Üretemez hale getir, el koy, kiraya ver

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın iki yıl ekilmeyen arazilerin kiralanmasına yönelik kara tepki göstere Çiftçi- Sen bu adımın tarımı şirketlere devretmeye yönelik olduğunu belirterek, tarım reformu çağrısında bulundu

Haber Giriş Tarihi: 25.08.2024 11:07
Haber Güncellenme Tarihi: 25.08.2024 11:08
Kaynak: GURBET YAVUKLU
Üretemez hale getir, el koy, kiraya ver

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Resmi Gazete'de yayımlanan ve iki yıl ekilmeyen arazilerin kiralanmasına ilişkin karar, çiftçiler ve tarım sektörü temsilcilerinden büyük tepki topladı. Kararın, çiftçilerin üretimden vazgeçirilmesine yönelik bir adım olarak değerlendirildiği belirtilirken, özellikle Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen) bu durumu sert bir şekilde eleştirdi. Sendikadan yapılan açıklamada, her yeni uygulama, üreticilerin daha çok borç batağına girdiği belirtilerek, alınan kararla birlikte tarım sektörünün şirketlerin eline geçmesinin önünün açıldığı ifade edildi.

ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENDİ

Çiftçi-Sen tarafından yapılan açıklamada, uzun yıllardır uygulanan tarım politikalarının küçük çiftçilerin ve köylülerin üretim yapmalarını zorlaştırdığı, buna karşılık büyük şirketlerin lehine düzenlemeler yapıldığı vurgulanırken, her hasat döneminde hububat ve benzeri ürünlerin ithalatı serbest bırakılarak, iç piyasadaki fiyatlar şirketler lehine baskılandırılmış, üreticilerin ürünleri gerçek değerini bulamamıştır. Tarım Satış Kooperatifleri Birliklerinin (Fiskobirlik, Tariş vb.) alıp işlemesi ve satması gereken fındık, üzüm gibi ürünler, TMO ya satın aldırılmış, iç piyasada fiyatların yükseleceği zaman da piyasaya sürülerek hem çiftçilerin sırtından TMO’ya para kazandırılmış hem de şirketler lehine piyasanın düzenlenmesi sağlanmıştır. Her yeni uygulama, üreticilerin daha çok borç batağına itmiştir. Üreticiler, yıllardır sözleşmeli çiftçiliğe teşvik edilmiş, zorlanmış, şirketlerin kontrolündeki bir tarım sisteminin kök salmasının önü açılmıştır, ifadelerine yer verildi.

TARIMI ŞİRKETLERE BIRAKTILAR

Sendikadan yapılan açıklamanın devamında, hasat dönemlerinde uygulanan ithalat politikaları veya bazı ürünlere uygulanan ihracat yasakları ile büyük mali yıkımların ortaya çıktığına dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı; “Çiftçi için üretmemek, artık yeniden borçlanmamak anlamı taşımaktadır. Yoksa yıllardır çok zor koşullarda üretmeye çalışan hiçbir çiftçi keyfi olarak üretimden vazgeçmez, arazisini boş bırakmaz. Tarım ve Orman Bakanlığı çıkarttığı yönetmelikle çiftçilerin üretmesini değil, şirketlerin bütün üretimi kontrol etmesinin sağlanması içindir. Yıllardır tarım arazilerinin amaç dışı kullanımına ses çıkartmayan, aksine birçok tarım arazisinde enerji  santrali, inşaat ve maden araması yapılmasına onay veren, defalarca Zeytini ve Zeytinlik alanları koruyan kanunu yok sayarak zeytinliklerin yok edilmesine göz yuman, tarım arazilerinin, zeytinliklerin rezerv yapı alanı olarak belirlenmesine onay veren bakanlığın  “İşlenmeyen Tarım Arazilerinin Tarımsal Amaçlı kullanılmasını sağlamak” için bu yönetmeliği çıkartması, tarım ve gıda sistemini tamamen şirketlerin kontrol etmesini sağlamak içindir.  Bu yönetmelik çiftçiler ve köylüler için yeni sosyal, kültürel ve ekonomik problemler yaratacaktır. Bu yönetmeliğin kabul edilebilmesi mümkün değildir.”

TARIM REFORMU

Çiftçi-Sen, iktidar ve bakanlığın, küçük çiftçilerin ve köylülerin topraklarında kalmasını sağlamak için tarım reformu yapması gerektiğini savunarak, tarım politikalarında uygulanması gerekenleri şu şekilde sıraladı; “Girdilerin sağlanmasında, pazara erişimde, çiftçilerin şirketlere bağımlılığı ortadan kaldırılmalıdır. Çiftçileri endüstriyel girdilerden kurtaracak olan agroekolojik üretim teşvik edilmelidir.  Birleşmiş Milletler, Genel Kurulunda kabul edilen ‘Köylü Hakları Deklarasyonu’na uygun İç Hukuk Düzenlemesi yapılmalıdır. Üretici ile tüketiciyi aracısız buluşturacak olanaklar yaratılmalıdır. Kooperatif yasasının antidemokratik yanları ortadan kaldırılmalı, kooperatif üyelerinin tüm süreçte söz, yetki, karar sahibi olabileceği demokratik bir kooperatif yasası çıkartılmalıdır. Taban fiyat uygulamasına yeniden dönülmelidir. “Sözleşmeli Çiftçilik” te şirketlerin örgütsüz çiftçilerle tek, tek ve istedikleri gibi sözleşme yapmaları engellenmeli, çiftçilerin aşağıdan yukarıya örgütledikleri söz, yetki karar sahibi olabildikleri örgütlerle sözleşme masasına oturmaları zorunlu kılınmalıdır.”                      

Kaynak: GURBET YAVUKLU

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.