yeşilçam Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika yeşilçam Haberleri

Yeşilçam filmlerinin konu olduğu eserler görücüye çıktı

PAÜ Buldan MYO Mimari Restorasyon Programı öğretim elemanı Öğr. Gör. Gamze Sayın ve Öğr. Gör. Erkan Baloğlu’nun yürütücülüğünde hazırlanan ‘Yeşilçam Filmleri Üzerinden Mekân Okuma Sergisi’nde yer alan öğrenci çalışmaları 5 gün boyunca Buldan Beyler Konağı’nda sergilenecek. Buldan halkı ve öğrencilerin yoğun katılım gösterdiği etkinliğe Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Vural, Halk Eğitim Müdürü Mehmet Çapacıoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Turgay Temel ve davetliler katılım sağladı. Ders kapsamında yapılan çalışmaların sergilendiği etkinlik hakkın bilgi veren Öğr. Gör. Gamze Sayın, şu bilgileri verdi: “Buldan MYO Sosyal ve Kültürel Etkinlik Topluluğu öğrencilerimiz ve Mimari Restorasyon Programı öğrencilerimiz ile birlikte düzenlediğimiz sergimizde beş gün süreyle dört Yeşilçam Filmi (Selvi Boylum Al Yazmalım, Neşeli Günler, Hababam Sınıfı, Mavi Boncuk) akşamları izlenecek sergilenecek. Sergilenen öğrenci projelerinde ise mekân okuma hakkında filmler üzerinden çeşitli değerlendirmeler yapıldı. Yirmi dokuz adet film üzerinden çalışmalar gerçekleştirildi. 1965’ler ile 1980’ler tarihleri aralığındaki filmler ele alındı. Ele alınan filmler üzerinden öğrencilerimiz tarihi mekan proje maketlerini çalıştı.” Buldan Belediye Başkanı Mehmet Ali Orpak ile Buldan MYO Müdürü Prof. Dr. Yıldıray Turhan ve Buldan MYO öğretim elemanı Öğr. Gör. Gamze Sayın’ın birlikte gerçekleştirdiği sergi açılışının ardından sergi gezilerek çalışmalar hakkında bilgiler paylaşıldı. Serginin gezilmesinin ardının günün anısına toplu fotoğraf çekildi. Ayrıca açılış sebebiyle düzenlenen etkinlikte, Öğr. Gör. Melek Arpacı Gündoğan yürütücülüğünde Moda Tasarım Programı öğrencilerinin hazırladığı ahşap baskı çanta, kırlent ve runner gibi çalışmaların yanında çeşitli yiyecekler tezgâhlarda satışa sunuldu. 28 Nisan 2024 tarihine kadar açık kalacak sergi 17.00-21.00 saatleri arasında açık kalacak olup, sergi boyunca her akşam saat 20.00’de ise film gösterimleri de gerçekleştirilecek.

Yeşilçam’ın kötü karakteri Hikmet Taşdemir hayata gözlerini yumdu

Kanser hastası olan Türk sinemasının kötü adamı Hikmet Taşdemir, solunum yetmezliği nedeniyle 15 Ocak'ta NKÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne başvurdu. Ancak durumu kritikti ve 24 Ocak'ta dahiliye yoğun bakım ünitesine alındı, ardından solunum yetmezliği sebebiyle entübe edildi. Ne yazık ki, 25 Ocak 2024 Perşembe günü 14.20'de kalbi durdu. Tüm müdahalelere rağmen 15.05'te yaşamını yitirdi. Taşdemir'in cenazesi, Silivri'de defnedilecek. NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Taşdemir'in vefatıyla ilgili olarak, "Değerli sanatçımız, Yeşilçam'ın emektarlarından Hikmet Taşdemir, hastanemize solunum yetmezliği nedeniyle başvurduğunda 4. evre kanser teşhisi konuldu. Tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı diliyorum" dedi. NKÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Şeref Alpsoy ise, "Hastayı kaybettik, başımız sağ olsun" ifadelerini kullandı.

Türk sinemasının usta ismi Cüneyt Arkın kimdir? Cüneyt Arkın filmleri neler?

Yeşilçam'ın efsane ismi Cüneyt Arkın'ın vefatının ardından, ünlü oyuncunun vasiyeti gün yüzüne çıktı. Cüneyt Arkın'ın vasiyeti sonrasında, aile içinde mirasla ilgili bir anlaşmazlık baş gösterdi. Arkın'ın ilk eşinden olan kızı Filiz Cüreklibatır, mirastan mal kaçırdıkları ve kendisine düşen payın verilmediği iddiasıyla Arkın'ın ikinci eşi Betül Cüreklibatır ve iki erkek kardeşine karşı açtığı davada tanıkların ifadesine yer verildi. Peki, miras kavgasıyla yeniden gündem olan Cüneyt Arkın kimdir? Cüneyt Arkın filmleri ve daha fazlası haberimizde… CÜNEYT ARKIN KİMDİR? Cüneyt Arkın asıl adıyla Fahrettin Cüreklibatır, 7 Eylül 1937 tarihinde Eskişehir’de doğdu. Arkın, Türk doktor, aktör, senarist, yapımcı ve yönetmendi. Arkın, 1963-2021 yılları arasında 330 sinema filmi, dizi ve tiyatro oyununda performans sergiledi. Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın gibi Yeşilçam'ın önemli isimleriyle birçok aşk filmi başrolünü paylaştı ve çeşitli tarihi filmlerde "yenilmez kahraman" rollerini canlandırdı. Malkoçoğlu, Kara Murat ve Battal Gazi gibi karakterlerle toplumsal filmlerde ise "iyi kalpli", "yiğit direnişçi", "yardımsever" ve "adaletli" karakterleri başarıyla canlandırdı. Deli Şahin, Dünyayı Kurtaran Adam, Gırgır Ali ve Son Kahramanlar gibi filmlerin yanı sıra, Küskün Çiçek, Vatandaş Rıza ve Kartal Murat gibi yapımlarda senaristlik ve yönetmenlik görevlerini üstlendi. Arkın, Medrano Sirki dahil birçok sirkte çalıştı, binicilik ve karate konularında uzmanlaştı ve bu becerilerini sinemada kullanarak birçok tehlikeli sahnede dublör kullanmadan performans sergiledi. Cemal Süreya'ya göre, Arkın, "İpekyolu'nun Superman'i" olarak nitelendirilmiş ve Fransız oyuncu Jean Marais'in Fantoma dizisindeki yansıması olarak değerlendirilmiştir. Halit Refiğ'e göre ise, "İlk filmlerinde Alain Delon'a, aksiyon filmlerinde Avrupalılar ve kendi için Burt Lancaster'a benziyordu." İlk kez 1969 yılında "İnsanlar Yaşadıkça" filmiyle 6. Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne layık görülen Arkın, 1972 yılında "Yaralı Kurt" filmi ile Adana Altın Koza Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü kazandı. 2021 yılında Cüneyt Arkın, sinema kategorisinde Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne layık görüldü. CÜNEYT ARKIN ÖLDÜ MÜ? Cüneyt Arkın, 28 Haziran 2022 tarihinde İstanbul, Beşiktaş ilçesi Ulus'ta bulunan Liv Hospital Hastanesi'nde geçirdiği kalp durması nedeniyle 84 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünden sonra, 30 Haziran 2022 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi'nde bir tören düzenlendi. Törenin ardından Arkın'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi. CÜNEYT ARKIN MİRASINI KİME BIRAKTI? 2009 yılında Cüneyt Arkın tarafından kendi el yazısıyla hazırlanan vasiyetnamede, eşi Betül Cüreklibatır ile oğulları Murat ve Kaan'a ait olan gayrimenkullerin miras olarak bırakıldığı belirlendi. CÜNEYT ARKIN İLK FİLMİ HANGİSİ? Usta oyuncunun ilk filmi 1964 yılında sinemada çıkan ‘Gurbet Kuşları’ oldu. CÜNEYT ARKIN KAÇ YAŞINDA? Cüneyt Arkın, 84 yaşında hayatını kaybetti. CÜNEYT ARKIN FİLMLERİ NELER? Cüneyt Arkın filmlerini merak yurttaşlar arama motorlarında araştırmaya başladı. Usta oyuncu, 300 sinema ve film, 16 dizi ve 2 tiyatro oyunu olmak üzere toplam 318 yapımda rol almıştır.

Yeşilçam’ın dublaj sanatçısı Jeyan Mahfi Ayral Tözüm son yolculuğuna uğurlandı

Yeşilçam'da Türkan Şoray, Filiz Akın, Belgin Doruk, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Emel Sayın, Gülşen Bubikoğlu ve Necla Nazır'ın da aralarında olduğu çok sayıda ünlü ismi seslendiren Jeyan Mahfi Ayral Tözüm 96 yaşında, dün hayata gözlerini yummuştu. İstanbul'da kaldığı huzurevinde hayatını kaybeden Tözüm için Zincirlikuyu Camii’nde bir cenaze töreni düzenlendi. Ünlü dublaj sanatçısı ve oyuncu Tözüm’ün cenaze törenine ailesi, sevenleri ve sanat camiasından isimler katıldı. Tözüm, ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi. “YEŞİLÇAM’IN SESİ GİTTİ” Annesinin hayatını kaybetmesiyle birlikte Yeşilçam’ın sesinin gittiğini belirten Filiz Tözüm, “Tabi ki de hem benim adıma hem Türkiye adına çok büyük bir üzüntü. Yeşilçam’ın sesi gitti. Ama çok güzel bir ömür sürdü. Annem 6 yaşından beri alkışlanıyor. 96 yaşında kalbi durdu, alkışlarla yaşadı son gününe kadar sağlıklıydı ama maalesef kalbi durdu. Tiyatro camiasından, dublaj camiasından bir çok isim geldi. Yalnız bırakmadılar ama gönül isterdi ki özellikle tiyatro camiası hayattayken onu yalnız bırakmasaydı. Annem tiyatro camiasına küskün gitti” ifadelerini kullandı. “O DÖNEMDE YEŞİLÇAM’DA SES VERMEK ÇOK ÖNEMLİYDİ” O dönemde Yeşilçam’a ses vermenin çok önemli olduğunu söyleyen oyuncu Nedim Saban, “Gerçekten büyük bir kayıp ama belli bir yaştan sonra beklenen bir şey tabi. İyi ki son yıllarını huzur içinde yaşadı diyebilirim. O dönemde Yeşilçam’da ses vermek çok önemliydi ama Jeyan hanımın tabi oyunculuğu da bizim için değerlidir. Bazı seslere onlar ses vermese belki o filmler sevilmeyecekti” dedi.

Yeşilçam’ın Gırgıriyesi tekrar tiyatro oyunu olarak sahnelendi

1980'li yıllarda; Gülşen Bubikoğlu, Müjdat Gezen, Münir Özkul, Adile Naşit, Ayşen Gruda, Perran Kutman gibi Yeşilçam'ın usta oyuncularıyla hayat bulan Gırgıriye, bir kez daha tiyatroda sahnelendi. Gırgıriye adlı oyun, Avrupa'nın en büyük özel tiyatrosu olma unvanına sahip İzmir Sahne Tozu Tiyatrosunda seyirciyle buluşurken, prömiyer gecesinde salon tıklım tıklım doldu. Seyirciden tam not Filmde "Bayram" karakterine can veren 79 yaşındaki usta sanatçı Müjdat Gezen’in yönetmenliğini yaptığı, Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören’in de yönetmen yardımcılığını üstlendiği oyun, seyircilerden tam not aldı. Kahkahaların eksik olmadığı gecede, oyuncuların performansı ayakta alkışlandı. Filmde yayımlanan sahnelerden de zaman zaman kesitlerin verildiği oyun, katılımcıları adeta maziye götürdü. Yaşamını yitiren usta sanatçılarda, gecede oyunla birlikte anıldı. Sanatçı Müjdat Gezen ise bel fıtığı rahatsızlığı nedeniyle geceye katılamayarak, seyirciye görüntülü bir mesaj gönderdi. Çağlar İşgören: "Usta isimleri olabildiğince yad etmeye çalıştık" Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören, eserde usta isimleri olabildiğince yad etmeye çalıştıklarını belirterek, “Uzun zamandan beri herkesin bildiği bir oyun. 1980'li yıllarda herkesin tanıştığı Gırgıriye adlı bir eser. Bu esere can veren çok büyük ustalar var. Rahmetli; Münir Özkul, Adile Naşit, Ayşen Gruda gibi kişiler gerçekten burada bu oyunu oynarken bizi çok etkileyen kişilerdir. Onları elimizden geldiği kadar yad etmeye çalıştık. Oyunun yönetmeni, tabii ki eserin sahibi, kalemi olan Müjdat Gezen. Müjdat hocamız daha oyunun başında alkış aldı. Oyun, barkovizyondaki görüntülerle başladı. Vefat etmiş olan, Türkiye'nin büyük değeri olan ustaları oynayan arkadaşlar, canla başla elinden geleni ortaya koydular” dedi. "Beklediğimizin ötesinde bir beğeni oldu" Beklediklerinin ötesinde bir beğeni aldıklarını söyleyen Çağlar İşgören, “Orada tempo tutarak oyuna eşlik eden seyirciye çok teşekkür ediyorum. Bu beklediğimizin ötesinde bir beğeni olmuş oldu. Gırgıriye çok eğlenceli, çok dokunaklı bir oyun. Bu zor günlerde, böyle üzgün olduğumuz günlerde bir nebze de olsa neşelendirdi diyebilirim. Bizzat hocamızın bu oyunu oynamamıza izin vermesi, gelip bizimle birlikte bize yol göstermesi ve buradaki oyunun yönetilirken baştan aşağı neyin nasıl olması gerektiğini anlatması, Türkiye'deki Gırgıriye eserinin tarihi açısından bizim için çok önemliydi; ayrıca biraz daha tiyatroyu öğrenmemiz açısından bizim için çok kıymetliydi. Müjdat hocama çok teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Gülşen Bubikoğlu’nun canlandırdığı Güllü karakterine hayat veren oyuncu Olut Fulya Ersayan ise “Çok mutluyum, çok heyecanlı başladı ve çok güzel bir finalde bitirdik. Seyirci çok beğendi. Bir rüyaydı, bir hayaldi bizim için. Bunun için oyunun yardımcı yönetmeni Çağlar İşgören hocama çok teşekkür ederim. İnşallah daha nice kişilerle bu oyunu oynamaya devam ederiz” dedi. “En büyük heyecan usta isimlere hayat vermekti” Hazırlık sürecinin de oldukça keyifli geçtiğini dile getiren Ersayan, “Kalabalık bir kadroyla oynuyoruz; fakat bütün ekip çok oyun içerisinde ve çok keyifle hareket ettik. O sebeple provalarımız da oyun kadar keyifli ve güzel geçti. En büyük heyecan usta isimlere hayat vermekti. O sebeple onlara yeniden bu dönemde hayat veriyor olmak çok heyecanlı ve keyifliydi. Seyirci de çok beğendi. İnşallah daha da güzel olur” şeklinde konuştu. “Bayram karakterine can vermek çok zordu benim için” Müjdat Gezen’in oynadığı Bayram karakterine hayat veren Arif Yıldırım da, “Bizim için çok heyecanlıydı bu oyun; çünkü tamamen bizim yöreye ait, tamamen Türkiye topraklarına ait bir oyun. Kült bir oyun aslında. Müjdat Gezen'in oynamış olduğu Bayram karakterine can vermek çok zordu benim için. İlk Müjdat Hoca girip anlattığı zaman o kadar heyecanlandım ki galiba olmayacak diye düşündüğüm an bile oldu; fakat çocukluğumdan beri Romanlara hayran olduğum için, onları çok sevdiğim için keyifli bir oyundu. Seyircinin bu denli eğilimle, coşkuyla karşılayacağını inanın ben hayal edemedim. Çok keyifli ve heyecanlıydı bizim için” açıklamasında bulundu. Öte yandan Çağlar İşgören, oyunun sonunda Müjdat Gezen ile bir telefon görüşmesi yaptı. Usta oyuncu Gezen, rahatsızlığı nedeniyle oyuna katılamadığını, en kısa sürede seyirciyle buluşmak istediğini söyledi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - İzmir Gültepe’de Cumhuriyet coşkusu

Kemal Sunal’ın kullandığı Mercedes araba satışa çıktı

Giresun’da yaşayan Ahmet Yılmaz, 2007 yılında bir arkadaşı vasıtasıyla 200 marka satın aldığı Kemal Sunal’ın "Keriz, Sevimli Hırsız, Garip" gibi bir çok filminde de yer alan 34 NZ 427 plakalı 1984 model Mercedes'i bugüne kadar gözü gibi baktıktan sonra satmaya karar verdiğini söyledi. Kemal Sunal’ın hatırası olan arabayı sadece parasını verene değil, aynı zamanda hatırasına saygı duyan, arabaya gözü gibi bakacak birisi olması gerektiğini ifade eden Yılmaz, “İstanbul’da yaşayan bir arkadaşımın vasıtasıyla 2007 yılında bu arabayı almıştım. Alırken arabanın Kemal Sunal’ın olduğunu bilmiyordum. Öğrendiğimde çok mutlu oldum ve o günden sonra arabaya adeta gözüm gibi baktım. O dönemlerde çok almak isteyen oldu ama asla satmayı düşünmedim. Rahmetlinin anısına sahip çıkmanın ve onun aracını kullanmanın güzel duygularını yaşadım. Ama artık satmaya karar verdim. Sadece arabanın parasını verene vermeyeceğim. Aynı zamanda benim gibi Kemal Sunal’ın maneviyatına saygı da duymalı” dedi. Kemal Sunal'ın eşi Eşi Gül Sunal “Hatıralarına dayanamam” diye almak istememiş Daha önce Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal’ın arabayı almak istemediğini de kaydeden Yılmaz, “Merhum Kemal Sunal’ın vefatının ardından davet üzerine arabayla beraber 72. yaş gününde katılmıştım. Kemal Sunal’ın eşi ve yakınları arabaya büyük ilgi göstermişti. Hatta eşi ve kızı çok duygulanmıştı. Burada gazeteciler eşi Gül Sunal’a 'Arabayı satın almak ister misiniz?' diye sorduklarında gözyaşlarını tutamamıştı ve 'Bu arabayı alırım ama o hatıralarına dayanamam, o yükü kaldıramam' diyerek almak istemediğini ifade etmişti. Bugün ne düşünürler bilemiyorum ama Kemal Sunal’ın hatırasına artık benden sonra daha iyi bakacak, değerini bilecek birilerinin almasını isterim” diye konuştu. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR - Türk sinemasının usta oyuncusu Kemal Sunal kimdir?

Yeşilçam’ın efsane isimleri

Türk sinemasına yakışıklılıkları ve hayat verdikleri karakterler ile damga vuran, her biri adet bir kral olarak anılan hem döneminin hem de bugünün usta isimlerini sizin için derledik. Türk sinemasının en yakışıklı 10 jönü Türk sinemasına yakışıklılığıyla damga vuran ve kendi dönemlerinde hem de günümüzde çok sevilen 10 isim: 10. Tarık Akan 1949 yılında doğam ve sahne adı Tarık Akan olan usta oyuncunun gerçek ismi Tahsin Tarık Üregül’dür. 1970 yılında Ses Dergisi’nin düzenlediği oyunculuk yarışmasında birinci olan Tarık Akan, 1971 yapımı ilk sinema filmi “Solan Bir Yaprak Gibi” ile oyunculuğa adım attı. Yeşilçam’ın en yakışıklı oyuncuları arasında bulunan ve çok sayıda projede yer alan Akan, 16 Eylül 2016 yılında hayata gözlerini yumdu. 9. Ediz Hun 22 Kasım 1940 yılında dünyaya gelen ünlü oyuncu Ediz Hun, 1963 senesine Ses Dergisi tarafından düzenlenen bir yarışma ile adını duyurdu. Aynı sene “Genç Kızlar” adlı film ile sinemada boy gösterdi. Pek çok filmde oynayan ve hem yakışıklılığı hem de duruşuyla birçok insan tarafından sevilen Ediz Hun, 1999 Genel Seçimleri ile Anavatan Partisi’nin İstanbul milletvekili olarak görev yapmaya başladı. 8. Kartal Tibet 27 Mart 1939 yılında Ankara’da dünyaya gelen Kartal Tibet, kariyeri boyunca oyunculuğun yanı sıra yönetmenlik, senaristlik ve yapımcılık da yaptı. 200’e yakın film ve dizide yer alan ünlü isim, 1 Temmuz 2021 yılında vefat etti. 7. Cüneyt Arkın Asıl adı Fahrettin Cüreklibatır olan Cüneyt Arkın, Türk sinemasının efsanelerinden biri. 7 Eylül 1937 Eskişehr doğumlu olan jön, her ne kadar oyunculuğu ile tanınsa da aynı zamanda doktordu. Yönetmenlik, yapımcılık ve senaristlik gibi alanlarda da görev alan usta oyuncu, yaşamı boyunca pek çok önemli işe imza attı. 28 Haziran 2022 yılında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu. 6. Kadir İnanır Karadenizli olan Kadir İnanır, 15 Nisan 1949 yılında Ordu’da doğdu. 1967 senesinde Ses Dergisi tarafından düzenlenen “Sinema Artisti Yarışması’nda finalist oldu. Ardından 1968 yılında Saklambaç Gazetesi’nin “Fotoroman Artisti” adlı yarışmasında birinci oldu. Kendisiyle özdeşleşen pek çok filmde başrol üstlenen İnanır, oyunculuğunun yanında bir dönem mankenlik ve yönetmenlik de yaptı. 5. Ayhan Işık Gerçek adı Ayhan Işıyan olan Türk sinemasının Taçsız Kral’ı Ayhan Işık, 5 Mayıs 1929 tarihinde İzmir’de doğdu. Döneminin gözde isimleri ile yıllara meydan okuyan projelerde yer aldı. Oyunculuğun yanında yapımcılık, yönetmenlik, senaristlik, ses sanatçılığı ve ressamlık yaptı. 16 Haziran 1979 yılında, beyin kanaması nedeniyle aramızdan ayrıldı. 4. Ekrem Bora Asıl adı Ekrem Şerif Uçak olan Ekrem Bora, 4 Mart 1932 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 1953 senesinde Yıldız Dergisi’nin düzenlediği Sinema Artist yarışmasında birinci oldu. İlk sinema filmi deneyimini 1956 yılında Alın Yazısı’nda yaşadı. Kalp yetmezliği nedeniyle 1 Nisan 2012 yılında hayata gözlerini yumdu. 3. Tanju Gürsu 27 Ekim 1938 yılında Trabzon’da doğan Tanju Gürsu, 1962 yılında Ses Dergisi’nin düzenlediği bir yarışmada birinci oldu. Birçok film ve dizide rol alan usta oyuncu; yönetmenlik, senaristlik ve yapımcılık yaptı. Solunum yetmezliği nedeniyle 7 Haziran 2016 senesinde İstanbul’da vefat etti. 2. Murat Soydan Gerçek adı Rüjdan Tercan olan Murat Soydan, 2 Ekim 1940 Kırklareli doğumlu Türk sinema ve dizi oyuncusudur. 1966 yılında Perde Mecmuası’nın açtığı bir yarışmayı Tanju Korel ile birlikte kazandı. Böylelikle oyunculuk kariyeri başladı. 1.İzzet Günay 21 Ağustos 1934 yılında İstanbul’da dünyaya gelen İzzet Günay, tiyatroya ilk adımlarını lise yıllarında amatör olarak attı.1957 yılında Dormen Tiyatrosu’na başladı. 2005 yılına kadar aktif olarak oyunculuğun içerisinde yer aldı. İzzet Günay oyunculuğun dışında bir antikacı ve filatelisttir. BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yeşilçam'ın taçsız kralının vefatının 44'üncü yılı

Yeşilçam’ın güzelleri

Kamera karşısına geçtikleri ilk günden bu yana hem oyunculukları hem de güzellikleri ile isimlerini unutulmazlar listelerine ekleyen Yeşilçam’ın usta kadın oyuncularını sizin için derledik. Türk sinemasının en beğenilen 10 kadını 10. Türkan Şoray 28 Haziran 1945 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Türkan Şoray; Türk sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmayı başaran oyuncu, başarılarıyla “Sultan” lakabını almıştır. Oyunculuğun yanı sıra senarist, yönetmen ve yazardır. Toplamda 222 adet filmde oynayan sinemanın sultanı, bu nedenle dünyanın en fazla film çeviren kadın oyuncusu unvanına da sahiptir. Hafızalara kazınan çok önemli filmlerde başrol üstlenmiştir. Yılları eskitemediği ünlü ismin, pek çok kategoride ödülü bulunuyor. Ülkemizin önemli değerlerinden olan Türkan Şoray’ın, Cihan Ünal ile olan evliliğinden Yağmur isminde bir kızı vardır. 9. Gülşen Bubikoğlu Türk sinema tarihinin en güzel isimlerinden biri olan Gülşen Bubikoğlu, 5 Aralık 1954 yılında İstanbul’da doğdu. 1973 yılında Ses Dergisi tarafından düzenlenen bir yarışmada ikincilik elde etti. Bu tarihten sonra başlayan oyunculuk kariyerine çok sayıda önemli projede yer alarak devam eden Gülşen Bubikoğlu, 1974 yılında Türker İnanoğlu ile evlendi. Çiftin bu evlilikten Zeynep isimli bir kızları oldu. 8. Itır Esen 17 Aralık 1956 yılında İstanbul’da doğan Itır Esen, seslendirme sanatçısı Hayri Esen’in kızıdır. Fotomodellik ve oyunculuk yapan Türk sinemasını yıldız ismi, pek çok filmde boy gösterdi. 1979 yılında sinemacı Yavuz Turgul’a dünya evine girdi. Çiftin bu evlilikten iki çocuğu oldu. 7. Filiz Akın 2 Ocak 1943 yılında Ankara’da doğan Filiz Akın, Yeşilçam’ın en beğenilen oyuncaları arasında yer alıyor. Türk sinemasının kolejli kızı, Avrupai yüzü olarak tarihe geçen usta isim, Artist Mecmuası’na gönderdiği fotoğraflar ile 1962 yılında düzenlenen yarışmada birinci oldu. Kariyerine bu birincilik sonrasında başladı Filiz Akın içerisinde Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit ve Fatma Girik’in yer aldığı Yeşilçam’ın dört yapraklı yoncasından biri kabul edilir. Pek çok filmde boy gösteren ünlü ismin, oyunculuk dışında yazarlığı da ön plana çıkıyor. Koçyiğit’in; Güzelliklere Merhaba (1992), Hayata Merhaba (2005), Filiz Akın ile Güzellik, Zayıflama ve Genç Kalma Üzerine (2006) ve Lezzete Merhaba (2013) isimli dört adet kitabı bulunuyor. 6. Müjde Ar Asıl adı Kamile Suat Ebrem olan Müjde Ar, 21 Hairan 1954 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. 2008 yılında kaybettiğimiz ünlü oyuncu Aysel Gürel’in kızı olan Müjde Ar, Türk sinema tarihi açısından oldukça önemli bir oyuncu olarak karşımıza çıkmaktadır. 1980’li yıllarda oynadığı karakterler ile sinemamızdaki kadın algısına olan bakışı değiştiren usta isim, sinema oyunculuğunun yanı sıra pek çok tiyatro oyununda da yer aldı. 5. Hülya Koçyiğit 12 Aralık 1947’de İstanbul’da doğan Hülya Koçyiğit, Ankara Devlet Konservatuvarı Bale Bölümü’ne girdiğinde henüz 7 yaşındaydı. Bale eğitimine devam ederken bir yandan da ilkokula gidiyordu. Konservatuvar eğitimini babasının izin vermemesi nedeniyle yarıda bırakan ünlü isim İstanbul’a geri döndü. İlköğrenimin ardından burada Atatürk Kız Lisesi’ne başladı. İstanbul Şehir Tiyatorları’na da başlayan Koçyiğit, tiyatro, bale ve piyona dersleri de alır. Yeşilçam’ın usta oyuncusu kariyeri boyunca çok sayıda projede boy gösterdi ve başarıları ile birçok ödülün sahibi oldu. 4. Fatma Girik Covid-19’a bağlı organ yetmezliği sebebiyle 24 Ocak 2022 yılında kaybettiğimiz usta oyuncu, 12 Aralık 1943 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. İstanbul Kız Lisesi’nde eğitim gördüğü yıllarda annesi ile birlikte figüran olarak filmlerde rol almaya başladı. 1957 yapımı Leke filmi ile ilk başrolünü oynayan ünlü isim, kariyeri boyunca canlandırdığı haksızlıklara karşı duran Anadolu kadını rolleri ile iz bırakmıştır. 3. Perihan Savaş 14 Haziran 1957 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Perihan Savaş, aslen Trabzon Sürmene’lidir. İlk rolünü 5 yaşında İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun çocuk bölümünde oynamıştır. 1970 senesine kadar oyunculuk hayatını tiyatroda devam ettiren usta isim, 1971 yılında sinema kariyerine başladı. Yaklaşık 120 adet filmde rol alan Perihan Savaş, hala aktif olarak oyunculuk hayatına etmektedir. 2. Çolpan İlhan 2014 yılında kalp krizi nedeniyle kaybettiğimiz tiyatro ve sinema oyuncusu Çolpan İlhan, 8 Ağustos 1936 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. Atilla İlhan’ın kız kardeşi olan ve Türk sinemasında genellikle istenmeyen kadın karakterlerini canlandıran usta isim, 200’e yakın filmde rol aldı. 1959’da Sadri Alışık ile dünya evine giren Çolpan İlhan, Kerem Alışık’ın annesidir. Ünlü isim, Sadri Alışık’ın vefatından iki sene sonra Sadri Alışık Tiyatrosu’nu kurmuştur. 1.Hale Soygazi 21 Eylül 1950 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Hale Soygazi, 1972’de Saklambaç Gazetesi’nin düzenlendiği Sinema Güzellik Yarışması’na katıldı. Bu yarışmada birincilik elde eden Soygazi, İtalya’da da Avrupa Sinema Güzeli seçildi. Kariyeri boyunca pek çok projede boy gösteren usta isim, günümüzde de oyunculuk hayatına aktif bir şekilde devam etmektedir.

Kepez'de Nostaljik Yeşilçam Sokağı etkinliklerine yoğun ilgi

Kepez Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak Dokumapark’ta düzenlediği yaz akşamlarının vazgeçilmezi ‘Nostaljik Yeşilçam Sokağı’ etkinlikleri yoğun ilgiden dolayı 17 Eylül ‘e kadar uzatıldı. Kepez’de nostaljik günler devam ediyor. Kepez Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak Dokumapark’ta düzenlediği yaz akşamlarının vazgeçilmez etkinlikleri 3 Eylül’de sona eriyordu. Yoğun ilgiden dolayı etkinlik takvimi 17 Eylül’e kadar uzatıldı. Buram buram nostalji kokan Yeşilçam’ın unutulmaz filmleri, çocukların çok sevdiği Palyoça Show, Balon Show, Çocuk Tiyatrosu, konserler ve yarışmalarla dolu yeni bir etkinlik takvimi oluşturuldu. Yaz akşamlarının vazgeçilmezi Dokumapark’taki Yeşilçam Sokağı, Akdeniz’in mavi beyaz renklerine bezenmiş Akdeniz Köyü, 17 Eylül’e kadar Antalyalıları bekliyor. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: 92. İzmir Enternasyonal Fuarı’nda yıldızlar geçidi