İhmallerin bedelini çocuklar canıyla ödüyor

İzmir’deki servis kazasının, kamusal eğitim sistemindeki ciddi eksikliklerden kaynaklandığını belirten Kalafat, “Çocuklarımızın artık okulda bir şeyler öğrenmelerini değil, sadece sağ salim eve dönmelerini bekler olduk” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 02.01.2025 08:55
Haber Güncellenme Tarihi: 02.01.2025 09:03
Kaynak: HABER MERKEZİ
İhmallerin bedelini çocuklar canıyla ödüyor

KEMAL ÖZKURT-ÖZEL HABER - İzmir’in Buca ilçesinde, 26 Aralık’ta yaşanan trafik kazası, eğitimdeki ciddi ihmalkarlık ve güvenlik açığını gözler önüne serdi. Buca Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerini taşıyan okul servisi, park halinde bulunan bir TIR’a çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracın sol arka camları patladı, bazı öğrenciler yaralandı. Ancak olayın en yıkıcı sonucu, 9. sınıf öğrencisi 15 yaşındaki Yağmur Özçelebi’nin kazanın ardından kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmesi oldu. Tek çocuklarını kaybeden Fatih ve Meltem Özçelebi çifti, 2025 yılına evlatlarının acısıyla girerken, kazanın arkasındaki ihmalkarlık ve yetersiz denetimlere dair ciddi eleştiriler gündeme geldi. Öğrenciler ve veliler servis şoförüne yönelik ciddi iddialarda bulundu. Şoförün daha önce hız nedeniyle uyarıldığı, ancak bunu dikkate almadığı, geçmişte de bir kazaya karıştığı öne sürüldü. Yaşanan olayın kamusal eğitim sistemindeki ciddi eksiklikler sonucunda yaşandığını, bu nedenle bir kaza değil cinayet olduğunu ifade eden Veli-Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Devlet, kamudaki asli görevlerini yerine getirmediği için denetleme mekanizmaları da sağlıklı işlemiyor. Çocuklarımızın artık okulda eğitim almasını geçtik eve sağ salim gelmelerini bekler olduk. Birilerinin daha fazla para kazanma arzusuna çocuklarımızı daha fazla feda etmeyelim. Milli Eğitim Bakanı’ndan başlayarak bütün devlet birimlerini bu konuda tedbir almaya çağırıyoruz” açıklamalarında bulundu.

kaza

KAZA DEĞİL, CİNAYET 

İzmir’de yaşanan kazanın, Türkiye’nin herhangi bir yerinde yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Kalafat, “Kaza anlık bir durumdur ve her zaman olabilir. Ancak İzmir’de yaşanan bu olay, yıllardır süregelen ve sistemsel bir denetimsizlik nedeniyle meydana geldiği için buna kaza demek doğru değildir. Dolayısıyla bu bir kaza değil, cinayettir. Servis kazası bugün İzmir’de oldu, yarın bir gün Türkiye’nin herhangi bir yerinde de olabilir. Bu kazayı, görevini yerine getirmeyen bürokrasinin sorumluluğu olarak görmek gerekiyor. Fakat bedelini küçük bir çocuk ve ailesi ödüyor. Velilerimizin tek derdi artık çocuklarının yaralanmadan, ölmeden, öğretmen şiddetine maruz kalmadan, dışarıda bir olaya karışmadan eve gelmesini bekler oldu. Artık bir şeyler öğrenmelerini değil, sadece eve sağ salim dönmelerini istiyoruz. Bu sürdürülebilir bir durum değil” diye konuştu.

kaza

KAMUSAL EĞİTİM SİSTEMİ ÇÖKÜYOR

Türkiye’de özellikle kamusal eğitimde ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Kalafat, “Devlet, kamudaki asli görevlerini yerine getirmediği için denetleme mekanizmaları da sağlıklı işlemiyor. Örneğin, servislerde hostes çalıştırılmaması, emniyet kemeri zorunluluğunun uygulanmaması gibi denetlemeler göz ardı ediliyor. Servisler, veliler için çocuğunun eğitim sürecinin başladığı ilk anıdır. Çocuklarımız evden çıkıp servise bindiğinde, onun eğitim sürecinin içinde olduğunu ve devlet tarafından denetlenmesi gerektiğini düşünürüz. Ancak servisler, kar edemedikleri için gerekli zorunlulukları yerine getirmiyor ve denetlemeler yapılmadığı için güvenlik tam anlamıyla sağlanamıyor. Bir kaza olduğunda, suçlu olarak yalnızca servis şoförü öne çıkarılıyor, ancak bu sadece o kişiye atfedilen bir durum değildir. Oysa her servis aslında denetlenmiyor. Olay, bir kazadan çok daha fazlasıdır; yıllardır süregelen denetimsizlik ve ihmali içerir. Bu tür kazalar, yalnızca o an yaşanmış gibi gösterilemez” ifadelerini kullandı. 

kaza

EĞİTİMDE TİCARET OLMAZ

Kazadan önce buna benzer çocukların canını tehlikeye atacak birçok ihbar aldıklarını söyleyen Kalafat, “Servisçiler genellikle bir odaya bağlı çalıştığı için bunun ticari bir iş olarak görüyor. Bazen aynı servis, iki okulun taşımasını yapıyor. Servisleri yetiştirme ve daha fazla para kazanma zorunluluğundan kaynaklı olarak, sabah trafiğinde bir yerden bir yere hızlıca hareket ediyorlar ve güvenlik önlemlerini ciddiye almıyorlar. Hostes çalıştırmaları, eğitimlerden geçmeleri ve emniyet kemeri takmaları gerekiyor. Ancak emniyet kemerinin takılmaması ve kapasitesinin üzerinde öğrenci taşındığına ilişkin şikayetler alıyoruz. Gerekli yerlere ilettiğimizde, “Böyle bir şey olamaz” deniyordu, ama yaşananları da gördük. Şikayet edildiğinde suçlu bir kişi gibi görünse de, servisler para kazanamadıkları için akaryakıt ve araç bakım masraflarını karşılamakta zorlanıyorlar ve daha fazla kazanç sağlamak için ek işlere gitmek zorunda kalıyorlar. Yani burada bir ticaret dönüyor. Ancak eğitimde ticaret yapılmaz” diye konuştu. 

kaza

BAŞKA ÇOCUKLARIMIZI KAYBETMEYELİM 

Kamusal eğitim sisteminde çocukların canını tehlikeye atan tek şeyin servisler olmadığına dikkat çeken Kalafat, “Devletin öncelikle taşıma sistemine ciddi şekilde müdahale etmesi, belirli bir ücret tarifesi oluşturması ve kurallar koyması gerekiyor. Bu kurallara uymayanların servis işi yapmalarına izin verilmemeli. Bu cinayetlere dur demenin yolu, devletin sadece servislere değil, kantinlerde satılan gıdalara, gıda zehirlenmelerine, uzman öğretmen olamayan ve pedagojik formasyonu olmayan kişilerin okullarda çocukların beyinlerini yakmalarına, etüt merkezlerine ve özel eğitim kurumlarına ciddi bir denetleme getirilmesi ve kuralların açık ve uygulanabilir olmasıdır. Bunlar yapılmazsa, bugün bir kaza, yarın 10 kaza, diğer gün ise cinayetler silsile olarak toplumun üzerinde baskı oluşturacaktır” dedi. Devletin tüm birimlerine, özellikle valiliğe ve milli eğitim müdürlüklerine görevlerini yerine getirmeleri çağrısında bulunan Kalafat, “Birilerinin daha fazla para kazanma arzusuna çocuklarımızı daha fazla feda etmeyelim. Milli Eğitim Bakanı’ndan başlayarak bütün devlet birimlerini bu konuda tedbir almaya çağırıyoruz” dedi.

kaza

YÖNETMELİK 2023’TE GÜNCELLENDİ 

Okul servisi olarak hizmet verecek nitelikteki taşıtlar ve personelin niteliğine ilişkin detaylar ‘Okul Servis Araçları Denetleme Kurulu tarafından 2023 yılında yayımlanmış ve Okul Servis Araçları Yönetmeliği yürürlüğe girmişti. Bu yönetmeliğe göre; Okul servis araçlarında, “Okul Taşıtı” yazısının bulunması, en az 30 santimetre çapında kırmızı ışıklı “Dur” lambası ile öğrencilerin iniş ve binişlerinde güvenlik sağlanması zorunludur. Araçlardaki cam ve çerçeveler sabit olmalı, sağlık çantası ve trafik seti bulundurulmalıdır. Araç kapıları, sürücüler tarafından açılıp kapatılabilir ya da otomatik olmalı ve kapı durumu sürücüye optik veya akustik sinyallerle bildirilmeli, periyodik muayeneleri yapılmalı ve araç yaşları 20’yi geçmemelidir. Minibüslerde bir, otobüslerde ise iki yangın söndürücü bulunmalı, taşıma kapasitesinin üzerinde öğrenci alınmamalıdır. Ayrıca, sürücüler zorunlu mesleki yeterlilik belgelerine sahip olmalı ve emniyet kemeri uygulamaları, hız limitlerine uyulması, belirlenmiş güzergah ve saatlere riayet edilmelidir. Tüm bu düzenlemelerin denetimi, kaymakamlıklar, kolluk kuvvetleri ve yerel eğitim müdürlükleri tarafından titizlikle yapılmalıdır.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.