Devrim Onur Erdağ: Yetkili sendikanın yapmadığını biz yaptık

Muhabir-Berkay Erden / Sultan Gümüş Kaya’nın sunduğu Birinci Sayfa programın bugünkü konuğu Tüm Yerel-Sen Genel Örgütlenme Sekreteri  ve Merkez Yönetim Kurulu üyesi Devrim Onur Erdağ oldu. Programda yerel seçimin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde memurlar ile yaşanan Sosyal Denge Tazminatı (SDT) krizinin son durumu hakkında açıklamalarda bulunan Örgütlenme Sekreteri, Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Özgür Özel ile yaptıkları görüşmede Özel’in “bir adım siz gelin bir adım biz gelelim” dediğini aktardı.

Sendika olarak müzakereden yana olduklarını belirten Erdağ, Büyükşehir Belediyesi ile memurlar arasında yaşanan anlaşmazlık süreci hakkında bilgiler aktararak; “31 Mart seçimlerinden sonra tabiki bir Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmesi yapıldı yetkili sendika ve iş veren arasında. Bizler İzmir’deki 18 yerel yönetimde yetkili sendikayız. Tüm Yerel-Sen olarak İzmir’de 3 tane şubemiz var bu şubelerimizden 2 tanesi büyükşehire bağlı. Burada bir yetki dönemi de geçirdik çok az farkla yetki kaybettik. Burada yıllardır verilen bir Sosyal Denge Tazminatıı (SDT) vardı. Yasal sınırı 6 bin 800 liraydı tabi şuan 10 bin 300 lira oldu. Yapılan bir artış var tabi ama yeterli değil. Bu hükümetin belirlemiş olduğu yani hükümetle Memur-Sen arasında yapılan bir TİS var burada yasal sınır belirleniyor. CHP’li belediyelerde biz bunla ilgili Deniz Yücel’in İl Başkanı olduğu dönemde bir eylem yapmıştık. Hem SDT’lerin geri alınmaması için hem de SDT’lerdeki yasal sınırın kaldırılması için. Bugün gelinen durum şu; Belediye Başkanlarımız ortak bir karara varmak istiyorlar, bu ortak karar alınırken de diyorlar ki ‘SDT’leri yasal sınıra indirelim.’ CHP’li belediyelerde yıllardır verilen bir SDT sınırı vardır bu üst sınırın üzerine çıkıldı. Bu Tunç Başkan döneminde 14 bin liraydı. Ki birden bire yapılan bir artış da olmadı. TİS yıllık yapılır, 2 yıllık yapılır 3 yıllık yapılır bu iş veren ile sendika arasındaki anlaşmaya bağlıdır. Bizlerin yapmış olduğu TİS’lerde özellikle 14 bin liranın yanında 5 bin de ikramiye vardı. Bunun yanında halkın bakkalı vardı ama bugün yönetimin değişmesiyle aslında parti değişmedi yönetim değişti. Değişebilir ama emekçi aynı emekçi. Şimdi üzerine koyacağımıza emekçinin cebinden alındı” şeklinde konuştu.

Emekçiye barikat kurulmaz

Yaptığı açıklamada kendilerinin kaba kuvvetten yana olmadığını belirten Genel Örgütlenme Sekreteri, emekçinin kesintiler nedeniyle zor duruma düştüğünü belirterek; “Bugün Kurban Bayramı’nda bir anda kesintiye uğradılar. İkramiye ile hesapladığımızda bu kesinti 10 bin Liraya geliyor. Kurban Bayramı’nda kurban kesemeyen arkadaşlarımız oldu. Bugün yoksulluk sınırının altında maaş alıyoruz. Yani geçim çok zor artık büyükşehirlerde daha da zorlaştı. Bugün kiralar 26-27 bin Lira. Emekçinin cebinde alınırsa tabi ki eylem yapacak. Bu eylemlerde bulunduk Hepimiz bulunduk biber gazı yedim. Bugün ilk defa İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışana karşı çevik kuvvet barikatı kuruldu. Hiçbir taşkınlık yapmamamıza rağmen oldu bu. Orada emekçiye barikat kurulmaz. Tabi ki şu yapılması lazımdı müzakere yapılması lazımdı. Müzakere ile her şey çözülür. Kaba kuvveti, cam çerçeve kırmayı biz bunları da doğru bulmuyoruz zaten” dedi.

Yetkili sendikanın yapması gerekeni Tüm Yerel-Sen yaptı

Kendilerine yöneltilen “eylemden çekildiler” eleştirileri hakkında konuşan Erdağ, Özgür Özel ile yaptıkları görüşmeyle muhatap yarattıklarının altını çizdi. Yaptıkları görüşmeyle aslında yetkili sendikanın yapması gereken işi kendilerinin yaptığı dile getiren Edağ, “Dediler ki ‘Tüm Yerel-Sen eyleme devam ederken eylemi kesti’ hak aramak bizim anayasal hakkımızdı zaten. Biz baktık ki eylem yapıyoruz ama bir sonuca varamayacağız en son bütün sendikalar CHP İl Başkanlığı’na bir yürüyüş yaptık. Şenol Aslanoğlu o gün yoktu İzmir dışındaydı aradı dedi ki ‘orada polisler de var ama o polisleri biz çağırmıyoruz eylem olunca hemen geliyorlar. Orası sizin eviniz. Çıkın çayınızı kahvenizi için’ dedi. Sağ olsun yukarıda il başka yardımcısı Arda Işık bizi misafir etti. Biz orada anlattık dediler ki ‘İl başkanı sizi Ankara’ya götürecek’ biz tüm sendikalara haberi verdik hep birlikte Ankara’ya gidecektik. Sivas Katliamı’nın anma gününden dolayı hem de MYK olacağından dolayı iptal edildi. Bize gelmeyin denemsine rağmen biz gittik Özgür Özel ile bir görüşme gerçekleştirdik. Bakın bu görüşme çok önemli biz burada bir muhatap yarattık. Cemil Başkan 8 bin 750 Lira yasal sınırın üzerine çıkmama derken bizim Ankara’ya gitmemiz bunu  16 bin 750 liraya çıkardı. Bunu yapan Tüm Yerel-Sen ama nedense sendikalar algı yapmaya başladı işte Tüm Yerel-Sen eylemlere ara verdi diye. Hayır aslında yetkili sendikanın yapması gerekeni Tüm Yerel-Sen yaptı.  Bugün 16 bin 750 lira konuşuluyorsa bunu biz yaptık. Özgür Bey şunu söyledi ‘arkadaşlar bir adım siz gelin bir adım biz gelelim’ müzakere olmadan anlaşma olmaz. Bunun için tabi ki eyleme ara vermemiz gerekiyordu. 16 bin 750 lira diye bir rakam geldi bugün yetkili sendika bunu kabul etmiyor. Bizlerin de bu konuda tavrı net eylemlerimizi kesmedik devam ediyoruz ama en çok üzüldüğüm bir konu var; emek mücadelesinde emekçilerin haklarını ararken bir yandan bizi kötüleyen bir sendika var. Bu hiçbir yerde etik değildir, ahlaki değildir. Bu konuda yetkili sendikayı kınıyorum” ifadelerini kullandı.

Başkan Tugay’a katılmıyorum

Başkan Tugay’ıın “Memur krizi yok, sendika krizi var” sözlerini yorumlayan Örgütlenme Sekreteri, Cemil Tugay’ın bu sözlerini katılmadığını ancak süreçten yana umutlu olduğunu dile getirerek; “Kriz nedir? Memur durup dururken kriz mi yaratıyor? Bu yanlış bir tutum. Bu müzakere sağlanması için söylenmiş bir söylem değildir. Bugün İBB memurun evidir, ocağıdır. Emekçinin baba ocağı çakıştığı yerlerdir. Cemil Başkan’a bu konuda katılmıyorum. Ortada bir kriz varsa çözün, çözüm odaklı yaklaşın. Sendikaların kurulma amacı şudur; emekçinin hakkını arar. Bugün emekçinin hakkını aramayan bir sendika, sendikacılık yapıyorum demesin. Evet biz sendika olarak kaba kuvveti doğru bulmuyoruz. Emek mücadelesi hiçbir emekçiye zarar vermeden yapılır. Biz burada memurları temsil ediyoruz seçilerek geldik çünkü. Biz memurun vekiliyiz tabi ki sendikalar mücadele edecek. Evet kendisi ne güzel söylemiş kriz var demiş ama bu krizi yaratan sendika değildir.  Bakın 4 buçuk milyonluk bir kent var bu kent sıkıldı. Ancak emekçinin cebinden alınmasını emekçi kabul etmez. Bakın hayvanın önünden yemeğini alın hayvan da hırçınlaşır. Ben bu söylemi kabul etmiyorum. Benim hala umudum var Cemil Başkan yakın bir zamanda babacan bir tavırla sendikaları kucaklayacak” söylemlerinde bulundu.

Bir adım sendika bir adım Cemil Tugay gelsin

Bundan sonraki süreç hakkında fikirlerini paylaşan Devrim Onur Erdağ, anlaşmazlığın İzmir’in zararına olacağını belirterek şu cümleleri kullandı; “Belediye başkanlarının hepsi bizim için eşittir. Tunç Soyer de İzmirli’ye en iyi şekilde hizmet vermiştir bugün Cemil Tugay da aynı şekilde çalışıyor. Keşke bu kriz olmasaydı son 150 günde ben iki şey görüyorum birincisi hala kadrolaşma sıkıntısı var diğeri de sendika ile olan diyaloglar. Bunlar aşıldığı zaman en iyi şekilde hizmet verecektir belediye. Cemil Başkan daha rahat çalışacaktır. Bizim görevimiz İzmir halkına hizmet etmek bunun için birlikte çalışmalıyız. Bunun için de artık bir anlaşma sağlanması lazım. Her iki tarafından inat etmesinin anlamı yok ben müzakereden yanayım. 4 buçuk milyonluk kentin suçu ne? Biz o müzakere masasını kurduk bundan sonrası yetkili sendikada. Bir adım sendikalı arkadaşlarımız gelecek bir adım da Sayın Cemil Tugay gelsin müzakere içerisinde barış içerisinde çalışalım çünkü önümüzde 4 yıl var biz çalışma arkadaşıyız. O yüzden her iki tarafın da anlaşmaması İzmirli’ye zarar olur.”