Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bursa Osmangazi Belediyesi’nin Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği iş birliği ile düzenlediği Kent ve İklim Paneli'nde iklim kriziyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Haber Giriş Tarihi: 25.12.2024 17:20
Haber Güncellenme Tarihi: 25.12.2024 17:22
Kaynak:
BÜLTEN
Bursa’da Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Osmangazi Belediyesi iş birliği ile Kent ve İklim Paneli başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Panele, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da katıldı. Çevre sağlığı ve iklim kriziyle ilgili açıklamalarda bulunan Cemil Tugay, dünya olarak 2030 yılına kadar karbon nötr olmak için 3.5 trilyon doların harcanması gerektiğini ancak henüz harcanan rakamların bu hedefin çok uzağında olduğunu vurguladı.
Tugay, şöyle konuştu:
“Bunları eleştiri olarak da konuşabiliriz ya da yaşayacağımız felaketin çan sesleri olarak nitelendirebiliriz. Dünya, Türkiye de dahil bir felakete doğru hızlıca gidiyor. Bunun erken evrelerini yaşıyoruz. Açlığı, çölleşmeyi, yüksek sıcaklıkları, toplu göçleri, bunların getirdiği çatışmaları kısa zaman dilimleri içinde yaşama ihtimalimiz yüksek gibi görünüyor. Herkesin bu konuda bilinçli olmaya ve etkili adımlar atmaya ihtiyacı var. Birlik olarak görevimiz kendi üyelerimizin bu konuda bilinç seviyesini doğru seviyeye getirmek, mücadele için birbirimize destek olmak, özeleştirilerimizi de yapmak. Şu anda kendimizi 5 vitesli bir arabanın 2. vitesinde olarak görüyorum. Bu senenin sonlarına doğru 5. vitese yükseltelim.”
“DÜNYA BU HEDEFTEN ÇOK UZAK DURUMDA”
Başkan Tugay, Paris Anlaşması ile dünyanın ısı artışının 1,5 derecede sınırlanması ile ilgili bir hedef konulduğunu, 2030 yılında dünyanın karbon nötr olmasının hedeflendiğini hatırlattı. Açıklamasında, dünyanın bu hedeften çok uzakta olduğunu söyleyen Tugay, “Dünya bu hedeften çok uzak durumda. Son yıllardaki sıcaklık ortalamalarında 1,5 derecenin üzerine çıkıldı” dedi.
Bu durumun sonuçlarının pek çok açıdan görüldüğünü ifade eden Tugay, şunları kaydetti:
“Bunun sonuçlarını pek çok açıdan yaşıyoruz. Bunlar çevresel sorunlar, tarımda rekolte azalması, kuraklık, ekosistem değişimleri olarak bize dönüyor. Türkiye’de var olmayan bazı sivrisinek ve haşere türlerinin, daha sıcak denizlerde bulunan canlı türlerinin artan baskınlığını yaşıyoruz. İzmir’de son 2 yıldır aedes cinsi sivrisineğinin ciddi oranda yayılımını görüyoruz. Bununla başa çıkmak da zor. Daha da kötüye giderek ilerleyecek. Yaşadığımız çevrenin ekosisteminin bozulmasına, bunun da kent yaşamına olumsuz geri dönüşlerine şahit olacağız diye görünüyor. Türkiye’nin biraz daha hızlı ve etkili adımlar attığı bir plana ihtiyacı var.”
“NE YAZIK Kİ BU GİDİŞLE İMKANSIZ”
Başkan Tugay, Türkiye’nin 2053 yılında karbon nötr hedefi koyduğunu anımsattığı konuşmasında, “Ne yazık ki bu gidişle buna ulaşmamız da imkansız. OECD ülkeleri arasında kömür yatırımlarını artıran tek ülke Türkiye. Hala ülke olarak kömüre dayalı termik santrallerin yatırımını yapmaya çalışıyoruz. Karbon emisyonundaki durumumuza baktığımızda Türkiye’nin yıllık 558 milyon ton karbon emisyonu var. Kişi başına Türkiye 6.71 ton karbon üretiyor” ifadelerini kullandı.
Tugay, açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Türkiye karbon emisyon yüksekliğinde bu rakamla dünyada 15. sırada. Tüm dünyanın karbon emisyonu oranında yüzde 1’ini Türkiye üretiyor. Bunu karbon nötr yolunda sağlıklı adımlar atmış bir ülke kategorisinde sayamıyoruz. Karbon emisyonuna neden olan en büyük kalemin enerji üretimi olduğunu görüyoruz. Ondan sonra sanayi ve tarım geliyor. Ev kökenli karbon emisyonlarını da 44 milyon ton civarında hesaplamışlar. Bizlerin birey olarak en büyük sorumluluk alanımız enerji gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde enerji tüketimimizi azaltmak ya da daha verimli kullanmak yolunda öncelikli ve hızlı çalışmalar yapmamız gerekiyor.”
“GIDA KRİZİNE KARŞI BÖLGELERİMİZİ HAZIRLAMALIYIZ”
Başkan Tugay, iklim krizine karşı dört odaktan bahsetti. Özellikle susuzluk sorununun bu yıl Türkiye’de zirve yaptığını belirten Tugay, “Su, gıda, enerji ve toprak olmak üzere bu dört başlıkta krizler bizi bekliyor. Bu dört maddeyi Anayasa’nın ilk maddeleri gibi aklımızda her zaman tutalım. Susuzluk sorunun bu yıl Türkiye’de zirve yaptığını gözlemledik. Artık bizim gerçek anlamda su yönetimi planı sahibi olmamız lazım. Yerel yönetimler kendi elleriyle kendi bölgelerinde tabii ki bu konuda plan yürütmeli ama özelikle havza bazlı su yönetimi planlarına acil ihtiyaç var. Gıdanın rekoltesinde düşme var. Sağlıklı ve güvenli gıda üretimi ile ilgili de ciddi sorun var. Planlamasını, doğru tarım tekniklerini hem yerel yönetimler hem de üst ölçekli belki bölgesel ve ulusal planlamalar çerçevesinde doğru yönetmemiz gerekiyor. Kentsel bir gıda stratejisi eylem planımız mutlaka olmalı. Kendine yeten kentler, kendine yeten havzalar anlayışıyla gelecek gıda krizine karşı bölgelerimizi hazırlamalıyız” dedi.
“ÜLKEMİZDE BU YATIRIMLAR DOĞRU ŞEKİLDE YAPILMIYOR”
Tugay, alınabilecek pek çok önemle yüzde 50’ye varan enerji tüketimi azaltımlarının gerçekleşebileceğini söyledi. Yenilenebilir enerji yatırımlarına ihtiyaç olduğunu dile getiren Başkan Tugay, konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
“Enerji, hayatımızda yer kapladığından daha az ihtiyaç duyduğumuz bir şeye dönüşebilir. Ülkemizde ne yazık ki bu yatırımlar planlı ve doğru şekilde yapılmıyor. Tarım alanları, meraları, yeşil alanları bozan enerji yatırımları yapılıyor. Türkiye’nin genelinde aslında yenilenebilir enerji alanında doğru politikaların uygulanmadığını, teşviklerin biraz daha çok belli yatırımcıları destekleyecek şekilde yapıldığını söylemek durumundayım. Rüzgar enerjisi ve jeotermallerle ilgili çok ciddi potansiyelimiz var. Doğru yerde, doğru şekilde işletilirse Türkiye için önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Tamamını ithal ettiği doğalgazla elektrik üreten Türkiye’nin ağır fatura ödediğini söylemek isterim. Bundan kurtulmak için elimizin altında olan yenilenebilir enerji kaynaklarını doğru kullanmaya ihtiyacımız var. Bundan önce enerji verimliliğine akıl yormak zorundayız ve aslında çok daha kolay. Önce yönettiğimiz kurumlardan başlayarak sonra kamu kurumları ile devam ederek ve dış mekanları ile kişi, kurum, kuruluşları dahil ederek enerji tüketimini iyi noktaya getirebiliriz ve enerji ihtiyacımızı azaltabiliriz.”
“MİKRO PLASTİĞİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ”
Toksik kimyasal içerikli sanayi, kentsel ve evsel atıkların ve yanlış tarım tekniklerinin toprakları hızla bozduğunu belirten Başkan Tugay, şöyle devam etti:
“Plastiği mikro plastiğe dönüşmüş, dolayısıyla suları ve denizleri kirleten ama havada ve toprakta da yoğun şekilde bulunan mikro plastiği görmek zorundayız. Çünkü parçalanınca görmüyoruz. Görmeyince yok zannediyoruz ama Prene Dağları’nda mikro plastik buldular. Vücudumuzda belli oranda mikro plastik ile yaşıyoruz. Plastik atıkları hızla kontrol altına almak zorundayız. Mümkün olan en az miktarda atığı üretmek ve ürettiğimiz atığı mutlaka kontrol altına almalıyız. Yanlış tarım tekniklerinin en önemli nedeni yanlış sulama, kullanılan ilaçlar. Doğru tarım teknikleri ile doğru ürünü seçerek hayvancılığı çevreye zarar vermeyecek şekilde yaparak, hayvansal ürün tüketiminde daha bilinçli davranarak tarım kökenli toprak bozulmasını durdurmaya ihtiyaç var. Su, gıda, enerji ve toprak bu dört başlık bizim Anayasamız.”
“SORMAMIZ GEREKEN DAHA ÖNEMLİ SORULAR VAR”
Panelde açıklamalarda bulunan Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise “Bursa sanayi kenti mi, turizm kenti mi yoksa kültür ve sanat kenti mi olmalıdır? Aslında bu sorulardan daha önce sormamız gereken sorular var. Bursa bir sağlıklı kent midir? Uludağ eteklerinde yer alan bu kadim şehir, ne yazık ki önemli bir kimlik arayışı içinde. Sadece sanayi, kültür ya da turizm odaklı bakmak yerine Bursa’nın sağlıklı bir şehir olup olmadığına dair soruları da geleceğimizi şekillendirme açısından önemli buluyoruz” dedi.
Bursa’da su krizine de değinen Başkan Aydın, Bursa’nın 45 günlük suyunun kaldığını ifade ederek müsilaj sorunu ve hava kirliliği sorunlarını aktardı Aydın, iklim krizi ile mücadelede yaptıkları çalışmalarla ilgili de bilgi verdi.
Bursa Osmangazi Gösteri Merkezi’nde yapılan panelin İklim ve Sağlık Ekseninde COP 29 başlıklı oturumun moderatörlüğünü İzmir Planlama Ajansı Başkanı ve Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölgesel Direktörü Kira Fortune ve Eskişehir Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe sunum yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Bursa Osmangazi Belediyesi’nin Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği iş birliği ile düzenlediği Kent ve İklim Paneli'nde iklim kriziyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Bursa’da Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği ve Osmangazi Belediyesi iş birliği ile Kent ve İklim Paneli başlıklı bir etkinlik düzenlendi. Panele, Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay da katıldı. Çevre sağlığı ve iklim kriziyle ilgili açıklamalarda bulunan Cemil Tugay, dünya olarak 2030 yılına kadar karbon nötr olmak için 3.5 trilyon doların harcanması gerektiğini ancak henüz harcanan rakamların bu hedefin çok uzağında olduğunu vurguladı.
Tugay, şöyle konuştu:
“Bunları eleştiri olarak da konuşabiliriz ya da yaşayacağımız felaketin çan sesleri olarak nitelendirebiliriz. Dünya, Türkiye de dahil bir felakete doğru hızlıca gidiyor. Bunun erken evrelerini yaşıyoruz. Açlığı, çölleşmeyi, yüksek sıcaklıkları, toplu göçleri, bunların getirdiği çatışmaları kısa zaman dilimleri içinde yaşama ihtimalimiz yüksek gibi görünüyor. Herkesin bu konuda bilinçli olmaya ve etkili adımlar atmaya ihtiyacı var. Birlik olarak görevimiz kendi üyelerimizin bu konuda bilinç seviyesini doğru seviyeye getirmek, mücadele için birbirimize destek olmak, özeleştirilerimizi de yapmak. Şu anda kendimizi 5 vitesli bir arabanın 2. vitesinde olarak görüyorum. Bu senenin sonlarına doğru 5. vitese yükseltelim.”
“DÜNYA BU HEDEFTEN ÇOK UZAK DURUMDA”
Başkan Tugay, Paris Anlaşması ile dünyanın ısı artışının 1,5 derecede sınırlanması ile ilgili bir hedef konulduğunu, 2030 yılında dünyanın karbon nötr olmasının hedeflendiğini hatırlattı. Açıklamasında, dünyanın bu hedeften çok uzakta olduğunu söyleyen Tugay, “Dünya bu hedeften çok uzak durumda. Son yıllardaki sıcaklık ortalamalarında 1,5 derecenin üzerine çıkıldı” dedi.
Bu durumun sonuçlarının pek çok açıdan görüldüğünü ifade eden Tugay, şunları kaydetti:
“Bunun sonuçlarını pek çok açıdan yaşıyoruz. Bunlar çevresel sorunlar, tarımda rekolte azalması, kuraklık, ekosistem değişimleri olarak bize dönüyor. Türkiye’de var olmayan bazı sivrisinek ve haşere türlerinin, daha sıcak denizlerde bulunan canlı türlerinin artan baskınlığını yaşıyoruz. İzmir’de son 2 yıldır aedes cinsi sivrisineğinin ciddi oranda yayılımını görüyoruz. Bununla başa çıkmak da zor. Daha da kötüye giderek ilerleyecek. Yaşadığımız çevrenin ekosisteminin bozulmasına, bunun da kent yaşamına olumsuz geri dönüşlerine şahit olacağız diye görünüyor. Türkiye’nin biraz daha hızlı ve etkili adımlar attığı bir plana ihtiyacı var.”
“NE YAZIK Kİ BU GİDİŞLE İMKANSIZ”
Başkan Tugay, Türkiye’nin 2053 yılında karbon nötr hedefi koyduğunu anımsattığı konuşmasında, “Ne yazık ki bu gidişle buna ulaşmamız da imkansız. OECD ülkeleri arasında kömür yatırımlarını artıran tek ülke Türkiye. Hala ülke olarak kömüre dayalı termik santrallerin yatırımını yapmaya çalışıyoruz. Karbon emisyonundaki durumumuza baktığımızda Türkiye’nin yıllık 558 milyon ton karbon emisyonu var. Kişi başına Türkiye 6.71 ton karbon üretiyor” ifadelerini kullandı.
Tugay, açıklamasının devamında şöyle konuştu:
“Türkiye karbon emisyon yüksekliğinde bu rakamla dünyada 15. sırada. Tüm dünyanın karbon emisyonu oranında yüzde 1’ini Türkiye üretiyor. Bunu karbon nötr yolunda sağlıklı adımlar atmış bir ülke kategorisinde sayamıyoruz. Karbon emisyonuna neden olan en büyük kalemin enerji üretimi olduğunu görüyoruz. Ondan sonra sanayi ve tarım geliyor. Ev kökenli karbon emisyonlarını da 44 milyon ton civarında hesaplamışlar. Bizlerin birey olarak en büyük sorumluluk alanımız enerji gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde enerji tüketimimizi azaltmak ya da daha verimli kullanmak yolunda öncelikli ve hızlı çalışmalar yapmamız gerekiyor.”
“GIDA KRİZİNE KARŞI BÖLGELERİMİZİ HAZIRLAMALIYIZ”
Başkan Tugay, iklim krizine karşı dört odaktan bahsetti. Özellikle susuzluk sorununun bu yıl Türkiye’de zirve yaptığını belirten Tugay, “Su, gıda, enerji ve toprak olmak üzere bu dört başlıkta krizler bizi bekliyor. Bu dört maddeyi Anayasa’nın ilk maddeleri gibi aklımızda her zaman tutalım. Susuzluk sorunun bu yıl Türkiye’de zirve yaptığını gözlemledik. Artık bizim gerçek anlamda su yönetimi planı sahibi olmamız lazım. Yerel yönetimler kendi elleriyle kendi bölgelerinde tabii ki bu konuda plan yürütmeli ama özelikle havza bazlı su yönetimi planlarına acil ihtiyaç var. Gıdanın rekoltesinde düşme var. Sağlıklı ve güvenli gıda üretimi ile ilgili de ciddi sorun var. Planlamasını, doğru tarım tekniklerini hem yerel yönetimler hem de üst ölçekli belki bölgesel ve ulusal planlamalar çerçevesinde doğru yönetmemiz gerekiyor. Kentsel bir gıda stratejisi eylem planımız mutlaka olmalı. Kendine yeten kentler, kendine yeten havzalar anlayışıyla gelecek gıda krizine karşı bölgelerimizi hazırlamalıyız” dedi.
“ÜLKEMİZDE BU YATIRIMLAR DOĞRU ŞEKİLDE YAPILMIYOR”
Tugay, alınabilecek pek çok önemle yüzde 50’ye varan enerji tüketimi azaltımlarının gerçekleşebileceğini söyledi. Yenilenebilir enerji yatırımlarına ihtiyaç olduğunu dile getiren Başkan Tugay, konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
“Enerji, hayatımızda yer kapladığından daha az ihtiyaç duyduğumuz bir şeye dönüşebilir. Ülkemizde ne yazık ki bu yatırımlar planlı ve doğru şekilde yapılmıyor. Tarım alanları, meraları, yeşil alanları bozan enerji yatırımları yapılıyor. Türkiye’nin genelinde aslında yenilenebilir enerji alanında doğru politikaların uygulanmadığını, teşviklerin biraz daha çok belli yatırımcıları destekleyecek şekilde yapıldığını söylemek durumundayım. Rüzgar enerjisi ve jeotermallerle ilgili çok ciddi potansiyelimiz var. Doğru yerde, doğru şekilde işletilirse Türkiye için önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Tamamını ithal ettiği doğalgazla elektrik üreten Türkiye’nin ağır fatura ödediğini söylemek isterim. Bundan kurtulmak için elimizin altında olan yenilenebilir enerji kaynaklarını doğru kullanmaya ihtiyacımız var. Bundan önce enerji verimliliğine akıl yormak zorundayız ve aslında çok daha kolay. Önce yönettiğimiz kurumlardan başlayarak sonra kamu kurumları ile devam ederek ve dış mekanları ile kişi, kurum, kuruluşları dahil ederek enerji tüketimini iyi noktaya getirebiliriz ve enerji ihtiyacımızı azaltabiliriz.”
“MİKRO PLASTİĞİ GÖRMEK ZORUNDAYIZ”
Toksik kimyasal içerikli sanayi, kentsel ve evsel atıkların ve yanlış tarım tekniklerinin toprakları hızla bozduğunu belirten Başkan Tugay, şöyle devam etti:
“Plastiği mikro plastiğe dönüşmüş, dolayısıyla suları ve denizleri kirleten ama havada ve toprakta da yoğun şekilde bulunan mikro plastiği görmek zorundayız. Çünkü parçalanınca görmüyoruz. Görmeyince yok zannediyoruz ama Prene Dağları’nda mikro plastik buldular. Vücudumuzda belli oranda mikro plastik ile yaşıyoruz. Plastik atıkları hızla kontrol altına almak zorundayız. Mümkün olan en az miktarda atığı üretmek ve ürettiğimiz atığı mutlaka kontrol altına almalıyız. Yanlış tarım tekniklerinin en önemli nedeni yanlış sulama, kullanılan ilaçlar. Doğru tarım teknikleri ile doğru ürünü seçerek hayvancılığı çevreye zarar vermeyecek şekilde yaparak, hayvansal ürün tüketiminde daha bilinçli davranarak tarım kökenli toprak bozulmasını durdurmaya ihtiyaç var. Su, gıda, enerji ve toprak bu dört başlık bizim Anayasamız.”
“SORMAMIZ GEREKEN DAHA ÖNEMLİ SORULAR VAR”
Panelde açıklamalarda bulunan Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise “Bursa sanayi kenti mi, turizm kenti mi yoksa kültür ve sanat kenti mi olmalıdır? Aslında bu sorulardan daha önce sormamız gereken sorular var. Bursa bir sağlıklı kent midir? Uludağ eteklerinde yer alan bu kadim şehir, ne yazık ki önemli bir kimlik arayışı içinde. Sadece sanayi, kültür ya da turizm odaklı bakmak yerine Bursa’nın sağlıklı bir şehir olup olmadığına dair soruları da geleceğimizi şekillendirme açısından önemli buluyoruz” dedi.
Bursa’da su krizine de değinen Başkan Aydın, Bursa’nın 45 günlük suyunun kaldığını ifade ederek müsilaj sorunu ve hava kirliliği sorunlarını aktardı Aydın, iklim krizi ile mücadelede yaptıkları çalışmalarla ilgili de bilgi verdi.
Bursa Osmangazi Gösteri Merkezi’nde yapılan panelin İklim ve Sağlık Ekseninde COP 29 başlıklı oturumun moderatörlüğünü İzmir Planlama Ajansı Başkanı ve Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay, Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Sağlıklı Şehirler Ağı Bölgesel Direktörü Kira Fortune ve Eskişehir Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Ekoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe sunum yaptı.
Kaynak: BÜLTEN
Bir umut arayışı: Hangi anne çocuğunun ölmesini bekler?
Mülkiyelilerden hayvan yasasına tepki
İzmir'de dağlık alanda yol çöktü, otomobil içine düştü
İzmir haber: Müftülükte silahlı saldırı
Erdağ: Asgari ücret ekonomik adaletsizliğin göstergesi
İzmir Halkevleri asgari ücreti protesto etti
Zafer Partili Birgüvi: Cemil Tugay’a güvenmiyoruz
İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı giriş ücretine zam: İzmir Hayvanat Bahçesi giriş ücreti ne kadar 2025?
Osmantan Erkır: Koleksiyon tutku meselesi
İzmir’de 9 saatlik su kesintisi: 25 Aralık Çarşamba hangi ilçelerde su kesintisi yaşanacak?
Son Girilen Haberler
Dikili'de düzensiz göçmen operasyonu!
İzmir'in Dikili ilçesinde, 6'sı çocuk 26 düzensiz göçmen, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından yakalandı
İzmir basınının acı kaybı: Ercan Doğu hayatını kaybetti!
İzmir Valiliği eski Basın Müşaviri ve Gazeteciler Cemiyeti Üyesi Ercan Doğu hayatını kaybetti.
TCMB, 2025 Yılı Para Politikası'nı yayımladı: KKM uygulaması sona eriyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) açıklanacak takvim çerçevesinde 2025'te 8 toplantı gerçekleştirecek.