DİSK Dev-Sağlık-İş’in gerçekleştirdiği basın açıklamasında “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atılarak, sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin iş hayatında yaşadıkları zorluklar dile getirildi
Haber Giriş Tarihi: 11.12.2024 13:37
Haber Güncellenme Tarihi: 11.12.2024 13:55
Kaynak:
HABER MERKEZİ
AYSELİN UZUN / Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’in Dev-Sağlık-İş kolunun, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi önünde düzenlediği basın açıklamasıyla birlikte sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin toplu iş sözleşmeleri ve emeklilik konularında yaşadıkları olumsuzluklara karşı çıkıldı. Basın açıklamasını okuyan DİSK Dev-Sağlık-İş Alsancak Nevvar Salih İşgören Hastane Temsilcisi Deniz Kaya, “Bu adaletsizlik nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet kurumlarından emekli olmak isteyenlerin sayısı artmıştır” dedi.
ADALETSİZLİK ORTADAN KALDIRILSIN
Temsilci Deniz Kaya, emeklilik sisteminin eşitsizlik ve adaletsizliklerinin gün geçtikçe artığına dikkat çekerek, “Bu adaletsizliklerin bir yenisi 2024 ve 2025 yıllarında emekli olacaklar arasında yaşanacak emekli aylığı uçurumudur! 2024 yılının ikinci yarısında emekliliği hak edenler eğer emeklilik başvurularını 2025 yılına sarkıtılırlarsa önemli kayıplar yaşayacaklar. Böylece aynı şartlarda emekli olanların aylık ve gelirleri arasında ciddi bir uçurum söz konusu olacak. Bu uçurum, emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yöntemindeki karışıklıktan ve yüksek enflasyondan kaynaklanmaktadır. Bu adaletsizlik nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet kurumlarından emekli olmak isteyenlerin sayısı artmıştır. Emeklilik başvurusu yapan mesai arkadaşlarımızın yerine nasıl bir istihdam oluşturulacağı konusunda bir belirsizlik vardır. Bu durum işyerlerimizde iş yükünün artmasına, sunduğumuz sağlık ve sosyal hizmetin niteliğinin azalmasına yol açacaktır. Bu adaletsizliği gidermek bir cümlelik yasa değişikliği ile mümkündür. Konfederasyonumuz DİSK, bu konuda bakanlığa ve TBMM’ye taleplerini iletmiş bu talepler kamuoyu ile de paylaşılmıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve TBMM bu adaletsizliğe karşı derhal harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YAŞAMAYA MECBUR
“Asgari Değil İnsanca Yaşamak İstiyoruz. Ülkemizin içinden geçtiği enflasyonist ortamda tarihimizde görülen en sert bölüşüm krizi ile karşı karşıyayız” diyerek sözlerine devam eden Kaya, birçok sağlık ve sosyal hizmet çalışanının açlık ve yoksulluk sınırında çalıştığını belirterek, “Yüksek enflasyonla yoksullaştırılan, adaletsiz vergi sistemiyle ‘dilim dilim soyulan’ yüzbinlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisi, milyonlarca işçi, dar gelirli büyük bir alım gücü kaybı yaşarken, Türkiye sermaye sahipleri için büyümeye devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri kapsamında ücretlerimize göz dikenlere, bizi açlık-yoksulluk sınırında yaşamaya mecbur bırakmak isteyenlere karşı işyerlerimizde mücadele etmeye devam ediyoruz. Tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında kanuna aykırı şekilde mesai ücretlerini ödemeyen, ödemeyeceğini söyleyen kurum yöneticilerine de buradan sesleniyoruz. Bir genelgeyi gerekçe göstererek kanunlara aykırı iş ve işlem yapmak hukuksuzluktur. Genelgeler hangi makamdan gelirse gelsin kanunlardan üstün değildir. Sendikamız bu hukuksuzlukları takip ediyor ve gereğini yerine getirecektir. Toplu Sözleşme Hakkımıza Sahip Çıkmaya Devam Ediyoruz! Temmuz istatistikleri ile işkolu barajının altında bırakmaya çalıştıkları adaletsizlik yargıdan geri döndü. Yargı kararı ile sendikamız Temmuz 2024 istatistiklerine göre toplu iş sözleşmesi yapmak için yetkili sendika olmuştur. Ancak çoğunlukta olduğumuz işyerlerinde Bakanlık, mahkeme sürecini bahane ederek yetkiyi başka sendikalara vermiştir. İlgili işyerlerinde hukuki süreçler devam etmektedir. Bu sendikalar yetkiyi işçilerden değil bakanlıktan almıştır dolayısıyla imza altına alacakları toplu iş sözleşmelerinde işçilerin değil bakanlığın taleplerinin yazılı olacağı apaçık ortadır. Buradan sesimizin ulaştığı bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerine sesleniyoruz: Haftalık 40 saatlik çalışma hakkımızı tanımayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Tayin ve becayiş hakkımızı kalıcı şekilde düzenlemeyen, KHK’lı işçi, İŞKUR’lu işçi ayrımını ortadan kaldırmayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Görev tanımlarımızın net olmadığı, idarecilerin bir tek sözüne bağlı görevlendirme sorununu çözmeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücreti ve enflasyon üzerinde olacak şekilde zam oranlarını içermeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Ve hepimiz biliyoruz ki toplu sözleşme hakkımız gasp edilerek verilen yetkilerle bu taleplerin gerçekleşmesi mümkün değildir. Hep birlikte toplu sözleşme hakkımıza sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz. Yaşadığımız adaletsizliklerin ortadan kalkması için, taleplerimizin gerçekleşmesi için bir araya gelmekten sendikamızı, DİSK’i büyütmekten başka yol olmadığı açıktır. Bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerini geleceğine sahip çıkmaya, DİSK/Dev Sağlık İş’e üye olmaya çağırıyoruz” açıklamasında bulundu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
DİSK Dev-Sağlık-İş’in gerçekleştirdiği basın açıklamasında “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atılarak, sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin iş hayatında yaşadıkları zorluklar dile getirildi
AYSELİN UZUN / Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)’in Dev-Sağlık-İş kolunun, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi önünde düzenlediği basın açıklamasıyla birlikte sağlık ve sosyal hizmet işçilerinin toplu iş sözleşmeleri ve emeklilik konularında yaşadıkları olumsuzluklara karşı çıkıldı. Basın açıklamasını okuyan DİSK Dev-Sağlık-İş Alsancak Nevvar Salih İşgören Hastane Temsilcisi Deniz Kaya, “Bu adaletsizlik nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet kurumlarından emekli olmak isteyenlerin sayısı artmıştır” dedi.
ADALETSİZLİK ORTADAN KALDIRILSIN
Temsilci Deniz Kaya, emeklilik sisteminin eşitsizlik ve adaletsizliklerinin gün geçtikçe artığına dikkat çekerek, “Bu adaletsizliklerin bir yenisi 2024 ve 2025 yıllarında emekli olacaklar arasında yaşanacak emekli aylığı uçurumudur! 2024 yılının ikinci yarısında emekliliği hak edenler eğer emeklilik başvurularını 2025 yılına sarkıtılırlarsa önemli kayıplar yaşayacaklar. Böylece aynı şartlarda emekli olanların aylık ve gelirleri arasında ciddi bir uçurum söz konusu olacak. Bu uçurum, emekli aylıklarının hesaplanmasında esas alınan güncelleme katsayısının belirlenmesi yöntemindeki karışıklıktan ve yüksek enflasyondan kaynaklanmaktadır. Bu adaletsizlik nedeniyle sağlık ve sosyal hizmet kurumlarından emekli olmak isteyenlerin sayısı artmıştır. Emeklilik başvurusu yapan mesai arkadaşlarımızın yerine nasıl bir istihdam oluşturulacağı konusunda bir belirsizlik vardır. Bu durum işyerlerimizde iş yükünün artmasına, sunduğumuz sağlık ve sosyal hizmetin niteliğinin azalmasına yol açacaktır. Bu adaletsizliği gidermek bir cümlelik yasa değişikliği ile mümkündür. Konfederasyonumuz DİSK, bu konuda bakanlığa ve TBMM’ye taleplerini iletmiş bu talepler kamuoyu ile de paylaşılmıştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve TBMM bu adaletsizliğe karşı derhal harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YAŞAMAYA MECBUR
“Asgari Değil İnsanca Yaşamak İstiyoruz. Ülkemizin içinden geçtiği enflasyonist ortamda tarihimizde görülen en sert bölüşüm krizi ile karşı karşıyayız” diyerek sözlerine devam eden Kaya, birçok sağlık ve sosyal hizmet çalışanının açlık ve yoksulluk sınırında çalıştığını belirterek, “Yüksek enflasyonla yoksullaştırılan, adaletsiz vergi sistemiyle ‘dilim dilim soyulan’ yüzbinlerce sağlık ve sosyal hizmet emekçisi, milyonlarca işçi, dar gelirli büyük bir alım gücü kaybı yaşarken, Türkiye sermaye sahipleri için büyümeye devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri kapsamında ücretlerimize göz dikenlere, bizi açlık-yoksulluk sınırında yaşamaya mecbur bırakmak isteyenlere karşı işyerlerimizde mücadele etmeye devam ediyoruz. Tasarruf tedbirleri genelgesi kapsamında kanuna aykırı şekilde mesai ücretlerini ödemeyen, ödemeyeceğini söyleyen kurum yöneticilerine de buradan sesleniyoruz. Bir genelgeyi gerekçe göstererek kanunlara aykırı iş ve işlem yapmak hukuksuzluktur. Genelgeler hangi makamdan gelirse gelsin kanunlardan üstün değildir. Sendikamız bu hukuksuzlukları takip ediyor ve gereğini yerine getirecektir. Toplu Sözleşme Hakkımıza Sahip Çıkmaya Devam Ediyoruz! Temmuz istatistikleri ile işkolu barajının altında bırakmaya çalıştıkları adaletsizlik yargıdan geri döndü. Yargı kararı ile sendikamız Temmuz 2024 istatistiklerine göre toplu iş sözleşmesi yapmak için yetkili sendika olmuştur. Ancak çoğunlukta olduğumuz işyerlerinde Bakanlık, mahkeme sürecini bahane ederek yetkiyi başka sendikalara vermiştir. İlgili işyerlerinde hukuki süreçler devam etmektedir. Bu sendikalar yetkiyi işçilerden değil bakanlıktan almıştır dolayısıyla imza altına alacakları toplu iş sözleşmelerinde işçilerin değil bakanlığın taleplerinin yazılı olacağı apaçık ortadır. Buradan sesimizin ulaştığı bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerine sesleniyoruz: Haftalık 40 saatlik çalışma hakkımızı tanımayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Tayin ve becayiş hakkımızı kalıcı şekilde düzenlemeyen, KHK’lı işçi, İŞKUR’lu işçi ayrımını ortadan kaldırmayan bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Görev tanımlarımızın net olmadığı, idarecilerin bir tek sözüne bağlı görevlendirme sorununu çözmeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücreti ve enflasyon üzerinde olacak şekilde zam oranlarını içermeyen bir toplu iş sözleşmesi, toplu sözleşme değildir. Ve hepimiz biliyoruz ki toplu sözleşme hakkımız gasp edilerek verilen yetkilerle bu taleplerin gerçekleşmesi mümkün değildir. Hep birlikte toplu sözleşme hakkımıza sahip çıkacağımızı ilan ediyoruz. Yaşadığımız adaletsizliklerin ortadan kalkması için, taleplerimizin gerçekleşmesi için bir araya gelmekten sendikamızı, DİSK’i büyütmekten başka yol olmadığı açıktır. Bütün sağlık ve sosyal hizmet işçilerini geleceğine sahip çıkmaya, DİSK/Dev Sağlık İş’e üye olmaya çağırıyoruz” açıklamasında bulundu.
Kaynak: HABER MERKEZİ
İzmir'de dağlık alanda yol çöktü, otomobil içine düştü
İzmir haber: Okul servisi tıra çarptı
İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı giriş ücretine zam: İzmir Hayvanat Bahçesi giriş ücreti ne kadar 2025?
İzmir Halkevleri asgari ücreti protesto etti
Zafer Partili Birgüvi: Cemil Tugay’a güvenmiyoruz
Karabağlar'da işçiler Başkan ile görüştü eylemler sonlandırıldı
Büyükşehir’den İzmirlileri sevindiren karar: İZELMAN AŞ otoparklarına zam yok!
Sağlık çalışanları 42 haftadır nöbette: Bizden kesilen vergiler bizim için kullanılacak mı?
KİTVAK’tan hasta çocuklar için anlamlı yılbaşı etkinliği
Özgener; “İzmir Türkiye’nin gerisinde kaldı”
Son Girilen Haberler
Ege Üniversitesi’nde yurt dışı eğitim olanakları konuşuldu
Ege Üniversitesi, “Yurt Dışı Eğitim Olanakları ve Girişimcilik” başlıklı söyleşiye ev sahipliği yaptı.
Doç. Dr. Özgül anlattı: Lüfer balığının göç rotası bu yöntemle izleniyor
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Doç. Dr. Aytaç Özgül, ekibiyle birlikte Türkiye ayağını yürüttüğü "Avrupa Denizlerindeki Sucul Canlıların İzlenmesi İçin Stratejik Altyapıların Geliştirilmesi (STRAITS)" projesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Balıkesir'deki okul servisi kazasında 2 sürücü tutuklandı
Balıkesir'de dün meydana gelen 28 kişinin yaralandığı okul servisi kazasında 2 sürücü de tutuklandı