[tag] Haberleri |İlkses Gazetesi - Son Dakika [tag] Haberleri

#Yıldız Teknik Üniversitesi

Yıldız Teknik Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yıldız Teknik Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

YTÜ Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği eğitime başlıyor Haber

YTÜ Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği eğitime başlıyor

2024-YKS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nda bu yıl ilk kez açılan bölümler arasında YTÜ Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği de yer aldı. Elektrik-Elektronik Fakültesi'nde kurulan bölüm, ilk yılında 35 öğrenci alacak. İngilizce olarak verilecek eğitimlerde öğrenciler, yapay zeka ve veri mühendisliği konusunda 4 yıllık eğitimden geçecek. Öğrenciler seviyelerine göre İngilizce hazırlık da okuyabilecek. YTÜ Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Fatih Amasyalı, yaptığı açıklamada, dünyadaki yapay zeka dönüşümünde rol alacak mühendisleri yetiştireceklerini söyledi. Prof. Dr. Amasyalı, "Bölümü şu şekilde tanımlayabiliriz. İnsanın veriyle olan ilişkisini makinalarla taklit etmek. İlişki derken verinin algılanması, seçilmesi ve tüm problemlerin çözülmesini kapsayan bütün süreçten bahsediyoruz. Bu her türlü veriyi kapsıyor. Ses, görüntü, metin, videolar ve çeşitli sensörler giriyor. Bir yandan da makineleri daha da yararlı hale getirmeye yarayan bir disiplin. İnsanı ve zekayı anlamaya çalışan bir disiplin olarak tanımlayabiliriz. Bu bölümün Yıldız Teknik Üniversitesi farkıyla oldukça farklı bir konuma geleceğini ümit ediyorum." dedi. ''Yapay zeka hızlı değişen ve gelişen bir alan'' Yapay zekadaki gelişmelerin henüz başlangıç aşamasında olduğunu vurgulayan Amasyalı, "Yapay zekanın girmediği bir alan yok. Önümüzde başlangıçta olan bir yapay zeka dönüşümü var. Verilerin bir araya toplanması ve işlenmesi, sektörlerin içine girmesi ve karar verme aşamasına da dahil olmak üzere kaçınılmayacak bir alana doğru gidiyoruz. Bu yapay zeka dönüşümünü yönetecek mühendislere ihtiyaç var. Liderlik, yöneticilik yapacak mühendisler lazım. Verilerin kullanıldığı bütün sektörlerde mühendise ihtiyaç olacak ve giderek de artacak. Yapay zeka hızlı değişen ve gelişen bir alan. Sürekli yeni şeyler çıkıyor. Bu dönüşüm sürekli bir hale gelecek. Süreci de sürekli değiştirecek yöneticiler lazım." ifadelerini kullandı. Öğrencilerin, bilgisayar mühendisliğinden farklı olarak yapay zeka ve verileri daha derinlemesine göreceklerini belirten Amasyalı, "Bilgisayar mühendisliğinde de yapay zeka dersleri var. Bu fakülteye gelenlere en çok hangi alanda çalışmak istediklerini sorduğumda aldığım cevap hep 'yapay zeka' oldu. Yapay zeka alanında çalışmak isteyenler için özel bir bölüm açılmış oldu. Farkıysa, yapay zeka müfredatta yer alıyor ama derinlemesine değil. Bilgisayar bölümünde bu seçmeli ve yüzeysel olarak karşımıza çıkıyor. Burada ise dersi almak zorunda kalacaklar, daha sonra işlemeyi öğrenecekler. Bu şekilde sektöre daha hazır girecekler. Rekabetten kopmak istemeyen firmalar muhakkak bu yapay zeka dönüşümüne girecek. Bu işin dışında kalan bir sektör yok. Verinin işlenmesi gereken bütün sektörlerde yer alabilecekler." diye konuştu. "Ülkemizde ve dünyada ses getiren en iyi mühendisleri yetiştireceğiz" YTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültesi Dekanı, Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şeref Naci Engin ise yeni açılan bölümde Türkiye'de ve dünyada ses getirecek mühendisler yetiştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Prof. Dr. Engin yeni açılan bölüme ilişkin şunları kaydetti: "Bu yıl ilk öğrencilerimizi alacağız. 2028 yılının da ilk mezunları diyebiliriz. Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği, fakültemizin yeni bölümü. Yapay zeka ile ilgili çalışmalar ve araştırmalar farklı bölümlere dağılmıştı. Şimdi yoğun bir şekilde bu bölümde toplanacak. En temel noktasından en ince ayrıntısına kadar tüm detaylar öğrencilere bu bölümde eğitim olarak verilecek. Tamamen özelleşmiş bir bölüm olacak. Alanında uzmanlaşmış farklı bölümlere dağılmış hocalarımız var. Keza diğer fakültelerden de arkadaşlarımız var. Yepyeni bir kadro da kuracağız. Türkiye'de defalarca en iyi ödülü alan Yıldız Teknopark da bu kampüste. Yapay zeka alanında faaliyet gösteren şirketlerin yetkilileriyle, öğrencilerimizin daha mezun olamadan neler yapabileceğini konuştuk. Eminim ki ülkemizde ve dünyada ses getiren iyi mühendisleri yetiştireceğiz."

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde akademik yıl başladı Haber

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde akademik yıl başladı

Yıldız Teknik Üniversitesi'nde 2023-2024 akademik yılı düzenlenen törenle başladı. YTÜ Davutpaşa Kampüsü Konferans Salonu’nda düzenlenen törene TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da katıldı. Tam kadro yönetim üyelerinin ve akademisyenlerin yer aldığı törende YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz akademisyenlere seslendi. Yılmaz, “Yıldız Teknik Üniversitesi'nde akademisyen olmak çok zordur. Türkiye'nin en yüksek akademik yükseltme kriterlerine sahibiz. Bunu başardığınız için sizleri kutluyorum, tebrik ediyorum” dedi. “AR-GE’de son 3 yılda 6,56’lardan 8,2 oranına geldik” AR-GE kavramını farklı tanımladıklarını ve son yıllarda bu konudaki başarılarını arttırdıklarını aktaran Prof. Dr. Yılmaz, “AR-GE’yi eski ve modası geçmiş bir kavram olarak tarif ediyoruz. Üniversitemizde AR-GE dediğiniz zaman araştırma, inovasyon, teknoloji ve ticarileştirme vardır. Ticarileştirmeye ulaşmayan herhangi bir AR-GE çalışması bizi çok mutlu etmiyor. AR-GE değil aslında AYİD demek lazım. AR-GE yapıyorsanız doktora öğrencilerine ihtiyacınız var. Doktora öğrenci sayılarımız gereğinden fazla artmaya başladı. Ama rakamlara bakın, son 3 yılda 6,56’lardan 8,2 oranına geldik. Orta vadede bunu yüzde 10’lara çıkarmamız gerekiyor. Lider AR-GE üniversitesi olacaksak bu oranı 15-20’lere çıkarmamız lazım” dedi. “Temiz enerjide, enerjide hidrojen teknolojilerle Türkiye’nin en iyisiyiz” TÜBİTAK 1001 programını da önemsediklerini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, “Başkanıma da huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum. Gerçekten önemli bir fondur. Bazen PYT'leri beğenmiyorsunuz, bütçeler düşük geliyor. TÜBİTAK 1001 hala bizim için çok prestijli bir proje. Bunun üzerinde çok ciddi duruyor, buradan ciddi açılımlar yapılıyor. Proje kültürünü kazandığımız zaman başka fonları da ülkemize çekme şansımız var. 2022’yi 27 bin ile kapattık. İnşallah 2023’te bu sayı daha fazla olacak. Ben bu 27’yi 30’a çıkaracağımıza inanıyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi temiz enerjide, enerjide, hidrojen teknolojilerle Türkiye'nin en iyisidir” diye konuştu. “Kampüsümüzü dünyanın en sürdürülebilir 50’nci kampüsü yapacağız” Sürdürülebilirlik konusunda kampüs içinde de çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Yılmaz, şunları söyledi: “Yıldız Teknik Üniversitesi sürdürülebilir bir kampüs. Sıfır atık belgelerini bütün kampüsler aldı ama biz kalite yönetiminde, Çevre Yönetim Sistemi 14001’e de sahibiz. Daha önemlisi artık biz kurumları sürdürülebilirlik açısından sertifikalandırıyoruz. Green Stars bizim ürettiğimiz sertifika. Şu ana kadar 10 büyük şirketi sertifikalandırdık. Onlara yol haritası çiziyoruz ve bayrak veriyoruz. Bizim bayraklarımızı dalgalandırmaktan çok mutlular. Ona sahip olmak için çok ciddi ödeme yapıyorlar. GreenMetric’teki yükselişimiz bu sene 95’inci sırada. Ama hedefimiz Davutpaşa kampüsünü dünyanın en sürdürülebilir 50’nci kampüsü yapmak. Yine sürdürülebilirlikle ilgili THE’nın bir indeksi var. Burada da 200-300 bandında yer alıyoruz. Ama bazı alanlarda çok çok iyiyiz. Erişilebilir ve temiz enerjide dünyada 12, sanayi, yenilikçilik ve altyapıda dünyada 71, yoksulluğa son, kaliteli eğitim, temiz su ve senitasyonda da 100-200 bandındayız. Bunlar sürdürülebilirlikle ilgili bizim göstergelerimiz. 2023’teki yerimiz ise dünyanın en saygın 2 sıralama kuruluşunda yer almak.” Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Hasan Mandal’ın “Acil Çözüm Gerektiren Güçlüklere Karşı Yenilikçi Bilim ve Teknoloji Yaklaşımı” başlıklı açış dersinden sonra tören toplu fotoğraf çekimi ile son buldu. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Öğrenciler müjde! Burs ve kredi başvuruları başladı

İstanbulluları tedirgin eden baraj açıklaması Haber

İstanbulluları tedirgin eden baraj açıklaması

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Uzaktan Algılama ekibi, yağışların azalmasıyla yaşanan kuraklığın ardından kente su sağlayan barajlardaki yüzey alanı küçülmesinin tespiti için çalışma yaptı. Bu kapsamda, Terkos, Sazlıdere, Alibey, Büyükçekmece, Ömerli, Darlık, Elmalı, Pabuçdere ve Kazandere Barajları Sentinel uydusu ile görüntülenerek son durum belirlendi. Uydu görüntülerinde barajlarda geçen yıla göre yüzey alanı küçülmesinin yüzde 18 olduğu ortaya çıktı. Bir önceki yıla göre en çok yüzey alanı küçülmesi barajlardan Kazandere'de yüzde 79, Papuçdere'de yüzde 71, Elmalı'da yüzde 36, Sazlıdere'de yüzde 34 ve Alibey'de yüzde 25 oranında yaşandığı anlaşıldı. Barajlarda en az yüzeysel küçülme yüzde 0,2 ile Ömerli ve yüzde 4,6 ile Darlık'ta meydana geldi. Çalışmada, bir önceki yıla göre 9 barajda toplam 17 kilometrekarelik alanda küçülme olduğu belirlendi. En çok küçülmenin 4,70 kilometre ile Terkos, 4,57 kilometre ile Büyükçekmece, 2,50 kilometre ile Sazlıdere Barajı'nda yaşandığı ortaya çıktı. En az küçülme ise 0,03 ile Ömerli Barajı'nda oldu. Çalışma yapılan barajlarda, yaklaşık 1700 futbol sahası ölçüsündeki alanın küçüldüğü tespit edildi. YTÜ İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Balık Şanlı, AA muhabirine, çalışma kapsamında barajlardaki su azalmalarını uydu görüntülerinden tespit ettiklerini söyledi. Araştırmada İstanbul'a su sağlayan 9 barajı incelediklerini belirten Şanlı, İstanbul sınırları içindeki mevcut tüm barajların yüzey alanlarındaki daralmaya baktıklarını kaydetti. "Avrupa Yakası'ndaki barajlarda ciddi anlamda düşme mevcut" YTÜ İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Uğur Acar, Türkiye'de görülen kuraklığın İstanbul'daki etkilerini tespit etmeye çalıştıklarını belirtti. Bu kapsamda 9 barajının sudaki değişim alanlarını incelediklerini anlatan Acar, "Barajlarda iki durum var. Anadolu Yakası'ndaki büyük barajlardaki alanda çok küçük bir düşme var. Bu barajlar Melen tarafından beslendiği için çok sorun teşkil etmiyor ama Avrupa Yakası'ndaki barajlarda ciddi anlamda düşme mevcut. Bu 5 kilometrekareyi bulabiliyor." diye konuştu. Acar, İstanbul'a su sağlayan Tekirdağ'a yakın 2 barajda yüzey alanı küçülmesinin bir önceki yıla göre yüzde 80'lere kadar çıktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Kazandere ve Papuçdere Barajlarında yüzdelik olarak yüzey alanı küçülmesi oldukça fazla. Kazandere'de neredeyse hiç su kalmamış durumda. Sazlıdere'de ise baraj bendine doğru adalar oluşmuş, kuzey tarafında tarlaya dönüşmüş yerler var. Büyükçekmece Gölü'nde, TEM Otoyolu'nun geçtiği alanlar artık tarla haline gelmiş. Elmalı Barajı'nın güney tarafında sulak olmayan yerler var. Beklenen yağışlar gelmezse İstanbul halkı mevcut rezervdeki suları kullanmış olacak ve barajlardaki küçülme devam edecek. Sudaki azalma uydu görüntülerinde net olarak görülüyor." YTÜ İnşaat Fakültesi Harita Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Onurcan Bayrak da çalışmalarda yaklaşık 1700 futbol sahası büyüklüğünde su alanının kuraklık nedeniyle küçüldüğünü tespit ettiklerini bildirdi. BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kocaeli’de Off-road şenliği nefes kesti

Yıldız Teknik Üniversitesi koordinasyonunda Haber

Yıldız Teknik Üniversitesi koordinasyonunda "Mavi Müfredat" geliştirilecek

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) koordinatörlüğünde "Okyanus Okuryazarlığı" kapsamında Baltık Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Tuna Nehri ve Ren Nehri'nin bulunduğu 5 bölgedeki ilk ve ortaöğretim okullarında gerçekleştirilen SHORE (Empower Students As The Agents Of Change) projesi ile "Mavi Müfredat" geliştirilecek. "Ufuk Avrupa" kapsamında fonlanan proje nedeniyle üniversitenin Davutpaşa Yerleşkesi'nde YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, SHORE Koordinatörü Doç. Dr. Afşın Yusuf Çetinkaya, TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Müdürü Çağrı Yıldırım, TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEB) Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Selçuk Selek ve farklı ülkelerden temsilcilerin katılımıyla tanıtım toplantısı düzenlendi. Burada gazetecilere açıklama yapan YTÜ Rektörü Yılmaz, projeyle ilgili tarihi bir gün yaşandığını, dünyanın geleceği olan suyun korunmasıyla ilgili büyük bir adım atıldığını söyledi. "Mavi Müfredat" ile ilkokul çağına kadar inecek bir farkındalığın oluşturacağını belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Sularımızı korumak ve nefes alınabilir bir hale getirmemiz gerekiyor. Orada büyük bir derinlik, büyük bir canlılık var ve o, gezegenin geleceği demek. Bunun için bu proje çok önemli. Bunun için bütün insanların gözü bu projenin üzerinde ve burada oluşacak yaygın etki dalga etkisi bir tsunami etkisiyle tüm Avrupa'ya ve oradan dünyaya yayılacak." diye konuştu. Yılmaz, üniversitenin projedeki konumuna dikkati çekerek, "İçinde Baltık Denizi, Karadeniz, Akdeniz, Tuna Nehri, Ren Nehri var. Burada aslında bütün yollar İstanbul'a ve Türk bilim insanlarının kapısına çıkıyor. Bu da bizi sevindiriyor. Burada oluşturacağımız bu bilim dalgasıyla Avrupa'ya büyük bir katkımız olacağını düşünüyoruz." değerlendirmesini yaptı. "En büyük katma değer gezegenin gerçek sahibi olan gençlere bunu yaymak" Su konusundaki farkındalığı vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti: "Aslında bilim adamları okyanusların ve suyun değerini ve korunmasıyla ilgili teknik şeyleri bizim önümüze seriyor, bunlar var. Bununla ilgili laboratuvar çalışmaları yapıyor, birtakım deneysel çalışmalar yapıyoruz ama en büyük katma değer, en büyük çıktı bu gezegenin gerçek sahibi olan şu anda anaokul ve ilkokul seviyesindeki gençlere, öğrencilere bunu yaymak, tüm Avrupa'da bunu yaymak. Çünkü bu bilinç ve farkındalığı oluşturmazsanız bu laboratuvar seviyesinde kalmış bir bilgi ve bilim haline geliyor." Türkiye, İtalya, Fransa, Avusturya, İrlanda, Polonya, Macaristan, Çekya, Estonya ve Romanya'dan 14 kuruluşun katıldığı projenin koordinatörlüğünü YTÜ yapacak. Proje okullarında "Mavi Müfredat", sürdürülebilir balıkçılık, yenilenebilir enerji kaynakları, biyolojik çeşitlilik, emisyonların azaltılması, karbon döngüsü, doğal kaynaklar, sahiller, deniz ekosistemi, plastik, mikroplastik, insan kaynaklı kirlilikler, rüzgar enerjisi, su kalitesi, sürdürülebilir üretim, doğal miras, iklim değişikliği etkileri gibi konularda eğitimler verilecek ve projeler geliştirilip uygulanacak.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.