Başkan Sencer’den RES çıkışı

BURAK AKDEMİR İzmir’in Karaburun ilçesindeki Yaylaköy’de RES kapasite artırımı için yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı, Karaburun Belediyesi öncülüğünde düzenlenen ve İzmir’in dört bir yanından katılan siyasi parti temsilcilikleri ve STK’ların eylemi ile yapılamadı. Yarımada bölgesinde RES’e karşı mücadele veren isimlerden biri de Zafer Partisi Urla İlçe Başkanı Anıl Sencer. Konuyu Sultan Gümüş Kaya İle Birinci Sayfa programında bir kez daha gündeme getiren Sencer, RES’e karşı olmadıklarını, ancak doğru bir şekilde yaşama dahil edilemeyen RES’lerin hem vatandaşı ve diğer canlıları, hem de doğayı tehdit edeceğini vurguladı: “RES’e karşı olmak, hainliktir aslında. RES’e karşı olunamaz. RES temiz enerjidir. Bunu kabul ediyorum ancak zararları da muhakkak vardır.” YANLIŞLIK BÜTÜN YARIM ADAYI ETKİLİYOR “Karaburun’da şu anda 87 adet rüzgar enerji santrali var. 87 adet olması bölge için fazla iken; ilave 50 adet daha santralin inşa edilmesi amaçlanıyor” diyen Başkan Sencer, “Rüzgar enerji santralleri aslında efektif kullanıldığında yararlı santrallerdir ancak bizim yarım adamızda doğayı olumsuz etkiliyor. Rüzgar santrallerinin olduğu yerlerde arılar o bölgeyi terk ediyor. Arıların terk ettiği bölge de değişmeye başlıyor, bitki örtüsü değişmeye çalışıyor. Oradaki hayvanlar orayı terk etmeye başlıyor. Ekolojik denge zamanla o bölgede değişmeye başlıyor. Bu süreç aniden yaşanmıyor, bir süreç içerisinde yaşanıyor. Bu yatırımlar da uzun vadeli yatırımlar olduğu için süreç içerisinde etkilerini net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Buradaki yanlışlık da bütün yarım adayı etkiliyor” ifadelerini kullandı. Sencer, sözlerine şöyle devam etti: “RES’e karşı olmak, hainliktir aslında. RES’e karşı olunamaz. RES temiz enerjidir. Bunu kabul ediyorum ancak zararları da muhakkak vardır! Buradan izleyicilerimize sesleniyorum, lütfen kayıtsız kalmayın… Hepimizin çok üzüldüğü Marmaris yangınları oldu. Dün Marmaris’e, bugün Karaburun’a, yarın Foça’ya kayıtsız kalmayacağım. Biz bu doğada, dünyada yaşıyoruz ve ona sahip çıkmak zorundayız. Biz bakarsak o da bize bakar. Doğa, evimiz konusunda duyarlı olalım.”

Bunlara bir yerde dur demek gerek

YUSUF ÇAĞIRTEKİN İzmir’in Karaburun ilçesindeki Yaylaköy’de RES kapasite artırımı için yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı, Karaburun Belediyesi öncülüğünde düzenlenen ve İzmir’in dört bir yanından katılan siyasi parti temsilcilikleri ve STK’ların eylemi ile yapılamadı. Konuyu gazetemize değerlendiren Zafer Partisi Urla İlçe Başkanı Anıl Sencer, mevcutta 87 adet olan Rüzgar Enerji Santrallerine (RES) 50 adet daha yeni santralin eklenmek istediğini, bunun da ilçedeki ekolojik dengeyi tehdit ettiğini bildirdi. RES’lerin efektif kullanılması halinde yararlı olduklarını fakat ülkemizde durumun farklı olduğunu ifade eden Sencer, “Elektrik ihtiyacımızı temiz enerjiden sağlamak önemli ama bunun dünyadaki örneklerini gözden geçirmemiz gerekir. Bu tür tesisler genelde deniz üstünde kuruluyor. Bahsettiğimiz sorunlar bu koşulda pek de yaşanmıyor” ifadelerini kullandı. DOĞAYI OLUMSUZ ETKİLİYOR Eylemi değerlendiren Sencer, “Karaburun Belediyesinin öncülüğünü yapmış olduğu, bizlerin de çeşitli STK’ler ve siyasi partilerin davet edildiği bir organizasyondu. Biz de bu sebeple iştirak ettik. Konuda şöyle önemli bir detay var. Karaburun’da şu anda 87 adet rüzgar enerji santrali var. 87 adet olması bölge için fazla iken; ilave 50 adet daha santralin inşa edilmesi amaçlanıyor” dedi. Sencer, “Rüzgar enerji santralleri aslında efektif kullanıldığında yararlı santrallerdir ancak bizim yarım adamızda doğayı olumsuz etkiliyor. Rüzgar santrallerinin olduğu yerlerde arılar o bölgeyi terk ediyor. Arıların terk ettiği bölge de değişmeye başlıyor, bitki örtüsü değişmeye çalışıyor. Oradaki hayvanlar orayı terk etmeye başlıyor. Ekolojik denge zamanla o bölgede değişmeye başlıyor. Bu süreç aniden yaşanmıyor, bir süreç içerisinde yaşanıyor. Bu yatırımlar da uzun vadeli yatırımlar olduğu için süreç içerisinde etkilerini net bir şekilde gözlemleyebiliyoruz. Buradaki yanlışlık da bütün yarım adayı etkiliyor. Urla’yı etkiliyor, Çeşme’yi etkiliyor, Güzelbahçe’yi etkiliyor. Dolayısıyla bunlara bir yerde dur demek gerekiyor. Elektrik ihtiyacımızı temiz enerjiden sağlamak önemli ama bunun dünyadaki örneklerini gözden geçirmemiz gerekir. Bu tür tesisler genelde deniz üstünde kuruluyor. Bahsettiğimiz sorunlar bu koşulda pek de yaşanmıyor” dedi. FOÇA’DAN DA DAVET ALDIK Sencer, “Çevresel Etki Değerlendirmede çevreye etki konusu tamamen esas alınarak değerlendirme oluşturulur. Halkın tepkisine bakmaz ancak bizim ülkemizde durum biraz farklı. Bizler o yüzden orada toplanıp bir tutanak tutulmasını sağladık. ‘Bu tutanakta halkın yoğun tepkisi ve eleştirilerinden dolayı toplantı düzenlenememiştir’ yazısını eklemiş olduk. Biz halk baskını oluşturmak için orada buluştuk ve bunu başardık. Sonucun ne olacağını hep birlikte göreceğiz. Biz mücadelemize devam edeceğiz. Bu konu siyaset üstü bir konu. Karaburun Belediye Başkanı ayrı bir siyasi partiden biz ayrı bir siyasi partideniz. Keza orada bambaşka siyasi görüşlerde insanlar vardı. Biz 20 yıldır ülkeyi yöneten düzenden her anlamda çok şikayetçiyiz. Karaburun’da sahada olmamızın sebeplerinden bir tanesi de buydu. Evet RES güzel bir şey ama onu da doğru yapamıyorlar. İşlerine nasıl geliyorsa öyle yapıyorlar. Foça’da da taş ocağı sorunu var. Bütün Foçalılar halk olarak bu duruma karşı çıkmak istiyorlar. Bizim Karaburun’da katıldığımız eylemden sonra Foça’dan da davet aldık. Fraklı siyasi partilerden yöneticiler, başkanlar, halktan insanlar bize de destek olur musunuz diye sordu. Kendi il yönetime haber verip, onlarla birlikte orada olmak istiyorum. Ancak artık birçok alanda talana dur demek zorundayız” diye konuştu.