[title]|İlkses Gazetesi

Işınsu Kestelli: Düşük tarımsal destekler rekabet gücümüzü zayıflatıyor

Açıklanan tarımsal desteklemelerin üreticide hayal kırıklığı yaşattığını ifade eden Başkan Kestelli, ihracatta rekabet güçlerini kaybettiklerini belirterek desteklerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı

Haber Giriş Tarihi: 27.08.2024 19:38
Haber Güncellenme Tarihi: 27.08.2024 22:53
Kaynak: HABER MERKEZİ
Işınsu Kestelli: Düşük tarımsal destekler rekabet gücümüzü zayıflatıyor

KEMAL ÖZKURT/ İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ağustos ayı olağan meclisi Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve borsa üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Türkiye ekonomisine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kestelli, ekonomide yaşanan zorlu sürecin tarım sektörünü de ciddi oranda etkilediğini ve desteklemelerin yetersiz olduğunu ifade etti. Kestelli, “Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'nin geçen yıla göre yüzde 48 arttığı bir ortamda açıklanan gübre ve mazot desteğinin, hedef enflasyona göre bile çok düşük kaldığını söyleyebiliriz. İklim koşulları, ürün fiyatlarında yaşanan istikrarsızlıklar, yüksek üretim maliyetleri sebebiyle rekabet gücümüzü kaybediyoruz” dedi. Başkan Kestelli ayrıca kütlü pamuk için açıklanan prim miktarının acil olarak tekrar değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

DESTEKLEMELER YETERSİZ

Açıklanan tarımsal desteklerin üreticide hayal kırıklığı yarattığını belirten Kestelli, “Dekar başına verilen mazot ve gübre desteklerinde bir miktar iyileştirme yapıldı. Kütlü pamukta toplam 472 lira, zeytinde ise toplam 138 lira gübre ve mazot desteği verilecek. İki üründe de geçen yıla göre toplam gübre ve mazot desteğindeki artış oranı yüzde 29. Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi'nin geçen yıla göre yüzde 48 arttığı bir ortamda açıklanan gübre ve mazot desteğinin, hedef enflasyona göre bile çok düşük kaldığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

TARIMDA REKABET GÜCÜMÜZÜ KAYBEDİYORUZ

Ekonomide yaşanan zorlu sürecin tarım sektörünün de ciddi oranda etkilediğini ifade eden Kestelli, “Küresel iklim değişikliğinin neden olduğu üretimle ilgili sorunlar, ürün fiyatlarında yaşanan istikrarsızlıklar, yüksek üretim maliyetleri, ihracatta ülke olarak rekabetçiliğimizi kaybetmemiz bizlerin ve sektör paydaşlarının şu anda yaşadığı en önemli sorunlar. Üstelik, sektörün ülkemize has yapısal sorunları ve küresel boyutta yaşanan gelişmelerle birleşince, ekonomik konjonktürden kaynaklı sorunların hissedilen etkisi ve maliyeti çok daha fazla oluyor” şeklinde konuştu.

PAMUK PRİM MİKTARI YENİDEN DÜZENLENMELİ

Konuşmasının devamında pamuk üreticisinin zarar etmemesi için açıklanan prim miktarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Kestelli, “Üreticilerimizin merakla beklediği kilo başına verilen prim desteği ise dane zeytinde 15 kuruştan 20 kuruşa, zeytinyağında 80 kuruştan 100 kuruşa yükseltildi. Kütlü pamukta ise bir artış yapılmadı ve son iki yılda olduğu gibi kilogram başına 1,6 lira olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl hasat döneminde pamuk fiyatları düşüktü ve üreticilerimiz bırakın kâr etmeyi, maliyetini bile zor karşılamıştı. Günümüzde 41 renk mahlıç pamuk fiyatları 54-55 lira seviyelerinde. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün durumu nedeniyle işlemler çok zayıf. Kütlü pamuk fiyatı bugünkü duruma göre 22 lira seviyelerinde. Maliyet çalışması için henüz erken ama en iyimser tahminle 30 liranın altında olmayacak. Şartlar böyleyken prim miktarında bir artış yapılmaması, üreticimizin zarar etmesine ve pamuk üretiminin önemli ölçüde gerilemesine neden olur. Bu nedenle kütlü pamuk için açıklanan prim miktarının acil olarak tekrar değerlendirilmesi öncelikli talebimizdir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE BUNLARI HAKETMİYOR

Ekonomide rasyonel politikalara dönüş sürecinin en az hasarla geçmesi için hükümete çağrıda bulunan Başkan Kestelli, “Toplumun büyük kesiminin önemli bir bedel ödediği bu geçiş döneminde hükümetten, ülkeyi mümkün olan en az hatayla bu türbülanstan çıkarmasını bekliyoruz. Çünkü Türkiye, savaştaki ülkelerden daha yüksek bir enflasyonla yaşamayı, hiçbir şey üretmeyen ülkeler kadar cari açık vermeyi, üçüncü dünya ülkeleri gibi sürekli bir devalüasyon beklentisi içinde olmayı, gelir dağılımında bu denli büyük bir bozulmayı, eğitimden kredi notuna kadar pek çok alanda ait olmadığımız bir ligde bulunmayı ve yetenekli gençlerinin istikbali yurt dışında aramasını hak etmiyor. Sürdürülebilir yüksek büyüme dönemini, tüm yapısal gereklerini yerine getirerek başlatmak zorundayız. Bütçe disiplinini sözde değil, özde tedbirlerle istikrarlı hale getirmeliyiz. 2001 krizinden sonra bunu başardık, şimdi yine yapabiliriz, çünkü doğru yoldayız” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.