İzmir elektrik faciası davasında ara karar verildi

SEMİ TEKTAŞ / İzmir Alsancak’ta elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve ona yardım ederken hayatını kaybeden İnanç Öktemay Davasının bugün başlayan davasında mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Açıklanan ara karar göre, tuttukların tutukluluklarına devam edildi. 3 kişinin ev hapsi kaldırıldı. Dava, 24 Mart 2025'e ertelendi.

İzmir Alsancak’ta sokakta yürürken biriken yağmur suyundaki elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay Davasının 3’üncü duruşması İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleşti.

Hem İZSU hem de GDZ Elektrik’ten 13 kişinin tutuklu, toplam 42 kişinin “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan yargılandığı davanın ilk duruşması Eylül ayında gerçekleşmişti. 3 gün süren ikinci duruşma ise kasım ayında yapılmıştı. Kasım ayında yapılan davada mahkeme heyeti ara kararı açıklamıştı. Açıklanan karar göre;

13 tutuklu sanığın 11’inin tutukluluk halinin devamına, tutuklu sanıklar İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığı’nda Şube Müdürü Ömer Karabilgin ve İZSU Kanalizasyon Müdürü Barış Koç’un tahliye edilmelerine, tutuksuz sanıklardan Deniz Sural, Gürsel Arıcı, Tahsin Erdoğan, Abdülkadir Satık, Alper Doğan, Koray Arif hakkında adli kontrol şartının kaldırılmasına ve yurt dışı yasağı konulmasına karar verilmişti.

“GÖRMEDİM”

Yeni bir tanık dinlenmesi talebi sunuldu. Mahkeme başkanı talebi kabul ederken belediyede görevli tanık Adil Çırak, ifadesini verdi. Çırak, “Bir vatandaşın çarpıldığını duyduk. Ben zaten oraya birkaç kere basamamıştım. Aynı yerde başkası da çarpıldığını söyledi hatta ambulans çağırmıştık. Orada bir kaçak vardı. Ölüm olayının olduğu hemen 10-20 metre yakınıydı. Orada herhangi bir ızgara olup olmadığını görmedim” diye konuştu.

SALONDA SES POLEMİĞİ

Savcı, mütalaayı okuduğu esnada avukatlarsan ses gelmediğine ilişkin tepki geldi. Savcı mütalaayı yeniden okurken salonda ses yeniden duyulmadı. Mütalaa, salondaki ekrana yansıtırken avukatlarken 'O ekrandan lütfen görüyorsanız siz okuyun' çıkışı geldi. Mahkeme başkanı hem tutukluluk hallerinin hem de adli kontrol hallerinin devamı yönünde mütalaayı özetledi.

MÜTALAA TARTIŞMASI

Gediz’in avukatı Özkan Yücel ve hakim arasında gergin anlar yaşandı. Avukat Yücel, “Söz hakkı istemiyorum. Ne söyleyeceğimi dinleyin. Mütalaadan sonra mı?” diye sordu.

Hakim ise, “Mütalaadan sonra söz hakkı vereceğiz. CMK böyle dedi” dedi.

SAVCI MÜTALAASINI OKUDU

Savcı mütalaasında tutukluların tutukluluklarının devamını ve adli kontrollerin devam etmesini istedi.

“ASIL BEN ADALET İSTİYORUM”

Berfin Öktemay ve Gökhan Öktemay bir önceki duruşmadaki beyanlarını tekrarladı. Geçtiğimiz duruşmada tutukluluk hallerinin devamı yönünde karar çıkması sonrası tutuklu sanıklardan birinin yakını ‘Adalet istiyorum. Adalet mülkün temelidir’ ifadeleri ile salonda bağırmıştı. Özge Ceren Deniz’in babası Ahmet Abi savunmasında bu söyleme de dikkat çekerek, “Geçen duruşmada İZSU, Gediz’e ve Gediz İZSU’ya suç atıyordu. Biz suçu olanların en ağır cezayı almasını istiyoruz. Sizden adalet istediler, asıl ben adalet istiyorum” dedi.

HABERSİZ DURUŞMA

11 Aralık 2024 tarihinde duruşma yapıldığı, Mehmet Zeki Aytulun'un avukatı tarafından ifade edildi. Aytulun'un avukatı duruşmaya sadece seyirci olarak katılabildiklerini, duruşmadan tesadüfen haberi olduklarını ve savunma haklarını kullanamadıklarını söylerken, “SEGBİS açılması, açılsaydı belki o çelişki ve yanılgı ortaya çıkardı. Ama artık bunu geri döndüremeyiz, geçti. Geçmiş olsun” diye konuştu. 

DİKKAT ÇEKEN SES KAYDI 

Tutuklu sanıklardan Arif Kapuş ve Barış Sevgili’nin müdafisi mahkeme ile dikkat çeken bir ses kaydı paylaştı. Aynı yerde başka bir kadına elektrik çarptığını ve bu noktada şikâyet de olduğuna dair çağrı merkezleri ile konuşma paylaşıldı.

Elektrikle ilgili çağrı merkezi aranırken elektrik kaçağı için müdahale edecek birim TEDAŞ'ın, "Şu an çok yoğunum konuyla ilgileneceğim ancak çağrıyı sonlandıracağım” söylemleri yer aldı. Aynı ses kaydında 112 ile görüşme de paylaşılırken, “Bir bayan var kendisine elektrik çapmış, her tarafı uyuşuyor” şeklinde ihbar edildiği ortaya çıktı.

Arif Kapuş ve Barış Sevgili’nin müdafisi, “Şu an yargılama konusu olan olayda aynı gün aynı saatlerde olan ancak bizim lokasyonumuza yakın olan bir yere ait ses kaydı. Burası kazanın gerçekleştiği 10-15 metre öte bir yerde. Hiç mazgal olmayan bir yer” dedi.

KARAR

Açıklanan ara karar göre, tuttukların tutukluluklarına devam edilirken Koray Arif Fırat, Abdulkadir Satık ve Alper Doğan'ın ev hapsi kaldırıldı. Diğer sanıkların adli kontrol şartları devamına karar verildi. Dava 24 Mart 2025’e ertelendi.

SARIÇİÇEK: RAPOR DAVAYA YETİŞMEDİ

Özge Ceren Deniz'in avukatı Ayşe Sarıçiçek, 9 Aralık’ta yapılan keşif incelemesi raporunun duruşmaya yetişmediğini söylerken, "Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın ölümü ile ilgili ağır cezada görülen davada geçen ay yapılan keşif sonucu bilirkişi raporunun hazırlanması bekleniyor. Rapor çok detaylı olduğu için duruşmaya yetişmedi. O yüzden bilirkişiler ek süre talebinde bulundu. Raporun hazırlanması için duruşma bir sonraki celseye ertelendi. Tutuklu olan 11 sanığın tutukluluk hallerinin devamına, adli kontrol tedbirlerinin de devamına karar verildi. Devlet memurları oldukları gerekçesiyle dosyası ayrılan 6 sanık hakkında ile bilgi talep ettik. Cenan Demircan hakkındaki takipsizlik kararı kalktı. Ağır cezada Demircan hakkında da dava açılacak. Dosyaya dahil olması konusunda da savcılığa yazı yazılacak. Duruşmamız 24 Mart 2025 tarihine saat 10'a ertelendi” diye konuştu.  Sarıçiçek, duruşmada konuşan zabıta memurunun söyledikleri hakkında ise, “Dinlenen tanık belediyenin zabıta memuru. Bizim açımızdan ise kurumlar arası suçun diğer tarafa atılması. Belediyenin zabıta memuru olduğu için mahkemenin takdirindedir. Kurumlar arası bir çatışma" dedi.

DÜZGÜNER: BU ÜLKEDE SIKINTILAR VAR

İnanç Öktemay'ın avukatı Cem Düzgüner ise, "Bu ülkede sıkıntılar var. Otel yangınları, bizim yaşadığımız berbat hadise. Neler olduğunu anlayamıyoruz. Sorumlulukla ilgili sıkıntı var, ahlakla ilgili sıkıntı var. Herkes işini yapsa bunlar olmayacak. Vatandaş kurumlara güveniyor. Her yerde rahat olmak bizim vatandaşlık hakkımız. Taksirli suç cezalandırması olur. Bu işi yapmayacaksın o zaman. 2 kişi öldü. Bunlar basit şeyler değil. Yaptıkları işe önem verecekler. Aymazlıkla nitelendirdiğimiz şey gaflettir. İşini yapan insan gaflete düşemez. Bunları millet olarak düşünmeliyiz. Genetik miras mıdır nedir bilemiyorum ama hiçbir şeyi önemsemiyoruz. Cezalar var, sistem doğru çalışırsa insanlar görevlerini ihmal etmezler. Bu bir vaka ama bu vakalar devam edecek. Kimse de bunun farkında değil. Herkes görevini yapsın" dedi.

BABA DENİZ: ACI ÇEKMEYEN ANLAYAMAZ

Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi ise açıklamasında, "Burada yaşadığımız acıyı çekmeyen anlayamaz. GDZ ve İZSU'nun ihmalleri sonucu 2 insan vefat etti. İki taraf da birbirini suçluyor. Adaletim tecelli etmesini bekliyoruz. 2 kurumun da cezalandırılmasını bekliyoruz. Benim kızım 196 gün önce ihmaller yüzünden vefat etti. Vefat etmeseydi doktor olacaktı. Bizim çiçeğimizi kuruttular. Bunu yapanların bahçesine bahar gelmesin. Nuri Bilge Ceylan'ın  “Üşümesin diye üstünü örttüğünüz birinin cenazesine katılmadan dünyayı anlayamazsınız" diye tepki gösterdi.

“TEK SUÇUMUZ SERMAYE SAHİBİ OLMAMIZ”

Hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın ailelerinin avukatlarıyla yaptığı açıklama sonrasında tutuklu sanıklardan Arif Kopuş’un eşi Müjgan Kapuş, açıklama yapmak istedi. Kapuş, geçtiğimiz duruşmada tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde karara ‘Adalet istiyorum’ diyerek tepki göstermişti. Tepki sonrası salondaki sanık yakınları çıkartılmıştı. Kapuş, “Ben mahkemede ‘Adalet istiyorum’ dediğimde kırılanlar olmuş. Yargılananlar içinde suçsuz olanlar da var. GDZ ve İZSU ayırmadan adalet istiyorum. Bu bir kaza, buradaki kimsenin sabıka kaydı bile yok. Benim 2 çocuğum var. Benim eşim çok saygın bir iş adamı, dürüst bir adam. İzmir’in sayılı mühendis ve müteahhitlerinden biri. Tek suçu müteahhit olup sermaye sahibi olmak. Bize burada neden tutulduğumuza ilişkin açıklama yapılmıyor. Adil yargılanmak istiyoruz. İçeride gerçekten suçsuz insanlar var, adaletin yerini bulmasını ve eşlerimize, kardeşlerimize kavuşmak istiyoruz. Bir hata, kimlerin suçlu olduğu da net. Lütfen Türkiye, mahkeme bizi anlasın. Adalet Bakanı, dosyadan hiç çekilmiyor biliyoruz. Duyumlarımıza göre dosyanın içi boşaltılmadan süreç devam edecekmiş. Ama lütfen Adalet Bakanı’na sesleniyorum; biz mağduruz. Ben iki çocuğumla birlikte eşimden yaklaşık 7 aydır uzağız, uzak kalmak istemiyoruz” dedi.