#yök

yök haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, yök haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

YÖK’ten uluslararası öğrencilere dair açıklama Haber

YÖK’ten uluslararası öğrencilere dair açıklama

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), uluslararası öğrenciler tarafından Türkiye’deki üniversitelere yapılan başvuru ve kayıt-kabul işleri sonrası herhangi bir Türk vatandaşının hak kaybına uğramadığını açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada, Türkiye’nin eğitim kalitesi, güvenlik hayat ve çok kültürlü yaşam geleneği gibi birçok olumlu niteliği sayesinde uluslararası öğrenciler tarafından dünyada en çok tercih edilen ilk 10 ülke arasına girdiği belirtilerek, “Dünyanın pek çok ülkesinden gelen uluslararası öğrenci, üniversitelerimizde barış ve huzur içerisinde bilgi, beceri ve yetkinliklerini artırmaktadır” ifadelerine yer verildi. Uluslararası öğrenci adaylarının başvurdukları ülkelerin kanunlarına göre kayıt ve kabul işlemlerine tabi tutulduğu ifade edilen açıklamada, “Türkiye’de de bu öğrenci adayları yükseköğretim kurumlarının tabi olduğu esaslara ve mevzuata göre öğrencilik hakkı elde etmektedirler. Bu çerçevede uluslararası öğrencilerin başvuru ve kayıt-kabul işlemleri Türk vatandaşı öğrencilerimiz için herhangi bir hak kaybına neden olmamaktadır” ifadeleri kullanıldı. YÖK ve Türkiye’deki üniversitelerin temel stratejik hedeflerinden bir tanesinin yükseköğretimde uluslararasılaşma olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Nitekim bu hedef Türkiye Cumhuriyeti’nin Kalkınma Planları içerisinde yer almaktadır. Ülkemizde misafir ettiğimiz uluslararası öğrenciler, sağladıkları ekonomik katkının ötesinde küresel bağlantılar ve uluslararası ilişkiler açısından da önem kazanmaktadır. Türkiye’deki uluslararası öğrencilerin yaklaşık yüzde 95’i eğitimlerini kendi imkanlarıyla sürdürmekte ve ülkemizin gönüllü elçileri olarak memleketlerine dönmektedirler. Unutulmamalıdır ki, üniversitelerimizin uluslararası öğrenci ve bilim insanı hareketliliği için cazibe merkezi haline gelmesini engelleyecek her türlü mesnetsiz söz, fiil ve paylaşımlardan kaçınmak hepimiz için ciddi bir sorumluluktur.”

YÖK’ten Sudanlı ve Filistinli öğrencilere ‘kıyak’ iddialarına yanıt geldi Haber

YÖK’ten Sudanlı ve Filistinli öğrencilere ‘kıyak’ iddialarına yanıt geldi

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, Sudanlı ve Filistinli öğrencilere belgesiz, koşulsuz yatay geçiş hakkı verdiği yönündeki iddialara yanıt olarak yazılı bir açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada aşağıda yer alan ifadeler kullanıldı; “Bazı basın ve yayın organlarında, Yükseköğretim Kurulunun Sudanlı ve Filistinli öğrencilere belgesiz, koşulsuz yatay geçiş hakkı verdiği yönündeki iddia asılsızdır. Daha önce Ukrayna krizinde olduğu gibi savaş nedeniyle öğrenimini sürdüremeyen öğrencilerden şartları uygun olanlara yatay geçiş hakkı, uygun olmayanlara da bir anlamda misafir öğrencilik olan “özel öğrencilik” imkânı tanınmıştır. ŞARTLARI YERİNE GETİRMELERİ KOŞULUYLA Türkiye dünyanın vicdanıdır. Savaş nedeniyle eğitimine devam edemeyen misafir öğrencilere üniversitelerimizin kapıları, geçmişte ve yakın zamanda olduğu gibi bugün de açıktır. Bu kapsamda savaş nedeniyle ülkelerinde eğitimine devam edemeyen Sudanlı ve Filistinli öğrenciler, şartları yerine getirmeleri koşuluyla yatay geçiş için üniversitelerimize müracaat edebileceklerdir. Şartları uygun olmayanlar ise bir süre misafir öğrenci olarak öğrenimlerine üniversitelerimizde devam edebileceklerdir. Bilinmelidir ki savaş mağduru misafir öğrencilere tanınan özel öğrencilik imkânı, iddia edildiği gibi Türk vatandaşı öğrencilerimiz için bugün veya gelecekte bir hak kaybına yol açmayacaktır. Kamuoyunun bilgisine sunulur.”

YÖK’ten Sudanlı ve Filistinli öğrencilere "belgesiz, koşulsuz yatay geçiş hakkı" verildiği iddialarına yalanlama Haber

YÖK’ten Sudanlı ve Filistinli öğrencilere "belgesiz, koşulsuz yatay geçiş hakkı" verildiği iddialarına yalanlama

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), bazı basın ve yayın organlarında Sudanlı ve Filistinli öğrencilere belgesiz ve koşulsuz yatay geçiş hakkı verildiği yönündeki haberlere ilişkin bir açıklama yaptı. YÖK tarafından yapılan açıklamada, bu tür haberlerin asılsız olduğu vurgulandı. Açıklamada, daha önce Ukrayna krizi sırasında savaş nedeniyle öğrenimlerini sürdüremeyen öğrencilere, şartları uygun olanlara yatay geçiş hakkı tanındığı, uygun olmayanlara ise "özel öğrencilik" kapsamında bir misafir öğrencilik imkanı sağlandığı belirtildi. Yükseköğretim Kurulu'nun açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Türkiye, dünyanın vicdanıdır. Savaş nedeniyle eğitimlerine devam edemeyen misafir öğrencilere üniversitelerimizin kapıları, geçmişte olduğu gibi bugün de açıktır. Bu çerçevede, ülkelerindeki savaş sebebiyle eğitimlerine ara vermek zorunda kalan Sudanlı ve Filistinli öğrenciler, gerekli şartları sağladıkları takdirde yatay geçiş için üniversitelerimize başvurabilirler. Şartları uygun olmayanlar ise bir süre misafir öğrenci statüsünde öğrenim görebilirler. Belirtilmelidir ki, savaş mağduru misafir öğrencilere tanınan bu özel öğrencilik imkanı, Türk vatandaşı öğrenciler için herhangi bir hak kaybına neden olmayacaktır, ne bugün ne de gelecekte.

YÖK açıkladı: Lisansüstü eğitimde yeni dönem! Haber

YÖK açıkladı: Lisansüstü eğitimde yeni dönem!

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, lisansüstü eğitimin kalitesini artırmak için lisansüstü eğitim öğretim programı açılması ve yürütülmesine dair ilkeler kurulca yeniden belirlendi. Buna göre, "Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği" çerçevesinde açılacak her bir program için ayrı ayrı belirli yeterliliklerin sağlanması gerekecek. Öğretim üyelerinin, programın açılacağı üniversite kadrosunda görev yapmakta olup doktorası veya doçentliğinin programın açılacağı alanda; söz konusu program disiplinler arası ise doktora veya doçentliğinin Yükseköğretim Yürütme Kurulunun belirlediği doğrudan ilişkili alanlarda olması gerekecek. Doktora programı asgari 6 öğretim üyesi ile açılabilecek Doktora programı, en az ikisi profesör, birisinin profesör olması halinde ise en az ikisi doçent olmak üzere, üniversite kadrosunda asgari 6 öğretim üyesiyle açılabilecek. Lisans programındaki ana bilim/ana sanat dalı ile aynı isimde doktora programı açılması halinde, bu öğretim üyelerinin 4'ü doğrudan programın açılacağı alandan olmak şartıyla 2'si Yükseköğretim Yürütme Kurulunun belirlediği ilgili alanlardan olabilecek. Yüksek lisans programı asgari 3 öğretim üyesiyle açılabilecek Yüksek lisans programı en az ikisi profesör ve/veya doçent unvanına sahip olmak üzere üniversite kadrosunda asgari 3 öğretim üyesiyle açılabilecek. Yüksek lisans programı açılabilmesi için öğretim üyelerinin en az 2 yarıyıl lisans programında ders vermiş olması, doktora programı açılabilmesi içinse söz konusu öğretim üyelerinin en az 4 yarıyıl lisans ya da 2 yarıyıl tezli yüksek lisans programında ders vermiş olması zorunlu olacak. Lisansüstü eğitim öğretim programı açacak üniversitenin ilgili program için gerekli kütüphane ve laboratuvar gibi eğitim öğretim ve araştırma altyapı imkanlarına sahip olması gerekecek. Doktora ve yüksek lisans programlarında farklı bilim/sanat dallarından öğretim üyelerinin gerekliliği hususunda Yükseköğretim Yürütme Kurulu yetkili olacak. Yüksek lisans ve doktora programı açma kriterleri Yüksek lisans ve doktora programı açılması için başvuru yapılan yüksek lisans ya da doktora programında görev alacak öğretim üyeleri başına düşen yayın veya eser sayısı ortalamasının, müracaat edilen yıldan önceki takvim yılı dikkate alınarak en az bir olması gerekecek. Doktora programına üniversitenin başvuru yapabilmesi için ayrıca en az bir program akreditasyonunun olması şartı aranacak.

Türkiye'de kadın öğretim görevlilerinin sayısı erkekleri geride bıraktı Haber

Türkiye'de kadın öğretim görevlilerinin sayısı erkekleri geride bıraktı

Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) verilerine göre, Türkiye'deki üniversitelerde eğitim alan her 100 kişiden 52'si kız öğrencilerden oluşuyor. YÖK istatistiklerinden derlenen bilgilere göre, 129'u devlet, 75'i vakıf ve 4'ü vakıf meslek yüksekokulu olmak üzere Türkiye'deki 208 yükseköğretim kurumunda, 7 milyon 503 bin 181 öğrenci ve 181 bin 498 öğretim elemanı bulunuyor. Geçen yıl üniversitelere devam eden kız öğrenci oranı, ilk kez erkek öğrencileri geçerek, yüzde 50,8 olmuştu. Bu yıl bu oran daha da artarak 51,7'ye ulaştı. Bu yılın şubat verilerine göre yükseköğretimdeki 7 milyon 503 bin 181 öğrenciden 3 milyon 879 bin 512'si kızlardan, 3 milyon 623 bin 669'u erkeklerden oluştu. Kadın akademisyen oranı yüzde 46,4 ile erkeklere yaklaşıyor Türkiye'de 2003'te 74 bin 134 olan üniversitelerdeki akademisyen sayısı 2024'te 181 bin 498'e ulaştı. Bu akademisyenlerin 97 bin 291'i erkek, 84 bin 207'si kadınlardan oluştu. Böylece, toplam akademisyenler içinde kadın akademisyenlerin oranı yüzde 46,4 oldu. Kadın araştırma görevlileri ile öğretim görevlilerinin sayısı erkekleri geçti Akademide kadın araştırma görevlileri ile kadın öğretim görevlisi oranı da erkekleri geride bıraktı. Türkiye'de 42 bin 350 araştırma görevlisinden 22 bin 792'si kadınlardan, 19 bin 558'i erkeklerden oluşuyor. Buna göre, kadın araştırma görevlilerinin oranı yüzde 53,8 ile erkek araştırma görevlilerini geçti. Bunun yanında, 35 bin 776 öğretim görevlisinden 18 bin 444'ü kadınlardan; 17 bin 332'si erkeklerden oluşuyor. Bu verilere göre, kadın öğretim görevlisi oranı yüzde 51,6 ile erkek öğretim görevlilerini geride bıraktı. Akademide yüzde 34,3 oranında kadın profesör görev yapıyor Akademide görev yapan 84 bin 207 akademisyenden 12 bin 296'sı profesör, 9 bin 947'si doçent, 20 bin 728'i doktor öğretim üyesi olarak görev yapıyor. Türkiye'deki profesörlerin yüzde 34,3'ünü, doçentlerin yüzde 41,8'ini, doktor öğretim üyelerinin yüzde 47,4'ünü kadınlar oluşturuyor.

YÖK ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında işbirliği protokolü Haber

YÖK ile Savunma Sanayii Başkanlığı arasında işbirliği protokolü

YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, uluslararası akademisyenlerin savunma sanayii alanında Türkiye'de çalışabilmeleri ve küresel bilginin akademi ve sanayiye aktarılması amacıyla imzalanan protokolle, yurt dışında başarılı çalışmalara imza atan bilim insanlarının bilgi ve tecrübelerinin Türkiye'ye kazandırılması, savunma sanayii sektöründe uluslararası bilim insanlarının görevlendirilmesi, akademisyenlerin bilgi ve yetkinliklerinin ortak araştırma ve geliştirme projeleriyle savunma sanayisine kazandırılması hedefleniyor. Açıklamada, imza törenindeki konuşmasına yer verilen YÖK Başkanı Erol Özvar, protokollerle işbirliklerinin geliştirilmesi yönünde sağlam bir zemin oluşturulduğunu, imzalanan protokolle bu konuda yeni bir adım daha atılacağını bildirdi. Savunma sanayi sektörü ile YÖK arasında bugüne kadar yapılan işbirliği protokollerinin en önemli unsurlarından birini, sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünün temin edilmesinin oluşturduğunu belirten Özvar, "Bu çerçevede, hem halihazırda yükseköğretim kurumlarımızda görev yapan akademik personelin savunma sanayi sektörüne katkı sağlaması hem de bu sektörde yer alabilecek nitelikli gençlerin yetiştirilmesi hedeflenmekte." değerlendirmesini yaptı. Protokolle üniversitelerde istihdam edilen uluslararası bilim insanlarının savunma sanayii sektöründe kısmi zamanlı çalışabilmelerine yönelik düzenlemeler yapılacağını bildiren YÖK Başkanı Özvar, şöyle devam etti: "Ülkemizde, 169 üniversitede tüm alanlarda yaklaşık 1500 doktoralı uluslararası bilim insanının istihdam edildiği dikkate alındığında, savunma sanayiimizin daha büyük bir beşeri sermayeden istifade etme olanağı bulacağı açıktır. Ayrıca, bu sayede, üniversite-savunma sanayii sektörü arasındaki yakın ilişkiler için yeni bir açılım sağlanacak. Yeni protokolle, savunma sektörünün ihtiyaç duyduğu uluslararası bilim insanlarının istihdam edilmesi için üniversitelerimize öneride bulunabileceği gibi üniversitelerin de istihdam ettikleri uluslararası bilim insanlarının savunma sektöründe görevlendirilmesi için ilgili sektöre teklif götürebilecek. İşbirliği hem savunma sanayisine hem de yükseköğretim sistemine önemli bir katkı sağlayacaktır." Yükseköğretim Kurulu olarak son dönemde üzerinde hassasiyetle durdukları konulardan birini uluslararasılaşma vizyonunun oluşturduğunu belirten Özvar, "Üniversitelerimizin uluslararası saygınlığının ve görünürlüğünün artması için yoğun bir gayret gösteriyoruz. Bu anlamda, nitelikli uluslararası bilim insanlarının üniversitelerimizde görev almasını da önemsiyoruz. Savunma sanayii sektöründe istihdam edilme imkanının verilmesiyle birlikte üniversitelerimizin bu alandaki nitelikli uluslararası araştırmacılar için çok daha cazip bir hale geleceğini değerlendiriyoruz." ifadesini kullandı. Özvar, TUSAŞ ve diğer savunma sanayii kuruluşlarıyla da yeni işbirliği protokollerinin imzalanmasını ümit ettiklerini belirtti. "Bilgi ve tecrübeleri ülkeye kazandırılacak" Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün de protokolle, yurt dışında başarılı çalışmalara imza atan bilim insanlarının bilgi ve tecrübelerinin ülkeye kazandırılacağını bildirdi. Görgün, protokolle savunma sanayisinin teknolojik derinliğinin, alanında uzman uluslararası akademisyenlerin vizyon ve çalışmaları ile arttırılacağını belirterek, "Protokol, savunma sanayi ekosistemi ve akademisyenler arasında oluşturacağına emin olduğum sinerji ürünlerimizin ihraç edilmesi noktasında da yeni bakış açıları sağlayacak ve sektörümüzün ekonomideki kaldıraç etkisini destekleyecektir." değerlendirmesini yaptı. Konuşmaların ardından Özvar ve Görgün protokole imza attı. İmza törenine, YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Haldun Göktaş, YÖK üyeleri Prof. Dr. Naci Gündoğan, Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, Prof. Dr. Arif Bilgin, Prof. Dr. Mahmut Ak ile sektör temsilcileri ve akademisyenler katıldı.

YÖK’ten üniversitelere 800 yeni araştırma görevlisi kadrosu Haber

YÖK’ten üniversitelere 800 yeni araştırma görevlisi kadrosu

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), devlet araştırma üniversitelerine, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamındaki üniversitelere ve öncelikli alanlarda uzmanlaşan toplam 64 üniversiteye toplam 800 yeni araştırma görevlisi kadrosu tahsis etti. YÖK'ten yapılan yazılı açıklamaya göre, tahsis edilen 800 araştırma görevlisi kadrosu, 20 devlet araştırma üniversitesine "öncelikli alanlar" kapsamında 624, Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamındaki 25 üniversiteye 100, öncelikli alanlarda uzmanlaşan 19 üniversiteye 76 olarak belirlendi. Bu kapsamda, 20 devlet araştırma üniversitesi olan Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Bursa Uludağ, Çukurova, Dokuz Eylül, Ege, Erciyes, Fırat, Gazi, Gebze Teknik, Hacettepe, İstanbul Teknik, İstanbul, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Karadeniz Teknik, Marmara, Orta Doğu Teknik ve Yıldız Teknik üniversiteleri ile İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü için toplam 624 araştırma görevlisi atama sayısı tahsis edildi. Öncelikli alanlarda uzmanlaşan Abdullah Gül, Akdeniz, Ankara Sosyal Bilimler, Eskişehir Osmangazi, Eskişehir Teknik, Galatasaray, Gaziantep, İstanbul Medeniyet, Karabük, Kocaeli, Niğde Ömer Halisdemir, Ondokuz Mayıs, Pamukkale, Sakarya, Selçuk, Sivas Bilim ve Teknoloji, Süleyman Demirel, Tekirdağ Namık Kemal ve Tokat Gaziosmanpaşa üniversitelerine de uzmanlık alanlarında ilave dörder araştırma görevlisi kadrosu verildi. Bu kapsamdaki 19 üniversiteye toplam 76 kadro tahsis edilmiş oldu. Bölgesel kalkınma için 25 üniversiteye 100 kadro tahsisi Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Programı kapsamındaki üniversitelere de ihtisaslaşma alanlarında lisansüstü eğitim yaptırılmak üzere ilave 4 araştırma görevlisi kadrosu verilmesi uygun bulundu. Bu çerçevede Aksaray, Artvin Çoruh, Bartın, Batman, Bingöl, Bitlis Eren, Burdur Mehmet Akif, Çankırı Karatekin, Düzce, Giresun, Gümüşhane, Hitit, Iğdır, Karamanoğlu Mehmetbey, Kastamonu, Kırklareli, Kırşehir Ahi Evran, Munzur, Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Muş Alpaslan, Osmaniye Korkut Ata, Recep Tayyip Erdoğan, Siirt, Uşak ve Yozgat Bozok üniversitelerine ihtisas alanlarında lisansüstü eğitim için ilave 4 araştırma görevlisi alınacak. Böylece program kapsamındaki 25 üniversiteye toplam 100 kadro tahsisi yapıldı. Yükseköğretim Kurulu böylece toplamda 64 üniversiteye 800 yeni araştırma görevlisi kadrosu tahsisinde bulundu. BU İÇERİK DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR- YÖK Üstün Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

YÖK Üstün Başarı Ödülleri sahiplerini buldu Haber

YÖK Üstün Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

Yükseköğretim Kurulu tarafından her yıl geleneksel olarak verilen “YÖK Üstün Başarı Ödülleri” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreninde sahiplerini buldu. “Bireysel, Kurumsal, Özel Alan ve Özel” olmak üzere dört başlıkta verilen “YÖK 2023 Üstün Başarı Ödülleri” kapsamında Ege Üniversitesi ile EÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Doğanay, Özel Alan kategorisinde Milli Yenilik Ödülüne layık görüldü. Ödül Beratını ve Plaketini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak ve Doç. Dr. Özkan Doğanay, sevinçlerini senato toplantısında Ege Üniversitesi senato üyeleri ile paylaştı. “Türkiye Yüzyılı hedeflerine odaklanıyoruz” Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Yeni akademik yıla başladığımız bu dönemde bir yandan Cumhuriyetimizin 100. Yılına ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine odaklanırken diğer yandan da tam akredite öğrenci odaklı bir araştırma üniversitesi olarak tüm alanlarda standartlarımızı uluslararası düzeye yükseltmek için çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Oluşturduğumuz kalite odaklı yönetim anlayışımızın,  Ege Modeli diye adlandırdığımız üniversite-sektör iş birliği modelimizin, lisans ve lisansüstü öğrencilerimize araştırma yetkinliği kazandırmak amacıyla kurduğumuz Araştırma Odaklı Merkezimizin,  güçlendirdiğimiz laboratuvar altyapımızın, EBİLTEM ve Ege Teknoparkımızın somut çıktılarını almayı sürdürüyoruz. Oluşturarak sürdürülebilir hale getirdiğimiz bilim ekosistemimizin neticesinde ‘araştırma üniversitesi’ etiketi almamız, hayata geçirilen öğrenci odaklı uygulamalar sonucunda ‘Öğrencilerin Kariyer Gelişimini En Etkin Şekilde Destekleyen Üniversite’ unvanını alan ilk ve tek üniversite olmamız, kalite odaklı ve akademik performansa dayalı yönetim anlayışı neticesinde ulaşılan ‘beş yıllık tam kurumsal akreditasyon’ statüsü almamız gibi çalışmalarımızın sonucunda üniversitemize YÖK Üstün Başarı Ödülleri kapsamında Milli Yenilik Ödülü verildi. Ayrıca Akciğer hastalıkları üzerinde özgün ve yenilikçi araştırmalar yürüten Sağlık Bilimleri Enstitümüz Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özkan Doğanay'ın projesi de  Milli Yenilik Ödülü almaya hak kazandı” diye konuştu. “Başarımız tüm Ege Üniversitesi ailesine aittir” Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ödüllerimizi YÖK 2023-2024 Akademik Yılı Açılış Töreninde akademi dünyasının huzurunda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldık.  Büyük bir gururla aldığımız bu ödülleri bugün üniversitemizin en üst akademik organı ile senato üyelerimizle, sizlerle paylaşıyoruz. Bu gurur, öğrencisinden akademisyenine idari çalışanından dekanına tüm Ege Üniversitesi ailesine aittir. Bu başarı yeni akademik yıla büyük bir heyecanla ve motivasyonla başlamanın kıvılcımıdır. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız ve Türkiye Yüzyılı hedefine odaklandığımız yeni akademik yılda da üniversitemiz mensupları ile birlikte yenilikçi projelere imza atacak, paydaşlarımızla nitelikli işbirlikleri yapmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz olan gençlerimizi vatana ve millete faydalı, milli ve manevi değerlerine gönülden bağlı, sorumluluk bilinci yüksek bireyler olarak yetiştirmeyi sürdüreceğiz. Üniversitemizin dünyanın saygın üniversiteler arasındaki yerini alması için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da akademik ve idari personelimiz, öğrencilerimiz, paydaşlarımızla; üniversitemiz, şehrimiz ve ülkemiz için durmadan duraksamadan göreve başladığımız ilk günkü heyecan ile canla başla çalışacağız. Bu vesile ile bir kez daha Üniversitemizin her daim yanında olan ve desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar'a şükranlarımı sunuyorum. Başarı basamaklarını beraber çıktığımız tüm öğrencilerimize, akademik ve idari personelimize teşekkür ediyorum” dedi. “Dünyada ilk olacak bir MR cihazını bilime kazandıracağız” Projesi ile “Milli Yenilik” ödülüne layık görülen Doç. Dr. Özkan Doğanay, “Öncelikle bu ödüle bizleri layık gören devlet büyüklerimize teşekkür ediyorum. 2019’da Ege Üniversitesine katıldım. Rektör hocamız Prof. Dr. Necdet Budak, beni Ege Üniversitesine davet etti. Kendisine minnettar oldum. Güzel bir ekip kurduk. Hocalarımızın destekleri oldu. Çok çalıştık. Projelere başvurduk. Uluslararası yayınlar yaptık. Sanayi iş birlikleri gerçekleştirdik. Teknoparkta kurduğumuz şirket ile geliştirdiğimiz ürünleri patentleştirdik. Covid ile ilgili çalışmalar yaptık. Ödüllü projemizde, sadece Türkiye’de değil, dünyada da ilk olacak bir MR cihazını bilimin hizmetine kazandıracağız” diye konuştu. Senato toplantısı kapsamında ayrıca EÜTF Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Deniz Yalman, EÜ Tıp Fakültesinin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının “Anchor Center-Collaborative Center (Destek Merkezi- İşbirliği Merkezi)” olma başarısı gösteren Avrupa’daki tek kurum olması ile ilgili bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından yakalanan başarıyı kutlamak adına pasta kesimi gerçekleştirildi. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “YÖK Üstün Başarı Ödülü” belgesini Ege Üniversitesinin diğer başarılarının da yer aldığı duvara astı. BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi kongre için gün sayıyor

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.