Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen PRTalks Paneli, “Yapay Zeka ve İtibar Yönetimi” temasıyla yapıldı. İtibar Yönetimi Danışmanı, Yazar Salim Kadıbeşegil dünyanın yapay zeka ile yeni bir toplumsal sözleşmeye doğru gittiğini söyleyerek, “Yapay zeka bizim en verimli iş ortağımız olabilir ancak bu noktada en önemli tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği” ifadelerini kullandı
Haber Giriş Tarihi: 26.12.2024 09:55
Haber Güncellenme Tarihi: 26.12.2024 10:34
Kaynak:
İHA
Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Alikılıç’ın üstlendiği “PR Talks” etkinliğinin 5.'sine, İtibar Yönetimi Danışmanı, RepMan Kurucu Başkanı, Yazar Salim Kadıbeşegil, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin ve Yapımcı- Yönetmen Can Fakıoğlu konuşmacı olarak katıldı.
"Teknolojiye hakim olmak bize bir kazanım getiriyor"
Yapay zekanın itibar yönetimi için yalnızca bir araç değil, aynı zamanda stratejik bir müttefiğimiz olabileceğini belirten Salim Kadıbeşegil şunları söyledi: “Veri analizi ve algı yönetimi çok önemli. Yapay zeka ile sosyal medyada duygu analizi yaparak bir markanın itibar yönetimini nasıl yapabileceğini belirleyebilirsiniz ve idare edebilirsiniz. En önemli tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği. Burada etik konusu da çok önemli bir kavram olarak ortaya çıkıyor. Yapay zeka şu anda hayatımızda ve bundan sonra da olacak. Önemli olan ondan nasıl faydalanabileceğimiz. Yapay zeka için GO oyununu örnek vermemin bir nedeni var. Orada bir şey bizim kontrolümüzden çıkıyor. İnsanın kontrolünden çıkarak bilgisayarın eline geçiyor. Bu bir dönüm noktası oluyor. Teknoloji insanlık tarihinin başından beri insanlığın hayrına olacağı iddia edilen buluşlarla gelişti. Teknolojiye hakim olmak bize bir kazanım getiriyor. Dünya Wikipedia gibi yani herkesin veri sağladığı ve faydalandığı bir alan olsa, hatta şirketler de bu şekilde yapay zekaya yaklaşsa o zaman çok güzelleşir. Böyle bir sistem etik, adil ve mantıklı olur.”
Yapay zekaya ne kadar güvenebiliriz sorusunun da güncelliğini koruduğunu vurgulayan Kadıbeşegil, “Tabi ki bu teknolojiden destek alıyoruz. Bir tarafta Çin ve Hindistan var dünya nüfusunun yarısı. Diğer tarafta devletlerin bile üstünde 5 adam var. Yapay zeka dahil her şeyi kontrol ediyorlar. Elon Musk, Jeff Bezos gibi yeni yönetici sistemlerinin olduğu. Artık dünya sınırları kalktığı bambaşka bir toplumsal sözleşmeye doğru gidiyor. Peki İnsanlık nasıl bir toplumsal sözleşmeden geçiyor? Gönlümden geçen Wikipedia gibi bir dünya ama böyle mi olacak bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Yapay zekayı bir rakip değil müttefik gibi görmek mümkü"
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin de yapay zeka ile insanın yarıştırıldığı bir ortam oluşturulduğunu belirterek, “Yapay zekadan faydalanmak için doğru üretim araçları nelerdir sorusunu sormamız gerekiyor. Yapay zeka ile birey arasında bir rekabet varmış ikilemi yaratılıyor. Aslında yapay zekayı eğiten aslında birey. Ona komutu yazan bir insan. Dolayısıyla yapay zekayı bir rakip değil müttefik gibi görmek mümkün. İşte bu noktada etik değerler ön plana çıkıyor. Nasıl ki tarih yazarken objektif ya da sübjektif olma durumu varsa bunun için de aynı şey geçerli. Yapay zekanın çıkışı batı olduğu için enformasyonu da onlar oluşturuyor” diye konuştu.
Yapay zekanın dünya tarihinde görmediğimiz bir hızda çok yüksek bir kullanıcı sayısına ulaştığını ifade eden Yapımcı ve yönetmen Can Fakıoğlu da “Yapay zeka, ucuz ve verimli bir hizmet sunuyor. Zaman ve enerjiden tasarruf ederek kullanılan bir uygulama. Duygu barındırmadığı ve 7/24 uyanık çalıştığı için fark yaratacak insani nüansını koymasa bile hatadan arındırılmış mantıklı çözümü üretebiliyor. Bana göre bizim bunlara çok ihtiyacımız var. Toplumun her alanında karar mekanizmasının başındaki kişiler duygusal hareket ederek toplumun yararını gözetmeyen kararlar verebiliyor. Örneğin iklim krizi, ekonomik krizler küresel olarak hepimiz bu krizlerin içinde yaşıyoruz. Özetle o duygudan arınmış düz mantığı aklıselime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü tarafından bu yıl 5.’si düzenlenen PRTalks Paneli, “Yapay Zeka ve İtibar Yönetimi” temasıyla yapıldı. İtibar Yönetimi Danışmanı, Yazar Salim Kadıbeşegil dünyanın yapay zeka ile yeni bir toplumsal sözleşmeye doğru gittiğini söyleyerek, “Yapay zeka bizim en verimli iş ortağımız olabilir ancak bu noktada en önemli tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği” ifadelerini kullandı
Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Alikılıç’ın üstlendiği “PR Talks” etkinliğinin 5.'sine, İtibar Yönetimi Danışmanı, RepMan Kurucu Başkanı, Yazar Salim Kadıbeşegil, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin ve Yapımcı- Yönetmen Can Fakıoğlu konuşmacı olarak katıldı.
"Teknolojiye hakim olmak bize bir kazanım getiriyor"
Yapay zekanın itibar yönetimi için yalnızca bir araç değil, aynı zamanda stratejik bir müttefiğimiz olabileceğini belirten Salim Kadıbeşegil şunları söyledi: “Veri analizi ve algı yönetimi çok önemli. Yapay zeka ile sosyal medyada duygu analizi yaparak bir markanın itibar yönetimini nasıl yapabileceğini belirleyebilirsiniz ve idare edebilirsiniz. En önemli tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği. Burada etik konusu da çok önemli bir kavram olarak ortaya çıkıyor. Yapay zeka şu anda hayatımızda ve bundan sonra da olacak. Önemli olan ondan nasıl faydalanabileceğimiz. Yapay zeka için GO oyununu örnek vermemin bir nedeni var. Orada bir şey bizim kontrolümüzden çıkıyor. İnsanın kontrolünden çıkarak bilgisayarın eline geçiyor. Bu bir dönüm noktası oluyor. Teknoloji insanlık tarihinin başından beri insanlığın hayrına olacağı iddia edilen buluşlarla gelişti. Teknolojiye hakim olmak bize bir kazanım getiriyor. Dünya Wikipedia gibi yani herkesin veri sağladığı ve faydalandığı bir alan olsa, hatta şirketler de bu şekilde yapay zekaya yaklaşsa o zaman çok güzelleşir. Böyle bir sistem etik, adil ve mantıklı olur.”
Yapay zekaya ne kadar güvenebiliriz sorusunun da güncelliğini koruduğunu vurgulayan Kadıbeşegil, “Tabi ki bu teknolojiden destek alıyoruz. Bir tarafta Çin ve Hindistan var dünya nüfusunun yarısı. Diğer tarafta devletlerin bile üstünde 5 adam var. Yapay zeka dahil her şeyi kontrol ediyorlar. Elon Musk, Jeff Bezos gibi yeni yönetici sistemlerinin olduğu. Artık dünya sınırları kalktığı bambaşka bir toplumsal sözleşmeye doğru gidiyor. Peki İnsanlık nasıl bir toplumsal sözleşmeden geçiyor? Gönlümden geçen Wikipedia gibi bir dünya ama böyle mi olacak bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.
"Yapay zekayı bir rakip değil müttefik gibi görmek mümkü"
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin de yapay zeka ile insanın yarıştırıldığı bir ortam oluşturulduğunu belirterek, “Yapay zekadan faydalanmak için doğru üretim araçları nelerdir sorusunu sormamız gerekiyor. Yapay zeka ile birey arasında bir rekabet varmış ikilemi yaratılıyor. Aslında yapay zekayı eğiten aslında birey. Ona komutu yazan bir insan. Dolayısıyla yapay zekayı bir rakip değil müttefik gibi görmek mümkün. İşte bu noktada etik değerler ön plana çıkıyor. Nasıl ki tarih yazarken objektif ya da sübjektif olma durumu varsa bunun için de aynı şey geçerli. Yapay zekanın çıkışı batı olduğu için enformasyonu da onlar oluşturuyor” diye konuştu.
"Hatadan arındırılmış mantıklı çözümü üretebiliyor"
Yapay zekanın dünya tarihinde görmediğimiz bir hızda çok yüksek bir kullanıcı sayısına ulaştığını ifade eden Yapımcı ve yönetmen Can Fakıoğlu da “Yapay zeka, ucuz ve verimli bir hizmet sunuyor. Zaman ve enerjiden tasarruf ederek kullanılan bir uygulama. Duygu barındırmadığı ve 7/24 uyanık çalıştığı için fark yaratacak insani nüansını koymasa bile hatadan arındırılmış mantıklı çözümü üretebiliyor. Bana göre bizim bunlara çok ihtiyacımız var. Toplumun her alanında karar mekanizmasının başındaki kişiler duygusal hareket ederek toplumun yararını gözetmeyen kararlar verebiliyor. Örneğin iklim krizi, ekonomik krizler küresel olarak hepimiz bu krizlerin içinde yaşıyoruz. Özetle o duygudan arınmış düz mantığı aklıselime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” dedi.
Kaynak: İHA
İzmir haber: Okul servisi tıra çarptı
Füze testi başarıyla tamamlandı: Hedefini tam isabetle vurdu
2024’te toplum psikolojik olarak nasıl etkilendi?
38 kişi hayatını kaybetmişti: Kazakistan'da yolcu uçağının düşme nedeni belli oldu
Türkiye Kültür Yolu Festivali 2025 takvimi belli oldu: İzmir’de Kültür Yolu Festivali ne zaman 2025?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nden Ercan Doğu'ya veda
Torbalı’da istinat duvarının çökmesinin ardından harekete geçildi
Büyükşehir’den İzmirlileri sevindiren karar: İZELMAN AŞ otoparklarına zam yok!
KİTVAK’tan hasta çocuklar için anlamlı yılbaşı etkinliği
ÖGHİD Yönetim Kurulu Başkanı Arıkan’dan eşit ücret çağrısı
Son Girilen Haberler
İzmir açıklarında göçmen operasyonu!
İzmir'in Dikili ilçesi açıklarında 32 düzensiz göçmen yakalandı.
Merkez Bankasının 2025 yılı takvimi belli oldu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılında gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK), toplantıları ve rapor takvimini açıkladı.
Kazakistan'daki uçak kazasından sağ kurtulan 7 kişi Azerbaycan'a getirildi
Kazakistan'da düşen Azerbaycan Hava Yolları'na (AZAL) ait uçaktan sağ kurtulan 7 Azerbaycan vatandaşı Bakü'ye getirildi.