Hem hekimi hem hastası şikayetçi

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi’nde dertler derya oldu. Hem sağlık çalışanları hem hastalar hastaneden şikayetçi. Güvenlik, yemek, personel yetersizliği en önemli sorunların başında geliyor

Haber Giriş Tarihi: 08.07.2024 09:07
Haber Güncellenme Tarihi: 08.07.2024 11:05
Kaynak: HABER MERKEZİ
Hem hekimi hem hastası şikayetçi

SEMİ TEKTAŞ-ÖZEL HABER - İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde, 27 Haziran günü, yoğun bakım biriminde görevli uzman ve asistan, hayatını kaybeden bir hastanın vefat haberini hasta yakınları ile paylaşmakta iken hasta yakınlarından birisi haberi veren hekime saldırmış, kafasına yumrukla 3-4 kez vurmuş, bir kadın hekimin ise kolunu yaralamıştı. Sağlıkta şiddet olayı gündemdeki yerini korurken şimdi de hastane içindeki sıkıntıların derya gibi büyüdüğü öğrenildi. Sağlık çalışanlarının yetersiz olduğu, güvenlik tedbirlerinin yetersiz olduğu, havalandırma sistemlerinin eksik kaldığı, hijyen ve yemeklerin kalitesiz ve yeterli miktarda olmadığı iddia edildi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir 1 Nolu Şube Başkanı ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi Radyoterapi Teknikeri Olcay Tekin, hastanedeki şikayetleri dile getirirken şikayetlerin yer aldığı bir internet sitesinde de birçok kullanıcı Tekin’e benzer şikayetlerde bulundu.

olcay tekin

HEM HEKİMLER HEM HASTALAR ŞİKAYETÇİ

1982 yılında 54 dönüm üzerine kurulmuş olan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi bugün sağlık imkanlarını vatandaşa tam manasıyla ulaştıramıyor. İçindeki birçok eksiklik hem sağlık çalışanlarını hem de muayeneye gelen hastaları bıktırmış durumda.  Yaşanılan sağlıkta şiddet vakasından sonra kendi bulunduğu bölümde başka bir girişin daha olduğunu belirten Tekin, buna rağmen güvenlik ekibi temin edimediğini iddia etti. Sağlık çalışanlarının yeni kurulan Bayraklı Şehir Hastanesine kaydırılması nedeniyle hastanenin sağlık çalışanı sayısında çok eksik kaldığını bundan dolayı da mevcut sağlık çalışanlarına aşırı yük bindiğini ifade etti. Şikayetlerin yer aldığı sitede bir kullanıcı hastane girişindeki tekerli sandalye eksikliğinden şikâyet ederken bir başka kullanıcı havalandırma sistemlerinden şikâyet etti.

hastane

YETERSİZ SAĞLIK ÇALIŞAMI SAYISI

Bayraklı Şehir Hastanesi’nin açılmasıyla beraber sağlık çalışanlarının oraya aktarıldığını belirten Tekin bu durumun hastanede sağlık çalışanı eksikliğine neden olduğunu ve birçok sağlık çalışanın durumdan şikayetçi olduğunu belirtti. Tekin, “Güvenlik sıkıntısı en başta gelmekle birlikte liyakatsiz, çalışma arkadaşlarını önemsemeyen, bağlı olduğu birimin çalışma şartlarını bilmeyen yöneticiler sıkıntılarımızın yine en başında olan konular. Personel sayısının yetersizliği iş yükünün artışına, verilen hizmetin verim ve kalitesinin düşmesine sebep olmakta. Şehir Hastanesi'nin açılması ile birlikte geçici görev ile oraya kaydırılan kadrolar dahilinde zaten yetersiz olan sağlık profesyonelleri daha da azalmış iş yükü neredeyse iki hatta üç katına çıktı. Sayının yetersizliği gün aşırı nöbet tutan, istediği tarihte yıllık izin hakkını kullanamayan, hastalandığında dahi rapor alamayan tükenmiş, bıkmış, yaşama sevincini yitiren sağlık profesyonellerinin cehresinden anlaşılmakta” diye konuştu.

HİJYEN KURALLARI HİÇE SAYILIYOR

Tasarruf tedbirleri kapsamında hijyen malzemelerine sınırlama getirildiğini belirten Tekin, hastane tarafından verilen yemeklerin ise kalitesiz ve yetersiz olduğunu ifade etti. Tekin, “Yemek işi taşeron firmalara verildiği için, firmanın kendi kâr marjini düşünerek kalitesiz ürün kullanması, hijyen şartları bozulmuş gıdaları bile öğüne eklemesi, porsiyon miktarının yetişkin bir birey için yetersiz, günlük alınması gereken kalori miktarını karşılamayan, dengesiz ve özensiz olması ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Tasarruf tedbiri amacı ile personelin kullanması elzem hijyen ürünlerinin azaltılmış olması, temizlik görevlilerinin sayısının yetersizliği ile birleşince hastane hijyeni, görünen kısımlarda üstün körü varken, kapalı alanlarda neredeyse yok denecek durumdadır. 1982 yılında hizmete açılan hastanemiz yıllar içinde çeşitli ek binalarla büyümüş ancak gerek havalandırma gerekse binanın temel yapı sağlamlığı iç açıcı değildir. Havalandırma birçok birim için farklı sistemler üzerinden yürütülmektedir. Dolayısı ile hastane binasının eskiliği, bakım eksikliği gerek havalandırma gerekse elzem olan yaşama ve çalışma koşullarını karşılamamakta. Tüm sağlık personeli dışarıdan fiziksel ve sözlü şiddete içeride ise mobbinge maruz kalmakta. Benim çalıştığım birimin ana hastane girişlerinden farklı bir girişe sahip olduğu ve o noktada güvenlik çalışanı olmadığı için güvenlik personeli talep etmeme 'evet, orada personel yok hırsızlık olabilir, hastane bilgisayar ve donanımları çalınabilir' diyerek karşılık verilmiş, biz can derken, onlar mal dediler. Can güvenliğinin hiçe sayıldığı bu yaklaşım bir yana yine de güvenlik personeli birim girişine verilmemiştir. Yönetim biriminin kapısında 4 güvenlik görevlisi varken ve hastane yöneticileri ya da Başhekim güvenlik görevlisi ile hastane içinde dolaşırken hastane emekçilerinin güvenliği bu kadar göz ardı edilmektedir” diyerek sözlerini tamamladı.

ŞİKAYETLER SOSYAL MEDYAYA TAŞINDI

İnternet sitesinde kullanıcılar hastanedeki yaşadıkları birçok problemi aktardı. Bir kullanıcı şikayetinde tekerlekli sandalye eksiliğine dem vururken, “İzmir Yeşilyurt Hastanesi'nin yatan hasta binasının girişinden tekerlekli sandalyeleri kaldırmışlar, acilden alın diyorlar acilde de birkaç tane sandalye var onlarda dolu tabi. Onlarca insan var yürüyemeyen bu zulmü neden yapmışlar bu insanlara, hastamı 6. Kata çıkarmak için yarım saat sandalye aradım koca hastanede. Yazıktır günahtır, hastalara kolaylık sağlamak yerine kim hangi gerekçeyle kaldırır sandalyeleri” ifadelerini kullanırken başka bir kullanıcı ise havalandırma sistemlerinden şikâyet ederek, “Bekleme ekranı takip etme bölümlerinin ve iç koridorların neredeyse tamamı havasız ve bayıltıcı hava ile dolu. Bu ne kadar hijyeniktir? Burası hasta olma yeri sanırım, hasta iyileştirme yeri değil maalesef. Ayrıca, ekranda ismi çıkan kişiler koşarak doktor kapısına yetişmek zorunda. Yani mesafeyi biraz daha uzatsaydınız, hastane dışına ekran koysaydınız biz oradan doktor odasına ışınlanırdık; hem içerideki havasızlıktan da kurtulmuş olurduk” değerlendirmesinde bulundu. Bir kullanıcı ise yemeklerin kalitesinden şikâyet ederek, “Biber dolmasının tadı nasıl olur da dolma ile alakası olmaz, yapışık ve tatsız. İçine sadece pirinç ve kuru nane atılmış. Çorba zaten 3 gündür aynı. İçinde şehriye, pirinç ve mercimek taneleri var, ne alakaysa. Günah, israf; utanın o yemekleri dağıtırken. Yazıklar olsun çöpe giden yemekler için, insanları köpek yerine koyduğunuz için. Başhekim afiyetle yiyor mu acaba, merak ediyoruz?” diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.