#zatürre

zatürre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, zatürre haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Zatürre yüksek hastalık ve ölüme sebep oluyor Haber

Zatürre yüksek hastalık ve ölüme sebep oluyor

Sağlıkta sıkça karşılaşılan bir sorun olan zatürrenin, akciğerin iltihaplanması olarak bilinen pnömoninin tıbbi adı olduğunu belirten Liv Hospital Samsun Göğüs Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Saliha Ercan Bütün, "Genellikle bakteri, virüs veya mantar gibi çeşitli mikropların sebep olduğu bu hastalık özellikle çocuklar, 65 yaş üstü bireyler ve kronik hastalıklara sahip kişilerde daha sık görülmektedir. Zatürre, akciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara işaret edebilir" dedi. "100 kişiden 1’inde görülüyor" Antibiyotik kullanımı artmasına rağmen, toplumda gelişen pnömonilerinin hâlâ yüksek hastalık ve ölüm oranlarına sebep olduğunun altını çizen Uzm. Dr. Ercan, "Türkiye'de zatürre, hane halkı araştırmalarına göre yüzde 1,15 sıklığı ile 15. sırada yer almıştır. Risk faktörleri arasında yaş, kronik hastalıklar ve sigara kullanımı bulunmaktadır. Zatürrenin belirtileri arasında ateş, öksürük, balgam çıkarma ve göğüs ağrısı en sık rastlananlar. Nefes darlığı, bilinç kaybı gibi daha ciddi belirtiler de görülebilir. Antibiyotikler, sıvı alımı ve istirahat tedavide yaygın olarak kullanılır. Tedavi süresi hastalığın şiddetine ve nedenine bağlı olarak değişebilir" diye konuştu. Altta yatan hastalıkların kontrolü, hijyen, aşılar ve sigara kontrolü önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Ercan, "Özellikle risk grupları için pnömokok aşısı ve grip aşısı önerilmektedir. Zatürre genellikle hızla iyileşen bir hastalıktır. Tedavi sonrasında hekim tarafından yapılan kontroller önemlidir. Zatürre benzeri belirtiler akciğer kanseri gibi ciddi hastalıklara işaret edebilir. Şüpheli durumlarda göğüs hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Sağlığımız için erken teşhis ve doğru tedavi büyük önem taşır” şeklinde konuştu. Uzm. Dr. Saliha Ercan Bütün, hastalığın hastane başvurularının, tedavi giderlerinin ve ölümlerin önemli bir kısmından sorumlu olduğunu da sözlerine ekledi.

Merkezi klimaların olduğu yerlerdeki insanlar 'hasta bina' sendromuna yakalanıyor Haber

Merkezi klimaların olduğu yerlerdeki insanlar 'hasta bina' sendromuna yakalanıyor

Klimalardaki tehlike 'lejyoner hastalığı' ile ilgili açıklamalarda bulunan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, son günlerde baş ağrısı, göz, burun ve boğazda tahriş, geçmeyen bir öksürük, sürekli bir gıcık, baş dönmesi, kaşıntı gibi şikayetleri olanların doktorlara başvuru sayısında artış olduğuna dikkat çekti. Özkaya, "Özellikle teknolojik gelişmelerin günümüzdeki yaşam şartlarına entegrasyonu ile hem eski bildiğimiz klasik hastalıkların seyri değişti hem de literatüre yeni hastalıklar eklenmeye başladı. Bunlardan biri 'zatürre' dediğimiz hastalığımızdır. Özellikle biz zatürreyi tıp kitapları kışın viral enfeksiyonlar sonrası vücut direncimizin düşmesi sonrası akciğer enfeksiyonu olarak biliyoruz. Son yıllarda özellikle hava sıcaklıklarının çok artmasıyla beraber kapalı ortamlarda, alışveriş merkezlerinde, bürolarda, işyerlerinde, ev ortamında ve otellerde çok fazla klima kullanımına bağlı klima zatürresi ya da halk arasıyla klima çarpması verilen bir klinik tabloyla karşı karşı karşıyayız. Yaz aylarında kış aylarına göre daha fazla zatürre hastaları hastaneye başvuruyor. Özellikle klima sulardaki üreyen lejyoner bakterisi soğuk üflemesiyle beraber akciğerlere ulaşmasıyla ciddi anlamda zatürre yapıyor. Öksürük, ateş, eklem ağrısı, halsizlik gibi şikayetlere sebep oluyor. Risk altında olanlar ise özellikle otellerde tatil yapanlar, büyük toplantı salonlarında, kongrelerde, merkezi havalandırmanın olduğu sistemlerde, termal havuzların olduğu yerlerde, ofis ve bankalarda çalışanlardır. Çok fazla klima zatürresi dediğimiz lejyonere bağlı zatürre vakaları yaz aylarında kış aylarına göre çok daha fazla geliyor. Özellikle klimaların bu filtrelerin temizliğine dikkat edilmesi gerekiyor. Bu önümüzdeki aylarda en sıcak yaz mevsimini yaşayacağımızı söylüyorlar. Bunun getirdiği olumsuz etkenlerden uzak durmak için de vatandaşlarımızın dikkat etmesini istiyoruz" diye konuştu. "Hasta bina sendromu yaşayanlar doktorlara başvuruyor" Merkezi sistem klimaları olduğu yerlerde bir hastalık tanımlandığını belirten Özkaya, "Hasta bina sendromu' denilen sendrom var. Bu özellikle neredeyse çalışan hemen herkesin hastalığı diyebileceğimiz bir hastalıktır. Hasta bina sendromundan özellikle ofis ortamında çalışanların bir takım şikayetleri oluyor. Özellikle dediğimiz gibi ofis ortamında, merkezi klimayla havalandıran havalandıran ortamlarda, bu özellikle küflerin yerleşmesine bağlı, ortama salınmasıyla kişiler baş ağrısı, göz, burun ve boğazda tahriş, geçmeyen bir öksürük, sürekli bir gıcık, öksürük, baş dönmesi, kaşıntı, kuru cilt, yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon olamama, kişilik değişimlerine kadar değişen paranoya, depresyon gibi gibi kişilik değişimlerine sebep oluyor. Hastaların; 'hiç düzelmiyorum, hiç iyileşemiyorum, hiç eklem ağrılarım geçmiyor, hiç öksürüğüm iyileşmiyor' dedikleri kronik grip ya da nezle benzeri sendromlarına neden oluyor. Bu sendrom grubuna 'hasta bina sendromu' diyoruz ve neredeyse günümüzde ofis ortamında çalışanları büyük bir çoğunluğu bu şikayetlerle doktora başvuruyor. Bunun özellikle merkezi havalandırmadan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ofis ortamında da buna dikkat edilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Kılınç’tan zatürre açıklaması! Haber

Prof. Dr. Kılınç’tan zatürre açıklaması!

SULTAN GÜMÜŞ KAYA  / ÖZEL HABER Kızamık, el ayak ve ağız hastalığı, sivrisinek ısırmaları sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar son günlerde en çok konuşulanlar arasına girerken, pnömoni ya da yaygın bilinen adıyla zatürre de gündem oldu. İzmir’de hizmet veren birçok hastaneye zatürre şikayetiyle gelenlerin sayısında artış yaşandığı öne sürülüyor. Konuya dair görüşlerine yer verdiğimiz Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Kılınç, korkulacak bir durumun olmadığını kaydetti.  “Her zaman gördüğümüz kadar zatürre vakası var” diyen Kılınç, “Türkiye nüfusunun yaşlanması ve 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10’lar civarına geldi. İzmir’de de yaş ortalaması diğer illere göre biraz daha yüksek. O nedenle zatürre olan insan sayısı bu kentte biraz daha fazla olabilir. Ama her zamankine göre bir artış, sağlık kapasitesini zorlayacak bir salgın durumu söz konusu değil” ifadelerini kullandı. Öte yandan ‘aşı’ vurgusu da yapan Prof. Dr. Kılınç, “Risk gruplarının ücretsiz zatürre aşısını olmaları, yaşamı tehdit eden zatürrelerin oluşma sıklığını azaltıyor. Aşılı olan kişilerde zatürre daha kolay tedavi edilebilir” dedi.  ARTTIĞINA DAİR BİR VERİ YOK Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sözlerine şöyle başladı: “Zatürre günümüzde pnömoni dediğimiz, sık gördüğümüz hastalıklar kategorisinde. Yıllar içinde baktığımızda bunun son günlerde arttığına dair bir veri yok elimizde. Aynı şekilde sahadaki gözlemlerimiz de bir salgın olduğuna işaret etmiyor. Zaten insanlar da bazı durumlar zatürre sıklığını arttırabilir. Bunlardan en önemlisi, herhangi bir hastalığı olmasa da 65 yaşın üzerindeki kişilerde bağışıklığın zayıflaması, yaşlanması zatürreye yatkınlığı artırır. Yine 65 yaş üstü için zatürreden koruyucu mekanizmalarımız var. Mesela öksürük refleksi, zatürreden koruyan bir eylemdir. Yutma sırasında akciğerlere kaçırma olmasın diye yutma refleksimiz düzenlidir. Ve 65 yaşın üzeri kişilerde bu yutma refleksi de zayıflar.”  VÜCUDA EKSTRA YÜK GETİRECEK HASTALIKLAR…  Kılınç, “65 yaş üstünü yaşlı kabul ediyoruz. Yani yaşlı bir insan zatürre olursa bundan yaşamını kaybetme riski daha yüksektir. Yaştan bağımsız olarak yine vücudun bağışıklığını zayıflatacak kronik dediğimiz müzmin hastalıklara sahip bir kişiyse o zaman yaşa bakmadan zatürre sıklığı artabilir. Bu hastalıklar; kronik akciğer hastalıkları, KOAH, aslım, bronşit, kalp yetmezlikleri, kalp - damar hastalıkları, böbrek yetmezliği olan hastalar, vücudu yoran şeker hastalığı… Tüm bunlar kontrol edilmezse vücuda ekstra yük getirerek zatürreye yatkınlığı artırabilir. Dolayısıyla bu hastalıklara sahip olan kişilerin zatürre olmalarını engellemek için koruyucu aşılar mevcut. Ücretsiz olarak yapılıyor. Ve ulaşımı oldukça kolay.  Aile hekimlerinde bu aşılar bulunuyor. Risk grubu olarak tanımlanmış olan hastalar aile hekimlerine başvurduğunda ya da üniversitelerin devlet hastanelerindeki aşı polikliniklerinde hizmetten faydalanabilirler” bilgisini paylaştı.  PROF. DR. KILINÇ’TAN ‘AŞI’ VURGUSU  Sadece İzmir için değil, Türkiye genelinde korkulacak bir durum söz konusu olmadığını kaydeden Kılınç, “Her zaman gördüğümüz kadar zatürre vakası var. Türkiye nüfusunun yaşlanması ve 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 10’lar civarına geldi. İzmir’de de yaş ortalaması diğer illere göre biraz daha yüksek. O nedenle zatürre olan insan sayısı bu kentte biraz daha fazla olabilir. Ama her zamankine göre bir artış, sağlık kapasitesini zorlayacak bir salgın durumu söz konusu değil. Şunu iletmek istiyorum, saydığımız risk gruplarının ücretsiz zatürre aşısını olmaları, yaşamı tehdit eden zatürrelerin oluşma sıklığını azaltıyor. Aşılı olan kişilerde zatürre daha kolay tedavi edilebilir” dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.