Kemeraltı'nın son elek ustaları: Baba oğul mesleği yaşatmaya çalışıyor
Kemeraltı'nın son elek ustaları: Baba oğul mesleği yaşatmaya çalışıyor
İzmir'in Kemeraltı Çarşısı'nda, 83 yaşındaki Mehmet Erdoğan ve oğlu Ali Erdoğan, elek imalatında çırak yetiştirmedikleri için mesleğin son ustaları olarak öne çıkıyor. Elek üretiminin geleceği, bu geleneksel zanaatın devredilmemesi nedeniyle belirsizlik içindedir.
Haber Giriş Tarihi: 27.10.2024 10:37
Haber Güncellenme Tarihi: 27.10.2024 10:40
Kaynak:
İHA
Kemeraltı Çarşısı'ndaki Kestanepazarı Camii'nin yakınında bulunan 40 metrekarelik atölyesinde, 83 yaşındaki Mehmet Erdoğan ve 54 yaşındaki oğlu Ali Erdoğan, elek ve takunya üretimi yapıyor. İzmir'deki bu mesleğin son temsilcileri olarak dikkat çeken baba-oğul, 1983 yılından bu yana bu zanaatla uğraşıyor. Ancak, 2000 yılından beri çırak yetiştiremediklerini ifade eden Mehmet Erdoğan, kaybolmaya yüz tutan bir meslek olan elekçiliğin önemine vurgu yapıyor. El emeği ile çalışarak 41 yıldır elek, takunya ve fare kapanı üretmeyi sürdürüyorlar.
Gençlerin ilgisi azaldı
24 yıldır çırak yetiştiremediklerini, yetiştirdikleri elemanların da ya emekli olduğunu ya da başka mesleklere yöneldiğini söyleyen 83 yaşındaki elek ustası Mehmet Erdoğan, oğlundan sonra bu mesleği İzmir'de kimsenin yapamayacağını söyledi. Erdoğan, "İzmir'de bu işi yapan tek ben kaldım. Meslekte çırak da yetişmiyor. Gençler bunu bir televizyon tamirciliği, oto tamirciliği gibi bir meslekten saymıyorlar. Elekçi dediğin zaman buna heves etmiyor. 2000 yılına kadar çıraklarım vardı, hepsi çalışıyordu ama daha sonra onlar başka mesleklere yöneldiler. Ben dükkanımı, mesleğimi oğluma devrettim. Ondan sonra da başka usta yetişmez" dedi.
Tamamen el emeği ile…
İş yerindeki üretimde hiçbir makine kullanmadan tamamen el emeğiyle imalat yaptıklarını söyleyen 83 yaşındaki usta, "Bizim işimiz el emeği, fabrikasyon değil. Malzemelerimiz çivi, kasnak, tel, makas, çekiç. Makine olarak bir şey yok her şey el emeği. Un elemek, nohut elemek, üzüm elemek için, inşaatçıların kullanımı için elekler üretiyoruz. Eskiden günde 3-5 tane satardık; şimdi ayda bir satmakta güçlük çekiyoruz. Her şey gibi bu iş de makineleşti" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İzmir'in Kemeraltı Çarşısı'nda, 83 yaşındaki Mehmet Erdoğan ve oğlu Ali Erdoğan, elek imalatında çırak yetiştirmedikleri için mesleğin son ustaları olarak öne çıkıyor. Elek üretiminin geleceği, bu geleneksel zanaatın devredilmemesi nedeniyle belirsizlik içindedir.
Kemeraltı Çarşısı'ndaki Kestanepazarı Camii'nin yakınında bulunan 40 metrekarelik atölyesinde, 83 yaşındaki Mehmet Erdoğan ve 54 yaşındaki oğlu Ali Erdoğan, elek ve takunya üretimi yapıyor. İzmir'deki bu mesleğin son temsilcileri olarak dikkat çeken baba-oğul, 1983 yılından bu yana bu zanaatla uğraşıyor. Ancak, 2000 yılından beri çırak yetiştiremediklerini ifade eden Mehmet Erdoğan, kaybolmaya yüz tutan bir meslek olan elekçiliğin önemine vurgu yapıyor. El emeği ile çalışarak 41 yıldır elek, takunya ve fare kapanı üretmeyi sürdürüyorlar.
Gençlerin ilgisi azaldı
24 yıldır çırak yetiştiremediklerini, yetiştirdikleri elemanların da ya emekli olduğunu ya da başka mesleklere yöneldiğini söyleyen 83 yaşındaki elek ustası Mehmet Erdoğan, oğlundan sonra bu mesleği İzmir'de kimsenin yapamayacağını söyledi. Erdoğan, "İzmir'de bu işi yapan tek ben kaldım. Meslekte çırak da yetişmiyor. Gençler bunu bir televizyon tamirciliği, oto tamirciliği gibi bir meslekten saymıyorlar. Elekçi dediğin zaman buna heves etmiyor. 2000 yılına kadar çıraklarım vardı, hepsi çalışıyordu ama daha sonra onlar başka mesleklere yöneldiler. Ben dükkanımı, mesleğimi oğluma devrettim. Ondan sonra da başka usta yetişmez" dedi.
Tamamen el emeği ile…
İş yerindeki üretimde hiçbir makine kullanmadan tamamen el emeğiyle imalat yaptıklarını söyleyen 83 yaşındaki usta, "Bizim işimiz el emeği, fabrikasyon değil. Malzemelerimiz çivi, kasnak, tel, makas, çekiç. Makine olarak bir şey yok her şey el emeği. Un elemek, nohut elemek, üzüm elemek için, inşaatçıların kullanımı için elekler üretiyoruz. Eskiden günde 3-5 tane satardık; şimdi ayda bir satmakta güçlük çekiyoruz. Her şey gibi bu iş de makineleşti" dedi.
Kaynak: İHA
Gaga Bulut'tan skandal pedofili yayını: Soruşturma başlatıldı!
Antalya'da korkutan deprem
Evsiz kalan ailenin feryadı: Soğuktan öleceğiz!
Karabağlar Meclisi’nde Başkan Kınay’a Uzundere soruldu: Sesiniz neden hiç çıkmadı?
İşverenlerin kâr hırsı madencileri ölüme terk ediyor
THTM’den ÇEDES projesine tepki
2025’in ekonomisi 2024’ü aratacak
Saadet Partisi'nden çocuk istismarına ve şiddetine karşı hukuki çağrı
4 Aralık İzmir canlı altın fiyatları: İzmir'de ata altın fiyatları ne kadar?
Yazar Işıl Madak, İzmir’de ‘Anlamsızlık saati’ üzerine konuşacak
Son Girilen Haberler
DEM Parti’den Kürtçe sloganlarla Meclis’te oturma eylemi
DEM Parti milletvekilleri, kayyum atanmalarına karşı TBMM'deki Şeref Holü'nde Kürtçe slogan atarak oturma eylemi düzenledi
İran’da eğitim uçağı düştü: 2 ölü
İran Savunma Bakanlığına ait eğitim uçağı düştü, 2 kişi hayatını kaybetti
Beşiktaş’ta seçim zaman: Tarih belli oldu
Beşiktaş Kulübünde seçimli olağanüstü genel kurul toplantısının tarihi belirlendi