İzmir Barosu’ndan Deniz ve Öktemay için suç duyursu

SEMİ TEKTAŞ / İzmir’de 12 Temmuz Cuma günü akşam saatlerinde yaşanan şiddetli yağış sırasında, Alsancak Kıbrıs Şehitler Caddesi’ni kesen bir sokakta Özge Ceren Deniz ve ona yardım etmek isteyen İnanç Öktemay adlı iki yurttaş, elektrik akımına kapılarak yaşamlarını yitirmişlerdi. Yaşanan bu olay İzmir gündeminde büyük yankı oluştururken İzmir Barosu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Konak Belediyesi yetkilileri, Gediz Elektrik, TEDAŞ yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Baro adına açıklama yapan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, konun takipçisi olacaklarını belirtirken, sorumlulara cezai yaptırım uygulanan kadar mücadele edeceklerinin altını çizdi.

DELİLLER KARARTILIYOR

GDZ Elektrik’in kanunsuz şekilde olay yerinde çalışma yaptığını söyleyen Yılmaz, “Burada yaşanan acı bir olayı kamuoyunun dikkatini çekmek için bulunuyoruz. Burada bu olaya maruz kalan gençlerin, insanların, canların ve onların kurtarılması amacıyla yaklaşmaya çalışan dostlarımızın yurdumuzda artık can güvenliğinden bahsetmek mümkün değil. Yaşam hakkının varlığı anayasal bir teminattır. Kamunun görevi anayasada yer aldığı üzere kişilerin yaşam hakkını sağlamak ve bunu kolaylaştırmaktır. 12 Temmuz günü akşam saatlerinde burada Alsancak iskelesinden çıkıp merkeze doğru giden ya da merkezden Alsancak iskelesine yürüyen tüm yurttaşlarımız aslında bir ölüm tehlikesi yaşamışlardır. Bu olay başlangıçta değil. 2019 yılında yerel bir gazeteye buradaki akım kaçağı manşet oldu. Aynı yerde bir köpek elektrik akımına kapılarak öldü.  Şikayetler gerekli kurumlara yapıldı. Bu şikâyetler üzerine Büyükşehir Belediyesi'nin mazgalları değiştirdiği konusunda bilgi paylaşım yapıldı. Mazgallar değiştirilirken de GDZ Elektrik'ten bir kontrolörün istendiği iddiası da basına yansıdı. Şimdi karşımızda çok ilginç bir şey var. TEDAŞ, GDZ Elektrik, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, bu kurumların aslında olay sahasıyla sorumluluğunun tespiti açısından yapılması gereken en önemli şey yapılmaya çalışılırken hemen olayın arkasında daha soruşturma başlamadan GDZ Elektrik'in burada bir takım kazı çalışmaları yapmıştır. GDZ Elektrik’in yaptığı bu çalışma savcılığın izni olmadan yapıldığı için delil karartma ve delilleri yok etme çabasıdır. Çok açık bir biçimde söylüyorum. Yapılan bu eylem delil karartmaktan, delilleri yok etmekten başka bir anlam taşımaz. Bu alanda yapılan işlemlerin mutlaka kamu kurumlarının gözetiminde ve yine kamu kurumları tarafından yapılması gerekir. Yıllardır söylüyoruz: “Elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirmeyin.”  Çünkü bu özel şirketler kar hırslarıyla gerek personel gerekse malzeme açısından olması gerekenin altında mal ve hizmet yapıyor. Kamu alanlarını özelleştirmeye devam ederseniz bu ve benzeri olayların yaşanması garantidir. Burada yaşanan göz göre göre gelmiş bir cinayettir. Biz bunu Ermenek’te, Soma'da gördük. Maden cinayetlerinde gördük” diye konuştu.

TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ!

Baro olarak sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirten Yılmaz, “Savcılık yaptığı açıklamada 30’a yakın kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Gözaltına alınanların hangi birimde olduklarına dair bir paylaşımı yok ama 9 kişinin İZSU’dan olduğuna dair bir açıklama yapıldı. Bizde baro olarak tatilden sonraki ilk iş gününde Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, Konak Belediyesi yetkilileri, Gediz Elektrik yetkilileri, TEDAŞ yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 83 maddesi yani Kasten Öldürme, Türk Ceza Kanunu 86.maddesi yani Kasten Yaralama, Türk Ceza Kanunu 257. Maddesi yani görevi kötüye kullanma suçlarıyla birlikte dilekçemizi verdik.  Suç vasıflarıyla ilgili soruşturma başlatılması, sorumluların tespiti en ağır şekilde cezalandırılması için İzmir Barosu olarak suç duyurusunda bulunduk. Biz gerek savcının başlattığı soruşturmayı gerekse yapmış olduğumuz suç duyurusuna ilişkin gelişmeleri çok yakından takip edip ve konun ısrarlı takipçisi olarak sorumluların adalet önünde mutlaka hesap vermelerini sağlayarak üzerimize düşeni yapacağımızı tüm kamuoyunun bilmesini isteriz” diyerek sözlerini tamamladı.

ORTAK ÇALIŞMA ÇAĞRISI

Elektrik Mühendisleri İzmir Şubesi Gülhan Gürler ise konuşmasında, “Bu kablolar çektirirken belli standartları var. Bu kablonun 80 cm dipten gitmesi gerekirken 15-20 cm'lik yüzeye yakın bir yerden çekilmiş. 80 cm dipte olsaydı hangi çalışma yapılırsa yapılsın bu kablo hasar almayacaktı. Tabi şu anda soruşturma süreci devam ettiği için bizim yorumlar yapmamız belki doğru değil. Bu kurumları özelleştirirseniz ve özelleştirilen firmada bakımı, onarımı, yapılacak olan yetkin personel çalıştırmayı bir külfet, bir maliyet olarak görürseniz sonucunda bunları da yaşarız. Acilen elektrik hizmetinin kamulaştırılması gerekiyor. Bütün onarımın, bakımın, testlerin, ölçümlerin yapılması gerekiyor. Ve biz bu aşamada özellikle TEDAŞ'a ve EPDK'ya çağrıda bulunuyoruz. Madem özelleştirildi en azından denetimlerinin yapılması konusunda biz EMO olarak tüm kurumla iş birliği yapmaya hazırız. Teknik olarak destek vermek için her zaman yanınızdayız” ifadelerini kullandı.