İzmir’in ‘kültür fabrikası’ start verdi: Bakan Ersoy’dan ‘cazibe’ mesajı

TENZİLE AŞÇI

İzmir’de 137 yıl boyunca üretim yaptıktan sonra 2004’te üretime son verilen Alsancak Tekel Fabrikası bugün Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’un katılımıyla açıldı.

Kamulaştırılma çalışmalarının tamamlanmasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kültür ve Sanat Kompleksi’ne dönüştürülmesi kararı verilen Tekel Fabrikası’nın kültür-sanat kompleksi olması için 9 Eylül 2021 tarihinde ilk adımlar atılmıştı.

Simge yapıyla ilgili Bakan Ersoy bakanlığın çeşitli illerde düzenlediği Kültür Yolu Festivalleri programına İzmir’in de dahil olacağını açıklamıştı. Öte yandan; rekreasyon çalışmaları biten ‘Kültür Fabrikası’nın’ açılışı gerçekleştirildi.

Açılış öncesi basın mensuplarıyla kompleksi gezen Bakan Ersoy, ardından önemli açıklamalarda bulundu. Tesisin yalnızca müze ya da merkez olarak değil aynı zamanda eğitim alanı olarak da kullanılacağını belirten Bakan Ersoy, ‘yaşanan bir kültür merkezi’ mesajı verdi.

TAMAMINA YAKINI ÖZGÜN VE TESCİLLİ YAPI

Alana ilişkin ayrıntılı bilgi veren Bakan Ersoy, ‘özgünlük ve aslına uygunluk’ vurgusu yaparak “Burası 140 yıllık geçmişi olan bir fabrikaydı burası. 2000’li yıllardan sonra bakanlığımıza devredildi. Biz de ‘Burası fabrika olma özelliğini korusun ama artık kültür ve sanat üreten bir fabrika olsun’ dedik. Yaklaşık 1 yıl süren yoğun ve hızlı bir çalışmayla İzmir Tekel Fabrikası’nı, İzmir Kültür Sanat Fabrikası’na dönüşürdük. Burasına 17 dönümlük bir arazi. Bu arazi içinde 9 bin metrekarelik yeşil alan 20 bin metrekare kapalı alan bulunuyor. Bakanlığımız tarafından buraya önce bir konsept çalışması yapıldı. Bakanlığımız artık restorasyon yapması sonrasında binanın ne amaçla kullanılacağı, hangi konsepte dönüştürülmesi ve vatandaşın kullanımına sunulduğunda en çok nasıl ziyaretçi alır diyerek restorasyon yapıyor. Bu bağlamda ilk etapta burada özgün olan yapılar korundu. Ağır hasarı olan yapılar özgün bir şekilde restore edildi. Özgün olmayan, yakın zamanda yapılmış olan ve tescilli olmayan yapı ve eklentiler kaldırıldı. Yani aslında burada gördüğümüz yapıların çok büyük bir bölümü özgün fabrikanın özgün halinde olan tescilli yapılardan oluşuyor.  Birkaç yapı var. Bu yapılardan en büyük olanını İzmir Arkeoloji ve Etnografya müzesi olarak kullanıyoruz. İlk 2 katımız arkeoloji 3. Kat, etnografya müzesi.  2020’deki depremde biliyorsunuz resim ve heykel müzemiz ağır hasar aldı ve boşaltmak durumunda aldık. Geçici olarak Kültürpark’taki yerine taşıdık. Restorasyondan sonra ise kalıcı olarak buraya taşındı. Sadece resim ve heykel müzesi olarak kullanılmıyor. Burasının birkaçı resim alanı olarak sana dünyasına hizmet edecek. İzmir resim heykel müzemizde 23 koleksiyonumuz vardı. Bunların 400’ünü buraya taşıdık, 300 tanesi için de bakanlık olarak bütçe ayırıyoruz. O resimlerin restore edilmesi ve bakımlarının yapılması gerekiyor. Bunun dışında çalışmalarımız sürüyor” dedi.

İZMİR’İN CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELECEK

Alanın ayrıca eğitim amaçlı kullanılacağının da altını çizen Bakan Ersoy, ‘kültür fabrikası’ tanımının hakkının verileceğini ifade ederek “Açık hava alanlarını da etkili kullanmak istedik. Yapay zekâ tarafından yapılan bir sergimiz var. Ayrıca etkinlik alanları ve bahçeleri çok amaçlı planladık hem bahçe hem de konser alanı olarak kullanılabilecek şekilde tasarladık yani artık burası 7/24 yaşayan kültür ve sanatın cazibe noktalarından biri haline gelecek. Neden fabrika diyoruz? Burası bir merkez olmanın yanında kültürel ve sanatsal dersler de olacak. BKM’nin bir eğitim noktası da olacak. Yani insanlara sadece sergi ve müze sunmuyoruz. Aynı zamanda kültür ve sanata meraklı vatandaşlarımızın ders alabileceği de bir yer oldu. 140 yıllık bir fabrikadan bahsediyoruz. Gelecek nesillere de bir fabrika olarak bırakıyoruz. Ama artık kültür ve sanat üreten bir fabrika olacak. İzmir’in cazibe noktası olacağını düşünüyorum” diye konuştu.