Engelli bireylerden Tugay’a çağrı: Atlas Pavyonu’nu bize tahsis edin
Engelli bireylerden Tugay’a çağrı: Atlas Pavyonu’nu bize tahsis edin
Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı Metin Çınar, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a seslenerek, “Atlas Pavyonu’nu engelli spor merkezi yapalım. Çizimler ve tüm planlar hazır” dedi
Haber Giriş Tarihi: 28.12.2024 10:04
Haber Güncellenme Tarihi: 28.12.2024 10:10
Kaynak:
HABER MERKEZİ
SEMİ TEKTAŞ/ÖZEL HABER - Türkiye’de yaklaşık 12,9 milyon engelli sosyal yaşama adapte olmaya çalışıyor. Eğitim, sanat, istihdam gibi temel birçok alandan geride kalan engelli bireyler kendileri adına alınan İller Bankası bütçesinin kendi istekleri doğrultusunda tahsis edilmesini istiyor. Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) İzmir Şube Başkanı Metin Çınar, engelli bireylerin İzmir’de sosyalleşebilecekleri ve spor yapacakları bir alan olmadığını ifade ederek Kültürpark içinde bulunan Atlas Pavyonu’nun kendilerine tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Çınar, alanın projesinin hazır olduğunun altını çizerken bu projenin hayata geçirmesi durumunda Cemil Tugay’ın unutulmaz belediye başkanları arasına gireceğini söyledi. TSD İzmir’in hazırladığı projeye göre; projenin hayata geçirilmesi durumda Pavyon içinde, basketbol, voleybol, halk oyunları, tekerlekli sandalye dans, golbol, boccia, soyunma odaları, dinlenme alanları, restoran, kafe, konferans salonu, masa tenisi, fitness merkezi, TV odası, derslik, yaş alma merkezi, hobi edinme alanları, kütüphane ve uyku odaları olacak.
KANUN VAR UYGULAMA YOK
Türkiye’de çok fazla dernek olduğu için hak odaklı derneklerin geride kaldığını dile getiren Çınar, engelli bireylere yönelik yasa ve yönetmeliklerin olduğunu ama uygulamada sıkıntılar yaşandığı eleştirisinde bulunarak “Türkiye’de engelli dernekleri her geçen gün hak temelli çalışmalarda geride kalıyor. Öncelikle bunu irdelemek gerekiyor. Engelli camiası kendi haklarını savunamaz hale getirildi. Avrupa Birliği müktesebatı ile ülkemizde STK’ları güçlendirmek için bazı çalışmalar yapıldı. Bunun sonucunda çok sayıda dernek ortaya çıktı. İzmir’de neredeyse 200’ün üzerinde dernek bulunuyor. Bu durum, engellilerin güç birliği yapmasını engelledi. Çoğu kişi başkanlık koltuğunu çok sevdi. Bizim gibi 1960’ta kurulan, 1963 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan kurumlar statüsüne alınan dernekler ise vasıfsız diğer dernekler arasında kayboldu. Valilik ya da yerel yöneticilere gidiyoruz, derdimizi anlatıyoruz. Bize, ‘200 dernek var, hangi birine yardım edelim?’ diyorlar. Öncelik olarak kamu yararına çalışan derneklerle iş birliği yapmalarını öneriyoruz. Derneğimizin bulunduğu yer Büyükşehir’e ait. Burayı diğer STK’lar kiralayamaz. Ama biz kamu yararına çalışan bir dernek olduğumuz için yer tahsisi yapıldı. Çoklu derneklerden dolayı hakkımızı alamıyoruz. Hak temelli çalışan çok az dernek var ve bu, engelli bireylerin sorunlarının çözümünü engelliyor. Var olan sorunları çözemiyor, yeni sorunların artmasına neden oluyor. Minibüsçüler, taksiciler iyi lobi yapabiliyor. Bizler engelli dernekleri olarak kamuoyu oluşturamıyoruz. Lobi yapamayınca da haklarımız elimizden alınıyor. Kanun ve yönetmelikler var ama uygulama yok, sorgulayan yok” diye konuştu.
TOPLUM EMPATİ YOKSUNU OLDU
Kaldırımlara park edilen araçlar, esnafın tabelaları ve telekom kutuları nedeniyle engelli bireylerin ulaşımda sıkıntılar yaşadığını dile getiren Çınar, “10 yıl önce aldığınız bir sağlık raporunu bugün yenilemek isteseniz, engelliliğinizin ilerlemesine rağmen yönetmeliklere göre iyileşmiş ve engellilik oranınız düşmüş kabul ediliyor. Ülkemizde çok fazla engelli birey var. Resmi olarak belirtilmese de bu sayının 12,9 milyon olduğu tahmin ediliyor. Ancak benim tahminim, bu rakamın 14-15 milyona yaklaştığı yönünde. Bu durum, Avrupa’ya kıyasla oldukça yüksek bir oran. Aileleri de eklediğimizde, neredeyse nüfusun yüzde 30’u doğrudan etkileniyor. Aileler de engelli bireyleriyle birlikte bu sıkıntıları yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir Milli Eğitim Müdürü ile beraberdik. Önemli bir sorunumuz olan kaldırımlar konusunu dile getirdik. Eskiden dalgası geçilen kaldırım mühendisi söylemi kullanılmaktaydı. Ama bizim gerçekten iyi kaldırım mühendislerine ihtiyacımız var. Çünkü kaldırımlar, telekom kutuları, elektrik direkleri ve esnafın koyduğu levhalarla işgal ediliyor. Yetersiz olan kaldırımlarımız daha da kötü hale geliyor. Bedensel engelliler ve görme engelliler en çok bu kaldırımla ilgili sorunları yaşıyor. Slalom yaparak bir yerden bir yere gitmeye çalışıyorlar. Yollarını uzatmak zorunda kalıyorlar ve ana yola çıkmak için büyük bir risk alıyorlar. Empati yoksunu bir toplum olduk. Biz TSD olarak sadece sorunu ortaya koymuyoruz, aynı zamanda çözüm de üretiyoruz” şeklinde konuştu.
FARKLI YOLLARA SEVK EDİYOR
Engellilerin evde bakım paraları ciddi şekilde kısıtlandı. Aile bireylerinin tamamı dikkate alınarak hesaplanıyor. Ailede bir kişi çalışmaya başladığında, verilen yardımlar hemen kesiliyor. Bu durumda engelli bireylerin aileleri ne yapacak? Kardeşlerden biri çalışmaya başlarsa, bakım desteği kesiliyor. Bu durum ise, aileyi başka yollar aramaya zorluyor. Tekerlekli sandalye desteği 3 bin TL, ancak bir tekerlekli sandalye fiyatı en az 15 bin TL. Akülü arabaların fiyatı 40 bin TL, ama verilen destek sadece 10 bin TL. Aradaki fark nasıl ödenecek? Bizim gibi güçlü STK’lar varsa, elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz, fakat ekonomi çöküyor, masraflar karşılanamıyor. Pandemi öncesinde hayırseverler gelip destek oluyordu, ancak artık bu da eskisi gibi değil. Engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak projelere ihtiyaç var.
SOSYALLEŞBİLECEĞİ BİR ALAN YOK
Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay’a seslenen Çınar, Kültürpark içindeki Atlas Pavyonu’nun engellilere tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Çınar, “Paris Olimpiyatları’nda Türkiye, tüm imkanlara rağmen 0 altın madalya ile toplamda 8 madalya kazandı. Ancak Paralimpik Olimpiyatları’na baktığımızda, engelli bireyler sınırlı imkanlarla 6’sı altın olmak üzere 28 madalya kazandı. Engelli bireyler, en az imkân verilen kesim olmasına rağmen başarıları 4 katı daha fazla. İzmir’de engelli bireylerin spor yapabilecekleri veya sosyalleşebilecekleri bir alan bulunmuyor. İnciraltı Kent Ormanı var, ancak merkezi bir konumda değil. Fuar Kültürpark’ta Atlas Pavyonu var, orayı bize tahsis edebilirler ya da mevcut hollerden birini engellilere ayırabilirler. Engellilerin de bu kentte hakları var. Herkesin koşabileceği, sosyalleşebileceği alanlar varken, engellilerin çalışma alanı yok. Engellilere tahsis edilmiş bir Celal Atik Spor Salonu var, ancak o da yetersiz bir şekilde hizmet veriyor. Aliağa’dan Selçuk’a kadar uzanan geniş bir demiryolu ağı var. Metro, tramvay ve otobüsler Fuar alanından geçiyor; bu, erişebilirlik ve ulaşılabilirlik açısından merkezi bir konum. Ancak başka bir uygun alan bulunmuyor. 2012 yılında Boccia sporu için bir alan istedik, o zamanlar sadece 4 kişiydik. Celal Atik Spor Salonu’nda merdiven altı bir alan tahsis ettiler. Bir ay içinde 50 sporcu olduk. Torbalı ve Aliağa’dan engelli sporcular duyup gelip katıldılar. Celal Atik için bir parkeye ihtiyaç duyduğumuzda, o imkanlarla yüzün üzerinde sporcumuz oldu ve bu branş, Büyükşehir’in 16. branşı haline geldi. O imkanlarla Türkiye Şampiyonu ve Dünya Şampiyonu çıkardık. Uluslararası arenada bu başarıyı 3 yılda yakaladığımızı söylediğimizde, herkes şaşırdı ve bize, “20 yıl atlamışsınız” dediler. Boccia sporu oynayan çocukların yüzde 90 engellilik durumları var ve yapabilecekleri tek spor bu. O yüzden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a sesleniyorum: Atlas Pavyonu’nu engelli spor merkezi yapalım. Çizimler ve tüm planlar hazır. Oranın sit alanı olduğunu söylüyorlar, ama 4 milyon TL harcanmış. Aziz Kocaoğlu döneminde burası müze olarak kullanıldı, Tunç Soyer döneminde ise yarı müze, yarı kültür merkezi olarak kullanıldı. Demek ki sit alanı olduğunda da bir şeyler yapılabiliyor. Gelin, binlerce sporcunun önünü açalım, Türkiye’de bir ilki İzmir’den başlatalım. Bazı belediye başkanları yaptıkları icraatlar ile anılır. İddia ediyorum ki bu proje gerçekleştirilirse Cemil Bey de unutulmaz olur. İller Bankası’ndan her vatandaş için pay alınıyor. Engelli bireyler adına alınan paralar, yanlış rampalar yaparak, hatalı kaldırımlar inşa ederek değil, böyle bir proje için kullanılsın” ifadelerini kullandı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şube Başkanı Metin Çınar, Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a seslenerek, “Atlas Pavyonu’nu engelli spor merkezi yapalım. Çizimler ve tüm planlar hazır” dedi
SEMİ TEKTAŞ/ÖZEL HABER - Türkiye’de yaklaşık 12,9 milyon engelli sosyal yaşama adapte olmaya çalışıyor. Eğitim, sanat, istihdam gibi temel birçok alandan geride kalan engelli bireyler kendileri adına alınan İller Bankası bütçesinin kendi istekleri doğrultusunda tahsis edilmesini istiyor. Türkiye Sakatlar Derneği (TSD) İzmir Şube Başkanı Metin Çınar, engelli bireylerin İzmir’de sosyalleşebilecekleri ve spor yapacakları bir alan olmadığını ifade ederek Kültürpark içinde bulunan Atlas Pavyonu’nun kendilerine tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Çınar, alanın projesinin hazır olduğunun altını çizerken bu projenin hayata geçirmesi durumunda Cemil Tugay’ın unutulmaz belediye başkanları arasına gireceğini söyledi. TSD İzmir’in hazırladığı projeye göre; projenin hayata geçirilmesi durumda Pavyon içinde, basketbol, voleybol, halk oyunları, tekerlekli sandalye dans, golbol, boccia, soyunma odaları, dinlenme alanları, restoran, kafe, konferans salonu, masa tenisi, fitness merkezi, TV odası, derslik, yaş alma merkezi, hobi edinme alanları, kütüphane ve uyku odaları olacak.
KANUN VAR UYGULAMA YOK
Türkiye’de çok fazla dernek olduğu için hak odaklı derneklerin geride kaldığını dile getiren Çınar, engelli bireylere yönelik yasa ve yönetmeliklerin olduğunu ama uygulamada sıkıntılar yaşandığı eleştirisinde bulunarak “Türkiye’de engelli dernekleri her geçen gün hak temelli çalışmalarda geride kalıyor. Öncelikle bunu irdelemek gerekiyor. Engelli camiası kendi haklarını savunamaz hale getirildi. Avrupa Birliği müktesebatı ile ülkemizde STK’ları güçlendirmek için bazı çalışmalar yapıldı. Bunun sonucunda çok sayıda dernek ortaya çıktı. İzmir’de neredeyse 200’ün üzerinde dernek bulunuyor. Bu durum, engellilerin güç birliği yapmasını engelledi. Çoğu kişi başkanlık koltuğunu çok sevdi. Bizim gibi 1960’ta kurulan, 1963 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararına çalışan kurumlar statüsüne alınan dernekler ise vasıfsız diğer dernekler arasında kayboldu. Valilik ya da yerel yöneticilere gidiyoruz, derdimizi anlatıyoruz. Bize, ‘200 dernek var, hangi birine yardım edelim?’ diyorlar. Öncelik olarak kamu yararına çalışan derneklerle iş birliği yapmalarını öneriyoruz. Derneğimizin bulunduğu yer Büyükşehir’e ait. Burayı diğer STK’lar kiralayamaz. Ama biz kamu yararına çalışan bir dernek olduğumuz için yer tahsisi yapıldı. Çoklu derneklerden dolayı hakkımızı alamıyoruz. Hak temelli çalışan çok az dernek var ve bu, engelli bireylerin sorunlarının çözümünü engelliyor. Var olan sorunları çözemiyor, yeni sorunların artmasına neden oluyor. Minibüsçüler, taksiciler iyi lobi yapabiliyor. Bizler engelli dernekleri olarak kamuoyu oluşturamıyoruz. Lobi yapamayınca da haklarımız elimizden alınıyor. Kanun ve yönetmelikler var ama uygulama yok, sorgulayan yok” diye konuştu.
TOPLUM EMPATİ YOKSUNU OLDU
Kaldırımlara park edilen araçlar, esnafın tabelaları ve telekom kutuları nedeniyle engelli bireylerin ulaşımda sıkıntılar yaşadığını dile getiren Çınar, “10 yıl önce aldığınız bir sağlık raporunu bugün yenilemek isteseniz, engelliliğinizin ilerlemesine rağmen yönetmeliklere göre iyileşmiş ve engellilik oranınız düşmüş kabul ediliyor. Ülkemizde çok fazla engelli birey var. Resmi olarak belirtilmese de bu sayının 12,9 milyon olduğu tahmin ediliyor. Ancak benim tahminim, bu rakamın 14-15 milyona yaklaştığı yönünde. Bu durum, Avrupa’ya kıyasla oldukça yüksek bir oran. Aileleri de eklediğimizde, neredeyse nüfusun yüzde 30’u doğrudan etkileniyor. Aileler de engelli bireyleriyle birlikte bu sıkıntıları yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde İzmir Milli Eğitim Müdürü ile beraberdik. Önemli bir sorunumuz olan kaldırımlar konusunu dile getirdik. Eskiden dalgası geçilen kaldırım mühendisi söylemi kullanılmaktaydı. Ama bizim gerçekten iyi kaldırım mühendislerine ihtiyacımız var. Çünkü kaldırımlar, telekom kutuları, elektrik direkleri ve esnafın koyduğu levhalarla işgal ediliyor. Yetersiz olan kaldırımlarımız daha da kötü hale geliyor. Bedensel engelliler ve görme engelliler en çok bu kaldırımla ilgili sorunları yaşıyor. Slalom yaparak bir yerden bir yere gitmeye çalışıyorlar. Yollarını uzatmak zorunda kalıyorlar ve ana yola çıkmak için büyük bir risk alıyorlar. Empati yoksunu bir toplum olduk. Biz TSD olarak sadece sorunu ortaya koymuyoruz, aynı zamanda çözüm de üretiyoruz” şeklinde konuştu.
FARKLI YOLLARA SEVK EDİYOR
Engellilerin evde bakım paraları ciddi şekilde kısıtlandı. Aile bireylerinin tamamı dikkate alınarak hesaplanıyor. Ailede bir kişi çalışmaya başladığında, verilen yardımlar hemen kesiliyor. Bu durumda engelli bireylerin aileleri ne yapacak? Kardeşlerden biri çalışmaya başlarsa, bakım desteği kesiliyor. Bu durum ise, aileyi başka yollar aramaya zorluyor. Tekerlekli sandalye desteği 3 bin TL, ancak bir tekerlekli sandalye fiyatı en az 15 bin TL. Akülü arabaların fiyatı 40 bin TL, ama verilen destek sadece 10 bin TL. Aradaki fark nasıl ödenecek? Bizim gibi güçlü STK’lar varsa, elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz, fakat ekonomi çöküyor, masraflar karşılanamıyor. Pandemi öncesinde hayırseverler gelip destek oluyordu, ancak artık bu da eskisi gibi değil. Engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak projelere ihtiyaç var.
SOSYALLEŞBİLECEĞİ BİR ALAN YOK
Büyükşehir Belediye Başkanı Tugay’a seslenen Çınar, Kültürpark içindeki Atlas Pavyonu’nun engellilere tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Çınar, “Paris Olimpiyatları’nda Türkiye, tüm imkanlara rağmen 0 altın madalya ile toplamda 8 madalya kazandı. Ancak Paralimpik Olimpiyatları’na baktığımızda, engelli bireyler sınırlı imkanlarla 6’sı altın olmak üzere 28 madalya kazandı. Engelli bireyler, en az imkân verilen kesim olmasına rağmen başarıları 4 katı daha fazla. İzmir’de engelli bireylerin spor yapabilecekleri veya sosyalleşebilecekleri bir alan bulunmuyor. İnciraltı Kent Ormanı var, ancak merkezi bir konumda değil. Fuar Kültürpark’ta Atlas Pavyonu var, orayı bize tahsis edebilirler ya da mevcut hollerden birini engellilere ayırabilirler. Engellilerin de bu kentte hakları var. Herkesin koşabileceği, sosyalleşebileceği alanlar varken, engellilerin çalışma alanı yok. Engellilere tahsis edilmiş bir Celal Atik Spor Salonu var, ancak o da yetersiz bir şekilde hizmet veriyor. Aliağa’dan Selçuk’a kadar uzanan geniş bir demiryolu ağı var. Metro, tramvay ve otobüsler Fuar alanından geçiyor; bu, erişebilirlik ve ulaşılabilirlik açısından merkezi bir konum. Ancak başka bir uygun alan bulunmuyor. 2012 yılında Boccia sporu için bir alan istedik, o zamanlar sadece 4 kişiydik. Celal Atik Spor Salonu’nda merdiven altı bir alan tahsis ettiler. Bir ay içinde 50 sporcu olduk. Torbalı ve Aliağa’dan engelli sporcular duyup gelip katıldılar. Celal Atik için bir parkeye ihtiyaç duyduğumuzda, o imkanlarla yüzün üzerinde sporcumuz oldu ve bu branş, Büyükşehir’in 16. branşı haline geldi. O imkanlarla Türkiye Şampiyonu ve Dünya Şampiyonu çıkardık. Uluslararası arenada bu başarıyı 3 yılda yakaladığımızı söylediğimizde, herkes şaşırdı ve bize, “20 yıl atlamışsınız” dediler. Boccia sporu oynayan çocukların yüzde 90 engellilik durumları var ve yapabilecekleri tek spor bu. O yüzden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a sesleniyorum: Atlas Pavyonu’nu engelli spor merkezi yapalım. Çizimler ve tüm planlar hazır. Oranın sit alanı olduğunu söylüyorlar, ama 4 milyon TL harcanmış. Aziz Kocaoğlu döneminde burası müze olarak kullanıldı, Tunç Soyer döneminde ise yarı müze, yarı kültür merkezi olarak kullanıldı. Demek ki sit alanı olduğunda da bir şeyler yapılabiliyor. Gelin, binlerce sporcunun önünü açalım, Türkiye’de bir ilki İzmir’den başlatalım. Bazı belediye başkanları yaptıkları icraatlar ile anılır. İddia ediyorum ki bu proje gerçekleştirilirse Cemil Bey de unutulmaz olur. İller Bankası’ndan her vatandaş için pay alınıyor. Engelli bireyler adına alınan paralar, yanlış rampalar yaparak, hatalı kaldırımlar inşa ederek değil, böyle bir proje için kullanılsın” ifadelerini kullandı.
Kaynak: HABER MERKEZİ
İzmir haber: Konak'ta 4 araç birbirine girdi
Kaf-Kaf, Anadolu Efes deplasmanında
Engelli bireylerden Tugay’a çağrı: Atlas Pavyonu’nu bize tahsis edin
İzmir'den Iğdır'a giden yolcu otobüsü devrildi: Çok sayıda ekip sevk edildi
Narin Güran davasında karar açıklandı
İzmir’in kara tablosu: Kadına şiddet ve istismar
Yılbaşı öncesi anlamlı etkinlik: En büyük hazinemiz büyüklerimiz!
İzmir’e Cumhurbaşkanı imzasıyla yeni müdür atandı
İZBAN’dan yılbaşı gecesi için ek sefer müjdesi!
Duman: İzmir Bağımsızlık Köyü ile yükümlüler topluma kazandırılacak
Son Girilen Haberler
İzmir Barosu yöneticilerini tehdit ettiği iddiasıyla yakalanan zanlıya ev hapsi verildi
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve İzmir Barosu Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran'ı tehdit ettiği iddiasıyla gözaltına alınan şüpheliye ev hapsi verildi.
Mühimmat fabrikasındaki patlamaya ilişkin adliyeye sevk edilen 3 kişi tutuklandı
Balıkesir'de 11 kişinin hayatını kaybettiği mühimmat fabrikasındaki patlamaya ilişkin adliyeye sevk edilen 10 kişiden aralarında şirket müdür vekilinin de bulunduğu 3'ü tutuklandı.
Feci kazada bir aile yok oldu!
Denizli'de düğüne giden aileyi taşıyan otomobil, Buldan'da karşı şeride geçerek kaza yaptı. Anne, baba ve oğul öldü, 3 kişi yaralandı. Araçlar hurdaya döndü, yaralılar hastaneye sevk edildi.