Başkan Tugay’dan uyarı geldi: O balıkları yemeyin!

İzmir Körfezi’ndeki toplu balık ölümlerine ilişkin basın açıklaması gerçekleştiren Tugay, körfez kirliliğini siyaset üstü bir sorun olarak değerlendirdiğini belirterek, bu konuda bakanlığı iş birliğine davet etti. "Körfezde yüzmeyi vaat edemem" diyen Tugay, iç körfezde tutulan balıkların yenilmemesi konusunda da uyarıda bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 26.08.2024 13:07
Haber Güncellenme Tarihi: 26.08.2024 13:25
Kaynak: HABER MERKEZİ
Başkan Tugay’dan uyarı geldi: O balıkları yemeyin!

AYSELİN UZUN / İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Körfezi’nde yaklaşık iki haftadır devam eden ve her geçen gün artan toplu balık ölümlerine ilişkin Konak Egemenlik Evi’nde bir bilgilendirme toplantısı düzenledi. Toplantıda, toplu balık ölümlerinin nedenlerine ve bundan sonraki süreçte belediye tarafından izlenecek yola değinen Tugay, “Bu sorunu çözmek adına bir bilim kurulu kuracağını ve tüm detayları şeffaf olarak yayınlanacağını vurguladı.  Öte yandan devletin tüm kurumlarıyla bu konuda iş birliğine hazır olduğunu dile getiren Tugay, aynı yaklaşımı onlardan da beklediklerini söyledi.

"1965 YILINDAN BERİ KÖRFEZ KİRLENİYOR"

İzmir’de körfez kirliliğinin kronikleşen bir sorun haline geldiğini dile getiren Başkan Tugay, "Bizler yaşadığımız bu çevre felaketleriyle birlikte bu sorunla tüm gerçekliğiyle yüzleşmeliyiz. Körfezimiz maalesef ağır bir durumda. 1965 yılında beridir Körfez kirleniyor. Yeni bir durum değil. Yıllardır körfeze evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklar atılmış. Bu evsel atıkların bir kısmı da kaçak ya da sistemin aşırı yüklenmesi sonrasında Körfez'e olan deşarjlar sebebiyle Bayraklı sahilinde metrelerde çamur birikimi olduğu görüldü. Neticede çok uzun yıllardır Körfez'e hepimiz, İzmir'in tüm sakinleri sanayi kuruluşları atık atıyor. Maalesef işin son noktasına gelinmiş durumda. Bununla yüzleşmemiz gerekiyor. Bunun için hepimizin ortak çaba içerisinde olması gerekiyor. Yaşadığımız renk değişikliği ve balık ölümlerinden sorumlu olan şey bir mikro organizma türünün çoğalmasıyla ortaya çıktı. Bizim kanaatimiz bu yönde. Yeni bir alg türü ve alg patlaması. Bu sene bunun ikincisini yaşıyoruz. Normalde bunlar bizim denizlerimizde bulunan türler değil. Bunlar daha sonradan türemiş. Muhtemelen gemilerle taşınma sonrasında iklim değişikliğinden yararlanarak çoğalıyorlar ve körfezde baskın oluyorlar" diye konuştu.

BU SİYASET ÜSTÜ BİR SORUN

Körfez kirliliğinin ve balık ölümlerinin sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğunda olmadığını belirten Tugay, bu konuda adım atarken siyasi kimliğinden sıyrıldığını vurguladı. Tugay, “2000-2018 arası Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsüyle, 2020-2024 arası sözleşmemizle de TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkeziyle ortak çalışıyoruz. Körfezin suyunu takip etmek için 68 farklı noktadan 3 ayda bir yüzeyden ve derinden ölçüm için su örneği alınıyor ve bunlar raporlandırıyor. Körfez 2000 yılından beri bilimsel verilerle takip ediliyor. Bilimsel verilere baktığımız zaman objektif şekilde problemin ne zaman olduğunu ne zaman yoğunlaştığını görüyoruz. Bu sorunu her türlü siyasetin üzerinde görüyorum. Belediye başkanı olarak çok üzüldüğüm çevre felaketi sonrasında ne yapmam gerektiğini düşününce siyasi kimliğimden sıyrılmam gerektiğini, yapabileceğimiz tüm kurumlarla iş birliği yapıp sorunu çözmemiz gerektiğini düşündüm. Önce İzmir’deki, sonra Türkiye’deki kişi ve kurumlardan bekliyorum. Sorunumuz büyük ve ağır. Çözüm için hep beraber çalışmaktan başka çaremiz yok. Bu çalışmayı yapmakla yükümlü olan kurum Büyükşehir Belediyesi değil. Bizim İç Körfezimiz ve Orta Körfezimiz suyun hareketsiz olduğu ve akımın hiç olmadığı yerler. Bu sebeple kendini temizleyemiyor. Kendini temizlemesi için bu tür sirkülasyon kanalına ihtiyacımız var. Bu iki kanalın yapımı çok yüksek maliyetli ve teknik olarak zor. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak alabildiğimiz kadar sorumluluğu almaya hazırız. Ancak Kocaeli'de dip taramasında yaptığı gibi bakanlığımızın bu konuda sorumluluk almasını bekliyoruz. Bizler iş birliğine hazırız. Yaşadığımız krizden sonra sadece benim ve arkadaşlarımızın bu konu ile ilgili plan yapmamızın yeterli olmadığını anladım. 3 bakanlığın sorumlulukları çerçevesinde üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.

KİRLİLİK HIZLA ARTTI

Körfezdeki kirliliğin son 10 yılda hızlı şekilde arttığını söyleyen Tugay, “Herkesin endişelendiği artıma tesisleri var. İZSU’nun Sasalı ve Narlıdere’deki artırma tesisi bakanlık tarafınca sürekli ve düzenli olarak kontrol ediliyor. Elimizdeki bilgilere göre tesislerden kaynaklanan bir anormal durum yok. Göreve geldikten sonra, son 5 ayda bir anormallik yaşamadık. Ağırlıklı olarak yağmurlarla birlikte sisteme yükleme oluyor o zaman sorun yaşanıyor ama kuraklık vardı, doğru düzgün yağmur da yağmadı. Arıtmanın üzerinde ağır bir yük oluşmadı ölçümlerde de anormallik saptanmadı. İkinci görülen sorun dereler. Yağışlı dönemlerde artmakla birlikte yılın tüm aylarında dereler evsel ve endüstriyel atıkların Menemen Bölgesi’nde tarımsal atıkların dereler yoluyla körfeze aktığını biliyoruz. Üçüncü görülen sorun, liman ve tersane. Liman ve tersane körfezi kirleten yapılar arasında. Bunlar özel tesisler ancak limana gelen yük gemileri körfezde ağır bir kirlenmeye ve mikro alglerin taşınmasına neden olduğunu biliyoruz. Uzak ülkelerden İzmir’e gelen yük gemilerini düşünün. Bu yük gemileri kalkmadan önce bulundukları limandan geminin tabanına tonlarca su alıyorlar. Bu suyu geldikleri körfeze boşaltıyor. Mikro alg türünün bu gemiler yoluyla körfeze taşındığını düşünüyoruz. Başka limanlardan alınan atık suların geldiği limanda rastgele boşaltılmaması için artıma tesisi olması lazım. Bu zorunluluk, ne yazık ki böyle bir tesisi yok. Bu tesisi yapma zorunluluğu liman işletmesine ait” diye konuştu.

‘İZSU’NUN YETKİSİ YOK’

“2000 yılında yapılan kanunlar ve yönetmeliklerden sonra denizler ve iç sularda yetki ve yaptırım sıralamasında birinci derecede sorumluluk Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığına, sonra Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, üçüncü derecede ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının” diyen Tugay, yetkinin bakanlıklarda olduğuna dikkat çekerek, “Belediye ve diğer kurumlara bir icraat yetkisi verilmiyor. Bunları sorumluluğunu başka kurumlara yıkmak için söylemiyorum. İZSU körfez konusunda icracı olamıyor. Bu olayda İZSU ekipleri bu soruna müdahale etmiş olsalar da gerçekte yetkileri yok. İç Körfez'de toksik içeriği olan milyonlarca ton çamur birikmiş durumda. Bu çamuru almak istesek belediyenin 50 bin metreküpe kadar yetkisi var. Körfezde su akımını yönetecek yetki tamamen bakanlığa ait. Organize ve münferit sanayi atıklarını arıtan tesislerin problemlerle ilgili olarak tüm yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ait. Gözlem dışında hiçbir yetkiye sahip değiliz. Buralardan kaynaklı kirlenme olduğuna neredeyse eminiz. Bir diğer sorun da Gediz Nehri. Gediz Nehri atıkları körfezin ağzına boşaltıyor” dedi

OKSİJENİ ARTTIRMAK İÇİN ÇALIŞMALAR BAŞLADI

Sudaki oksijeni artırmak için çalışmaların yapıldığını söyleyen Tugay, “Ölü balıkları toplayarak daha ileri kirliliklerin önüne geçmeye çalıştık" diyerek, Körfezdeki olay olmadan önce şehrin atık su altyapı çalışmasıyla ilgili bilgi verdi. Başkan Tugay, “Kasım ayında çıkacağımız ihale ile 3 ayrı bölgede yağmur suyu ve kirli atık su ayrıştırma altyapı çalışması yapacağız. Hazırlıklarımız nerdeyse tamam. Çınarlı’da birinci bölge, Umurbey Alsancak bölgesinde ikinci, Poligon’da üçüncü bölge şeklinde toplamda 4 milyar 200 milyon TL yağmur suyu ayrıştırma yatırımı için hazır. Şu anda yapımı devam eden 4. Faz Çiğli Atıksu Artıma Tesisinin çalışması, Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasite artışını sağlayacak çalışma, Çiğli Atıksu Artıma Tesisi Çürütme ve Kurutma Tesisi, Konak Çınarlı Yağmursuyu Ayrıştırma tesisi için çalışmalarını sürdürüyoruz. 4. Faz Çiğli Atıksu Artıma Tesisinin yapımı hala devam ediyor. Önümüzdeki nisan ayında yapımı bitip, devreye girecek şekilde çalışmalar devam ediyor. 4. Faz Çiğli Atıksu Artıma Tesisinin yatırım maliyeti 1 milyar lira, Güneybatı 1 milyar 400 milyon lira, Çiğli Çürütme Kurutma Tesisinin 2 milyar 100 milyon lira, Konak Çınarlı Ayrıştırma Tesisinin 1 milyar 50 milyon lira, toplamda 5 milyar 550 milyon liralık yatırımı önümüzdeki 18 ay içinde yapacak şekilde planladık. Hazine ve Maliye bakanlığından onay bekliyoruz” dedi. Öte yandan Çiğli Atıksu Arıtma tesisinde 5. faza ihtiyaç olduğunu belirten Tugay, “En kısa zamanda Çiğli Atıksu Artırma Tesisi'nin 5. fazını yapacağız” diye de ekledi.

KÖRFEZDE YÜZMEYİ VAAT EDEMEM

“Sizlere körfezde yüzmeyi vaat edemem. Ancak benim dönemimde, elimden geldiğince temiz ve şu anki halinden daha iyi durumda bir körfez göreceksiniz” diyerek kendisinden önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in verdiği vaade gönderme yapan Tugay, “Önümüzdeki günler için şu sözleri vermek isterim; Körfez ile ilgili durumu en detaylı yönleriyle ele almak için bilim kurulu oluşturacağız. Körfez'e dair tüm verileri İzmir Büyükşehir ve İZSU'nun sayfalarından şeffaf olarak yayınlayacağız. Herkes tüm değerleri görecek. Tüm kurumlarımızla görüşmeye ve ortak çalışmalar yapmaya hazırız. Aynı tutumları onlardan da bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi kaynaklarının önemli bir kısmını altyapı için Körfez için arıtmalar için kirli ve temiz su yatırımları için kullanacak. İzmir'in altyapı yatırımına ihtiyacı var. Hiçbir siyasi hesap içerisinde olmadan önceliğimiz altyapı çalışmaları olacak. Bu kapsamda yurtdışı kaynaklarının kullanımı için devletten bize yardımcı olmalarını bekliyoruz. İzmir'e herkes borçlu. İzmir'i İzmir yapan hepimizin söylemek de içten içe bildiği en önemli değerlerimizden biri olan Körfez'i hep beraber kurtaracağız. Bunun için insanların Körfez'i kirletmemek adına azami dikkat içerisinde olmalarını bekliyoruz. Biz de yetkilerimizi sonuna kadar kullanarak denetimleri sürecek ve çalışmalar yapacağız. Yetkilerimiz çerçevesinde hata yapan tüm kişi ve kurumları afişe edeceğiz ve yetkimiz çerçevesinde cezalandıracağız. Bu konuda kesin bir irade ortaya koyacağız. Kurumsal kapasitemizi arttırıyor ve master planlarımızı yapıyoruz. Ben sizlere bu şartlarda Körfez'de yüzmeyi vaat edemem. Geçen dönem ciddi başarılı bir çalışma yapıldı. Ancak daha yapılacak çok iş olduğu ortada. 4. fazın yapımı ile ilgili sürecin neden aksadığını bilmiyorum. Bizim arıtmanın kapasitesini arttırmak kanal kapasitesini arttırmak ile ilgili birkaç yıl içerisinde önemli yatırımlarımız olacak" diye konuştu.

İÇ KÖRFEZDEN TUTULAN BALIKLARI YEMEYİN

Toplantıda bu sorunun halk sağlığını nasıl etkileyeceği sorusunu yanıtlayan Tugay, “Sudaki oksijenin neredeyse tamamen tükendiği saptandı. Balık ölümlerinin bundan kaynaklandığına dair kanaatimiz güçlü. Ama mikro alglerin bazıları toksin salgılayabiliyor, bunlar da balık ölümlerine katkıda bulunmuş olabiliyor. O nedenle körfezden balık tutulmasını doğru bulmuyorum, özellikle İç Körfez bölgesinde doğru değil. İl hıfzıssıhha kararına göre zaten tutulması yasak, bunlarla ilgili önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Körfez'de bilinenin ötesinde yeni bir mikrop türü yok ama bu kirliği gidermezsek bunları da yaşayabiliriz. Şu an havadan deniz suyuna temasla vatandaş için tehlike oluşturacak bir durum olduğunu düşünmüyorum. Özellikle iç körfezde tutulan balıkların yenmemesini tavsiye ediyorum” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.