Gazeteci Ferit Demir İzmir’de meslektaşlarıyla bir araya geldi
Gazeteci Ferit Demir İzmir’de meslektaşlarıyla bir araya geldi
Gazeteci Ferit Demir, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Uluslararası Basın Merkezi’nde düzenlenen söyleşide İzmirli meslektaşlarıyla bir araya geldi. Saha haberciliğinin önemini anlatan Demir, hak ihlallerine karşı mücadelesini, mesleğini icra ederken yaşadığı zorlukları meslektaşlarıyla paylaştı.
Haber Giriş Tarihi: 15.10.2024 12:01
Haber Güncellenme Tarihi: 15.10.2024 12:04
Kaynak:
BÜLTEN
Saha haberciliğinin öncü isimlerinden Ferit Demir İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’nin moderatörlüğünde meslektaşlarıyla bir araya geldi. Söyleşiye; Başkan Yardımcısı Mehlika Gökmen, Genel Sekreter Reşat Yörük, Sayman Tolga Albay, Yönetim Kurulu Üyeleri Duygu Taylan, Esat Erçetingöz, Turgay Pasinligil, İGC üyeleri ve çok sayıda gazeteci katılım gösterdi.
Gazetecilik bir tarafa yaslanmak değildir
Meslek yaşamı boyunca kamuoyunun sahadaki haberin gerçekliğini hissetmesi için mücadele verdiğini belirten Ferit Demir, gazeteciliğin hiçbir zaman bir tarafa yaslanmak olmadığını söyledi. 1990’lar ve 2000’li yıllara işaret eden Demir o dönemlerde saha haberciliğinin Türkiye’de çok yaygın olduğunu belirtti. Demir o dönemlerde olay yerine giderek habercilik yapmanın çok daha kolay olduğunu günümüzde bu durumun çok zorlaştığını, basın kartı gibi birçok şartın arandığını ifade etti.
“Gerçekleri halkın öğrenmesi için çabalıyorum”
Gazeteciliğin artık sadece birilerinin işaret ettiği konuları haber haline getirmeye dönüştüğünü belirten Demir, “Türkiye’de gazetecilik yapmak için çabalayan insanlar hala var ama sayısı azalıyor. Doğu’da ve Güneydoğu’daki gerçekleri halkın öğrenmesi için çabalıyorum. Hiç kimseye boyun eğmem, taviz vermem. Bir çaresizliğin, bir sesin duyurulması gerekiyorsa mutlaka haberini yapar ve kamuoyuna duyururum” dedi.
Gazeteciler detayların peşinden gitmeli
Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin cinayetinde perde arkasını günlerce halka aktarmaya çalışan Demir, saha haberciliğinin önemine değindi. Gerçeklerin peşinden koşarken gazetecilerin olayları sorgulamaları gerektiğini belirten Demir, her detayı dikkatle incelemelerinin önemli olduğunu vurguladı. Diyarbakır’daki saha deneyimini anlatan Demir, “Köyün muhtarı ve Narin’in amcası ilk günden beri gazetecilere konuşmak istemedi. Bu durum benim dikkatimi çekti. Olayın ikinci gününde Narin kaçırıldıysa veya öldürüldüyse amca bu işin içerisinde demiştim. Herkes organize bir şekilde yalan söylüyordu. Narin için yapılan arama çalışmalarını köyün dışına çıkarmaya çalıştılar. Anne de hiç ağlamadı. Hiçbir kanıt yokken gazetecilik refleksiyle işaret edilen saat dilimlerinin bir senaryonun parçası olduğunu söyledim. İddianame de yakında açıklanacak ve katiller ortaya çıkacak” dedi.
“Engellenenler mikrofonlarını bırakırsa basında değişim olur”
Ferit Demir, gazetecilerin hiçbir zaman bir kurumla maddi ilişkiler içerisine girmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bu sayede gazetecilerin gerçekleri tereddütsüz şekilde halka ulaştırabileceklerini belirten Demir, gazetecilerin sahada korkusuz bir şekilde soru sorabilmelerinin önemine vurgu yaptı. Demir Sahada habercilik yapmaları engellenen gazetecilerin mikrofonlarını baskılar nedeniyle bırakmaları halinde basın sektöründe değişimin olabileceğine işaret etti.
6 Şubat’ta basın enkazda kaldı
Gazetecilerin iş kaybetme korkusuyla yapılan baskılara tepki veremediğini aktaran Demir 6 Şubat depremlerine değindi. Demir, “6 Şubat depreminin ardından bölgeye giden gazeteciler arama kurtarma ekiplerinin olduğu enkazı halka gösterdiler. Çalışma yapmıyorlarsa göstermediler. Burada insanlar değil, basın enkazda kaldı. Ben gerçekleri halka ulaştırdım, böylece yardımların gelmesini sağladık, binlerce canın kurtarılması vesile olduk” diye konuştu.
Sahada görünen gerçeğin açıklaması olmaz!
Gazetecilerin çalıştıkları kuruma itaat etmeden, mesleklerini hakkıyla yaptığı takdirde alanda başarılı olabileceklerini belirten Demir, “Çalıştığım kurum bana yayında ‘Bu soruyu sorma’ derse kurumla ilişkimi keserim. Yaşanan deprem felaketinde Malatya’da kaçak Kur’an kursunda iki öğretmen enkazda kalmıştı. Hiçbir meslektaşım yayında o alanın kaçak Kur’an Kursu olduğunu söylemedi, ben söyledim. Önce Valiliğin açıklama yapmasını beklediler. Sahada görünen gerçeğin açıklaması olmaz” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler bedel ödemeye hazır olmalı
Gazeteciliğin en temel özelliğinin sadece cesur olmak olmadığını, ezilenlere, sesini duyuramayanlara için bir eşik bekçiliği görevi üstlenmek olduğunu anımsatan Başkan Gappi,” Günümüzde iktidara yakın bir eşik bekçiliği yapılmaya çalışılıyor. Gazeteciler bedelini ödeyebildikleri kadar özgür. Bu mesleği yapmak isteyenler bedel ödemeye de hazır olmalı” dedi.
Hakikatin üstünün örtülmemesi için…
Halk TV İzmir Bürosu bu ekiplerinin Karabağlar’da yaşadığı olaya değinen Gappi, “Halk TV İzmir Bürosu bu ekiplerden biri. Geçen hafta Karabağlar’da hakkında yıkım kararı bulunan binada izinsiz şekilde faaliyetini sürdüren, İsmailağa Cemaati’ne ait olduğu iddia edilen Kur’an Kursu’nun yöneticilerini haber yapmak isterken tehdit edildiler, haberleri sildirilmeye çalışıldı. Basın özgürlüğünün ihlaline ve gerici zihniyete asla izin vermeyeceğiz. Basını yok etmek hakikati yok etmek demek. Hakikatin üstünün örtülmemesi için meslek örgütleri, idealist insanlar, mesleğe gönül veren gençlerle dayanışma içinde olmalıyız” dedi.
Gençler mesleğin onurunu ayakta tutmaya çalışıyor
Söyleşiye katılan Halk TV Muhabiri Yağmur Beril Varol ve Kameraman Şahin Karaşahin yaşadıkları saldırıyı şöyle anlattı; “Genç meslektaşlarımız mesleğimizin onurunu ayakta tutmaya çalışıyor. Kamu adına denetim görevini yapmak için mücadele ediyorlar. Biz sonuna kadar gerçekler için mücadele edeceğiz. Ancak yetkili kurumların da görevlerini yerine getirmeleri gerek. Bu yaşanan süreci toplum da sorgulamalı”
Söyleşinin ardından Başkan Dilek Gappi, panele katkılarından dolayı Gazeteci Ferit Demir, Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş, Halk TV Muhabiri Yağmur Beril Varol ve Kameraman Şahin Karaşahin’e teşekkür ederek, çiçek takdim etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gazeteci Ferit Demir, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Uluslararası Basın Merkezi’nde düzenlenen söyleşide İzmirli meslektaşlarıyla bir araya geldi. Saha haberciliğinin önemini anlatan Demir, hak ihlallerine karşı mücadelesini, mesleğini icra ederken yaşadığı zorlukları meslektaşlarıyla paylaştı.
Saha haberciliğinin öncü isimlerinden Ferit Demir İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’nin moderatörlüğünde meslektaşlarıyla bir araya geldi. Söyleşiye; Başkan Yardımcısı Mehlika Gökmen, Genel Sekreter Reşat Yörük, Sayman Tolga Albay, Yönetim Kurulu Üyeleri Duygu Taylan, Esat Erçetingöz, Turgay Pasinligil, İGC üyeleri ve çok sayıda gazeteci katılım gösterdi.
Gazetecilik bir tarafa yaslanmak değildir
Meslek yaşamı boyunca kamuoyunun sahadaki haberin gerçekliğini hissetmesi için mücadele verdiğini belirten Ferit Demir, gazeteciliğin hiçbir zaman bir tarafa yaslanmak olmadığını söyledi. 1990’lar ve 2000’li yıllara işaret eden Demir o dönemlerde saha haberciliğinin Türkiye’de çok yaygın olduğunu belirtti. Demir o dönemlerde olay yerine giderek habercilik yapmanın çok daha kolay olduğunu günümüzde bu durumun çok zorlaştığını, basın kartı gibi birçok şartın arandığını ifade etti.
“Gerçekleri halkın öğrenmesi için çabalıyorum”
Gazeteciliğin artık sadece birilerinin işaret ettiği konuları haber haline getirmeye dönüştüğünü belirten Demir, “Türkiye’de gazetecilik yapmak için çabalayan insanlar hala var ama sayısı azalıyor. Doğu’da ve Güneydoğu’daki gerçekleri halkın öğrenmesi için çabalıyorum. Hiç kimseye boyun eğmem, taviz vermem. Bir çaresizliğin, bir sesin duyurulması gerekiyorsa mutlaka haberini yapar ve kamuoyuna duyururum” dedi.
Gazeteciler detayların peşinden gitmeli
Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin cinayetinde perde arkasını günlerce halka aktarmaya çalışan Demir, saha haberciliğinin önemine değindi. Gerçeklerin peşinden koşarken gazetecilerin olayları sorgulamaları gerektiğini belirten Demir, her detayı dikkatle incelemelerinin önemli olduğunu vurguladı. Diyarbakır’daki saha deneyimini anlatan Demir, “Köyün muhtarı ve Narin’in amcası ilk günden beri gazetecilere konuşmak istemedi. Bu durum benim dikkatimi çekti. Olayın ikinci gününde Narin kaçırıldıysa veya öldürüldüyse amca bu işin içerisinde demiştim. Herkes organize bir şekilde yalan söylüyordu. Narin için yapılan arama çalışmalarını köyün dışına çıkarmaya çalıştılar. Anne de hiç ağlamadı. Hiçbir kanıt yokken gazetecilik refleksiyle işaret edilen saat dilimlerinin bir senaryonun parçası olduğunu söyledim. İddianame de yakında açıklanacak ve katiller ortaya çıkacak” dedi.
“Engellenenler mikrofonlarını bırakırsa basında değişim olur”
Ferit Demir, gazetecilerin hiçbir zaman bir kurumla maddi ilişkiler içerisine girmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bu sayede gazetecilerin gerçekleri tereddütsüz şekilde halka ulaştırabileceklerini belirten Demir, gazetecilerin sahada korkusuz bir şekilde soru sorabilmelerinin önemine vurgu yaptı. Demir Sahada habercilik yapmaları engellenen gazetecilerin mikrofonlarını baskılar nedeniyle bırakmaları halinde basın sektöründe değişimin olabileceğine işaret etti.
6 Şubat’ta basın enkazda kaldı
Gazetecilerin iş kaybetme korkusuyla yapılan baskılara tepki veremediğini aktaran Demir 6 Şubat depremlerine değindi. Demir, “6 Şubat depreminin ardından bölgeye giden gazeteciler arama kurtarma ekiplerinin olduğu enkazı halka gösterdiler. Çalışma yapmıyorlarsa göstermediler. Burada insanlar değil, basın enkazda kaldı. Ben gerçekleri halka ulaştırdım, böylece yardımların gelmesini sağladık, binlerce canın kurtarılması vesile olduk” diye konuştu.
Sahada görünen gerçeğin açıklaması olmaz!
Gazetecilerin çalıştıkları kuruma itaat etmeden, mesleklerini hakkıyla yaptığı takdirde alanda başarılı olabileceklerini belirten Demir, “Çalıştığım kurum bana yayında ‘Bu soruyu sorma’ derse kurumla ilişkimi keserim. Yaşanan deprem felaketinde Malatya’da kaçak Kur’an kursunda iki öğretmen enkazda kalmıştı. Hiçbir meslektaşım yayında o alanın kaçak Kur’an Kursu olduğunu söylemedi, ben söyledim. Önce Valiliğin açıklama yapmasını beklediler. Sahada görünen gerçeğin açıklaması olmaz” ifadelerini kullandı.
Gazeteciler bedel ödemeye hazır olmalı
Gazeteciliğin en temel özelliğinin sadece cesur olmak olmadığını, ezilenlere, sesini duyuramayanlara için bir eşik bekçiliği görevi üstlenmek olduğunu anımsatan Başkan Gappi,” Günümüzde iktidara yakın bir eşik bekçiliği yapılmaya çalışılıyor. Gazeteciler bedelini ödeyebildikleri kadar özgür. Bu mesleği yapmak isteyenler bedel ödemeye de hazır olmalı” dedi.
Hakikatin üstünün örtülmemesi için…
Halk TV İzmir Bürosu bu ekiplerinin Karabağlar’da yaşadığı olaya değinen Gappi, “Halk TV İzmir Bürosu bu ekiplerden biri. Geçen hafta Karabağlar’da hakkında yıkım kararı bulunan binada izinsiz şekilde faaliyetini sürdüren, İsmailağa Cemaati’ne ait olduğu iddia edilen Kur’an Kursu’nun yöneticilerini haber yapmak isterken tehdit edildiler, haberleri sildirilmeye çalışıldı. Basın özgürlüğünün ihlaline ve gerici zihniyete asla izin vermeyeceğiz. Basını yok etmek hakikati yok etmek demek. Hakikatin üstünün örtülmemesi için meslek örgütleri, idealist insanlar, mesleğe gönül veren gençlerle dayanışma içinde olmalıyız” dedi.
Gençler mesleğin onurunu ayakta tutmaya çalışıyor
Söyleşiye katılan Halk TV Muhabiri Yağmur Beril Varol ve Kameraman Şahin Karaşahin yaşadıkları saldırıyı şöyle anlattı; “Genç meslektaşlarımız mesleğimizin onurunu ayakta tutmaya çalışıyor. Kamu adına denetim görevini yapmak için mücadele ediyorlar. Biz sonuna kadar gerçekler için mücadele edeceğiz. Ancak yetkili kurumların da görevlerini yerine getirmeleri gerek. Bu yaşanan süreci toplum da sorgulamalı”
Söyleşinin ardından Başkan Dilek Gappi, panele katkılarından dolayı Gazeteci Ferit Demir, Halk TV Ege Bölge Temsilcisi Mustafa Akbaş, Halk TV Muhabiri Yağmur Beril Varol ve Kameraman Şahin Karaşahin’e teşekkür ederek, çiçek takdim etti.
Kaynak: BÜLTEN
Tapuda yapay zeka dönemi: 96 tapu müdürlüğünde hizmet veriyor
MasterChef'te son 6’ya kalan 5. kişi kim oldu?
Palandöken Kayak Merkezi'nde çığ düştü! Ölü ve yaralılar var
Çevre Bakanlığı 331 personel alacak: İşte personel alımı başvuru şartları
Eğitimin bütçesi eğitimden uzak: ÇEDES’lere ayrılıyor
Gıda Mühendisleri Odası: Tüketicileri yerli ve coğrafi işaretli ürünleri tüketmeye çağırıyoruz!
İzmir’de şaşırtan hırsızlık: Papağanı satın aldı, kediyi montunun içine gizleyip çaldı
İzmir Valiliği’nden Ege Denizi için fırtına uyarısı!
İzmir haber: Çeşme'de motel yangını!
İzmir haber: 39 düzensiz göçmen yakalandı
Son Girilen Haberler
2 PKK/YPG'li teröristi etkisiz hale getirildi
MSB 2 PKK/YPG'li teröristi etkisiz hâle getirildiğini duyurdu.
CHP lideri Özel: “Beklentimiz Türkiye’nin göç yükünün paylaşılması”
Sosyalist Enternasyonal Konsey Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’deki göç yükünün adaletli şekilde paylaşılması çağrısında bulundu.
İhbar sisteminde yeni dönem
İçişleri Bakanlığı tarafından uygulamaya geçirilen "112 Web İhbar Sistemi" ile vatandaşlar artık telefonun yanı sıra internet üzerinden de ihbarda bulunabilecek.