CHP Lider Özel’den 10 Ocak mesajı: Birden fazla gazete sahibi olmanın önüne geçeceğiz

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Havagazı’nda düzenlenen programda konuşan CHP Lideri Özel, “Beş ve on yıl sonra kamu ihalesiyle meşgul olanların gazete sahibi olamadığı, sarı basın kartının sadece gazetecilik meslek örgütü tarafından dağıtıldığı, Basın İlan Kurumu’nun gazeteci meslek örgütü tarafından denetlendiği, siyasi saiklerle ilanların dağıtılmadığı bir düzen istiyoruz” diye konuştu

Haber Giriş Tarihi: 10.01.2025 15:04
Haber Güncellenme Tarihi: 10.01.2025 15:22
Kaynak: HABER MERKEZİ
CHP Lider Özel’den 10 Ocak mesajı: Birden fazla gazete sahibi olmanın önüne geçeceğiz

SEMİ TEKTAŞ / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ege Belediyeler Birliği’nin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlediği etkinlikle basın mensuplarıyla bir araya geldi. Etkinliğe Özel’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Zeyrek, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, CHP’li milletvekilleri, CHP’li ilçe belediye başkanları, CHP’li ilçe başkanları, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ve çok sayıda partili katıldı.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNDE FİLİSTİN’DEN SONRAYIZ”

Sınır Tanımayan Gazetecilerin verilerine değinen CHP Lideri Özel, Türkiye’nin basın özgürlüğünde Filistin’den sonra olduğunun altını çizdi. Özel, “İzmir benim için çok kıymetli. Hem komşu kentimiz, 20 dakika yolla Bornova Osman Kibar Meydanı’nda olabilecek kadar İzmir’in içindeyim. 10 yaşında Bornova Anadolu Lisesi’ne yatılı olarak geldiğim Ege’de okudum. Hayatım İzmir’de gerçekleşti, genel başkan olana kadar da adım hep ‘Bu seçim İzmir’den aday olacak’ diye geçti. İzmir’e borcu olan siyasetçilerin İzmir’e hizmet etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada da adım atmak hepimizin boynunun borcu.

Hasan Tahsin büyük bir cesaret gösterdi sonra canıyla ödedi. Şu anda gazeteciler ya mesleğini yapmayacak hale savruluyor ya da cesaret gösteriyor. Çünkü öyle bir hale geldi. Cepheden haber versin diye Atatürk’ün kurduğu Anadolu Ajansı (AA) neredeyse haberi kaynağından sansürlüyor. Ve bir partinin ajansına dönüşüyor. Hepimizin çok üzüldüğü bir yapıya dönüştü. Filistin’de AA muhabiri yaralanınca ben arıyorum çünkü çalışanın suçu yok. Hepimizin vergileriyle maaşlar ödeniyor, herkes eşit katkı sağlıyor ama TRT benim grup toplantımı 4 dakika veriyor, Tayyip Bey 78 dakika konuşsa o kadar veriyor. Tayyip Bey rüyasında konuşmaya başlasa canlı yayına geçip veriyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, objektif kriterlerle birtakım değerlendirmeler yapıyor. Türkiye, 180 ülke içinde 158’inci sırada. 157’de Filistin var, İsrail’in işgali altında… 156’da Venezüella, 155’de Tacikistan. Bizden kötü kim var? Arabistan. 2024’de 54 gazeteci Filistin’de şehit edildi. 54 gazetecinin şehit edildiği Filistin bizden basın özgürlüğünde daha önde. Geçen yıl 720 gazeteci hakim karşısına çıktı, 74’ü tutuklandı. Bazıları serbest bırakıldı 18’i hala tutuklu. Yani Türkiye’de her gün iki meslektaşınız gözaltına alınıyor, hâkim karşısına çıkıyor. Her beş günde bir de cezaevine giriyor. Darbe döneminde gelen Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunu bugün partili cumhurbaşkanı kullanıyor. Onun şu an siyasette kullandığı sözleri benim burada kullanmaya terbiyem el vermiyor. Sonra siyasi rakipleri ona cevap veriyor ve savcı da bekliyor. Kenan Evren için yazılmış maddeye göre ceza veriliyor. O cibilliyetsiz diyor diğeri sensin o deyince ‘Sensin o’ diyene ceza veriliyor. Bütün dünyada gazeteciler kollukla görev yaparlar” diye konuştu.

CHP’NİN KÜRT SORUNUNA BAKIŞI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı Öcalan çağrısı hakkında konuşan Özel, “Tuvaletleri işleten bir şirkette çalışan insanlar kapıda belediyede işe alınmadıkları için protesto ediyor. Gelir protesto eder hak bu. Bizi engellemedikten sonra istediği pankartı açar, istediği sloganı atar. Ama Türkiye’de işler böyle yürümüyor. Kollukla iş birliği içinde olması gereken basın kolluğun yanlışını yazınca dava açılabiliyor. Dezenformasyon yasası diye bir şey var, liderler bunu Putin’den öğrendi. Hatta AK Parti’nin genel başkan yardımcıları ‘Öyle şey olmayacak’ dedi. Ama şimdi gazetecilerin başına ne gelirse bu dezenformasyon yasasından geliyor. Biz 31 Mart seçimlerinden sonra özeleştirilerde hep şunu gördük ‘Bu bize yakışmaz, öyle bir şey yok. Onların demesiyle terörist mi olacağız’ dendi. Ama öyle bir medya gücü, sosyal medyada harcanan milyarlar ve görevini yapması gerekenlerin elinin armut topladığı dönemde gerçek olmayan bilgiyi alenen yayma suçu yoktu. Devlet eliyle CHP’nin terör örgütü yakını olduğu yayıldı kimse bir şey yapmadı seçimden sonra montaj dendi. Gerçeği söyleyenlere şu anda en kolay yoldan terörist damgası vuruyorlar. CHP el sıkınca ‘DEM’lenmek, el sıkan Devlet Bey olunca ‘barış eli uzatıldı’ Tayyip Bey de ‘Barış elini taktir etti’ oluyor. Bir anda kürsüye Abdullah Öcalan gelsin, çağrı yapsın… Bir yanda ‘Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır’ dedi. Ben bir şehit az gelecekse üzerine bin görev düşüyorsa hepsini yaparım terör bitecekse her şeyi yaparım. Ama başkasının siyasi oyununun parçası olmam. Gazetecilerin ekonomisinin bu kadar kötü olduğu dönemde mesleklerini en iyi şekilde yapmalarını beklemek de büyük haksızlık. Eskiden bir sürü alanda muhabir vardı şimdi hepsi bir kişinin üstünde onu da yap bunu da yap diyorlar. Bu bir sürü insanı gazetecilikten koparıyor. Bizimle mesleklerinden koparılmış 8 gazeteci çalışıyor. Serbest çalışıyorlar, esnek çalışıyorlar ve utanarak söylüyorum parça başı çalışıyorlar. Gazetecilerin sendikasızlaştırma sürecinin başarıya ulaştığını görüyorum, sermaye maalesef bunu da başardı. Gazetecinin sendikası çalışanın hakkını işverene karşı korurken işvereni de siyasetçiye karşı koruyor. CHP iktidarına ilk elden yapılacak iş tüm çalışanlar için sendikal özgürlük ve halkın haber alma hakkını korumak için gazetecilerin sendikalaşmasındaki engelleri kaldırmak. Bu konuda hazırladığımız programı Nisan ayından sonra göreceksiniz” değerlendirmesin bulundu.

“CHP İKTİDARINDA BASIN DAHA ÖZGÜR OLACAK”

CHP iktidarında basının daha özgür olacağının altını çizen, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Biz hem CHP’liler olarak hem de İzmirliler’in sorumluluk verdiği yerel yöneticileri olarak namusuyla ahlakıyla, toplumun vicdanına ses olmak için gecesini gündüzüne katan gazetecilerin her zaman yanında olduk. İzmir’imizin yerel basının güçlenmesi için her zaman yanlarında olacağız. Bunu İzmir’de gazetecilik yapan değerli arkadaşlarımız biliyor. Gazetecilik ne kadar özgür yapılıyor o ülkede demokrasi o kadar iyi işler. Halkın bilinçli olması da o derece sağlanır. İçinde yaşadığımız dönem maalesef yandaş olmayan herkesin baskı altında olduğu bir dönem. Burada yandaş olarak tabir edilen kötü örnekler bir yerde gazeteciliği kirletiyor. Bunlardan kendimizi korumak için tarafsız bir şekilde görevini yapan basın emekçilerinin her zaman yanındayız. Biz İzmir olarak bu duruşu göstermeye devam edeceğiz. Umuyorum önümüzdeki yıllarda CHP iktidarıyla gazetecilerimiz çok daha özgür bir şekilde görevlerini yerine getirdiği, işsiz olmadıkları, güvencesiz olmadıkları bir ortamı hep beraber sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR PARTİSİ OLARAK GELECEĞİM

Özel, “Bir daha kimsenin yandaşlaştıramayacağı tamamına hâkim olamayacağı gazetecilik kanunu medya kanunun için çalışacağız. Örneğin birden fazla gazete sahibi olmak yasaklanabilir. Beş ve on yıl sonra kamu ihalesiyle meşgul olanların gazete sahibi olamadığı, sarı basın kartının sadece gazetecilik meslek örgütü tarafından dağıtıldığı, Basın İlan Kurumu’nun gazeteci meslek örgütü tarafından denetlendiği, siyasi saiklerle ilanların dağıtılmadığı bir düzen istiyoruz. Türkgün ilan alırken Sözcü Evrensel Birgün Korkusuz ilan alamıyor. Ne kadar iktidara yakınsan o kadar ilan alıyorsun. Basının bir daha ele geçirilememesini istiyoruz. Eğer basın zapt edilemeseydi Türkiye bu kadar zapt edilemezdi. İzmir’de birçok sıfatla geldim umarım birkaç seneye İzmir’e iktidar partisinin genel başkanı olarak geleceğim” diyerek sözlerini tamamladı.

“BASIN ULUSUN SESİDİR”

Konuşmasında basına sansüre değinen Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ise, “Bugün, sadece basın toplantısı için değil demokrasimizin can damarını oluşturan basın özgürlüğünü savunma mücadelesine destek vermek için buradayız. Gazetecilerin çalışanı çalışmayanı olmaz. Ama 10 Ocak Gazeteciler Günü basın tarihinde çetin bir mücadelenin günüdür. 1961 yılında yürürlüğe giren 212 sayılı kanunla çalışma koşullarını iyileştiren, yasal zemine oturtan gazetecilerin ülkemize örnek direnişinin günüdür. Tüm basın şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. Basın susturulmak ve mahkûm edilmek isteniyor ancak basın ulusun sesidir. Basın özgürlüğü sadece basın emekçilerinin meselesi değildir. Tarafsız ve korkusuz basın demokratik bir toplumun teminatıdır. Basın özgürlüğüne sahip çıkmak demokrasiye sıkı sıkı sarılmaktır. Özgür bir basın olmadan demokratik bir toplum inşa edilemez. Basını susturmak halkı susturmaktır. Sansüre hayır diyenlerin göreve gelmesi zorunluluktur. Basın hürdür, asla sansür edilemez. Halkın çıkarlarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz. Biz basın özgürlüğünü sadece hak değil ulusal bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Türkiye’nin geleceği gazetecilerimizin kalemiyle, mikrofonuyla ve cesaretiyle şekillenecektir. Hep birlikte özgürlüklerin genişletildiği adaletin sağlandığı bir Türkiye’yi inşa edeceğimizden şüphem yoktur” diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.