Işınsu Kestelli: Artık İzmir’in geleceğini konuşmalıyız

İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada İzmir’i hak ettiği yere kavuşturmak için realitenin ötesine geçip artık İzmir’in geleceğinin konuşulması gerektiğni belirtti

Haber Giriş Tarihi: 26.03.2024 18:19
Haber Güncellenme Tarihi: 27.03.2024 10:58
Kaynak: HABER MERKEZİ
Işınsu Kestelli: Artık İzmir’in geleceğini konuşmalıyız

KEMAL ÖZKURT- İzmir Ticaret Borsası (İTB) Mart Ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, yönetim kurulu ve üyelerin katılımıyla gerçekleşti. Meclis konuşmasında “İzmir İş Dünyası Buluşması” ve Büyükşehir Belediye Başkan Adayları ile Sohbet Toplantılarında “İzmir’de her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden tam yok” sözlerini hatırlatarak artık İzmir’in geleceğinin konuşulması gerektiğini söyleyen Kestelli, “Artık bu realitenin ötesine geçmemiz gerekiyor. Geleceğin İzmir’ini konuşmalıyız. Tarımda çok güçlü, organik tarımda ise lider, Akdeniz çanağının en büyük üç liman kentinden biri olmalıyız. Yeşil turizm, gastronomi turizmi, kültür turizmi, kruvaziyer turizmi, sağlık turizmi alanında hızla büyümeliyiz. Uluslararası organizasyonların çekim merkezi haline gelmeliyiz. Güzel İzmir’i hak ettiği güzelliğe kavuşturmalıyız” dedi.

IŞINSU KESTELLİ: HER ŞEYDEN VAR AMA HİÇBİR ŞEYDEN TAM YOK

“İzmir İş Dünyası Buluşması” ve Büyükşehir Belediye başkan adayları ile sohbet toplantılarında vurguladığı “İzmir’de her şeyden biraz var ama hiçbir şeyden tam yok” sözlerini hatırlatan Kestelli, “İzmir olarak 10’dan fazla üniversiteye sahibiz ama başarı sıralamasında arzulanan noktada değiliz. Bir liman kentiyiz ama limanlarımız arasında bir koordinasyon ve eş güdüm bile yok. Sağlık ana temasıyla iki kez EXPO adayı olduk ancak ülkemizin önemli marka hastanelerini bile kentimize çekemiyoruz. İzmir’in bir ucunda Bergama, diğer ucunda Efes gibi iki mücevherimiz var; denizimiz, güneşimiz, koylarımız göz kamaştırıyor ama yıllardır 1,5-2 milyon turist barajında takılıp kaldık. Artık bu realitenin ötesine geçmemiz gerekiyor. Geleceğin İzmir’ini konuşmalıyız. Tarımda çok güçlü, organik tarımda ise lider kent olmalıyız. Hollanda’nın laleleri değil Karaburun’un nergisleri konuşulmalı dünyada. Gıda ve gıdaya dayalı sanayide markalarımızla öne çıkmalıyız. Akdeniz çanağının en büyük üç liman kentinden biri haline gelmeliyiz. İlk 500’de bir değil birden çok üniversitemiz yer almalı. Yeşil turizm, gastronomi turizmi, kültür turizmi, kruvaziyer turizmi, sağlık turizmi alanında hızla büyümeliyiz. Türkiye’nin karbon ayak izini sıfırlayan ilk kenti unvanını hedeflemeliyiz. Tüm enerjimizi, yenilenebilir kaynaklardan sağlamalıyız. Yüksek teknoloji üretim ve tasarımında merkez olmalıyız. Her yıl Avrupa Kupaları'nda takımlarımız olmalı. Uluslararası organizasyonların çekim merkezi haline gelmeliyiz. Kentsel dönüşüm yapacaksak da bina yıkıp yerine bina dikerek değil, yollarını, parklarını, sosyal donatılarını da düşünerek mahalle mahalle planlayıp yapmalıyız. Güzel İzmir’i hak ettiği güzelliğe kavuşturmalıyız” diye konuştu.

KESTELLİ: DİRENÇLİ ENFLASYONLA KARŞI KARŞIYAYIZ

Konuşmasının devamında ekonomide küresel risklerin giderek tırmandığını, normale dönüş maliyetinin daha da yükseldiği bir dönemden geçildiğini ifade eden Kestelli, “Çok dirençli bir enflasyonla karşı karşıyayız. Merkez Bankası’nın beş puanlık faiz artırımıyla artık yeni bir evreye geçtik. Popülizme sapmadan, doğru mali ve finansal adımlarla yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda yönün aşağıya ivmelenmesi, güçlü bir olasılık. Ekonomi yönetiminden, finansmana erişimin çok zorlaştığı bu geçiş sürecinde Türkiye’nin üretim gücünü azaltmayacak önlemler almasını beklediğimizi bir kez daha vurgulamak isterim” dedi.

TUNCER: STRATEJİK KENT PLANI OLUŞTURULMALI

İzmir’in büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirterek belediyelerin öncülüğünde yapılması gerekeneler konusunda önerilerde bulunan Tuncer, “Her şeyden önce tarım arazilerinin kentleşme baskısına karşı korunması için stratejik kent planları oluşturulmalıdır. Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması için tarımsal altyapının güçlendirilmesi ve sulama sistemlerinin desteklenmesi gerekmektedir. Tarım ve turizm entegrasyonunun sağlanması faydalı olacaktır. Bunun için çiftlik turları, tarım festivalleri ve doğal ürün pazarlarının arttırılması, tarım ve turizmin bir araya getirilmesi gerekmektedir, üreticilere modern tarım teknikleri, su yönetimi, gübreleme, zararlılarla mücadele gibi konularda eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilmelidir. Özellikle gençleri ve çocukları tarım ve hayvancılığa özendirmek amacıyla çeşitli çalışmalar, projeler, yarışmalar ve etkinlikler organize edilmelidir. Bunlarla beraber, çiftçi destek programları, organik tarım teşvikleri, meraların ıslahı, küçük ölçekli aile işletmelerinin güçlendirilmesi gibi daha birçok konuda çalışma yapmak mümkün” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.