Donör nakilden vazgeçince yaşamını yitiren Cem'in annesi: Donör hukuken değil ama vicdanen suçlu

İzmir'in Konak ilçesinde, lenfoma kanseri teşhisi konulan ve kök hücre nakli bekleyen 20 yaşındaki Cem Şahin, donörün son anda vazgeçmesi nedeniyle hayatını kaybetti. Acılı anne Filiz Şahin, hukuki bir mücadele başlatarak, “Oğlum yoğun ilaçlarla nakile hazırlandı. Ancak donör telefonu kapattı ve ulaşıldığında 'vazgeçtim' dedi. Donör hukuken suçlu olmasa da, vicdanen suçlu” dedi

Haber Giriş Tarihi: 17.10.2024 14:00
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2024 14:11
Kaynak: İHA
https://www.ilksesgazetesi.com
Donör nakilden vazgeçince yaşamını yitiren Cem'in annesi: Donör hukuken değil ama vicdanen suçlu

2023 yılının mayıs ayında lenfoma kanseri teşhisi konulan Cem Şahin, hemen tedaviye alındı ve 6 aylık kemoterapi gördü. Yoğun tedaviye rağmen hastalığı tam olarak iyileşmedi. Tedavisi devam eden Cem'e kök hücre naklinin yapılması kararlaştırıldı ve ocak 2024'te donör arayışına geçildi. Ailenin beklediği müjdeli haber, mart 2024'te geldi. Anne Filiz Şahin, bu sevinçli haberi bir yolculuk sırasında aldı ve hemen oğlu Cem'i aradı. O sırada arkadaşlarıyla birlikte olan Cem, donör bulunmasından dolayı büyük bir mutluluk yaşadı. Ancak donörün dövme yaptırması nedeniyle operasyon bir süre ertelendi.

Yetkililer donöre ulaştığında, “Vazgeçtim” yanıtını aldı

Nakil zamanı geldiğinde, Cem Şahin 25 Mayıs 2024'te bir özel hastaneye yatırıldı. Yoğun ilaç tedavisine başlayan Cem, nakil için hazırlandı. Bu süreçte İstanbul'da yaşayan donörün de çeşitli tetkikleri yapıldı. Ancak, nakile iki gün kala donör telefonunu kapattı ve bir süre açmadı. Yetkililer donöre ulaştığında, “Vazgeçtim” yanıtını aldılar. Donörün evine yapılan ziyaret ise sonuçsuz kaldı.

Sağlıklı bir şekilde hastaneye gelen ve aracı kendisi kullanan 20 yaşındaki Cem, 16 gün sonra yaşamını yitirdi. Cem'in ölümü ailesini derin bir üzüntüye boğdu. Anne Filiz Şahin, hukuki bir mücadele başlattığını belirterek, vazgeçen donör, doktorlar, hastane ve bazı kurumlar hakkında şikayetçi olduğunu açıkladı.

"Cem'i 4 ay önce kaybettik"

Acılı anne Filiz Şahin, “Cem'i 4 ay önce kaybettik. Teşhis konulduktan sonra 6 ay süren kemoterapi aldı. Hastalığı tam olarak yok olmadığı için kök hücre nakline karar verildi. İlk başta kendi hücreleriyle nakil yapılacaktı, ancak bu gerçekleşmedi. Ocak 2024’te donör aranmaya başlandı. ‘Kardeşi varsa olur’ dediler, ama Cem’in kardeşi yoktu. ‘Akraba dışı aranacak’ denildi. Mart 2024’te bana bir telefon geldi ve ‘donör bulundu’ dediler. Mutluluğum iki katına çıktı. Yoldaydım, hemen telefonu kapatıp Cem’i aradım. O anda arkadaşlarıyla dışarıdaydı ve sevinçten sokağın ortasında dans etmişler. Ancak donör dövme yaptırdığı için nakil bir süre ertelendi; dövmenin üzerinden 4 ay geçmesi gerekiyormuş. Bu süreçte donöre, ‘vazgeç’ diyorlardı ama o, ‘olacağım’ diyordu. 25 Mayıs 2024’te hastaneye yatışımız yapıldı. Cem, yoğun ilaçlarla nakile hazırlandı ve bu sırada donör de hazırlanıyordu; 3 tane iğnesi yapıldı. Ancak 4. iğnesini olması gerekirken, görevliler ona ulaşamadı” dedi.

Donörün telefonlarını kapattığını belirten anne Şahin, sürekli olarak donöre ulaşmaya çalışıldığını söyledi. “Donör telefonunu kapattığı gün, sürekli ulaşmaya çalışıyorlardı. Gece saat 02.00’de telefonu açtı ve bu arada TÜRKÖK’ün görevlileri ulaştı. ‘Ben vazgeçtim’ dedi. Telefonunu kapattıktan sonra görevliler evine gittiler ama ikna edemediler,” diye ekledi.

"Dünyamız başımıza yıkıldı"

Donörün vazgeçtiğini öğrendiğinde büyük bir üzüntü yaşadığını belirten acılı anne, “Dünyamız başımıza yıkıldı. Doktorun odasına girdiğimizde, bize ‘Cem'in donörü psikopat çıktı, Cem'in alnına ateş etti’ dedi. Ardından ben nakil için hazırlandım ve iğneler yapıldı, ama yine de olmadı. Neden bir B planı hazırlanmadı? Bu B planını TÜRKÖK mü, hastane mi yoksa doktor mu hazırlıyor? Benim çocuğum bu ihmaller yüzünden hayatını kaybetti. Hastaneye giderken aracı kendisi kullandı; durumu stabildi, acelemiz yoktu. Şu an bir hukuk mücadelesi başlattım; her yere başvuruyorum, suç duyurusunda bulundum. Benim çocuğumdan bir saniyesini alan herkesin hesabını sormak istiyorum. Donör hukuken suçlu olmasa da, vicdanen suçludur. Bu durumu farkında mıdır acaba? Belki de bir annedir, belki de anne adayıdır. Benim oğlumu 12-13 gün ölüm korkusuyla yaşattı; umarım o da aynı acıları yaşar. Rabbim, beni onunla karşılaştırmadan canımı almasın,” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.