Körfez balığının tezgahta ne işi var?

İzmir Körfezi’ndeki kirlilik balık ölümleri ile sonuçlanırken, Bayraklı ve Karşıyaka’ya yayılan ölü balık kokusu vatandaşları tedirgin etmeye devam ediyor. Fakat söz konusu tedirginlik bununla da sınırlı değil. Balık ölümlerine ilişkin birçok soru işareti zihinlerde yer alırken, ‘Körfezdeki ölü balıkları mı yiyoruz?’ sorusu da tartışmaya açıldı. Cevabı aramak için İzmir’in tarihi sokaklarından Havra’ya giriş yaptık…

En taze ve çeşit çeşit balığın yer aldığı Havra Sokağı’nda balıkçılar sadece bugün ya da dün değil, yıllardır sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Üzerine bir de ‘kıyıya vuran ölü balık’ eleştirileri eklenince esnaf serzenişte bulundu.

SUÇU ENFLASYONDA DEĞİL, BALIKÇIDA GÖRÜYORLAR!

20 yıldır balıkçılık yapan Serkan Çömlek, aslen Batı Karadenizli. Çömlek, öncelikle balıkçılık sektöründe yaşanan sorunları şu sözlerle anlattı: “En büyük sıkıntımız fiyatlar! Vatandaş fiyatları kafasında bir türlü güncelleyemedi. Hala 2-3 yıl öncesinde kalmış gibiler. Böyle olunca da şu an ki fiyatları görünce şaşırıp tepki gösteriyorlar. 60-70 TL’ye sattığımız balıklar var. Kırmızı etten ucuz, ancak yine beğendiremiyoruz. Suçu enflasyonda değil, balıkçıda görüyorlar! Halbuki çalışma şartlarımızı da tanıklar… Mesela yağmur yağdığında bu iş yapılmıyor. Balık havası geldiğinde kar elde etmemiz gerekirken iş yapamıyoruz. Bunun nedeni ise Havra Sokağı’nın üzerinin tamamen açık olması. Belediye bir çalışma yaptı fakat yeterli gelmedi. Bu tül yağışı nasıl engellesin? Kışın gelen müşteri çamurdan, tozdan dolayı arkasını dönmeden kaçıyor. Öte yandan otopark problemi var. Aslında sadece Havra’nın değil, İzmir’in problemi. Alışverişe gelen müşteri arabasını 10 dakikalığına da olsa bir yere park edemiyor. Katlı otopark var, o zaten esnafa ancak yetiyor!”

O BALIKLARI SATMA İHTİMALİMİZ SIFIR

Kıyıya vuran ölü balıklara da değinen Çömlek, “15 gün önce yani av yasağından önce bu konuyla alakalı ciddi sorunlar yaşadık. Vatandaşlar tezgahlarımızda yer alan balıkların, kıyıya vuran ölü balıklar olduğunu zannediyordu. Ölü balıkları sattığımızı dahi söyleyen oldu. O gün de konuya açıklık getirdik, bugün de kafasında soru işareti olan varsa gerekli bilgiyi verelim. O balıklar oksijensizlikten öldü! Deniz kirliliğinden dolayı oldu. O balıkların bir kısmı belediyeler tarafından toplatıldı. Bizim ile hiçbir ilgisi yok. Çünkü tezgahlarımızda gördüğünüz bu balıklar Çeşme, Bodrum, Didim ve Karaburun gibi bölgelerden geliyor. Buca Balık Hali’ne giriş yapıyor. İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı mühendisler tarafından kontrol ediliyor ve balıkçılara satışa sunuluyor. Aynı şekilde bizler de her hafta İl Tarım Müdürlüğü’nce denetleniyoruz. Yani bizim o balıkları satma ihtimalimiz sıfır!” yorumunda bulundu.

BALIK SEBZEDEN UCUZ

“Vatandaşların gönlü rahat olsun” diyen Çömlek, “Kontrol altındayız, denetim içerisindeyiz. Evet, ilk zamanlar müşterilerin bir tedirginliği vardı ancak şu an değil. Çünkü onlar da akıl dışı bir durum olduğunun farkına vardı. İnsanlar balık tüketsin, bizlerde vatandaşın şartlarını biliyoruz. Fakat bugün bir balık sebzeden ucuz. Kırmızı etten ucuz. Bu fiyatlara da alışsınlar. Kafalarındaki rakamları güncellesinler. Biz balıkçılara tepki göstermesinler. Keyif alarak, korkmadan balıklarını tüketsinler” mesajını verdi.

KÖRFEZ BALIĞININ BURADA NE İŞİ VAR?

Balıkçı Aykut Ergün ise, “İnsanların şunun peşine düşmesi lazım: İzmir Körfezi’nde balıklar neden ölüyor? 25 sene boyunca körfeze lağım suları aktı. Körfezin tabanında çamur var. Bunu temizlemediler. İnsan pisletti ancak insan temizlemedi! Kirlilik, balıkların yaşam alanlarında dahi onların ölümüne neden oldu. Balıklar suda boğuldu, öldü. Körfez zehirli… Fakat tüm bunlar bir köşeye atılmış, tezgahlarımızdaki balıklara göz dikilmiş, balıkçının ekmeği ile oynanıyor. Kıyıya vuran ölü balıkların tezgâhta ne işi var? O balıkları Havra Sokağı’nda aramayın. Kıyıya vuran kefal, isparoz, sarpa buraya gelmez. Zaten bilinçli bir müşteri o balıkların burada yer almadığını bilir. Havra Sokağı’ndaki balıklar kaç kişinin, kaç kurumun denetiminden geçiyor. Diğer türlüsü akıl karı değil. Bir kaçak balık dahi tespit edilince 48 bin TL ceza kesiliyor. İzmir Körfezi’nde ölen balıklara gidip bir bakın; şişer, patlar, kokar. O balığın burada ne işi var? Bu balıklar Çeşme’den, Foça’dan, Karadeniz’den geliyor… Körfez balığının ne işi var? Tam bir cahillik!” eleştirisinde bulundu.

BALIKÇILARIN ASIL SORUNLARI İLE HEMHAL OLUN!

Ergün son olarak ise, “Türkiye’deki eğitim sistemi yüzünden çalıştıracak, yetiştirecek eleman bulamıyoruz. Artık gençler balıkçılık sektörünü istemiyor ya da zor geliyor, beğenmiyor… Cebinde en pahalı telefonu taşıyan insanlar gelip balığın fiyatını beğenmiyor. Biz bu sorunlarla boğuşurken üzerine bir de körfezin balığı eklendi. İftira atmayın, balıkçıların asıl sorunları ile hemhal olun! Gelen belediye başkanı gideni aratıyor. Gelen başkanlar ya İzmir’i tanımıyor ya da projesini gerçekleştirene kadar başkanlık süresi bitiyor. Bu vurdumduymazlık, bu bilinçsizlik ile balık körfezde ölür tabi. Bu memlekette geçinilir, geçinilmez değil, ancak kaliteli yaşam sıfır!” cümlelerini kullandı.