İzmir Barosu’ndan Hayvan Hakları Yönetmeliğine tepki: Tek bir hayvanı teslim etmeyeceğiz
İzmir Barosu’ndan Hayvan Hakları Yönetmeliğine tepki: Tek bir hayvanı teslim etmeyeceğiz
İzmir Barosu tarafından, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği’ne tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı.
Haber Giriş Tarihi: 13.12.2024 19:11
Haber Güncellenme Tarihi: 13.12.2024 19:20
Kaynak:
MERVE AĞRIÇ
Merve Ağrıç İzmir Barosu, bugün Alsancak Baro Binası önünde basın açıklaması düzenleyerek, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği’ne tepki gösterdi. İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz’ın öncülüğünde yapılan açıklamada, yönetmeliğin hayvan haklarına aykırı düzenlemeler içerdiği ve katliamı meşrulaştırdığı ifade edildi.
Yönetmeliğin hayvanlar için yaşam hakkını değil, öldürmeyi tercih eden bir anlayışı dayattığını belirten Yılmaz, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’a iptal çağrısı yaptı. Hayvan hakları mücadelesine devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, vatandaşları dayanışmaya davet etti.
İKTİDAR ÖLDÜRMEKTEN YANA OLMAYI SEÇTİ
‘Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği’n 13 Aralık 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Yılmaz, “Meclisten geçtiği günden itibaren ülkeyi büyük bir şiddet sarmalına sürükleyen 7527 sayılı Yasa, bu uygulama yönetmeliği ile kan kokan satır aralarını derinleştirmekten başka bir şey ifade etmemektedir. Türlü algı operasyonu ve siyasi hesaplaşma emelleriyle hayvanlar ve insanların binlerce yıllık birlikte yaşama kültürünü bir günde alaşağı eden iktidar, sokaklardan yükselen sese yine kulağını kapatmış ve bir kez daha yaşamdan değil öldürmekten yana olmayı seçmiştir.
Yeni uygulama yönetmeliğine göre;
Doğal yaşam alanı, ‘yerel yönetimlerce kurulmuş tesis’ olarak tanımlanmıştır. Soruyoruz. Hangi doğal yaşam alanı tel örgülerden ve gri betonlardan oluşur?
41. Maddeye göre; ‘yasaklı ırk’ tabir edilen köpeklerin belediyelerce katledilmesi zorunlu kılınmakta. Soruyoruz. Nefes alan, hisleri, duyguları olan bir canlı türü hangi vicdana, etik ilkelere ve gerekçelere dayanılarak ‘yasak’ ilan edilerek katli ferman verilmekte? 7’nci maddeye göre; Atıf yapılan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi ile belediye meclisinden alınabilecek kararla köpeklerin topyekûn katline işaret edilmekte. Soruyoruz. Siyasi iktidar, bugüne kadar hangi sözleşme ve yasayı çözüm üretmek için uygulamıştır?
Aynı yönetmelik; vatandaşın bakımevlerinden köpek yuvalanması için Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki yönetim planını ve bu doğrultuda bağımsız bölümde köpek bulundurabileceğine dair yöneticiden temin edilen izin belgesi şartı koymakta. Soruyoruz. Amaç, iddia edildiği gibi bir kısırlaştırma ve yuvalama seferberliği başlatmaksa vatandaşa fiili yasak koyarak yüz binlerce köpeğin yuva şansını elinden almak ne anlama gelmektedir?” İfadelerine yer verdi.
TEK BİR HAYVANI ELİNİZE TESLİM ETMEYECEĞİZ
Sözlerinin devamında ise Yılmaz şu sözlere yer verdi: “Bizler; yıllardır hayvanların ve insanların güven içinde birlikte yaşayacağı sokakları nasıl inşa edeceğimizi tane tane anlatmamıza, vicdani, etik, barışçıl çözümlerimizi sıralamamıza; sesimizi yaşatmaktan yana yükseltmemize rağmen katilleri cezasızlık politikalarıyla ödüllendirenler, kısırlaştırma yapmayanlar, sokaklarda açlıkla, insan şiddetiyle mücadele eden hayvanların feryatlarına kulaklarını tıkayanlar halk sağlığını bahane ederek başka bir seçeneğin kalmadığını söylemektedir. Oysa bu yasa ve uygulama yönetmeliği ‘kamu güvenliğini ve sağlığını’ kan ve şiddet kokan düzenlemeleriyle bizzat tehdit etmektedir. Katletmenin yasalaştığı bir ülkede hiç kimse güvende olamaz.
Daha önce söylediğimiz gibi, yasa çıkmadan önce buradaydık: Sokaklarda, adliyelerde, duruşma salonlarında… Yasa çıktıktan sonra da sözümüzü ilk günkü inancımızla, yaşatmaktan yana olmanın verdiği dirençle söylemeye devam ettik. Anayasa Mahkemesi’nden hukukun ve vicdanın gereğini artık yerine getirmesini ve kendilerine sunmuş olduğumuz görüşü de dikkate alarak yasayı bir an önce iptal etmesini istedik. Uygulama yönetmeliği dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi’nin bu yasayı derhal iptal etmesini bekliyoruz. Yine yönetmeliğin iptali için gelecek hafta Danıştay’a davamızı açacağız. Danıştay’dan ilk talebimiz bu yönetmeliğin derhal yürütmesinin durdurulmasıdır.
Şimdi aynı inançla yineliyoruz; İzmir Barosu olarak hayvanlar için mücadele etmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz. Hayvanların seslerine ses olabilmek için herkesi mücadelemize ortak olmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz. Tek bir hayvanı ellerinize teslim etmeyeceğiz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir Barosu tarafından, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği’ne tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapıldı.
Merve Ağrıç İzmir Barosu, bugün Alsancak Baro Binası önünde basın açıklaması düzenleyerek, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği’ne tepki gösterdi. İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz’ın öncülüğünde yapılan açıklamada, yönetmeliğin hayvan haklarına aykırı düzenlemeler içerdiği ve katliamı meşrulaştırdığı ifade edildi.
Yönetmeliğin hayvanlar için yaşam hakkını değil, öldürmeyi tercih eden bir anlayışı dayattığını belirten Yılmaz, Anayasa Mahkemesi ve Danıştay’a iptal çağrısı yaptı. Hayvan hakları mücadelesine devam edeceklerini vurgulayan Yılmaz, vatandaşları dayanışmaya davet etti.
İKTİDAR ÖLDÜRMEKTEN YANA OLMAYI SEÇTİ
‘Hayvanları Koruma Kanununa Dair Uygulama Yönetmeliği’n 13 Aralık 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Yılmaz, “Meclisten geçtiği günden itibaren ülkeyi büyük bir şiddet sarmalına sürükleyen 7527 sayılı Yasa, bu uygulama yönetmeliği ile kan kokan satır aralarını derinleştirmekten başka bir şey ifade etmemektedir. Türlü algı operasyonu ve siyasi hesaplaşma emelleriyle hayvanlar ve insanların binlerce yıllık birlikte yaşama kültürünü bir günde alaşağı eden iktidar, sokaklardan yükselen sese yine kulağını kapatmış ve bir kez daha yaşamdan değil öldürmekten yana olmayı seçmiştir.
Yeni uygulama yönetmeliğine göre;
Doğal yaşam alanı, ‘yerel yönetimlerce kurulmuş tesis’ olarak tanımlanmıştır. Soruyoruz. Hangi doğal yaşam alanı tel örgülerden ve gri betonlardan oluşur?
41. Maddeye göre; ‘yasaklı ırk’ tabir edilen köpeklerin belediyelerce katledilmesi zorunlu kılınmakta. Soruyoruz. Nefes alan, hisleri, duyguları olan bir canlı türü hangi vicdana, etik ilkelere ve gerekçelere dayanılarak ‘yasak’ ilan edilerek katli ferman verilmekte? 7’nci maddeye göre; Atıf yapılan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi ile belediye meclisinden alınabilecek kararla köpeklerin topyekûn katline işaret edilmekte. Soruyoruz. Siyasi iktidar, bugüne kadar hangi sözleşme ve yasayı çözüm üretmek için uygulamıştır?
Aynı yönetmelik; vatandaşın bakımevlerinden köpek yuvalanması için Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki yönetim planını ve bu doğrultuda bağımsız bölümde köpek bulundurabileceğine dair yöneticiden temin edilen izin belgesi şartı koymakta. Soruyoruz. Amaç, iddia edildiği gibi bir kısırlaştırma ve yuvalama seferberliği başlatmaksa vatandaşa fiili yasak koyarak yüz binlerce köpeğin yuva şansını elinden almak ne anlama gelmektedir?” İfadelerine yer verdi.
TEK BİR HAYVANI ELİNİZE TESLİM ETMEYECEĞİZ
Sözlerinin devamında ise Yılmaz şu sözlere yer verdi: “Bizler; yıllardır hayvanların ve insanların güven içinde birlikte yaşayacağı sokakları nasıl inşa edeceğimizi tane tane anlatmamıza, vicdani, etik, barışçıl çözümlerimizi sıralamamıza; sesimizi yaşatmaktan yana yükseltmemize rağmen katilleri cezasızlık politikalarıyla ödüllendirenler, kısırlaştırma yapmayanlar, sokaklarda açlıkla, insan şiddetiyle mücadele eden hayvanların feryatlarına kulaklarını tıkayanlar halk sağlığını bahane ederek başka bir seçeneğin kalmadığını söylemektedir. Oysa bu yasa ve uygulama yönetmeliği ‘kamu güvenliğini ve sağlığını’ kan ve şiddet kokan düzenlemeleriyle bizzat tehdit etmektedir. Katletmenin yasalaştığı bir ülkede hiç kimse güvende olamaz.
Daha önce söylediğimiz gibi, yasa çıkmadan önce buradaydık: Sokaklarda, adliyelerde, duruşma salonlarında… Yasa çıktıktan sonra da sözümüzü ilk günkü inancımızla, yaşatmaktan yana olmanın verdiği dirençle söylemeye devam ettik. Anayasa Mahkemesi’nden hukukun ve vicdanın gereğini artık yerine getirmesini ve kendilerine sunmuş olduğumuz görüşü de dikkate alarak yasayı bir an önce iptal etmesini istedik. Uygulama yönetmeliği dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi’nin bu yasayı derhal iptal etmesini bekliyoruz. Yine yönetmeliğin iptali için gelecek hafta Danıştay’a davamızı açacağız. Danıştay’dan ilk talebimiz bu yönetmeliğin derhal yürütmesinin durdurulmasıdır.
Şimdi aynı inançla yineliyoruz; İzmir Barosu olarak hayvanlar için mücadele etmeye devam edeceğimizi bildiriyoruz. Hayvanların seslerine ses olabilmek için herkesi mücadelemize ortak olmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz. Tek bir hayvanı ellerinize teslim etmeyeceğiz.”
Kaynak: MERVE AĞRIÇ
İzmir'de dağlık alanda yol çöktü, otomobil içine düştü
Mülkiyelilerden hayvan yasasına tepki
İzmir haber: Okul servisi tıra çarptı
İzmir Sasalı Doğal Yaşam Parkı giriş ücretine zam: İzmir Hayvanat Bahçesi giriş ücreti ne kadar 2025?
İzmir Halkevleri asgari ücreti protesto etti
Zafer Partili Birgüvi: Cemil Tugay’a güvenmiyoruz
Karabağlar'da işçiler Başkan ile görüştü eylemler sonlandırıldı
Sağlık çalışanları 42 haftadır nöbette: Bizden kesilen vergiler bizim için kullanılacak mı?
Büyükşehir’den İzmirlileri sevindiren karar: İZELMAN AŞ otoparklarına zam yok!
Özgener; “İzmir Türkiye’nin gerisinde kaldı”
Son Girilen Haberler
Balıkesir'deki okul servisi kazasında 2 sürücü tutuklandı
Balıkesir'de dün meydana gelen 28 kişinin yaralandığı okul servisi kazasında 2 sürücü de tutuklandı
Kadir İpek cumhurbaşkanına hakaretten tutuklandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asgari ücret paylaşımının altına hareket içerine ifadeler kullanarak yanı veren Kadir İpek cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla tutuklandı
Başkan Uzun esnafla buluştu: Esnafımızın yüzü gülünce bizim de yüzümüz gülüyor
Küçük Esnaf Sanayi Sitesi’nde bölge esnafı ve vatandaşlarla bir araya gelen Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, esnafın talep ve önerilerini dinledi.