bu süre 15,3 yıl iken kadınlarda 18,8 yıl oldu. Diğer bir ifade ile 65 yaşındaki kadınların erkeklerden ortalama 3,5 yıl daha uzun yaşaması beklenmektedir. Ayrıca raporda yer alan bilgilerin, 2020-2022 dönemindeki yıllık nüfuslar ve ölüm verileri kullanılarak hesaplandığı kaydedildi. Ülke sınırları içerisinde ikamet eden yabancı uyruklu nüfus kapsam dışı bırakıldı. Bununla birlikte, uluslararası göç etkisinden arındırılmış bir nüfus yapısı da oluşturuldu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: TÜİK’ten ‘göç’ istatistiği… O şehirleri İzmir takip ediyor

Binlerce genç kızın çığlığı: ‘Üstüme Kar Yağıyor’  Haber

Binlerce genç kızın çığlığı: ‘Üstüme Kar Yağıyor’ 

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  Okuldan alınıp evlenmeye zorlanan on binlerce genç kızın çığlığını taşıyan bir roman! Öğretmenlik yıllarında Anadolu’nun farklı bölgelerinde sürdürdüğü yaşamından renkleri kitaplarına ustalıkla taşıyan yazar Pakize Özcan’ın yeni romanı ‘Üstüme Kar Yağıyor’, hem aile hem çevre baskısı altında yetişen bir genç kızın yaşama tutunma mücadelesini, gerçekçi bir bakış açısıyla anlatıyor. Kitap, eğitimine devam edemeyip, evlenmeye zorlanan çok sayıda genç kızın ‘çığlığını’ okurun yüreğine ulaştırabilmeyi başarıyor. ANADOLU VE GENÇ BİR KIZ  Küçük bir Anadolu kasabasında yaşayan Asuman, kendi yaşamıyla ilgili hemen hiçbir konuda söz sahibi olmayan, aile ve çevre baskısı altında yaşayan bir genç kızdır. Ailesi, onun liseye devam etmesi yerine, uygun gördükleri biriyle evlenmesini ister. Delikanlının birinden mektup aldığı gerekçesiyle evden uzaklaştırılan Asuman, köydeki teyzesinin yanına gönderilir. İstanbul’da yaşayan kuzenleri de yaz tatili için oradadır. Başarılı bir iş yaşamı planlayan Nurcan’la ve üniversite tezini hazırlayan ağabeyi Cengiz’le geçirdiği günler, genç kızın, yaşamını ciddi biçimde sorgulamasına neden olur. Ancak, ailesi onun ‘iyi bir evlilik’ yapması için ilk adımları atmıştır bile! PAKİZE ÖZCAN KİMDİR?  1951’de Karabük’ün Eflani ilçesinde doğan yazar, yatılı öğretmen okulundan sonra Eskişehir Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Eğitim Önlisans Programı’nı tamamladı. Gücünü Yitiren Kral adlı çocuk öyküsü ve Gülkız adlı masal kitabıyla ödüller aldı. Öykü kitapları Ayşe’nin Kitabı (1996), Toprağa Düşen Tohum (2003) ve Tatlım Ödevini Yap’ın (2009) dışında, Yıldız Toplayan Çocuk (2004), Sürüsünü Yitiren Küçük Fil (2005) ve Minti Düşler Ülkesinde (2007) adlı çocuk romanlarını yazdı. Söyleyemediğim Sözcükler’den (2001) sonra, Günışığı Kitaplığı’nın yayımladığı Üstüme Kar Yağıyor (2005), Özcan’ın ikinci gençlik romanı. Gücünü Yitiren Kral adlı desenli öyküsü de 2011 yılında usta sanatçı Mustafa Delioğlu’nun desenleriyle kitaba dönüşen Özcan, Mersin’de yaşıyor, iki çocuğu var.

Gençler yaşamından memnun değil Haber

Gençler yaşamından memnun değil

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  Habitat Derneği ‘Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali Raporu’nun beşincisini yayımladı. Rapora göre, son 5 yılda yaşamından memnun olan gençlerin oranı yüzde 46’ya geriledi. Dernek, 2017’den yürüttüğü araştırmayı, 8 Mart-8 Nisan 2023 tarihleri arasında Türkiye’deki kentsel genç nüfusu temsil eden 28 farklı ilde, 18-29 yaş arası 1.228 gençle yüz yüze görüşme yaparak gerçekleştirdi. RAPORDAN ÖNEMLİ BULGULAR  Raporun en önemli bulgularından biri, yaşamdan memnuniyet ve geleceğe dair umutların, büyük oranda istihdam koşullarından etkilendiği oldu. 2017’de yaşamdan memnun olan gençlerin oranı yüzde 70,8 olarak kaydedilirken, bu yılki araştırmada bu oran yüzde 45,6 olarak ölçüldü. Gelecekten umutlu olduklarını belirten gençlerin oranı ise yüzde 43,7’ye geriledi. 2017’de bu oran yüzde 66,6 olarak ölçülmüştü. YÜZDE 28’İ HAYATLARINDAN MEMNUN Türkiye’deki gençlerle ilgili en kapsamlı araştırmalardan biri olan rapor, 18-24 yaş grubunda yer alan ve çeşitli nedenlerle ne eğitimde ne de istihdamda olan gençleri ifade eden ‘ev genci’ kavramını literatüre kazandırmıştı. Ev gençlerinin memnuniyet oranı bu yıl yüzde 46,4 olarak tespit edildi. Çalışan gençlerin yaşamdan memnuniyet oranı yüzde 47,1, öğrencilerin yüzde 51,8 iken yaşam memnuniyeti en düşük olan grubun iş arayan gençler olduğu tespit edildi. İş arayan gençlerin yalnızca yüzde 28’i hayatlarından memnun olduğunu belirtti. RAHAT BİR HAYAT SÜRDÜREBİLMEK İÇİN…  Gençlerin maddi durumlarından memnun olma durumları da raporun ilk yayımlandığı 2017’den bu yana düşüş eğilimi gösterdi. Bu yıl maddi durumlarından memnun olan gençlerin oranı yüzde 38,3 olarak ölçülürken, gençlerin yüzde 35,8’inin aylık kişisel gelirinin 3 bin TL ve altında olduğu görüldü. 2017’de 5 gençten birinin maddi durumunu kötü olarak tanımladığı bilinirken, bu oran 2023’te yüzde 36,7’ye çıktı. Rahat bir hayat sürebilmek için gençlerin en az toplam gelir beklentisi, yüzde 39,3 oranıyla 9.000 – 18.000 TL iken yüzde 45,2 oranıyla 18.000 TL ve üstü olarak kaydedildi. EN ÖNEMLİ SORUN ENFLASYON!  Gençlere göre karşılaştıkları en önemli sorun enflasyon ve hayat pahalılığı, ikinci sıradaysa işsizlik ve iş bulamamak geliyor. Üçüncü sırada kiraların yüksek olması, dördüncü sırada da sokaklardaki şiddet ön plana çıkıyor. Bu sorunlar arasında oy verirken en fazla dikkate alacakları sorunun enflasyon ve hayat pahalılığı olduğu da araştırma çalışmasında ortaya çıkan sonuçlardan biri. İkinci sırada işsizlik ve istediği gibi bir iş bulamamak geliyor. Gençlerin oy verirken en fazla dikkate alacakları sorunlar siyasi tercihlerine göre farklılık gösteriyor.  Cumhur İttifakı’na oy verecek gençler kiraların yüksekliği ve terör saldırılarını diğer ittifaklara göre daha yüksek oranda belirtmişken, Millet İttifakı seçmenleri arasında ise enflasyon ve hayat pahalılığı, eğitimini yarıda bırakmak ve üniversite eğitiminin niteliksizliği yine diğer ittifaklara göre daha yüksek. SİYASAL KATILIMDA DA ORAN AZALDI Gençlerin siyasal katılım düzeylerinin düşük olduğu da araştırma sonuçlarında görülüyor: Oy kullanmak en yaygın katılım biçimiyken, gençler arasında bir partinin üyesi olanların oranı yüzde 5,1, kampanyalarda aktif rol oynayanların oranı yüzde 7,1 ve mitinge katılanların oranıysa yüzde 25,5. Bu rakamlar gençler arasında geleneksel katılım yollarına başvurmanın yaygın olmadığını gösteriyor. Gençlerin geleneksel olmayan katılım biçimlerinde de pek aktif olmadığını söyleyebiliriz. Bir boykot eylemine katılanların oranı yüzde 12,5, toplu yürüyüşlere katılanların oranı yüzde 12,1 ve herhangi bir ürün ya da hizmeti toplu olarak boykot edenlerin oranıysa yüzde 12,5. Bu rakamlar geleneksel olmayan katılımın da yaygın olmadığına işaret etmekte. Gençlerin internet üzerinde gerçekleştirilen protesto eylemine katılma eğilimleri düşük olduğundan, bu fırsatın da yaygın olarak kullanılmadığını söyleyebiliriz. 4 GENÇTEN BİRİ DEPREMLERDE KAYIP YAŞADI Bu yıl örneklem kapsamı 16 ilden 28 ile çıkarılan rapor, gençlerin depremden etkilenme oranına da ışık tuttu. Buna göre 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ve çevre illerde yaşanan depremlerde, arkadaşlarını kaybedenlerin oranı yüzde 19,2, aile ve/veya akrabalardan kayıp verenlerin oranı yüzde 8,5, eğitimine ara vermek/kaydını dondurmak zorunda kalanların oranı yüzde 3,7 ve taşınmak zorunda kalanların oranı yüzde 3,2 olarak belirlendi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.