Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilciliği’nden zam tepkisi
Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilciliği’nden zam tepkisi
Türkiye Kamu-Sen tarafından ülke genelinde düzenlenen eş zamanlı basın açıklamalarına İzmir İl Temsilciliği de katıldı. SGK İzmir İl Binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında kamu çalışanları ve emeklilere yapılan maaş artışlarına tepki gösterildi.
Haber Giriş Tarihi: 06.01.2025 13:17
Haber Güncellenme Tarihi: 06.01.2025 13:21
Muhabir:
MERVE AĞRIÇ
Türkiye Kamu-Sen, kamu çalışanları ve emeklilere yapılan maaş artışlarını yetersiz bularak, ülke genelinde eş zamanlı olarak basın açıklamaları düzenledi. SGK İzmir İl Binası’nda Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Recep Çakmak öncülüğünde gerçekleşen basın açıklamasında, memur ve emeklilere yönelik maaş politikası eleştirilirken, enflasyon rakamlarıyla uyumlu bir zam talebi dile getirildi. Çakmak, mevcut maaş artışlarının hayat pahalılığı karşısında eridiğini vurgularken, adil bir zam politikasının benimsenmesi gerektiğini ifade etti. “Enflasyon farkı sıfır zam demektir” diyen Çakmak, refah payı içermeyen maaş artışlarının çalışanları ve emeklileri fakirleşmeye mahkûm ettiğini belirtti.
ENFLASYON FARKI SIFIR ZAM DEMEK
Maaş zamlarının piyasa gerçekleri ile örtüşmesi gerektiğini vurgulayan Çakmak, “Enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla, bu umudumuzu kaybettiğimizi de üzülerek söylemeliyim. Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu yüzde 44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının yüzde 5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira yüzde 58,5; gıda yüzde 43,6; okul yüzde 91,6; sağlık yüzde 47,6; haberleşme yüzde 34; giyim yüzde 32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük yüzde 21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da yüzde 43,93 olarak belirlendi. Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına yüzde 44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise yüzde 6+yüzde 5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular. Bütün harcamalar yüzde 40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif yüzde 11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu, memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır” dedi.
ENFLASYON BUYSA ZAM NEREDE?
Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesinin mümkün olmadığını dile getiren Çakmak, “Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza emeklinize de o oranda zam verin. İçinde Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin yüzde 17,5 olduğu yerde yüzde 6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan yüzde 11,54 'ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif yüzde 11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakârlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda Bir de ödediği vergi sürekli artıyor” ifadelerini kullandı.
BU ZAMLA KARIN DOYMAZ
Yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticelerin doğduğunu belirten Çakmak, konuşmasına şöyle devam etti;
“Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız. Ancak bu fedakârlık adil ve eşit dağıtıldığında anlam kazanır. Fedakârlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir ekonomi anlayışı ile çıkılan yolda memur ve emekliye eksi yüzde 6,5 zam mı reva görmek memurun ve emeklinin gözden çıkarıldığının ifadesi midir? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi yüzde 15'te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye Kamu-Sen tarafından ülke genelinde düzenlenen eş zamanlı basın açıklamalarına İzmir İl Temsilciliği de katıldı. SGK İzmir İl Binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında kamu çalışanları ve emeklilere yapılan maaş artışlarına tepki gösterildi.
Türkiye Kamu-Sen, kamu çalışanları ve emeklilere yapılan maaş artışlarını yetersiz bularak, ülke genelinde eş zamanlı olarak basın açıklamaları düzenledi. SGK İzmir İl Binası’nda Türkiye Kamu-Sen İzmir İl Temsilcisi Recep Çakmak öncülüğünde gerçekleşen basın açıklamasında, memur ve emeklilere yönelik maaş politikası eleştirilirken, enflasyon rakamlarıyla uyumlu bir zam talebi dile getirildi. Çakmak, mevcut maaş artışlarının hayat pahalılığı karşısında eridiğini vurgularken, adil bir zam politikasının benimsenmesi gerektiğini ifade etti. “Enflasyon farkı sıfır zam demektir” diyen Çakmak, refah payı içermeyen maaş artışlarının çalışanları ve emeklileri fakirleşmeye mahkûm ettiğini belirtti.
ENFLASYON FARKI SIFIR ZAM DEMEK
Maaş zamlarının piyasa gerçekleri ile örtüşmesi gerektiğini vurgulayan Çakmak, “Enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla, bu umudumuzu kaybettiğimizi de üzülerek söylemeliyim. Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu yüzde 44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının yüzde 5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira yüzde 58,5; gıda yüzde 43,6; okul yüzde 91,6; sağlık yüzde 47,6; haberleşme yüzde 34; giyim yüzde 32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük yüzde 21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da yüzde 43,93 olarak belirlendi. Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına yüzde 44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise yüzde 6+yüzde 5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular. Bütün harcamalar yüzde 40'ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif yüzde 11,3 zam yapmayı yeterli gördüler. Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Pasta büyüyorsa payımız da büyüsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Çalışanları sürekli fakirleşen millet, gelişemez, ilerleyemez. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu, memur ve emekliye karşı sürekli borçlanmaktadır” dedi.
ENFLASYON BUYSA ZAM NEREDE?
Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesinin mümkün olmadığını dile getiren Çakmak, “Elma ile armudu toplayıp enflasyon farkı ile cüzi bir artış yapıp bunu da memura emekliye zam diye anlatmayın. Milletten hangi oranda alıyorsanız, çalışanınıza emeklinize de o oranda zam verin. İçinde Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Memuru, emeklisi mutlu olmayan ülkenin mutlu olması mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin yüzde 17,5 olduğu yerde yüzde 6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Bu, açıkça ben sizi enflasyona ezdireceğim demektir. Biz ne bu ay verilecek olan yüzde 11,54 'ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif yüzde 11,3'ü zam olarak kabul etmiyoruz. Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Yok eğer bu zamsa o zaman enflasyon nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakârlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda Bir de ödediği vergi sürekli artıyor” ifadelerini kullandı.
BU ZAMLA KARIN DOYMAZ
Yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticelerin doğduğunu belirten Çakmak, konuşmasına şöyle devam etti;
“Memur, emekli hakkı olmayanı istemiyor. Başkasının kaynağını bize aktarın demiyor. Milli gelire yaptığı katkının, alın terinin, emeğinin hakkını istiyor. Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız. Ancak bu fedakârlık adil ve eşit dağıtıldığında anlam kazanır. Fedakârlık yapanların üstüne basarak yükselenlerin olduğu yerde refahı da kimlerin alacağı bellidir. Öngörülebilir ekonomi anlayışı ile çıkılan yolda memur ve emekliye eksi yüzde 6,5 zam mı reva görmek memurun ve emeklinin gözden çıkarıldığının ifadesi midir? Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi yüzde 15'te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Birinci dereceye gelen tüm memurların ek gösterge rakamlarının 3600'e yükseltileceği sözü, unutulmasın diyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda baş vurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz.”
Kaynak: MERVE AĞRIÇ
Survivor’da dokunulmazlık hangi takımın oldu?
Sağlık emekçileri anlatıyor… İş bırakma eyleminin ilk gününde neler oldu?
Büyükşehir’den grev açıklaması
Cemil Tugay’dan işçilere: Omuz omuza zulmü yeneceğiz
İzBB’de kriz derinleşiyor: Haklar ödenmezse eylemler devam edecek
İzmir’de işçiler kazan devirdi: Otobüsler ne zamana kadar hizmet vermeyecek?
İzmir’de okullara hijyen seti desteği
Yılın ilk meclis toplantısında KARBEL işçileri gündemde: Araba almak mı, işçilerin parası mı daha önemli?
Bornova’dan kardeş belediye Şaphane’ye Mantar Üretim Tesisi
İzmir’de bugün hava nasıl olacak? 7 Ocak İzmir günlük hava durumu
Son Girilen Haberler
Sürücü kontrolü kaybetti otomobil kanala uçtu: 3 kişi yaralandı
Konya Seydişehir’de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, sulama kanalına uçtu. Kaza sonucu 3 kişi yaralandı.
Hastanede dehşet saçtı: Eski işçisini öldürdü intihara kalkıştı
Afyonkarahisar’da esnaf olduğu belirtilen M.A. (51), daha önce yanında çalışan Derya Kozan’a (37) tabancayla arka arkaya ateş açtı ve intihar girişiminde bulundu. Kozan, yaşamını yitirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bölgemizin önünde tarihi bir fırsat penceresi açıldı
Valiler Buluşması programında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye devrimi ile hem ülkemizin hem de bölgemizin önünde tarihi bir fırsat penceresi açılmıştır, terörsüz Türkiye idealimizi gerçekleştireceğiz” diye konuştu.