[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#yerli

yerli haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yerli haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Yerli ve yabancı turistler burada serinliyor Haber

Yerli ve yabancı turistler burada serinliyor

İran'ın Gülistan eyaletinde bulunan Ramyan Çeşme Gölü soğuk suyu ve derinliğiyle yazın yerli ve yabancı turistlerin en çok tercih ettiği yerlerden biri olarak ön plana çıkıyor. Ülkedeki Türkmen Sahra bölgesinin, uçsuz bucaksız düzlüğünün yanı başında, sırtını dağlara dayamış Ramyan kentini geçtikten soran başlayan Ramyan Vadisi onlarca doğal güzelliğe ev sahipliği yapıyor. GÜNEŞİN TOPRAĞA DEĞMEDİĞİ ORMANLIKLAR... İrili ufaklı şelaleler, piknik alanı olarak kullanılabilen dere kenarları, "güneşin toprağa değmediği" ormanlıklar, balık yetiştirilen göl ve havuzlar, doğal tırmanış alanları ve yamaç paraşütüne uygun tepelerin varlığı, ziyaretçilerin bölgeyi tercih etme sebeplerinin başında geliyor. Söz konusu vadide en çok ilgi gören yer ise Ramyan Çeşme Gölü oluyor. İlk bakışta küçük gibi görünen elli metre çapında ve seksen metre derinliğindeki bu göl, gezginler ve çevreciler için dinlenme ve serinleme durağı konumunda. SUYU BUZ GİBİ SOĞUK  Çevresinde beslenebileceği herhangi bir akarsu kaynağı bulunmayan gölünün tek su kaynağı ise içindeki göze oluyor. En kurak zamanlarda bile suyu akmaya devam eden gölün bir diğer özelliği ise 40 dereceye varan sıcaklıklarda bile "buz gibi" soğuk olması. BOĞULMA UYARISI Serinlemek isteyen ziyaretçiler yüzmek için göle girerken çevre aktivistleri ise boğulma vakaları konusunda uyarılar yapıyor. Bölge halkının verdiği bilgiye göre, her yıl serinlemeye çalışan onlarca insan gölde boğuluyor. Akan suyun ve kuş sesleri haricinde seda duyulmayan ve doğal çevresinin güzelliğiyle ilgi odağı olan göle gelen çevre aktivistleri, buldukları her fırsatta ziyaretçilerin bıraktığı çöpleri temizledikten sonra yüzüyor. AA

EMEP Göç Bürosu’ndan yeni rapor Haber

EMEP Göç Bürosu’ndan yeni rapor

SULTAN GÜMÜŞ KAYA Emek Partisi (EMEP) Göç Bürosu’nun hazırladığı, deprem bölgesindeki mülteci ve göçmenlerin durumuna dikkat çeken ‘Savaştan kurtulup depremin enkazında kalanlar’ raporu açıklandı. Mülteci depremzedelerin bu yıkımın sonuçlarını en ağır yaşayan insanlar olduğunu belirten Göç Bürosu, enkaz altından çıkan, yakınlarını kaybetmiş, barınma, temiz su, gıda, kıyafet gibi en temel ihtiyaçlardan yoksun olan mültecilerin sorunlarının çözümü için kamu politika üretmeye davet etti. MEDYA VE MÜLTECİLER Raporun acil talepler ve öneriler kısmından öne çıkanlar şöyle: “Merkezi idare tarafından, yerel yönetimlere yurttaş – mülteci ayrımı yapılmaksızın bütün depremzede başına kaynak verilmeli. Çalışma izni ve şartı patronların insafından çıkarılmalı. Deprem bölgesinden gelen, tüm birikimlerini kaybetmiş yalnızca canlarını kurtarabilmiş mülteci depremzedeler kayıt dışı çalıştırılmamalı. Tüm mülteciler için çalışma izni ivedilikle sağlanmalı, mülteci işçiler kendi isteği ve başvurusuyla çalışma izni alabilmeli. Bazı medya organlarında yapılan yayınların ardından deprem bölgelerinde mültecilere yönelik saldırılar arttı. Medyanın, toplumun hassas olduğu ve manipülasyona açık alanlarda sorumlu bir tutum sergilemesi gerekiyor. Haberlerin mültecilerin haklarına saygı gösteren bir şekilde sunulması ve nefret söylemi, önyargı veya ayrımcılık içermemesi gerektiği unutulmamalı. Medyanın, bu hassasiyetleri göz önünde bulundurarak haber yapması, toplumsal barışın korunması ve mültecilerin yaşadığı zorlukların doğru yansıtılması açısından önemlidir.” SEYRELTME PROJESİ DERHAL KALDIRILMALI Raporda yer alan bilgiler şöyle devam ediyor: “Depremzede göçmenlere yönelik kayıtlı olduğu kent dışında 60 günlük ikamet sınırlaması kaldırılmalı. Depremden etkilenen 11 ilde yaşayan göçmenler; yaşamlarını yeniden kurabilecekleri, hak ve hizmetlerden yararlanabilecekleri, barınabilecekleri, çalışabilecekleri, eğitim ve tedavi görebilecekleri kentlerde koşulsuz ve hak kaybına uğramadan ikamet edebilmeli. Göçmenler için ikamete/kayda kapalı iller, ilçeler, mahalleler depremden etkilenmiş tüm göçmenlere açılmalı; birlikte yaşam anlayışından uzak, ayrıştırıcı ve hukuksuz olan Seyreltme Projesi de derhal kaldırılmalı. Kişilerin depremden dolayı göç etmeleri sebebiyle kayıttan düşerek düzensiz bir biçimde hukuki statüsüz kalması, temel ihtiyaçlarına ulaşmada engel teşkil ediyor. Depremzede mültecilere gittikleri şehirlerde yeniden kayıt hakkı verilmeli.” YERLİ-MÜLTECİ DEMEDEN… Son olarak şunlara yer verildi: “Depremden etkilenen nüfusun büyüklüğü düşünüldüğünde, travma sonrası psikososyal destek ihtiyacının sadece sivil toplum örgütleri veya gönüllü çalışmalar tarafından çözülemeyeceği aşikardır. Psikososyal destek, kamu tarafından ilgili meslek örgütleriyle birlikte yürütülmelidir. Yerli depremzedelere verilen taşınma ve kira yardımı gibi destekler, ırk, din, dil ayrımı gözetmeden depremde bütün birikimlerini kaybeden mülteci depremzedelere de verilmeli. Deprem bölgesinde yaşayan ve çadır kentlerde yaşamlarını sürdüren mültecilerin dil sorunu çözülmelidir. Sağlık ve eğitim yardımlarından faydalanmalarının önünü açmak için mültecilere tercüman ve çok dilli materyal desteği sağlanmalı. Deprem bölgesinde yaşayan kadın ve çocuklar için yerli-mülteci demeden şiddet ve istismar vakalarına karşı özel önlemler alınmalı.”

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.