Atatürk'ü çocukluğunda gören 102 yaşındaki Şaban Yaylalı, Ata’nın cenaze törenini anlatıyor
Atatürk'ü çocukluğunda gören 102 yaşındaki Şaban Yaylalı, Ata’nın cenaze törenini anlatıyor
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü çocukluğunda gören 102 yaşındaki Şaban Yaylalı, Büyük Önder'in cenazesinin İstanbul'dan uğurlanışını anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 07.11.2024 15:07
Haber Güncellenme Tarihi: 07.11.2024 15:10
Kaynak:
AA
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü çocukluk yıllarında görme şansına sahip olan 102 yaşındaki Şaban Yaylalı, Atatürk'ün vefatının ardından İstanbul'da yaşanan büyük acıyı 86 yıldır içtenlikle hissetmeye devam ediyor.
Atatürk'ün ölümünden sonra Dolmabahçe Sarayı'nda naaşını ziyaret eden ve saygı duruşunda bulunan Yaylalı, şimdi İzmir'in Konak ilçesinde kızıyla birlikte yaşamını sürdürüyor.
Atatürk'e duyduğu sevgi ve saygıyı her zaman taze tutan Yaylalı, 4 yaşında ilk kez Atatürk’ü görmüş ve 16 yaşında ise onun vefat haberini almış.
Lozan mübadili olup emekli öğretmenlik yapan Yaylalı, Atatürk’ü ilk kez 1926 yılında Sivas’taki köylerine yaptığı ziyarette gördüğünü anlattı.
DÜŞENLER, BAYILANLAR, HATTA ÖLENLER VAR
Yaylalı, Erzurum'a giderken köylerine uğrayan Büyük Önder'in burada köylülerle sohbet ettiğini anlatırken, "Biz köyde ahırın içinde yaşıyorduk, hayvanlar bir tarafta biz bir tarafta. Kışın onlar ısıtıyor bizi. Biz burada yıllarca kaldık, arazi verdiler. 1926 yılında Gazi'nin Erzurum'a geçişi sırasında köylüler yola çıktılar ve ondan yeni ev yapılmasını istediler. O rica üzerine Mustafa Kemal bize orada yeni ev yaptırdı." İfadelerini kullandı.
Şaban Yaylalı, Atatürk’e olan hayranlığının çocukluk yıllarına dayandığını belirtti. İlkokul ve ortaokul eğitimini Tekirdağ’da tamamladıktan sonra, 1938 yılında İstanbul’da ziraat okuluna kaydını yaptırdığını ifade etti.
Yaylalı, İstanbul’daki okuluna yeni başlamışken aldığı üzücü haberi şu şekilde aktardı:
"O gün hava puslu, biraz rutubetli. 8 arkadaş meyve bahçesinde çalıştık. Saat 12'ye doğru okula geldik. Okula geldiğimizde Türk bayrağının yarıya indirildiğini gördük. Atatürk'ün öldüğünü öğrendik ve hepimiz şoke olduk. 'Öğleden sonraki derslere girmeyelim' dedim ama okul müdürü 'derslere gireceksiniz' dedi. Derslere girdik ama derslerin hayrı yok. Perşembe günüydü sanırım."
Atatürk'ün vefatının ardından, cenazeyi ziyaret etmelerine izin verildiğini belirten Yaylalı, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İstanbul'un Fındıklı semtinden itibaren yaya kaldırımında 4'erli kişiler halinde gruplar vardı. Dolmabahçe'ye kadar yürüdük. Büyük kapıdan girdik. Katafalkı görünce bir ağlama sesi duyuluyor, çınlıyor saray ama kimse kimseyi görmüyor. Düşünce yok, tamamen ona saygı duymak için yürüyor. Düşenler, bayılanlar var hatta bu bayılanlar içinde ölenler var. Hiç durmadan önünden geçtik, gereken taziyeyi verdik."
ONUN GİBİ BİR LİDER GELMEYECEK
19 Kasım 1938'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cenazesinin Ankara'ya uğurlandığına tanıklık eden Şaban Yaylalı, o gün kalabalıktan adım atmanın neredeyse imkansız olduğunu belirtti.
Yaylalı, Gülhane Parkı'nda top arabasının arkasında çok sayıda kişinin bulunduğunu anlatırken "Arkasından gözü yaşlı, başı eğik yabancı ülkelerin temsilcileri ve askerleri takip etti. Burada Zafer Gemisi'ne nakledildi, oradan da açıkta bekleyen Yavuz Harp Gemisi'ne. İzmit'e kadar denizden taşındı, daha sonra trenle Ankara'ya uğurlandı." şeklinde konuştu.
O esnada herkesin kendinden geçtiğini ifade eden Yaylalı, sözlerine şöyle devam etti:
"O kocaman adam, o kocaman lider bize bir vatan teslim etmiş, vatan vermiş. Bu vatanı bize teslim eden kişiyi artık insan gücüyle ne varsa sarf etmiş oluyorsunuz. Artık duygularınızın hepsini ona vermiş oluyorsunuz. Başka bir şey düşünemiyorsunuz. Düşünmek mümkün değil. Sadece Atatürk diyorsunuz, sadece Atatürk. 'Nereye gidiyorsun, niye bizi bırakıyorsun, neden gidiyorsun' diye arkasından bağıranlar, ağlayanlar var. Şimdi bile aynı duyguları yaşıyorum. Onun gibi bir kişi, onun gibi bir lider gelmez, gelmeyecek. Dünyanın en uzak ülkelerinden bile onun cenazesine geldiler. Bu kadar sevilen, bu kadar güçlü özelliğe sahip bir liderdi."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü çocukluğunda gören 102 yaşındaki Şaban Yaylalı, Büyük Önder'in cenazesinin İstanbul'dan uğurlanışını anlattı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü çocukluk yıllarında görme şansına sahip olan 102 yaşındaki Şaban Yaylalı, Atatürk'ün vefatının ardından İstanbul'da yaşanan büyük acıyı 86 yıldır içtenlikle hissetmeye devam ediyor.
Atatürk'ün ölümünden sonra Dolmabahçe Sarayı'nda naaşını ziyaret eden ve saygı duruşunda bulunan Yaylalı, şimdi İzmir'in Konak ilçesinde kızıyla birlikte yaşamını sürdürüyor.
Atatürk'e duyduğu sevgi ve saygıyı her zaman taze tutan Yaylalı, 4 yaşında ilk kez Atatürk’ü görmüş ve 16 yaşında ise onun vefat haberini almış.
Lozan mübadili olup emekli öğretmenlik yapan Yaylalı, Atatürk’ü ilk kez 1926 yılında Sivas’taki köylerine yaptığı ziyarette gördüğünü anlattı.
DÜŞENLER, BAYILANLAR, HATTA ÖLENLER VAR
Yaylalı, Erzurum'a giderken köylerine uğrayan Büyük Önder'in burada köylülerle sohbet ettiğini anlatırken, "Biz köyde ahırın içinde yaşıyorduk, hayvanlar bir tarafta biz bir tarafta. Kışın onlar ısıtıyor bizi. Biz burada yıllarca kaldık, arazi verdiler. 1926 yılında Gazi'nin Erzurum'a geçişi sırasında köylüler yola çıktılar ve ondan yeni ev yapılmasını istediler. O rica üzerine Mustafa Kemal bize orada yeni ev yaptırdı." İfadelerini kullandı.
Şaban Yaylalı, Atatürk’e olan hayranlığının çocukluk yıllarına dayandığını belirtti. İlkokul ve ortaokul eğitimini Tekirdağ’da tamamladıktan sonra, 1938 yılında İstanbul’da ziraat okuluna kaydını yaptırdığını ifade etti.
Yaylalı, İstanbul’daki okuluna yeni başlamışken aldığı üzücü haberi şu şekilde aktardı:
"O gün hava puslu, biraz rutubetli. 8 arkadaş meyve bahçesinde çalıştık. Saat 12'ye doğru okula geldik. Okula geldiğimizde Türk bayrağının yarıya indirildiğini gördük. Atatürk'ün öldüğünü öğrendik ve hepimiz şoke olduk. 'Öğleden sonraki derslere girmeyelim' dedim ama okul müdürü 'derslere gireceksiniz' dedi. Derslere girdik ama derslerin hayrı yok. Perşembe günüydü sanırım."
Atatürk'ün vefatının ardından, cenazeyi ziyaret etmelerine izin verildiğini belirten Yaylalı, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İstanbul'un Fındıklı semtinden itibaren yaya kaldırımında 4'erli kişiler halinde gruplar vardı. Dolmabahçe'ye kadar yürüdük. Büyük kapıdan girdik. Katafalkı görünce bir ağlama sesi duyuluyor, çınlıyor saray ama kimse kimseyi görmüyor. Düşünce yok, tamamen ona saygı duymak için yürüyor. Düşenler, bayılanlar var hatta bu bayılanlar içinde ölenler var. Hiç durmadan önünden geçtik, gereken taziyeyi verdik."
ONUN GİBİ BİR LİDER GELMEYECEK
19 Kasım 1938'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün cenazesinin Ankara'ya uğurlandığına tanıklık eden Şaban Yaylalı, o gün kalabalıktan adım atmanın neredeyse imkansız olduğunu belirtti.
Yaylalı, Gülhane Parkı'nda top arabasının arkasında çok sayıda kişinin bulunduğunu anlatırken "Arkasından gözü yaşlı, başı eğik yabancı ülkelerin temsilcileri ve askerleri takip etti. Burada Zafer Gemisi'ne nakledildi, oradan da açıkta bekleyen Yavuz Harp Gemisi'ne. İzmit'e kadar denizden taşındı, daha sonra trenle Ankara'ya uğurlandı." şeklinde konuştu.
O esnada herkesin kendinden geçtiğini ifade eden Yaylalı, sözlerine şöyle devam etti:
"O kocaman adam, o kocaman lider bize bir vatan teslim etmiş, vatan vermiş. Bu vatanı bize teslim eden kişiyi artık insan gücüyle ne varsa sarf etmiş oluyorsunuz. Artık duygularınızın hepsini ona vermiş oluyorsunuz. Başka bir şey düşünemiyorsunuz. Düşünmek mümkün değil. Sadece Atatürk diyorsunuz, sadece Atatürk. 'Nereye gidiyorsun, niye bizi bırakıyorsun, neden gidiyorsun' diye arkasından bağıranlar, ağlayanlar var. Şimdi bile aynı duyguları yaşıyorum. Onun gibi bir kişi, onun gibi bir lider gelmez, gelmeyecek. Dünyanın en uzak ülkelerinden bile onun cenazesine geldiler. Bu kadar sevilen, bu kadar güçlü özelliğe sahip bir liderdi."
Kaynak: AA
Çiğli meclisinde çöp krizi: Diğer belediyelerden ödeme talebi önerisi
Eski CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan hayatını kaybetti
Avrupa fatihi destan yazmaya devam ediyor: Galatasaray Tottenham’ı Rams Park'ın çimlerine gömdü!
Biden: Seçim adil, şeffaf ve güvenilir bir şekilde yapıldı
Narin Güran cinayeti davasında ilk duruşma sona erdi
Kanundaki boşluk, taklit ürünlere davetiye çıkarıyor
İzmir’de belediye otobüsünün çarptığı kadın hayatını kaybetti
İstismarın gölgesinde çocuktan anneler
Karaburun Belediyesi’ne sayıştay uyarısı: İhlaller ve uygulama hataları
Sayıştay açıkladı: Büyükşehir bütçede denkliği sağladı
Son Girilen Haberler
Narin Güran cinayetinde gizli tanık ifadesi ortaya çıktı: Katil amca olmayabilir
Narin Güran cinayetinde gizli tanık, küçük kızın amcası Salim Güran tarafından öldürülmediğini ve ölüm şeklinin tahmin edilenden farklı olduğunu söyledi
İTK, Kızılay Haftası etkinlikleri kapsamında Türk Kızılayı İzmir Şubesi’ni ağırladı
İzmir Özel Türk Koleji (İTK) Büyük Çiğli Kampüsü, Kızılay Haftası etkinlikleri çerçevesinde Türk Kızılayı İzmir Şubesi’ni misafir etti
Aliağa’da annelere destek programı
Aliağa’da ücretsiz Anne Destek Programı’nın tanıtım toplantıları gerçekleşti