Türkiye’de her 10 kişiden 9’unun psikolojik desteğe ihtiyacı var

Türkiye genelinde yaşanan toplumsal ve bireysel sıkıntılar vatandaşları psikolojik destek almaya yönlendiriyor. Ancak birçok kişi toplum baskısından nedeniyle psikolojik destek almaktan çekiniyor

Haber Giriş Tarihi: 28.08.2024 10:21
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2024 10:37
Kaynak: MUHABİR MERVE AĞRIÇ
Türkiye’de her 10 kişiden 9’unun psikolojik desteğe ihtiyacı var

Muhabir- Merve Ağrıç / Son dönemlerde Türkiye genelinde yaşanan toplumsal ve bireysel problemler, vatandaşları psikolojik destek alma arayışına yönlendiriyor. Ancak günümüzde psikoloğa gitme konusundaki toplumsal önyargılar, hala devam ediyor. Psikolojik destek almanın yalnızca ciddi rahatsızlığı olanlara yönelik olduğu ya da bir lüks olarak algılandığı yanlış düşünceler, vatandaşın psikoloğa yönelimini zorlaştırıyor. Son zamanlarda Türkiye’de toplumun bu algıları kırmaya başladığını belirten Psikolog Özlem Sena Depecik, 10 vatandaştan 9’unun psikolojik tedavi almaya ihtiyacı olduğunu belirtti. Aynı zamanda vatandaşın yönlendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için belediyelerin de bazı projeler gerçekleştirmesi gerektiğini ifade eden Depecik, psikolojik tedavi ve terapilerin sürdürülebilir olması gerektiğini aktardı. 

TOPLUM ALGISINDAN KAÇMAK İÇİN GELMEYENLER OLUYOR

Türkiye’deki vatandaşların psikoloğa gitme konusunda ön yargılı olduğunu aktaran Depecik, “Toplumumuzda geçmişten kaynaklanan psikoloğa gitmemeliyim algısı vardı. ‘Deliler psikoloğa gider, benim bir sıkıntım mı var’ diye düşünülüyordu. Ancak son zamanlarda karşılaştığımız ve beni de çok mutlu eden bir durum var. En ufak bir sıkıntısı olsa ya da olmasa bile bir psikoloğa gitmeliyim, kendi düşüncelerimi düzeltmeliyim algısıyla gelen insanları daha çok görmeye başladık. Fakat bahsettiğimiz gibi toplum yapısının temelinden kaynaklanan işleyişi bilememe durumu söz konusu. Bilmedikleri için çoğu insan gidince ne olacak ne yapacaklar? Ben deli damgası mı yiyeceğim? Ya da sanki sıkıntıları varmışta başkaları o yüzden psikoloğa gittiğini düşünecekmiş gibi algılanıyor. Yani bireysellikten değil, toplum algısından kaçmak için gelmeyenler ve çekinenler oluyor” ifadelerine yer verdi.

10 KİŞİDEN 9’UNUN PSİKOLOJİK TEDAVİYE İHTİYACI VAR

Son dönemlerde vatandaşlar tarafından, psikoloğa gitmenin bir lüks olarak görüldüğünü dile getiren Depecik, “Toplumun bir kesimi, psikoloğa gitmeyi artık sağlık sorunu olarak görse de aynı zamanda lüks olarak görüyor ve gitmiyor. Bunun asıl nedeni ise psikologluk mesleğinde tam net ve keskin çizgili bir yasasının olmaması. Yasa olmadığı için çoğu psikolog bu durumu kötüye kullanabiliyor. Psikologlar arası fiyat farkından dolayı bazıları lükse kaçtığını düşünebiliyor. Bir kesimde de psikolojik sıkıntılarının gerçekten farkında vardığını ancak ciddiyetini önemsemeden, arka plana attığını görüyoruz. ‘Sıra psikoloğa gelene kadar daha ne sıkıntılarımız var’ diyenlerde oluyor. Ya da çok entelektüel ve zengin insanlar psikoloğa gider gibi algılanıyor. Ancak bu algı çok yanlış. Çünkü ücretsiz terapi veren kuruluşlar var veya devlet tarafından bu hizmeti veren yerler var. Özellikle son zamanlarda Türkiye’de yoldan geçen 10 kişiden 8-9’unun psikolojik tedaviye veya terapiye ihtiyacı var” diye aktardı.

VATANDAŞLAR TOPLUM BASKISINI AŞIYOR

Geçtiğimiz yıllara kıyasla talepleri değerlendiren Depecik, “Mesleğe başladığım ilk zamanlara kıyasla son zamanlarda destek ve tedavi için gelen daha çok kişi oluyor. Tabii ki bu toplumsal olarak yaşadığımız olaylardan kaynaklı olabilir bunun da büyük etkisi var. Öte yandan insanlar daha da bilinçli hale gelmeye başlıyorlar. İnsanların yaşadığı sıkıntılar problemler de artmaya başlıyor. Bu durumda da problemlerin hepsini tek başlarına aşamıyorlar. Sorun olsa da olmasa da bir noktada profesyonel destek ya da terapi ihtiyacı görüyorlar. Son dönemlerde gerçekten daha bilinçli ve terapilere ya da psikolojik tedaviye daha çok istekli, gönüllü insanlarla karşılaşıyoruz. Ciddi bir artış söz konusu aslında. İnsanlar artık toplum tarafından oluşturulan engelleri aşmaya başlıyor” diye belirtti.

PSİKOLOJİK TEDAVİLER SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI

Toplumdaki bu algının değiştirilmesi için yapılabilecekleri sıralayan Depecik, “Öncelikle toplumdaki psikolojik tedaviler ve terapiler sürdürülebilir olmalı. Belediyeler tarafından, topluma faydalı olabilmek adına vatandaşlara psikolojik danışmanlık servisleri kurulmalı. Düşük meblağlarda ya da ücretsiz olarak psikolojik danışmanlık verilmeli. Bu yöntemler psikoloğa gitme konusunda daha teşvik edici olabilir. Bunun dışında özellikle İzmir’de eğitim reklamları ya da panoları hazırlanabilir. Halkın bu konuda bilinçlenmesi için belediyelere fazlasıyla görev düştüğünü düşünüyorum” dedi.

Kaynak: MUHABİR MERVE AĞRIÇ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.