Yusuf Öztürk’ten yeni Ro-Ro hatı çağrısı: “Fransa Hattı Selanik gibi olmasın”
NURETTİN BAKİ-AYSELİN UZUN
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi mart ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkan Vekili Ümit Yılmaz başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda Türkiye ve Ege Bölge’sindeki denizcilik sektöründe yaşanan son gelişmeler ele alındı. Ülkemizin yaşadığı deprem felaketi sonrası Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin limanların deprem raporunu meclis üyeleriyle paylaşan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Ülkemiz limanlarının yüzde 72’si maalesef birinci derecede deprem riski yüksek olan bölgelerde yer alıyor” dedi. 2 Nisan’da başlayacak İzmir-Fransa (Sete) Ro-Ro hattı için destek isteyen ve Selanik hattı gibi olmaması çağrısı yapan Öztürk, “Deniz lojistiğinde İzmir çok önemli bir koridor. Biz İzmir olarak bu koridorda çok önemli olan Selanik hattını kaybettik. İzmir-Fransa (Sete) Ro-Ro hattı bu şekilde olmasın istiyoruz” diye konuştu.
ZOR ZAMANLAR YAŞIYORUZ
6 Şubat’ta yaşanan ve on binlerce insanın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra yaşanan sel felaketine atıfta bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Kahramanmaraş merkezli depremin acıları hala tazeyken deprem bölgesinde sel felaketinden dolayı 16 vatandaşımızı kaybettik. Bütün felaketler üst üste geldi. Allah bizi korusun. Zor zamanlar yaşıyoruz. 150 milyar dolara ulaşacağı tahmin edilen deprem kayıpları varken ülkemiz 14 Mayıs’ta olacak seçime hazırlanıyor” dedi.
FRANSA HATTI SELANİK GİBİ OLMASIN!
İzmir’in lojistik anlamında önemli bir koridor olduğunun altını çizen Öztürk, kişisel menfaatlerin askıya alınması gerektiğini vurguladı. 2 Nisan’da başlayacak İzmir-Fransa (Sete) Ro-Ro hattı için destek isteyen ve Selanik hattı gibi olmaması çağrısı yapan Öztürk “Deniz lojistiğinde İzmir çok önemli bir koridor. Biz İzmir olarak bu koridorda çok önemli olan Selanik hattını kaybettik. Resme makro olarak bakmamız gerekiyor. Bu resimde kişisel menfaatler bir miktar askıya alınmalıdır. Burada önemli olan Türkiye’nin lojistik performansının arttırılmasıdır. Bireysel menfaatlerden ötürü daha az maliyetli olacağını düşünüp, kara yolunu tercih eden firmaların 2030 yılında ne yapacağını düşünüyorum. Karbon ayak izi önemli bir şey, Avrupa’da kara yolunu nasıl kullanacaklar. Önümüzde çıkan fırsatları değerlendirmek gerekiyor. İzmir’den Avrupa ve diğer bölgelere yeni denizyolu bağlantılarının kurulması da bölgemizin rekabetçi özelliğini artıracaktır. Çeşme-Trieste seferlerinin yanı sıra 2 Nisan’da başlayacak İzmir-Sete Ro-Ro hattı ile bölgemizin Batı Avrupa ve Kuzey Afrika bağlantısının sağlanması öngörülüyor” diye konuştu.
KRUVAZİYER TURİZM MUTLULUĞU
Ege Bölgesi’nin kruvaziyer turizminde iyi noktada olduğunu ve yakın zamanda koşmaya başlayacağını belirten Öztürk, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemiz turizm sezonu fiilen başladı. Kuşadası’na çok sayıda kruvaziyer gemi yanaşmaya başladı. İzmir Limanı’nda ilk gemi 20 Mart’ta geldi. Bu yıl İzmir’e şimdilik 22 sefer var. Bu sayı artmaya devam edecektir. Ülkemiz kruvaziyer sektörü, ayağa kalkmış, 2023’te koşmaya başlayacaktır. Bugün Fuar İzmir’de açılışını yaptığımız Tekne, Tekne Ekipmanları ve Deniz Aksesuarları Fuarı; Logistech-Lojistik, Depolama ve Teknolojileri Fuarı’ndan sonra, İzmir’in ikinci denizcilik fuarı oldu. Fuarın deniz turizmi sektörüne hayırlı olmasını diliyoruz.”
BAŞARILI BİR KONGREYDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ ile ilgili düşüncelerini de paylaşan Öztürk, “Kongre önemli bir çalışmaydı, aşama olarak doğru bir zamanlamaydı. Deprem nedeniyle biraz daha geç yapılabildi ama başarılıydı. Aynı zamanda İzmir Valiliği’nin de kongre çalışması var. Orada da lojistik konusundaki görüşlerimizi de mutfak çalışmalarında bildirdik. Sonuç raporu yayınlandı, birçok konuya değinildi. Burada akademik ve güzel bir çalışma söz konusu oldu. Orada sadece İzmir değil tüm Türkiye’nin iktisat projeleri konuşuldu” dedi.
LİMANLARIN YÜZDE 72’Sİ DEPREM RİSKİ YÜKSEK BÖLGELERDE
Ülkemizin yaşadığı deprem felaketi sonrası Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin raporunu meclis üyeleriyle paylaşan Öztürk, “Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin geçen hafta açıkladığı rapora göre, ülkemiz limanlarının yüzde 72’si maalesef birinci derecede deprem riski yüksek olan bölgelerde yer alıyor. Konutlarımızı, şehirlerimizi sağlamlaştırmanın yanı sıra limanlarımızı da depreme dayanıklı hale getirmek için yatırım desteğine ihtiyaç bulunuyor. Diğer yandan İstanbul veya Marmara Bölgesi’nde olası bir deprem riski, bölgedeki sanayicileri alternatif bölgelerde arayışa yöneltiyor. Güçlü liman kapasitesi nedeniyle bu sanayi göçünün varış noktalarından biri Ege ve İzmir olabilir. Bunun için İzmir’in de deprem kuşağında yer aldığı unutulmadan üretim tesislerinin doğru yere ve planlı şekilde kurulması, lojistik altyapıdaki eksikliklerin giderilmesi gerekiyor. Yıllardır vurguladığımız gibi, Kuzey Ege Çandarlı Limanı Projesi, üretimin ve taşımacılığın birleştiği bir endüstri kompleksi içinde yeni nesil bir liman projesi olarak, artık raftan indirilmelidir. Kemalpaşa Lojistik Merkez Projesi, daha fazla vakit kaybedilmeden hizmete geçirilmelidir. Batı Anadolu, Güney Ege ve Güney Marmara’daki sanayi bölgelerini, İzmir Limanları’na bağlayacak demiryolu ve karayolu yatırımlarına hız verilmelidir” dedi.