İhmaller ve ucuz iş gücü hırsı sebebiyle çocuklar yaşamını yitiriyor  

AYSELİN UZUN / ÖZEL HABER Ülkemizde, Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamında staj gören ve iş kazası sonucu hayatını kaybeden çocuk işçilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ancak ne MESEM ne de bakanlık hala gerekli tedbirleri almamakta diretiyor. Staj adı altında ağır işlerde çalıştırılan ve ucuz iş gücü olarak kullanılan bu çocukların canının hiçe sayıldığını dile getiren CHP Çorum Milletvekili ve TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu (KİT) Komisyonu üyesi Mehmet Tahtasız, “MESEM kapsamında çalışan çocuklar asgari ücretin üçte biri ücretlerle ucuz iş gücü kaynağı olmaya devam ederken, iş yerlerinde yaşanan iş kazaları ve iş cinayetleri artıyor” ifadelerini kullandı.

Hayatını kaybeden çocuk işçilerden biri olan ve geçtiğimiz günlerde Ankara'da stajyer olarak bulunduğu inşaatın 6'ncı katından asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitiren 15 yaşındaki Eren Alperen Kocayavuz’un babası Tamer Kocayavuz ise, “İnşaatın apartman boşluğunda file olması gerektiği halde yokmuş. Ayrıca olay gerçekleşirken oğlumda baret gibi herhangi bir koruyucu ekipman da yokmuş” dedi.

MECLİS BU KONUYU ARAŞTIRMA KONUSU GÖRMEDİ

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, MESEM ve Bakanlığın yanı sıra Parlamento’nun da çocuk işçi ölümlerine sesiz kaldığını ve bu konuda harekete geçmediğini söyleyerek, “Bu konuda CHP olarak Meclis’e verdiğimiz araştırma önergeleri AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Her ay neredeyse bir çocuk iş kazalarında yaşamını yitiriyor ancak Meclis bu konuyu araştırma konusu görmedi. CHP’nin Meclis gündemine getirdiği önergeye göre son bir yılda 336 çocuk MESEM’lerde kaza geçirdi, 9 çocuğumuz da hayatını kaybetti. İş kazalarına baktığımızda hemen hepsinde iş yerinin ihmallerinin öne çıktığını görüyoruz. Yani bu çocuklara çalıştırmak için uygun koşullar sağlanmıyor. Ölenler, yaralananlar, bu kapsamda çalıştırılan çocukların hepsi yoksul çocuklar. MESEM’lerde iş öğrenmek için yer almaları gereken bu çocukların, iş öğrenmek iş gördürüyorlar. Alperen Enes Ural, doğalgaz borusu döşerken vefat etti, Murat Can Eryılmaz inşaatın 8. Katından düştü, Arda Tonbul, başını makineye sıkıştırdı. Örnekler çok fazla, bu çocukların herhangi bir ustalığa kavuşturulmadan ağır işlerde çalıştırıldıkları ortada. Çocuklarımız iş öğrenmeye değil, ucuz iş gücü olmaya gidiyorlar. Bakanlık bu konuda derhal sorumluluk almalı. Parlamento’da bu konuda bir araştırma komisyonu kurulmalı. Çocuklarımız ucuz iş gücü olarak iş yerlerine gönderilmemeli. Çocuklarımız, iş güvenliği tam olan, sağlıklı çalışma alanlarına iş öğrenmek için gönderilmeli, bunun önlemleri alınmalı” ifadelerini kullandı.

ÇOCUK İŞÇİLER DENETİMSİZLİKTE ÖLÜYOR

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Rıfat Turuntay Nalbantoğlu ise staj adı altında çocukların ağır işlerde çalıştırılması doğru bulmadığını belirterek, “Elbette meslek öğrenmek için stajyerlik ve çıraklık son derece önemli. Ancak bu yapılırken iş yerlerinin ne derece güvenli olduğu da iş güvenliği uzmanları tarafından düzenli olarak kontrol edilmeli. Önlem ve denetlemenin olmadığı iş yerlerinde çocuk işçiler bile bile tehlikeye atılmış demektir. Öte yandan Türkiye’de staj dışında tam zamanlı işçi olarak çalıştırılan çocuklar da var. Okutulmayıp tamirhanelere ya da fabrikalara gönderilen bir kısım çocuğumuz oldukça ağır işlerde çalışmak zorunda bırakılıyor. Bu durum özellikle çocuk işçi ölümlerinin arttığı son zamanlarda Türkiye’nin kanayan yarası haline geldi” diye konuştu.

ÇOCUKLAR UCUZ İŞ GÜCÜ KAYNAĞI

CHP Çorum Milletvekili ve TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu (KİT) Komisyonu üyesi Mehmet Tahtasız MESEM’in çocuk işçiliğe yasal bir statü kazandırdığını bu kapsamda çalışan çocuk sayısının bugün 1 milyon 400 bine yaklaşmış durumda olduğunu vurgulayarak, “ESEM kapsamında çalışan çocuklar asgari ücretin üçte biri ücretlerle ucuz iş gücü kaynağı olmaya devam ederken, iş yerlerinde yaşanan iş kazaları ve iş cinayetleri artıyor. 16 yaş altı çocukların staj adı altında denetimsiz, kontrolsüz, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalıştırılması yasakken, çocuklar iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam ediyor. Bu iş kazalarında kaç çocuğun yaşamını yitirdiği verilen soru önergelerine rağmen ilgili bakanlık tarafından açıklanmıyor. Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla 2023 Eylül ayından bu yana MESEM kazalarında 10 kadar çocuğumuz yaşamını yitirdi. Bu yılın Ocak ayında İstanbul Büyükçekmece’de staj gördüğü iş yerinde kafası sac büküm makinesine sıkışan 14 yaşındaki Arda Tonbul’un 7 gün süren yaşam mücadelesini kaybettiğini hatırlayacaksınız. Daha geçen hafta Ankara'nın Çubuk ilçesinde stajyer olarak bulunduğu inşaatın 6'ncı katından asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitiren 15 yaşındaki Eren Alperen Kocayavuz’u biliyorsunuz. Bu çocukların ölümü tüm Türkiye’yi yasa boğdu ancak iktidar MESEM’lerle ilgili özeleştiri yapıp gerekli önlemleri almamaya devam ediyor. Ülkemizde insan hayatı ne yazık ki çok ucuz. İzmir Alsancak’ta elektrik akımına kapılıp ölen yurttaşlarımız bunu bir kez daha gösterdi. İktidar ölümlere sessiz kalmaya, ölümlerin vebalini boynunda gezdirmeye devam ediyor. Oysa MESEM kapsamında çalışan çocuk sayılarının tespiti, cinsiyet ve yaş dağılımı, aynı kapsamdaki iş yerlerinin ağır ve tehlikeli işler kapsamında araştırılması, iş yerlerindeki makinelerin iş sağlığı ve güvenliği kanunu çerçevesinde denetlenmesi, MESEM kapsamında iş kazası geçiren çocuk sayısının, iş kazasında yaşamını yitiren çocuk sayısının, meslek hastalığı tanısı konulan çocuk sayısının, eğitimden kopmuş çocukların tespitinin yapılarak, çocukların iş cinayetlerine, meslek hastalığı ve kazalara karşı korunması, çocuk emek sömürüsünün sonlandırılması,  yaşanan iş kazalarının sorumlularının tespiti ve sorumlular hakkında hukuki sürecin takibi için hangi çalışmaların yapılması gerekmektedir. AKP iktidarı gerekli önlemleri almadığı, iş güvenliğine yönelik denetimleri artırmadığı sürece hükümet olarak bütün ölümlerden sorumludur. Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak çocuk ölümlerinin araştırılması, gerekli önlemlerin alınması noktasında çok sayıda kanun teklifi ve araştırma önergesi verdik. Ne yazık ki sonuç alamadık. Yaşamını yitiren çocukların aileleriyle birlikte bizim elimiz de iktidarın iki yakasında” açıklamasında bulundu.

NE BARET NE FİLE YOK

Eren Alperen Kocayavuz’un babası Tamer Kocayavuz ise, “İnşaatın apartman boşluğunda file olması gerektiği halde yokmuş. Ayrıca olay gerçekleşirken oğlumda baret gibi herhangi bir koruyucu ekipman da yokmuş. Canımız yanıyor” diye konuştu.