[title]|İlkses Gazetesi

İktisat kongresinde ‘kadın’ ateşi yakıldı: Kadınlardan ‘kota’ çağrısı

İktisat Kongresi’ne paralel olarak “Kadın ve İktisat Kongresi” forumu düzenlendi. Forumda konuşan kadınlar, çalışma hayatındaki ‘ayrımcılığa’ dikkat çekerken iş hayatı yönetim kademelerinde “kota” çağrısında bulundu.

Haber Giriş Tarihi: 02.02.2023 10:45
Haber Güncellenme Tarihi:
Kaynak: Haber Merkezi
ilksesgazetesi.com
İktisat kongresinde ‘kadın’ ateşi yakıldı: Kadınlardan ‘kota’ çağrısı

TENZİLE AŞÇI

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İktisat Kongresi’nin 15-21 Şubat tarihleri arasında düzenleyeceği ve İktisat Kongresi Hazırlık Çalışmalarına paralel olarak “Kadın ve İktisat Kongresi” forumu düzenlendi. Toplantıya, Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, TÜRKKONFED İDK Yönetim Kurulu Başkanı Reyhan Aktar, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İZİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Betül Sezgin, Ege YDD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Pınar Kılıç, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, EGİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şahika Aşkıner katıldı. Forumda yapılan konuşmalarda kadının çalışma hayatında yaşadığı sorunlara da dikkat çekilirken toplumsal hayatta ikincil plana atılmasına karşı mücadeleye çağrı yapıldı.

SOYER: KADINLAR YOKSA ALINAN KARARLAR YARIMDIR

Karar alma süreçlerinde kadınların daha ağırlıklı olması gerektiğine vurgu yapan Köy-Koop Başkanı Neptün Soyer, şunları söyledi; “Kadın olmazsa tarım olmaz ve üretim yapılamaz. Buğdayı ilk yetiştiren de ekmeği ilk yapan da insan hayatının yerleşik yaşama geçmesini sağlayan da kadın. Kadının özellikle kırsal kesimde emek yoğun çalışmaları göz ardı ediliyor. Kadınlar, sabahtan öğlene tarlada, kalan kısımda ise evde çalışıyor. Yorulmaya hakkı yoktur. Çoğu zaman sigortasız, karın tokluğuna çalışır kadın. Sadece tarımda değil hayvancılıkta da vardır. Elde ettiği eti ve sütü nasıl değerlendireceğini kadınlar bilir. Birer gastronomi uzmanıdır kadınlar. Tarihte tarımı keşfeden kadın, 21. yüzyılda da tarımın büyük bir parçası olmuştur. Tarımda çalışanların yüzde 48’ kadın, yüzde 50’i erkektir. Kadınların çoğu güvencesiz çalışmakta ve bu da ucuz işgücü anlayışından kaynaklanmakta. Birçoğu da gelecek kaygısı yaşamaktadır. Sorunlara karşı yerinde tespitle çözümler getirilmelidir. Arazi sahiplerinin hep erkek olması nedeniyle kadın tarımda her ne kadar üretime katılmış olsa da son söz hep erkeklerin olmuştur. Karar süreçlerinde kadınların olamaması alınan kararların yarım olması demektir. Kadınlar toplumun temelidir. Her alanda kadın kotasından bahsediyoruz. En az şu kadar kadın diyoruz. Bakış açımızı değiştirmeli mesela erkeklere kota getirmeliyiz.”

ÇERKEZOĞLU: CİNSİYETÇİ İSTİHDAM SONLANDIRILMALI

Çerkezoğlu, kadınların iş hayatına katılımı önündeki engellere dikkat çekti ve “Türkiye’de kadın emeğini daha fazla ayrımcılık, güvencesizlik ve düşük ücretle tarif ederim. Toplumda yaşadığımız ayrımcılığı iş hayatında da yaşıyoruz. İşe alım sürecinde başlıyor bu ayrımcılık ve iş hayatında devam ediyor. Aynı işi yaptığımız erkek işçilerden daha düşük ücretle ve kayıt dışı çalışıyoruz. Bugün 3 kadının 1’i işsiz. Çalışma çağındaki 32 milyon kadının sadece 6 milyonu kalıcı ve tam zamanlı istihdam ediliyor. Yani kadınlar güvencesizliğin, işsizliğin ve her türlü ayrımcılığın kıskacında. Bunun temel nedeni de kadına özgü işler olarak tarif edilen ev işlerdir. Bunlar kadının iş hayatına katılımını azaltıyor. Eril yargı kararlarının devam ettiği bir dönemde yapacak çok işimiz var. Bunun için her şeyden önce bakım yükünün kadınların üzerinden alınmasını sağlamalıyız. Cinsiyetçi istihdam ve işbölümünün sonlandırılması gerekiyor” dedi.

AKTAR: KARARLAR SALONDA KALMAMALI

Aktar, “Kadınların istihdamı konusunda verilere ulaşamıyoruz. Biz bu verilere ulaşarak bu veriler ışığında bir amaç ortaya koymak istiyoruz. Bizim yapmamız gereken ilk şey bu verilerle birlikte mevcut durumu ortaya koymaktır. Bu salonda alınan kararların burada kalmaması gerekiyor. Bizim bir hayalimiz var. Biliyoruz ki güçlü Türkiye, ancak güçlü kadınla Bizler, sadece toplumsal cinsiyet eşitliğine değil; adalete, eşitliğe ve ekonomiye hizmet ediyoruz. Eğer ki biz kadınlar olarak güçlünün karşısında bir olarak gücümüzü topluyorsak bunsan sonra da güçsüzün yanında olacağız” ifadelerini kullandı.

KESTELİ: YARIM GÜÇLE TAM SONUÇ OLMAZ

İTB Başkanı Kestelli ise şunları söyledi; “Hayatın her alanında kadınla erkeğin eşit olması gerektiğini savunan ve birlikte mücadele ederek içinde yaşadıkları toplumu daha müreffeh bir geleceğe taşıyacaklarına inanıyorum. Borsa da olan da tam olarak budur. Kadın istihdamının artırılması için iş gücü piyasasındaki çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve kadının sosyal hayata katılımını artıracak olanakların sağlanması gerekiyor. Tarım özelinde bakacak olursak da tarlalarda genellikle kadınları görüyoruz ama büyük bölümü aile işlerinde çalışıyorlar. Çoğu zaman maaşları ya da bir sosyal güvenceleri bulunmuyor. Yarım güçle tam sonuç elde edemeyiz.”

SEZGİN: YARIN İÇİN BUGÜN EN İYİSİNİ YAPMALIYIZ

Toplumsal kalkınma ve döngüsel ekonomide etkili öğeleri olduklarını söyleyen Sezgin, “İzmir’de toplanmamız tesadüf değil. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına girerken önemli bir adım atıyoruz. Cinsiyet meselesi konuşmadığımız ve cinsiyetin mesele olmadığı bir gün her şey eşit ve adil olacaktır. Yarın için en iyi hazırlığımız bugün elimizden gelenin en iyisini yapmamızla gerçekleşecek” dedi.

KILIÇ: EŞİTSİZLİĞİN OLMADIĞI BİR GELECEK MÜMKÜN

Tarihsel süreçten örnek geren Kılıç, “Bugün kadının geldiği noktada geleceğine nasıl yön verebilirizi hep beraber tartışmak için birlikteyiz. Sorunların değil, çözüm önerilerinin masaya yatırıldığı bir forumdayız. Yüzde 86’sı geleceğiyle ilgili hayal kurmaktan vazgeçen ülkemde ikinci cins olarak algılandırılan kadınların hem cinsel hem toplumsal bakımdan ezilmediği ve eşitsizliğin olmadığı bir geleceği inşa edebiliriz diye düşünüyorum” diye konuştu.

AŞKINER: KADINLARIN GEÇİMİNİN ÖNÜ AÇILMALI

Aşkıner ise kadınların ekonomik hayatta etkinliğinin artması için önerilerde bulundu ve şunları söyledi; “Kadın girişimciliğine daha çok özendirecek platformlara daha çok yer verilmeli. Tarım bölgelerinden kente göç engellenmeli, kadınların geçiminin önünün açılmalı, maddi olarak desteklenmeliler. Kadınlara ihracat destekleri verilmesi ve kadın patron sayısının arttırılmasına özendirici faaliyetlerde bulunulması gerekiyor. Ayrıca oda, borsa, dernek, ihracatçı birlikleri gibi kurumlardaki yönetim kurullarına kadın kotası konması gerekiyor.”

ZORLU: ÖNYARGILAR ORTADAN KALDIRILMALI

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitim temelli başlaması gerektiğinin altını çizen Zorlu, “Biz bugün başka konuları konuşmamız gerekirken hala kadınları konuşuyoruz. Dünya Ekonomik Forumu-Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Raporu’na göre Türkiye 146 ülke arasında 124. sırada. Bunun nedeni, istihdama, siyasete ve karar alma mekanizmalarına kadının katılımı düşük. Önce, toplumsal cinsiyetçi kalıpların ve bu kalıplardan doğan önyargıların ortadan kaldırılması lazım” dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.