Prof. Dr. Hasan Sözbilir açıkladı: Selçuk ve çevresinde deprem tehlikesi
Prof. Dr. Hasan Sözbilir açıkladı: Selçuk ve çevresinde deprem tehlikesi
Türkiye Deprem Haritası ve Selçuk’ta geçmişte olan depremler hakkında inceleme yapan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Selçuk’un deprem tehlikesi yüksek bir bölge olduğu söyledi
Haber Giriş Tarihi: 21.09.2024 14:37
Haber Güncellenme Tarihi: 21.09.2024 14:38
Kaynak:
İHA
Selçuk Kent Belleği’nde düzenlenen Ayasuluk Söyleşileri’nin ikinci gününde konuşan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’nin deprem tehlike kaynakları, deprem zararlarının ana nedenleri ve alınması gereken tedbirler, Selçuk ve çevresinde deprem tehlikesini oluşturan kaynaklar ve bu kaynakların gelecekteki deprem potansiyeli ile Antik Kenti’nde bulunan deprem izleri üzerine yapılan araştırmalar ve İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı hakkında bilgiler verdi.
“Selçuk ve Çevresinin Deprem Tehlikesi ve Alınması Gereken Önlemler” başlıklı söyleşisinde ilk önce 6 Şubat depremi hakkında konuşan Sözbilir, “6 Şubat depremi günümüze kadar olan en büyük kara depremi olarak değerlendiriliyor. Dünyada çok ender görülecek şekilde 9 saat arayla iki şiddetli deprem oldu. Çok fazla fayın birleşip kırılmasıyla oluşan bir depremin ardından 9 saat sonra fayların tekrar enerji üreterek şiddetli bir depremin daha olmasına sebep oluyor. Deprem mekanizması anlamında ender gözlenebilir bir durum ve bu Türkiye’de gerçekleşmiş oldu” dedi.
İzmir özelinde çalışmalar arttı
6 Şubat depreminden sonra Türkiye ölçeğindeki depremlerle ilgili durumların daha ön plana çıktığını belirten Sözbilir, “Depremi anlamaya ve önlem almaya yönelik çok fazla çalışma başlatıldı. Bu çalışmalar kapsamında Selçuk özelinde ve İzmir özelinde ‘hangi noktada olduğumuz ve nasıl bir deprem riskine sahip olduğumuz, bundan sonra neler yapmalıyız’ konularında çalışmalarımızı daha da arttırdık. Biz her depremden sonra bazı dersler çıkartıyoruz. ‘Neden bu kadar zarar gördük, neden bu kadar insan can verdi’ araştırmaları yaptıkça, geldiğimiz noktada şu anki teknolojiyle deprem olmadan önce yerin nasıl sarsılacağını ölçebiliyoruz. Ölçtüğümüz veriye göre statik projeyi çizip bina yaparsak deprem kaynaklı can kaybı yaşanmıyor. Bu elbette ki inşaatlar yapılırken kusursuz bir bina ve işçilikle, kullanılan malzemeler ile de mümkün. Aynı zamanda yangın ile ilgili günümüzde erken uyarı sistemleri geliştirildi. Binalarımızda bu sistem varsa deprem olduğunda sensör binadaki elektriği kestiği için deprem sonrasında yangın çıkmasını engelliyor. Bu da bize depremden sonra gelişen diğer felaketlerle ilgili önlem alma şansı tanıyor” ifadelerini kulandı.
Selçuk’ta gelecekte yıkıcı bir deprem olacak mı?
Selçuk’ta geçmişte olan depremleri incelediğini belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Türkiye Deprem Tehlike Haritasına bakarsak Selçuk Bölgesi deprem tehlikesi yüksek olan bir bölge. 6 Şubat depreminden sonra bu harita tekrar güncellendi. Selçuk bölgesi ve İzmir bölgesi kapsamında baktığımızda her tarafımızda denizler var. Denizlerimiz de de yüksek ölçekli fay hatları var. Jeoloji Biliminde ‘Gelecekte yıkıcı bir deprem olacak mı?’ sorusuna cevap vermek için geçmişte olan depremlere bakarız. Geçmişte yıkıcı bir deprem olduysa gelecekte de olacaktır. Selçuk Fayı ilgili de çalışmalarımız oldu bazı sonuçların gelmesini bekliyoruz. 'Son depremi ne zaman yapmış, fay kaç yılda bir kırılmış?' gibi bilgileri yakın bir zamanlar sizlerle de paylaşacağız” dedi.
Çok Disiplinli Bilimsel Araştırma Projesi’ne başladıklarını belirten Sözbilir, “Antik kentlerin çoğunlukla fayların üzerine yerleştiğini görüyoruz. Aslında hayati alanda faydan çok uzakta yaşayamayız çünkü sular, maden kaynakları, dağ ve ova sınırı fay dediğimiz yerde vardır. Bir şekilde faylara yakın yaşamak zorundayız. Burada önemli olan şey nasıl yaşamamız gerektiğini bilip anlamamız. Fayın izin verdiği ölçüde yapılaşma olursa hiçbir canı kaybetmeyiz. Biz bu proje kapsamında deprem zamanında gelişmiş postseismis etkilere bakacağız. Yani bir insanın yapamadığı, doğanın kendisinin yaptığına inandığımız, antik kentlerdeki bazı görsel verilerden yola çıkarak deprem izlerine bakacağız. İncelediğimiz antik ketlerde günümüzün teknolojisinin ışığında yaptığımız çalışmalarla depremin ne zaman olduğunu anlayabileceğiz. Antik kentlerdeki deprem izine ait olduğunu düşündüğümüz her türlü veriyi topluyoruz ve o dönemin depremlerini yaşlandırmaya çalışıyoruz. Bu da bize bu bölgelerin kaç yılda bir deprem gördüğünü gösterecek. Bu çok önemli çünkü deprem olma sıklığını alansal ölçekte anlarsak deprem üretme sıklığını görebiliriz” dedi.
Tüm Türkiye için afet risk azaltma planı olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Özellikle 2021 yılında tüm Türkiye için Afet Risk Azaltma Planları yapıldı. Bu İzmir bazında her ilçe için yapıldı. Belli masalar oluşturulup çalıştaylar yapıldı. Selçuk’un sadece deprem değil doğal afet tehlikesi anlamında hangi riskleri olduğunu, sel riski, heyelan riski gibi konuların hepsi günlerce çalışılarak ortaya kondu ve artık İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı var. Burada da Selçuk ile ilgili yapılması gereken birçok eylem planı var. Neyi nasıl yapacağız sorusu artık yok hepsi planlanmış ve yazılmış durumda” diye konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Deprem Haritası ve Selçuk’ta geçmişte olan depremler hakkında inceleme yapan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Selçuk’un deprem tehlikesi yüksek bir bölge olduğu söyledi
Selçuk Kent Belleği’nde düzenlenen Ayasuluk Söyleşileri’nin ikinci gününde konuşan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye’nin deprem tehlike kaynakları, deprem zararlarının ana nedenleri ve alınması gereken tedbirler, Selçuk ve çevresinde deprem tehlikesini oluşturan kaynaklar ve bu kaynakların gelecekteki deprem potansiyeli ile Antik Kenti’nde bulunan deprem izleri üzerine yapılan araştırmalar ve İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı hakkında bilgiler verdi.
“Selçuk ve Çevresinin Deprem Tehlikesi ve Alınması Gereken Önlemler” başlıklı söyleşisinde ilk önce 6 Şubat depremi hakkında konuşan Sözbilir, “6 Şubat depremi günümüze kadar olan en büyük kara depremi olarak değerlendiriliyor. Dünyada çok ender görülecek şekilde 9 saat arayla iki şiddetli deprem oldu. Çok fazla fayın birleşip kırılmasıyla oluşan bir depremin ardından 9 saat sonra fayların tekrar enerji üreterek şiddetli bir depremin daha olmasına sebep oluyor. Deprem mekanizması anlamında ender gözlenebilir bir durum ve bu Türkiye’de gerçekleşmiş oldu” dedi.
İzmir özelinde çalışmalar arttı
6 Şubat depreminden sonra Türkiye ölçeğindeki depremlerle ilgili durumların daha ön plana çıktığını belirten Sözbilir, “Depremi anlamaya ve önlem almaya yönelik çok fazla çalışma başlatıldı. Bu çalışmalar kapsamında Selçuk özelinde ve İzmir özelinde ‘hangi noktada olduğumuz ve nasıl bir deprem riskine sahip olduğumuz, bundan sonra neler yapmalıyız’ konularında çalışmalarımızı daha da arttırdık. Biz her depremden sonra bazı dersler çıkartıyoruz. ‘Neden bu kadar zarar gördük, neden bu kadar insan can verdi’ araştırmaları yaptıkça, geldiğimiz noktada şu anki teknolojiyle deprem olmadan önce yerin nasıl sarsılacağını ölçebiliyoruz. Ölçtüğümüz veriye göre statik projeyi çizip bina yaparsak deprem kaynaklı can kaybı yaşanmıyor. Bu elbette ki inşaatlar yapılırken kusursuz bir bina ve işçilikle, kullanılan malzemeler ile de mümkün. Aynı zamanda yangın ile ilgili günümüzde erken uyarı sistemleri geliştirildi. Binalarımızda bu sistem varsa deprem olduğunda sensör binadaki elektriği kestiği için deprem sonrasında yangın çıkmasını engelliyor. Bu da bize depremden sonra gelişen diğer felaketlerle ilgili önlem alma şansı tanıyor” ifadelerini kulandı.
Selçuk’ta gelecekte yıkıcı bir deprem olacak mı?
Selçuk’ta geçmişte olan depremleri incelediğini belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Türkiye Deprem Tehlike Haritasına bakarsak Selçuk Bölgesi deprem tehlikesi yüksek olan bir bölge. 6 Şubat depreminden sonra bu harita tekrar güncellendi. Selçuk bölgesi ve İzmir bölgesi kapsamında baktığımızda her tarafımızda denizler var. Denizlerimiz de de yüksek ölçekli fay hatları var. Jeoloji Biliminde ‘Gelecekte yıkıcı bir deprem olacak mı?’ sorusuna cevap vermek için geçmişte olan depremlere bakarız. Geçmişte yıkıcı bir deprem olduysa gelecekte de olacaktır. Selçuk Fayı ilgili de çalışmalarımız oldu bazı sonuçların gelmesini bekliyoruz. 'Son depremi ne zaman yapmış, fay kaç yılda bir kırılmış?' gibi bilgileri yakın bir zamanlar sizlerle de paylaşacağız” dedi.
Çok Disiplinli Bilimsel Araştırma Projesi’ne başladıklarını belirten Sözbilir, “Antik kentlerin çoğunlukla fayların üzerine yerleştiğini görüyoruz. Aslında hayati alanda faydan çok uzakta yaşayamayız çünkü sular, maden kaynakları, dağ ve ova sınırı fay dediğimiz yerde vardır. Bir şekilde faylara yakın yaşamak zorundayız. Burada önemli olan şey nasıl yaşamamız gerektiğini bilip anlamamız. Fayın izin verdiği ölçüde yapılaşma olursa hiçbir canı kaybetmeyiz. Biz bu proje kapsamında deprem zamanında gelişmiş postseismis etkilere bakacağız. Yani bir insanın yapamadığı, doğanın kendisinin yaptığına inandığımız, antik kentlerdeki bazı görsel verilerden yola çıkarak deprem izlerine bakacağız. İncelediğimiz antik ketlerde günümüzün teknolojisinin ışığında yaptığımız çalışmalarla depremin ne zaman olduğunu anlayabileceğiz. Antik kentlerdeki deprem izine ait olduğunu düşündüğümüz her türlü veriyi topluyoruz ve o dönemin depremlerini yaşlandırmaya çalışıyoruz. Bu da bize bu bölgelerin kaç yılda bir deprem gördüğünü gösterecek. Bu çok önemli çünkü deprem olma sıklığını alansal ölçekte anlarsak deprem üretme sıklığını görebiliriz” dedi.
Tüm Türkiye için afet risk azaltma planı olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Özellikle 2021 yılında tüm Türkiye için Afet Risk Azaltma Planları yapıldı. Bu İzmir bazında her ilçe için yapıldı. Belli masalar oluşturulup çalıştaylar yapıldı. Selçuk’un sadece deprem değil doğal afet tehlikesi anlamında hangi riskleri olduğunu, sel riski, heyelan riski gibi konuların hepsi günlerce çalışılarak ortaya kondu ve artık İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı var. Burada da Selçuk ile ilgili yapılması gereken birçok eylem planı var. Neyi nasıl yapacağız sorusu artık yok hepsi planlanmış ve yazılmış durumda” diye konuştu.
Kaynak: İHA
AÖF sınav takvimi: AÖF finaller ne zaman yapılacak?
AUZEF sınav giriş yerleri belli oldu: AUZEF final sınavı ne zaman?
Eskişehir’de çirkin saldırı: Bisiklet Tamir ve Pompa İstasyonu’nu hedef aldılar!
MasterChef'te son 6’ya kalan 5. kişi kim oldu?
İzmir Atatürk Stadyumu'nda korkutan yangın!
İzmir'de korsan taşımacılık polemiği
Gıda Mühendisleri Odası: Tüketicileri yerli ve coğrafi işaretli ürünleri tüketmeye çağırıyoruz!
İzmir haber: Karate salonunda yangın
İzmir Valiliği’nden Ege Denizi için fırtına uyarısı!
21 Aralık 2024 İzmir elektrik kesintisi: İzmir'de elektrikler ne zaman gelecek?
Son Girilen Haberler
Bakan Fidan’dan HTŞ açıklaması: “Yıllardır bizimle işbirliği içinde”
Fransa merkezli yayın kurulunda gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’daki yeni yönetimle ilgili, “ DEAŞ ve El-Kaide ile bağlantılı örgütler hakkında istihbarat toplama konusunda HTŞ, yıllardır bizimle işbirliği içinde oldu." dedi.
İzmirli Milletvekillerinden Palandöken'deki çığ felaketine ilişkin başsağlığı mesajı
Erzurum Palandöken'deki çığ felaketinde hayatını kaybeden 1 sporcunun ardından İzmir milletvekilleri, spor camiasına ve acılı aileye başsağlığı diledi
Karşıyaka’da Dükkan 35 ½ kapılarını açtı
Karşıyaka Belediyesi, Dünya Karşıyakalılar Günü kapsamında Dükkan 35 ½’un açılışını gerçekleştirdi. Çarşı Kültür Merkezi girişinde yer alan işletmede, Karşıyaka temalı hediyelik eşyalar ve aksesuarlar satışa sunuldu. Başkan Yıldız Ünsal “Karşıyaka sevgimizi, simge değerlerimizi güzel tasarımlar ile evlerimize taşıyacağız. Dükkanımızın çok sevileceğine inanıyorum” dedi