Başkan Tugay’dan Körfez’den Otogar’a önemli açıklamalar
Başkan Tugay’dan Körfez’den Otogar’a önemli açıklamalar
Kent gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, en çok alt yapı, ulaşım ve kentsel dönüşüm üzerinde durduklarını vurgularken, Buca için müjdeyi ilk kez İLKSES’te verdi
Haber Giriş Tarihi: 02.12.2024 18:55
Haber Güncellenme Tarihi: 02.12.2024 19:03
Kaynak:
HABER MERKEZİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İLKSES Dijital Platform’da yayınlanan Erdal Erek ile Siyaset Kulisi programına konuk oldu.
Bu özel yayında Başkan Tugay; İzmir’in gelişimine yönelik projeleri, belediyecilik anlayışını, halkın taleplerini, şehre dair beklentileri ve son gelişmeleri Erdal Erek’in soruları eşliğinde tüm izleyicilerle paylaştı.
YETKİ KİMDE DİYE KONUŞTUĞUMUZDA…
Öncelikle İzmir Körfezi’nde derinleşen bir sorun haline gelen kirlilik konusuna değinen Başkan Tugay, şunları aktardı: “Körfezin kirliliği konusu çok uzun yıllara dayanan bir sorun. Körfezdeki kirlilik uzun süredir var ve nedeni çok basit; şehrin körfez çevresinde yerleşen nüfusunun atıkları. Bu atıklar bazen çöp şeklinde bazen de kanalizasyon şeklinde oluyor. 2002 yılında körfez çevresini kucaklama ve Büyük Kanal Projesi ile birlikte arıtma yapıldıktan sonra körfezdeki kirliliğin tamamen biteceği düşünüldü ama bu arada derelerin taşıdığı kirler, alüvyon, limandan kaynaklanan kirlilik, tersaneden kaynaklanan kirlilik ve sanayi tesislerinden kaynaklanan kirliliği arıtma sistemi yok etmedi. Arıtma sistemi zaman içerisinde, özellikle yağmurlu havalarda yetmez hale geldi. Biraz da sistemin eskimesinden dolayı problemler yaşandı. Ancak burada yaşadığımız sorunu şöyle ayırmak lazım; yaz ayında, orman yangınlarından hemen sonra körfezde balık ölümleri, renk değişiklikleri ve koku ortaya çıktığı zaman bu bir krize dönüştü. Ondan önce kirlilik vardı ama bu zamanla düzelebilecek bir sorun olarak görülüyordu. Onlar ortaya çıkınca kriz oldu. Bu krizle ilgili konuşmaya başladık biz. Burada şöyle bir makas arasında kaldı inşalar, sürekli olarak arıtmayı suçlayan bir hükümet tarafı bir de bu işin bilimsel değerlendirmesini yaptığımızda, bakın bu olay bir alg patlaması, mikro organizmaların körfez içerisinde aniden çoğalması problemidir. Bunun arka planında kirlilik etkenlerden biridir ama sadece bu değildir konu. Yani havanın çok sıcak olması, orman yangınlarıyla körfezin suyuna bulaşan küllerin tetikleyici etki yapması gibi birçok sebebi var. Buradaki kirlilik yükü olan suyun seyrelmesi lazım. Denizdeki milyonlarca ton suyu arıtamayız. Burada bir akıntı oluşması lazım. Akıntı oluşması için de bir dipte çamur birikimi var. Bunlar kanalizasyonla gelmedi. Dereler yoluyla geldi. Dolayısıyla hemen hemen hiç körfez dip temizliği, dip taraması yapılması lazım diye söyleyenler oldu. Burada yetki kimde diye konuştuğumuzda mevzuat gereği yetki bakanlıkta.”
BAKANLIĞIN YETKİSİNDE OLANLARI DA BAKANLIK YAPSIN
Bundan sonra her geçen yıl körfezin daha temiz olacağını belirten Başkan Tugay, “İZSU’nun bazı bölgelerde tarama yapmayla ilgili ön onayları var ama bunlar sınırlı. Başından beri konuşurken ilave kirliliğin olmaması için belediye kendi yetkileri çerçevesinde alsın ama bütün yetkiler belediyede olmadığı için, bakanlığın yetkisinde olanları da bakanlık yapsın. Ayrıca körfezin mevcut kirli suyunun sirkülasyona tabi olması için temizlenmesi için yetki bakanlıkta. Bakanlık yaparsa çok mutlu oluruz. Yapmayacaksa da bize versin biz yapalım. Ancak çok tuhaf tartışmalar oldu. Neticede biz bugün buradaki problemin nasıl düzeleceğiyle ilgili her konuya sahibiz. Onun dışında kanal alt yapısının yenilenmesi ile ilgili de çok hızlı çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda da dip taramasıyla ilgili de bize verilen yetki çerçevesinde çalışmalar yapılacak. Ayrıca son yapılan çalıştayda aldığımız bilgilerle bundan sonra bir alg patlaması olmadan önce önceden tespit etmek ve olmasını engellemek için ilgi ve donanıma sahibiz. Önümüzdeki yaz aylarında tekrar böyle bir problem olmasın diye dikkatle çalışacağız. Bundan sonra her geçen yıl körfezin daha temiz olacağını şimdiden söyleyebiliriz” bilgisini de paylaştı.
FOTOĞRAFINI PAYLAŞANLAR İFTİRA ATIYORLAR
Öte yandan, deniz taşkınlarını önlemek amacıyla Kordon’a konulan beton bariyerlere değinen Başkan Tugay, “Deniz seviyesi bütün dünyada olduğu gibi bizde de yükseldi. Son zamanlardaki yağışlarda denize kıyısı olan birçok şehirde taşkınlar oldu. İzmir etkilenmedi çünkü yaptığımız bariyer çalıştı. Karşıyaka tarafında set yapılmıştı, o engelliyordu, burada da Kordon’daki bariyer engel oldu. Yağmurlu havalarda deniz seviyesinin yükselmesi hem de dalgaların karaya gelmesiyle su baskınları oluşuyor, bu iklimin getirdiği bir sonuç. ‘Burada kalıcı olarak bir kıyı düzenlemesi yapalım, önümüzdeki 10-30 yılda da bizi güvende tutsun’ diye yola çıktık. Tabi kordon ‘izne tabi’ bir alan. Bizim sunduğumuz planı daha kapsamlı çalışmamız ve daha uzun süreye mal olacak şekilde koruma kuruluna getirmemiz istendi. Geçen bahar aylarından bahsediyorum. Arkadaşlarımıza ‘kışa kadar yetişir mi?’ dedim ‘yetişmez’ dediler. ‘Kış mevsiminde kesin su basar’ diye tartıştık ve geçici olarak bu çözümü bulduk. Bunlar kaldırılan bariyerler ama ne zaman kaldırılır bir şey diyemiyorum. Ama kalıcı kıyı düzenlemesini yapana kadar bunlar kordonu su baskınından koruyan sistem. Yakın zamandaki yağışta görüntüleyip paylaştık. Suyun girmesini engelliyorlar. İnşaat yüzde 90-95 aşamasında. Henüz daha oraya yerleştirme aşamasındayken, daha kötü halindeyken fotoğrafını paylaşanlar iftira atıyorlar açıkçası. İnşaat tam bitip ağaçlandırma ve oyun alanları yapıldığı zaman bu kadar kötü gözükmeyecek. Bu kadar tepki gösterilecek bir şey yok 15-20 gün içerisinde bitecek. Denizin görülmesini engellemiyor. Yüksekliği 60 santim. Her durumda denizin görüşü gayet açık, bu açıdan da bir sorun yok” dedi.
BU TÜNEL YEŞİLDERE VE MÜRSEL PAŞA’NIN YÜKÜNÜ ALACAK
Kentte var olan bir diğer sorun ise ulaşım. Bu konuya da değinen Başkan Tugay, “Canlı yayından önce ekibimizle ulaşım toplantısını yaptık. En çok konuştuğumuz konulardan biri hep bu oldu. Bütün bunlar öncelikle iyi bir yönetim organizasyonu ve bütçe ile gerekiyor. Yaklaşık 91 milyarlık bütçe ayırdık. 31 milyarını yatırım için ayırdık. İyi bir rakam bu… Daha önceki yıllardan daha iyi diyebilirim. Bunun içerisinde arıtma, altyapı geliyor. Daha sonra ulaşım ve kentsel dönüşüm geliyor. Ulaşımın İzmir için herkesin bildiği gibi bizde sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Hangi noktalarda nasıl bir düzenleme yapabileceğimiz üzerine çalışıyoruz. Planlamacı arkadaşlarımız çalışıyor. Bir taraftan ihaleler yapılıyor, bir taraftan yapım işleri başlıyor. Bugün ziyaret ettiğim Karabağlar Dostluk Bulvarı önemli bir bağlantı yolu ve inşaatı devam ediyor. 20 yılda yapılması beklenen bir yolu birkaç ay içerisinde tamamlamış olacağız. Mürsel Paşa Altgeçidi Gıda Çarşısıyla Mürsel Paşa Bulvarını birbirini bağlayan demiryolunun altından geçen altgeçit ihale edildi ve yer teslimi yapıldı ya da yapılmak üzere. Yakında inşasına başlanacak. Zafer Payzın Kavşağı, Mürsel Paşa Kavşağı, Ege Mahallesine bağlanan köprülü kavşak Basmane Kavşağı gibi kavşaklarla ilgili projeler hemen hemen tamamlandı. Zafer Payzın Kavşağı, bir iki ay içerisinde çalışmalarımız tamamlanacak. Mavişehir’de Kemal Baysak Bulvarını İZBAN üzerinden Anadolu caddesine bağlayan üst geçiş var onu çalışıyoruz. Mavişehir ile Çiğli arasındaki geçişi çalışıyoruz. Gaziemir’in Fuar İzmir’in arkasından geçen Havaalanına giden yola alternatif bir yol projemiz var ona çalışıyoruz. Çevreyolunun Fuar İzmir’e varmadan önce bir yol ayrımıyla bağlandığı bir yol. Gaziemir’in tepe alanına doğru. Oradan gidecek. Çoğunlukla transit gibi olacak. Şehir içerisinde bir ya da iki bağlantısı olabilir. Havayoluna alternatif bir yol olacak. Özellikle Esbaş’ın önündeki o sıkışıklık ortadan kalkacak. Bayraklı’da, Balçova’da, Güzelbahçe’de önemli yol projelerimiz var. İzmir’in trafiğinin sıkıştığı pek çok yerde çalışmamız var. Bunu ilk kez burada söylüyorum. Çevreyolundan TOKİ’ye bağlanacak alternatif bir yol ile ilgili çalışmamız var. Buca Metro’da Doğuş Caddesindeki yoğunluğu azaltmaya çalışıyoruz. Karabağlar’da Yeşillik Caddesindeki yoğunluğu azaltacağız. Buca’dan otogara bağlanan tüneli önümüzdeki sene bitirmeyi düşünüyoruz. Mekanik çalışmaları var. Tam hizmete girmesi önümüzdeki seneyi bulur. Bu tünel Yeşildere ve Mürsel Paşa’nın yükünü alacak” diye konuştu.
ONLARDAKİ AKIL BENDE DE VAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Basmane Çukuru olarak bilinen ve yıllardır çözüm bekleyen problemine ilişkin açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eleştirileri sert bir dille yanıtladı. Tugay, “Henüz anlaşmanın içeriği açıklanmadı. Buna rağmen nasıl bir mantıkla eleştirildiklerini anlamıyorum. Onlardaki akıl bende de var, emin olsunlar” diyerek haksız suçlamalara tepki gösterdi. Basmane Çukuru hakkında kendisine yönelik yapılan açıklamalara anlam veremediğini belirten Başkan Tugay, “Bazen bazı insanların söylediklerini ve yazdıklarını okuyunca dehşete kapılıyorum. Sanki geçen 5 yıl içinde belediye başkanı değilmişim gibi, sanki yaptıklarım ve nasıl bir insan olduğum bir insan olduğum belli değilmiş gibi tuhaf tuhaf suçlamalar yöneltiyorlar Kendilerince yargılamalara girişiyorlar. Henüz bir açıklama yapmadık. Anlaşmanın içeriğini kimse bilmiyor ki. Nasıl bir mantıkla eleştirdiklerini anlamıyorum. Herkesin sahip olduğu akıl bende de var emin olsunlar. İyi karakter ve bu şehre olan sevgi bende de var. Onların düşündüğü bende düşünebiliyorum” diye konuştu. Basmane Çukuru’nda yapılacak projeyle ilgili belediyenin yüzde 30 hissesi olduğunu belirten Tugay, “Ortada bir matematik hesabı var. Buraya bir bina yapılacak. O binada İzBB’nin yüzde 30 hissesi var. Benden önce yapılan protokol böyle. Onun üzerinden bir değer çıkıyor ortaya. O değere karşılık para talep edebiliriz. TMSF ile böyle konuşmadık ama para verin bize diyebiliriz. Onun bir hesabı olacak” dedi.
BELEDİYE BİNASI OLMAYAN NADİR BELEDİYELERDENİZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir belediye binasına ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, “Konak’ta sayın Tunç Soyer’in yıktırdığı eski belediye binasının olduğu yerde bir belediye binası yapalım diyoruz. Çünkü belediyenin binası yok. Türkiye’de büyükşehir belediyesi olup da bu kadar kötü şartlarda hizmet veren nadir belediyelerden biriyiz. En kötüsü de hollerde kötü çalışan arkadaşlarımız senelerdir orada çalışıyorlar. Ben bir an önce onların rahata kavuşması için acele ediyorum. Benim açımdan sorun yok. Kemeraltı esnafı, belediye binası Konak’tan gittikten sonra işlerimiz azaldı diyorlar. Konak’ta bir meydandan bahsediliyor. Konak’ta bir meydan var zaten ama meydan meydan olmaktan çıkartıldı. Eğer meydan istiyorsak orayı peyzajla düzeltip güzel bir meydan yapalım diyorum. Benim politik kararım şehrin merkezinde olması gereken yerinde belediye binasının olması. Bunun sembolik küçük bir bina olması gerekmiyor. Eskiye yakın büyüklükte ve belediye hizmetlerinin çoğunun verildiği bir bina yapılabilir. O binanın yapımıyla ilgili kısmı da sürecin içine sokalım. Bunu yaptıktan sonra artı eksi hesabı yapılır kimin kime neyi ödemesi gerekiyorsa öder. Bu hesabı zaten bize mevzuatın zorunlu kıldığı yöntemler dışında yapamayız. Keyfi verilecek kararlar değil bunlar. Yol yöntem farklı olabilir ama değer olarak bunu karşılayan iş neyse onun yapılması lazım. Bununla ilgili önerimiz var. TMSF ile görüşmelerimiz var. Çok detaylı çalışan bürokrat ve hukukçu arkadaşlarımız var. Ben onları tavrını biliyorum. Hepsi kamunun hakkını korumak için sonuna kadar üzerine düşeni yapacak insanlar. Dolayısıyla henüz daha ortada bir anlaşma taslağı çıkmamışken varsayımlar üzerinden yargılama yapmamalarını öneririm. İzmir halkının bize güvenmelerini özellikle rica ediyorum. Biz asla İzmir’in hakkını kimseye yedirmeyiz” ifadelerini kullandı.
MAHKEME ÖNÜMÜZÜ AÇTIĞI ZAMAN OTOGARI ALACAĞIZ
Otogarla ilgili mahkemeden henüz bir sonuç alamadıklarını dile getiren Tugay, “Otogarın mevcut işletmesinin daha önce yaptığı sözleşmede otogarı ihaleye çıkarttığımız zaman kim alırsa, alan kişinin verdiği rakamı vermek kaydıyla mevcut işletmeci devam ediyor. O da buradan gelen bir gücü olduğunun farkında. Zaten mahkeme üzerinden yürütme durdurulmuş durumda bir süre sonra bitecek bu. Ondan dolayı kendilerini pazarlıkta güçlü görüyor işletmeci arkadaşlarımız. Bende kendileriyle görüştüm ve dedim ki; ‘bakın vatandaşımızın otogarla ilgili şikâyetleri var, bunlar devam edemez böyle kabul edemeyiz. Bunlar düzelecek. Eğer siz sözleşmede öncelik hakkınızı kullanarak işletmeye devam etmek istiyorsanız, mutlaka buradaki sorunları kökünden düzelttiğiniz, şikâyet edilen her şeyi düzelttiğiniz bir yatırım yapmalısınız. Bunu eğer kabul ederseniz ön sözleşmedeki öncelik hakkınızı size verebiliriz’ Önce yaparız dediler ancak sonraki tavırları güven kaybettirdi. Ondan sonra bir karar verdik İZULAŞ üzerinden yapalım dedik. Ancak şu anda henüz mahkeme yürütmeyi durdurma kararını kaldırmadı. Alıp bir işlem yapamıyoruz. Mahkeme önümüzü açtığı zaman otogarı alacağız ve gerekeni yapacağız. Otogar bizim mülkümüz, İzmir halkına hizmet etsin diye yapılmış bir tesis. Eksiği yanlışı neyse hepsi düzeltilecek ve işletmeye devam edecek. Şu an için beklediğimiz şey mahkemenin bize dönmesi” cümlelerini kullandı.
İZMİR ÇOK DAHA İYİ EĞLENCE MERKEZLERİNİ HAK EDİYOR
Fuardaki lunapark ile ilgili açıklamalarda bulunan Tugay, “Lunapark ile ilgili rahatsızlık hisseden herkese şunu söylemek isterim; çocuğunuzu ne zaman götürdünüz? Lunaparka kimse gitmiyor artık. Zaten şehrin bu kadar merkezinde eskimiş lunapark dünyanın hiçbir yerinde yok. İzmir gibi bir şehre bu lunaparkı yakıştırıyorlarsa hiçbir şey diyemeyeceğim. Bu mümkün değil. İzmir çok daha iyi eğlence merkezlerini hak ediyor. Kültürpark şu anda İzmir’in en kıymetli yeri. Çok uzun yıllardır orada çok düşük bir rakama bir şekilde çalışan bir işletme var. Bunu kaldırın çok modern, herkesin hoşuna gidecek şeyler getirin desek o küçük alana sığmaz. Alan dar ve işletmecinin yapacağına da ihtimal vermiyoruz. Bugünlerde ödemelerini yaptı ancak daha yeni yaptı. Uzun süredir aksatıyor ödemelerini. Lunaparkı başka bir yere alabiliriz. İzmir içerisinde insanların kolayca erişebildiği başka alanlara alabiliriz bunda sorun yok. Aslında aklımda bir alanda var ama orası için başka bir proje var söyleyemiyorum o nedenle. Bizim aklımızda başka bir proje var alanla ilgili. Ancak bu haliyle eski teknolojisiyle insanların gelip de kullanmadığı lunaparkı orada tutmak, her şeyden önce Kültürpark’ı bir yeşil alan yapalım insanların dinlendiği, spor yaptığı, şehrin Center Park olarak yapılandıralım fikrine aykırı. Kim oradaki lunaparkın kalmasını istiyor tam emin değilim ama bu yapılan her şeye hayır diyen zihniyetin eseri olabilir ancak. En son görüşmemizde ilgili işletmecinin mağdur olmaması için geçici bir süre tanınabileceğini konuştuk. Belki bir süre tanıyıp, lunaparkı taşıması için fırsat vererek ama nihayetinde Kültürpark’ın içerisinden lunaparkı kaldırarak, eğer yeni oyun üniteleri isteniyorsa onunla ilgili de çalışmalar, düzenlemeler yapmak istiyoruz. Büyük ihtimalle de yapacağız” diye aktardı.
AİLELER MUTLU OLMASIN İSTİYOR
Türkiye gündemindeki kreş meselesine de dikkat çeken Başkan Tugay, “Hükümet belediyeler çocuklarla ile ilgilenmesin istiyor. Aileler mutlu olmasın istiyor. Anneler, çocuklarını bizim Çocuk Aktivite Merkezlerimize bırakıp işe gitmesin istiyor. Yoksa durup dururken niye böyle bir karar alsınlar. İzmir’de kaç tane devlet kreşi var tam olarak bilmiyorum ama saysak eminim çok yetersizdir. Anneleri çalışan çocukları etkinliklerle buluşturmak onları hayatla tanıştırmak gerekiyor. Eğitim hizmeti vermek demiyorum ama verimli bir zaman geçirmek için böyle işletmeler bize doğru geliyor. İstediğiniz ismi verebilirsiniz. Bize ‘siz bir eğitim işletmesi yapamazsınız’ diyenlere burası eğitim amaçlı kurumlar değil diyebiliriz. Biz orada çocuklara eğitim vermiyoruz. Okuma yazma öğretmiyoruz, matematik öğretmiyoruz. Ama çocukların sağlıkla, güvenle oynadığı, zaman zaman geziler yaptığı, sanatla ilgilendiği aktivite merkezleri buralar, bunlardan vazgeçmeyiz. Var olanları artıracağız. Ben göreve geldiğimden beri 4 ya da 5 kreş açıldı. Bundan sonra da en az 15 adet daha açmaya kararlıyız. Bu şekilde halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” mesajını iletti.
GÜCÜMÜZ YETTİĞİ KADAR HPV AŞISINI YAPACAĞIZ
Son olarak HPV aşısına dikkat çeken Tugay, “Tabi pahalı bir aşı bu, arkadaşlarımız bunu ihtiyacı olanlara yapalım şeklinde yola çıkmışlar ama eleştiriler tabi benim de kulağıma geldi. Konuştuk kapsamı genişleteceğiz. Yaşı düşüreceğiz, bir de sadece sosyal yardım alanlar değil talepte bulananlara gücümüz yettiği kadar HPV aşısını yapacağız. Sağlık Hizmetleri alanında İzBB tüm büyükşehriler arasında en iddialı kurum olacak çünkü hastanesi var, başkanı, doktoru ve genel sekreter yardımcısı, halk sağlığı profesörü ve bir sürü çok yetenekli sağlık çalışanı var. Böyle bir kuruma en iyi sağlık hizmeti vermek yakışır, biz de bunu yapacağız” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kent gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başkan Tugay, en çok alt yapı, ulaşım ve kentsel dönüşüm üzerinde durduklarını vurgularken, Buca için müjdeyi ilk kez İLKSES’te verdi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İLKSES Dijital Platform’da yayınlanan Erdal Erek ile Siyaset Kulisi programına konuk oldu.
Bu özel yayında Başkan Tugay; İzmir’in gelişimine yönelik projeleri, belediyecilik anlayışını, halkın taleplerini, şehre dair beklentileri ve son gelişmeleri Erdal Erek’in soruları eşliğinde tüm izleyicilerle paylaştı.
YETKİ KİMDE DİYE KONUŞTUĞUMUZDA…
Öncelikle İzmir Körfezi’nde derinleşen bir sorun haline gelen kirlilik konusuna değinen Başkan Tugay, şunları aktardı: “Körfezin kirliliği konusu çok uzun yıllara dayanan bir sorun. Körfezdeki kirlilik uzun süredir var ve nedeni çok basit; şehrin körfez çevresinde yerleşen nüfusunun atıkları. Bu atıklar bazen çöp şeklinde bazen de kanalizasyon şeklinde oluyor. 2002 yılında körfez çevresini kucaklama ve Büyük Kanal Projesi ile birlikte arıtma yapıldıktan sonra körfezdeki kirliliğin tamamen biteceği düşünüldü ama bu arada derelerin taşıdığı kirler, alüvyon, limandan kaynaklanan kirlilik, tersaneden kaynaklanan kirlilik ve sanayi tesislerinden kaynaklanan kirliliği arıtma sistemi yok etmedi. Arıtma sistemi zaman içerisinde, özellikle yağmurlu havalarda yetmez hale geldi. Biraz da sistemin eskimesinden dolayı problemler yaşandı. Ancak burada yaşadığımız sorunu şöyle ayırmak lazım; yaz ayında, orman yangınlarından hemen sonra körfezde balık ölümleri, renk değişiklikleri ve koku ortaya çıktığı zaman bu bir krize dönüştü. Ondan önce kirlilik vardı ama bu zamanla düzelebilecek bir sorun olarak görülüyordu. Onlar ortaya çıkınca kriz oldu. Bu krizle ilgili konuşmaya başladık biz. Burada şöyle bir makas arasında kaldı inşalar, sürekli olarak arıtmayı suçlayan bir hükümet tarafı bir de bu işin bilimsel değerlendirmesini yaptığımızda, bakın bu olay bir alg patlaması, mikro organizmaların körfez içerisinde aniden çoğalması problemidir. Bunun arka planında kirlilik etkenlerden biridir ama sadece bu değildir konu. Yani havanın çok sıcak olması, orman yangınlarıyla körfezin suyuna bulaşan küllerin tetikleyici etki yapması gibi birçok sebebi var. Buradaki kirlilik yükü olan suyun seyrelmesi lazım. Denizdeki milyonlarca ton suyu arıtamayız. Burada bir akıntı oluşması lazım. Akıntı oluşması için de bir dipte çamur birikimi var. Bunlar kanalizasyonla gelmedi. Dereler yoluyla geldi. Dolayısıyla hemen hemen hiç körfez dip temizliği, dip taraması yapılması lazım diye söyleyenler oldu. Burada yetki kimde diye konuştuğumuzda mevzuat gereği yetki bakanlıkta.”
BAKANLIĞIN YETKİSİNDE OLANLARI DA BAKANLIK YAPSIN
Bundan sonra her geçen yıl körfezin daha temiz olacağını belirten Başkan Tugay, “İZSU’nun bazı bölgelerde tarama yapmayla ilgili ön onayları var ama bunlar sınırlı. Başından beri konuşurken ilave kirliliğin olmaması için belediye kendi yetkileri çerçevesinde alsın ama bütün yetkiler belediyede olmadığı için, bakanlığın yetkisinde olanları da bakanlık yapsın. Ayrıca körfezin mevcut kirli suyunun sirkülasyona tabi olması için temizlenmesi için yetki bakanlıkta. Bakanlık yaparsa çok mutlu oluruz. Yapmayacaksa da bize versin biz yapalım. Ancak çok tuhaf tartışmalar oldu. Neticede biz bugün buradaki problemin nasıl düzeleceğiyle ilgili her konuya sahibiz. Onun dışında kanal alt yapısının yenilenmesi ile ilgili de çok hızlı çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda da dip taramasıyla ilgili de bize verilen yetki çerçevesinde çalışmalar yapılacak. Ayrıca son yapılan çalıştayda aldığımız bilgilerle bundan sonra bir alg patlaması olmadan önce önceden tespit etmek ve olmasını engellemek için ilgi ve donanıma sahibiz. Önümüzdeki yaz aylarında tekrar böyle bir problem olmasın diye dikkatle çalışacağız. Bundan sonra her geçen yıl körfezin daha temiz olacağını şimdiden söyleyebiliriz” bilgisini de paylaştı.
FOTOĞRAFINI PAYLAŞANLAR İFTİRA ATIYORLAR
Öte yandan, deniz taşkınlarını önlemek amacıyla Kordon’a konulan beton bariyerlere değinen Başkan Tugay, “Deniz seviyesi bütün dünyada olduğu gibi bizde de yükseldi. Son zamanlardaki yağışlarda denize kıyısı olan birçok şehirde taşkınlar oldu. İzmir etkilenmedi çünkü yaptığımız bariyer çalıştı. Karşıyaka tarafında set yapılmıştı, o engelliyordu, burada da Kordon’daki bariyer engel oldu. Yağmurlu havalarda deniz seviyesinin yükselmesi hem de dalgaların karaya gelmesiyle su baskınları oluşuyor, bu iklimin getirdiği bir sonuç. ‘Burada kalıcı olarak bir kıyı düzenlemesi yapalım, önümüzdeki 10-30 yılda da bizi güvende tutsun’ diye yola çıktık. Tabi kordon ‘izne tabi’ bir alan. Bizim sunduğumuz planı daha kapsamlı çalışmamız ve daha uzun süreye mal olacak şekilde koruma kuruluna getirmemiz istendi. Geçen bahar aylarından bahsediyorum. Arkadaşlarımıza ‘kışa kadar yetişir mi?’ dedim ‘yetişmez’ dediler. ‘Kış mevsiminde kesin su basar’ diye tartıştık ve geçici olarak bu çözümü bulduk. Bunlar kaldırılan bariyerler ama ne zaman kaldırılır bir şey diyemiyorum. Ama kalıcı kıyı düzenlemesini yapana kadar bunlar kordonu su baskınından koruyan sistem. Yakın zamandaki yağışta görüntüleyip paylaştık. Suyun girmesini engelliyorlar. İnşaat yüzde 90-95 aşamasında. Henüz daha oraya yerleştirme aşamasındayken, daha kötü halindeyken fotoğrafını paylaşanlar iftira atıyorlar açıkçası. İnşaat tam bitip ağaçlandırma ve oyun alanları yapıldığı zaman bu kadar kötü gözükmeyecek. Bu kadar tepki gösterilecek bir şey yok 15-20 gün içerisinde bitecek. Denizin görülmesini engellemiyor. Yüksekliği 60 santim. Her durumda denizin görüşü gayet açık, bu açıdan da bir sorun yok” dedi.
BU TÜNEL YEŞİLDERE VE MÜRSEL PAŞA’NIN YÜKÜNÜ ALACAK
Kentte var olan bir diğer sorun ise ulaşım. Bu konuya da değinen Başkan Tugay, “Canlı yayından önce ekibimizle ulaşım toplantısını yaptık. En çok konuştuğumuz konulardan biri hep bu oldu. Bütün bunlar öncelikle iyi bir yönetim organizasyonu ve bütçe ile gerekiyor. Yaklaşık 91 milyarlık bütçe ayırdık. 31 milyarını yatırım için ayırdık. İyi bir rakam bu… Daha önceki yıllardan daha iyi diyebilirim. Bunun içerisinde arıtma, altyapı geliyor. Daha sonra ulaşım ve kentsel dönüşüm geliyor. Ulaşımın İzmir için herkesin bildiği gibi bizde sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Hangi noktalarda nasıl bir düzenleme yapabileceğimiz üzerine çalışıyoruz. Planlamacı arkadaşlarımız çalışıyor. Bir taraftan ihaleler yapılıyor, bir taraftan yapım işleri başlıyor. Bugün ziyaret ettiğim Karabağlar Dostluk Bulvarı önemli bir bağlantı yolu ve inşaatı devam ediyor. 20 yılda yapılması beklenen bir yolu birkaç ay içerisinde tamamlamış olacağız. Mürsel Paşa Altgeçidi Gıda Çarşısıyla Mürsel Paşa Bulvarını birbirini bağlayan demiryolunun altından geçen altgeçit ihale edildi ve yer teslimi yapıldı ya da yapılmak üzere. Yakında inşasına başlanacak. Zafer Payzın Kavşağı, Mürsel Paşa Kavşağı, Ege Mahallesine bağlanan köprülü kavşak Basmane Kavşağı gibi kavşaklarla ilgili projeler hemen hemen tamamlandı. Zafer Payzın Kavşağı, bir iki ay içerisinde çalışmalarımız tamamlanacak. Mavişehir’de Kemal Baysak Bulvarını İZBAN üzerinden Anadolu caddesine bağlayan üst geçiş var onu çalışıyoruz. Mavişehir ile Çiğli arasındaki geçişi çalışıyoruz. Gaziemir’in Fuar İzmir’in arkasından geçen Havaalanına giden yola alternatif bir yol projemiz var ona çalışıyoruz. Çevreyolunun Fuar İzmir’e varmadan önce bir yol ayrımıyla bağlandığı bir yol. Gaziemir’in tepe alanına doğru. Oradan gidecek. Çoğunlukla transit gibi olacak. Şehir içerisinde bir ya da iki bağlantısı olabilir. Havayoluna alternatif bir yol olacak. Özellikle Esbaş’ın önündeki o sıkışıklık ortadan kalkacak. Bayraklı’da, Balçova’da, Güzelbahçe’de önemli yol projelerimiz var. İzmir’in trafiğinin sıkıştığı pek çok yerde çalışmamız var. Bunu ilk kez burada söylüyorum. Çevreyolundan TOKİ’ye bağlanacak alternatif bir yol ile ilgili çalışmamız var. Buca Metro’da Doğuş Caddesindeki yoğunluğu azaltmaya çalışıyoruz. Karabağlar’da Yeşillik Caddesindeki yoğunluğu azaltacağız. Buca’dan otogara bağlanan tüneli önümüzdeki sene bitirmeyi düşünüyoruz. Mekanik çalışmaları var. Tam hizmete girmesi önümüzdeki seneyi bulur. Bu tünel Yeşildere ve Mürsel Paşa’nın yükünü alacak” diye konuştu.
ONLARDAKİ AKIL BENDE DE VAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Basmane Çukuru olarak bilinen ve yıllardır çözüm bekleyen problemine ilişkin açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, eleştirileri sert bir dille yanıtladı. Tugay, “Henüz anlaşmanın içeriği açıklanmadı. Buna rağmen nasıl bir mantıkla eleştirildiklerini anlamıyorum. Onlardaki akıl bende de var, emin olsunlar” diyerek haksız suçlamalara tepki gösterdi. Basmane Çukuru hakkında kendisine yönelik yapılan açıklamalara anlam veremediğini belirten Başkan Tugay, “Bazen bazı insanların söylediklerini ve yazdıklarını okuyunca dehşete kapılıyorum. Sanki geçen 5 yıl içinde belediye başkanı değilmişim gibi, sanki yaptıklarım ve nasıl bir insan olduğum bir insan olduğum belli değilmiş gibi tuhaf tuhaf suçlamalar yöneltiyorlar Kendilerince yargılamalara girişiyorlar. Henüz bir açıklama yapmadık. Anlaşmanın içeriğini kimse bilmiyor ki. Nasıl bir mantıkla eleştirdiklerini anlamıyorum. Herkesin sahip olduğu akıl bende de var emin olsunlar. İyi karakter ve bu şehre olan sevgi bende de var. Onların düşündüğü bende düşünebiliyorum” diye konuştu. Basmane Çukuru’nda yapılacak projeyle ilgili belediyenin yüzde 30 hissesi olduğunu belirten Tugay, “Ortada bir matematik hesabı var. Buraya bir bina yapılacak. O binada İzBB’nin yüzde 30 hissesi var. Benden önce yapılan protokol böyle. Onun üzerinden bir değer çıkıyor ortaya. O değere karşılık para talep edebiliriz. TMSF ile böyle konuşmadık ama para verin bize diyebiliriz. Onun bir hesabı olacak” dedi.
BELEDİYE BİNASI OLMAYAN NADİR BELEDİYELERDENİZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir belediye binasına ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, “Konak’ta sayın Tunç Soyer’in yıktırdığı eski belediye binasının olduğu yerde bir belediye binası yapalım diyoruz. Çünkü belediyenin binası yok. Türkiye’de büyükşehir belediyesi olup da bu kadar kötü şartlarda hizmet veren nadir belediyelerden biriyiz. En kötüsü de hollerde kötü çalışan arkadaşlarımız senelerdir orada çalışıyorlar. Ben bir an önce onların rahata kavuşması için acele ediyorum. Benim açımdan sorun yok. Kemeraltı esnafı, belediye binası Konak’tan gittikten sonra işlerimiz azaldı diyorlar. Konak’ta bir meydandan bahsediliyor. Konak’ta bir meydan var zaten ama meydan meydan olmaktan çıkartıldı. Eğer meydan istiyorsak orayı peyzajla düzeltip güzel bir meydan yapalım diyorum. Benim politik kararım şehrin merkezinde olması gereken yerinde belediye binasının olması. Bunun sembolik küçük bir bina olması gerekmiyor. Eskiye yakın büyüklükte ve belediye hizmetlerinin çoğunun verildiği bir bina yapılabilir. O binanın yapımıyla ilgili kısmı da sürecin içine sokalım. Bunu yaptıktan sonra artı eksi hesabı yapılır kimin kime neyi ödemesi gerekiyorsa öder. Bu hesabı zaten bize mevzuatın zorunlu kıldığı yöntemler dışında yapamayız. Keyfi verilecek kararlar değil bunlar. Yol yöntem farklı olabilir ama değer olarak bunu karşılayan iş neyse onun yapılması lazım. Bununla ilgili önerimiz var. TMSF ile görüşmelerimiz var. Çok detaylı çalışan bürokrat ve hukukçu arkadaşlarımız var. Ben onları tavrını biliyorum. Hepsi kamunun hakkını korumak için sonuna kadar üzerine düşeni yapacak insanlar. Dolayısıyla henüz daha ortada bir anlaşma taslağı çıkmamışken varsayımlar üzerinden yargılama yapmamalarını öneririm. İzmir halkının bize güvenmelerini özellikle rica ediyorum. Biz asla İzmir’in hakkını kimseye yedirmeyiz” ifadelerini kullandı.
MAHKEME ÖNÜMÜZÜ AÇTIĞI ZAMAN OTOGARI ALACAĞIZ
Otogarla ilgili mahkemeden henüz bir sonuç alamadıklarını dile getiren Tugay, “Otogarın mevcut işletmesinin daha önce yaptığı sözleşmede otogarı ihaleye çıkarttığımız zaman kim alırsa, alan kişinin verdiği rakamı vermek kaydıyla mevcut işletmeci devam ediyor. O da buradan gelen bir gücü olduğunun farkında. Zaten mahkeme üzerinden yürütme durdurulmuş durumda bir süre sonra bitecek bu. Ondan dolayı kendilerini pazarlıkta güçlü görüyor işletmeci arkadaşlarımız. Bende kendileriyle görüştüm ve dedim ki; ‘bakın vatandaşımızın otogarla ilgili şikâyetleri var, bunlar devam edemez böyle kabul edemeyiz. Bunlar düzelecek. Eğer siz sözleşmede öncelik hakkınızı kullanarak işletmeye devam etmek istiyorsanız, mutlaka buradaki sorunları kökünden düzelttiğiniz, şikâyet edilen her şeyi düzelttiğiniz bir yatırım yapmalısınız. Bunu eğer kabul ederseniz ön sözleşmedeki öncelik hakkınızı size verebiliriz’ Önce yaparız dediler ancak sonraki tavırları güven kaybettirdi. Ondan sonra bir karar verdik İZULAŞ üzerinden yapalım dedik. Ancak şu anda henüz mahkeme yürütmeyi durdurma kararını kaldırmadı. Alıp bir işlem yapamıyoruz. Mahkeme önümüzü açtığı zaman otogarı alacağız ve gerekeni yapacağız. Otogar bizim mülkümüz, İzmir halkına hizmet etsin diye yapılmış bir tesis. Eksiği yanlışı neyse hepsi düzeltilecek ve işletmeye devam edecek. Şu an için beklediğimiz şey mahkemenin bize dönmesi” cümlelerini kullandı.
İZMİR ÇOK DAHA İYİ EĞLENCE MERKEZLERİNİ HAK EDİYOR
Fuardaki lunapark ile ilgili açıklamalarda bulunan Tugay, “Lunapark ile ilgili rahatsızlık hisseden herkese şunu söylemek isterim; çocuğunuzu ne zaman götürdünüz? Lunaparka kimse gitmiyor artık. Zaten şehrin bu kadar merkezinde eskimiş lunapark dünyanın hiçbir yerinde yok. İzmir gibi bir şehre bu lunaparkı yakıştırıyorlarsa hiçbir şey diyemeyeceğim. Bu mümkün değil. İzmir çok daha iyi eğlence merkezlerini hak ediyor. Kültürpark şu anda İzmir’in en kıymetli yeri. Çok uzun yıllardır orada çok düşük bir rakama bir şekilde çalışan bir işletme var. Bunu kaldırın çok modern, herkesin hoşuna gidecek şeyler getirin desek o küçük alana sığmaz. Alan dar ve işletmecinin yapacağına da ihtimal vermiyoruz. Bugünlerde ödemelerini yaptı ancak daha yeni yaptı. Uzun süredir aksatıyor ödemelerini. Lunaparkı başka bir yere alabiliriz. İzmir içerisinde insanların kolayca erişebildiği başka alanlara alabiliriz bunda sorun yok. Aslında aklımda bir alanda var ama orası için başka bir proje var söyleyemiyorum o nedenle. Bizim aklımızda başka bir proje var alanla ilgili. Ancak bu haliyle eski teknolojisiyle insanların gelip de kullanmadığı lunaparkı orada tutmak, her şeyden önce Kültürpark’ı bir yeşil alan yapalım insanların dinlendiği, spor yaptığı, şehrin Center Park olarak yapılandıralım fikrine aykırı. Kim oradaki lunaparkın kalmasını istiyor tam emin değilim ama bu yapılan her şeye hayır diyen zihniyetin eseri olabilir ancak. En son görüşmemizde ilgili işletmecinin mağdur olmaması için geçici bir süre tanınabileceğini konuştuk. Belki bir süre tanıyıp, lunaparkı taşıması için fırsat vererek ama nihayetinde Kültürpark’ın içerisinden lunaparkı kaldırarak, eğer yeni oyun üniteleri isteniyorsa onunla ilgili de çalışmalar, düzenlemeler yapmak istiyoruz. Büyük ihtimalle de yapacağız” diye aktardı.
AİLELER MUTLU OLMASIN İSTİYOR
Türkiye gündemindeki kreş meselesine de dikkat çeken Başkan Tugay, “Hükümet belediyeler çocuklarla ile ilgilenmesin istiyor. Aileler mutlu olmasın istiyor. Anneler, çocuklarını bizim Çocuk Aktivite Merkezlerimize bırakıp işe gitmesin istiyor. Yoksa durup dururken niye böyle bir karar alsınlar. İzmir’de kaç tane devlet kreşi var tam olarak bilmiyorum ama saysak eminim çok yetersizdir. Anneleri çalışan çocukları etkinliklerle buluşturmak onları hayatla tanıştırmak gerekiyor. Eğitim hizmeti vermek demiyorum ama verimli bir zaman geçirmek için böyle işletmeler bize doğru geliyor. İstediğiniz ismi verebilirsiniz. Bize ‘siz bir eğitim işletmesi yapamazsınız’ diyenlere burası eğitim amaçlı kurumlar değil diyebiliriz. Biz orada çocuklara eğitim vermiyoruz. Okuma yazma öğretmiyoruz, matematik öğretmiyoruz. Ama çocukların sağlıkla, güvenle oynadığı, zaman zaman geziler yaptığı, sanatla ilgilendiği aktivite merkezleri buralar, bunlardan vazgeçmeyiz. Var olanları artıracağız. Ben göreve geldiğimden beri 4 ya da 5 kreş açıldı. Bundan sonra da en az 15 adet daha açmaya kararlıyız. Bu şekilde halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz” mesajını iletti.
GÜCÜMÜZ YETTİĞİ KADAR HPV AŞISINI YAPACAĞIZ
Son olarak HPV aşısına dikkat çeken Tugay, “Tabi pahalı bir aşı bu, arkadaşlarımız bunu ihtiyacı olanlara yapalım şeklinde yola çıkmışlar ama eleştiriler tabi benim de kulağıma geldi. Konuştuk kapsamı genişleteceğiz. Yaşı düşüreceğiz, bir de sadece sosyal yardım alanlar değil talepte bulananlara gücümüz yettiği kadar HPV aşısını yapacağız. Sağlık Hizmetleri alanında İzBB tüm büyükşehriler arasında en iddialı kurum olacak çünkü hastanesi var, başkanı, doktoru ve genel sekreter yardımcısı, halk sağlığı profesörü ve bir sürü çok yetenekli sağlık çalışanı var. Böyle bir kuruma en iyi sağlık hizmeti vermek yakışır, biz de bunu yapacağız” dedi.
Kaynak: HABER MERKEZİ
İzmir'de dağlık alanda yol çöktü, otomobil içine düştü
İzmir haber: Okul servisi tıra çarptı
İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı giriş ücretine zam: İzmir Hayvanat Bahçesi giriş ücreti ne kadar 2025?
İzmir Halkevleri asgari ücreti protesto etti
Zafer Partili Birgüvi: Cemil Tugay’a güvenmiyoruz
Karabağlar'da işçiler Başkan ile görüştü eylemler sonlandırıldı
Büyükşehir’den İzmirlileri sevindiren karar: İZELMAN AŞ otoparklarına zam yok!
Sağlık çalışanları 42 haftadır nöbette: Bizden kesilen vergiler bizim için kullanılacak mı?
KİTVAK’tan hasta çocuklar için anlamlı yılbaşı etkinliği
Özgener; “İzmir Türkiye’nin gerisinde kaldı”
Son Girilen Haberler
Ege Üniversitesi’nde yurt dışı eğitim olanakları konuşuldu
Ege Üniversitesi, “Yurt Dışı Eğitim Olanakları ve Girişimcilik” başlıklı söyleşiye ev sahipliği yaptı.
Doç. Dr. Özgül anlattı: Lüfer balığının göç rotası bu yöntemle izleniyor
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Doç. Dr. Aytaç Özgül, ekibiyle birlikte Türkiye ayağını yürüttüğü "Avrupa Denizlerindeki Sucul Canlıların İzlenmesi İçin Stratejik Altyapıların Geliştirilmesi (STRAITS)" projesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Balıkesir'deki okul servisi kazasında 2 sürücü tutuklandı
Balıkesir'de dün meydana gelen 28 kişinin yaralandığı okul servisi kazasında 2 sürücü de tutuklandı