Halk pazarda atılan gıdaları topluyor

AYSELİN UZUN-ÖZEL HABER - Türk halkı yıllardır boğuştuğu enflasyon, devalüasyon ve açlık sınırı altındaki emekli maaşı ve asgari ücrete yenik düştü. Ülkenin büyük bir çoğunluğunu oluşturan emekliler ve asgari ücretle çalışan vatandaşlar, hayatını sürdürebilmek için ucuz hatta çöp niteliğindeki gıdalara yönelmek zorunda kaldı.

İzmir’in Bornova ilçesi Ergene Mahallesi’nde 4 katlı Bornova Merkez Kapalı Pazaryerinde Sebze satışı yapan esnaf Habib Onay, son 2 yıldır özellikle emeklilerin, akşam pazarcılar toplanırken geride bırakılan çürük ve ezik sebze ve meyveleri toplamaya geldiğini belirti. Bu konuda açıklamalarda bulunan Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu Hacer Foggo ise “Türkiye’de insanlar pazardan artık da topluyor, askıdan ekmek de alıyor. Birçok kişi kirasını dahi ödeyemiyor yoksulluk gün geçtikçe derinleşiyor” dedi.

TASARRUF TEDBİRLERİ YOKSULLAR İÇİN

Türk-İş tarafından açıklanan verilere göre haziranda açlık sınırı 18 bin 978 lira 77 kuruş olarak açıklanırken, yoksulluk sınırı 61 bin 820 lira 10 kuruşa yükseldi. Bu kapsamda asgari ücret de emekli maaşı da açlık sınırı altında kaldı. Ortaya çıkan bu durumun gelir adaletsizliğinden kaynaklandığına vurgu yapan Hacer Foggo “Geçtiğimiz günlerde açıklanan bir rapora göre; Türkiye’de kişisel servet artışı yüzde 157’lık oranda büyüme ile dünya genelinde birinci sırada yer aldı. Bu son 5 yıl içerisinde bir avuç insanın ne kadar zenginleştiğini gösteriyor. Bunun tam tersi olarak da asgari ücretle çalışanların açlık sınırı altında maaş aldıklarını görüyoruz. Türkiye’de derin yoksulluk içinde yaşayanların sayısı bu kadar fazlayken bazı kesimlerin servetine servet katması oluşan bu görüntünün mimarıdır. Çünkü bu servet yoksul insanların üstünden kazanılıyor. Öte yandan emekliler de açlık sınırının altında. Devlet tarafından alınan bütün tasarruf tedbirlerinin zenginler için değil de yoksullar için alındığını görüyoruz. Durum böyle olunca da insanlar pazardan artık da topluyor, askıdan ekmek de alıyor. Birçok kişi kirasını dahi ödeyemiyor yoksulluk gün geçtikçe derinleşiyor. Normalde emekli deyince akla gelen şey; hobileriyle ilgilenen, torunlarına bakan, seyahat eden insanlardır. Ancak bizim ülkemizde durum hiç de öyle değil. Aldığı para yetmediği için 65 yaşından sonra inşaat gibi riskli bir işte çalışan emeklilerimiz var. İŞ-KUR’un kapısına gidin yüzlerce emekli görürsünüz” şeklinde konuştu.

KENDİ VATANDAŞINIZI SOYMAYIN

Ortalama 40 yıldır pazarcılık yaptığını belirten Habib Onay ise son yıllarda atık yiyecek toplayan insanlara dikkat çekerek, yoksulluğun büyük oranda arttığını aktardı. Onay, “Biz her hafta çeşitli Pazar yerlerine gidiyoruz. Pazar yerleri değişse de manzara değişmiyor. Akşam esnaf toplanırken yaşlı insanlar gelip bizim satamadığımız için attığımız çürük ya da ezik meyve sebzeleri topluyorlar. Bunun nedenini gidip sorduğumuzda ise devletin kedilerine verdiği emekli maaşıyla ev kiralarını zor ödediklerini, üstüne bir de faturalar yüklenince yiyeceği yerden toplamak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Gerçekten vatandaşa 18-20 bin lira bile verilse yetmeyecek çünkü Türkiye’de her şey ateş pahası. Özellikle emeklilere verilen maaşla yaşam sürdürmek mümkün değil. Ayrıca her yaştan insan için gurur kırıcı bir durum olsa da belirli bir yaştan sonra kimse yerden atık gıda toplayacak duruma düşmek istemez ama maalesef yapacak bir şeyleri yok. Öte yandan asgari ücretliler de zor durumda. En temel ihtiyaç olan gıda ürünlerine ulaşım bu kadar zor olmamalı. Ben buradan devlet yetkililerine seslenmek istiyorum; lütfen kendi vatandaşınızı soymayın. Bu kadar vergi adamın ocağını batırır” diye konuştu.